Alın size bir KKTC klasiği daha...
Adam nor diyor peynir demiyor!
"Hiç kimse beni buradan alamaz" diye de iddialı konuşuyor...
Velilere baskı uyguluyor, öğrencilere baskı uyguluyor, soruşturma açan bakanlığın gönderdiği müfettişi de takmıyor!
Dipkarpaz Ortaokulu Müdürü okulda resmen sıkı yönetim ilan etti...
Müfettişin okulda olduğu sırada çocukları salonda topluyor öğrenciler tam iki saati zorunlu olarak burada geçiriyor!
Ders filan yok, maksat müfettiş çocuklarla görüşmesin, onların şikayetlerini dinlemesin diye...
...
Hem bölge halkının şikayetleri hem de bizim bu köşede yazdıklarımızdan sonra Milli Eğitim Bakanlığı Dipkarpaz'da Recep Tayyin Erdoğan Ortaokulu'nda geniş kapsamlı bir soruşturma başlattı...
Geçmiş bakanlık döneminde de soruşturma açılmıştı ama nedense eski bakan soruşturmayı ileri boyuta taşımadı!
Bu kez Özdemir Berova bir kez daha bakanlık koltuğuna oturdu ve dosya yeniden açıldı...
Önceki gün de okula bakanlıktan bir müfettiş gönderildi...
Ama müdür talimatı çoktan vermişti!
Öğretmenlerin çoğu ifade vermekten çekindiler, ifade verenler de geri çekmek istediler...
Müfettiş bir tek öğrenci ile bile görüşemedi çünkü müdür bütün önlemini çok önceden almıştı!
...
Söylenene göre sendika ile anlaşmış okuldan kimse ifade vermeyecek...
Eğer bu iddia doğruysa sendika çıksın açıklasın, böyle bir kararı var mı, varsa soruşturmayı engellemek için niçin böyle bir karar üretti!
Oysa sendikalar demokrasinin baş mimarları değil midir bizim ülkemizde...
Veli şikayet edecek, öğrenci şikayet edecek, öğretmen ve çalışanlar şikayet edecek ama iş soruşturmaya gelince kapılar devletin müfettişine kapatılacak!
Orada devleti, devletin kurumlarını takmayan, hakaretler savuran bir okum müdürü varken soruşturmaya bu takoz neden!
...
Konuyu bakanlık çevrelerinden de takip etmeye çalışıyor ve soruşturmanın akıbetini öğrenmeye çalışıyorum...
Kusura bakmasınlar ama sanki de gönülsüz bir ruh halleri var!
Ya da fazla hoşgörülüler...
Okula denetlemeye gönderdikleri müfettişlerin arkasında duruyorlar mı çok emin değilim!
İyi de o zaman bu kadar gönülsüzseniz niçin okula müfettiş gönderirler anlamak mümkün değil...
Umarım bu soruşturma iş ola, ya da dostlar alış verişte olsun diye başlatılmamıştır!
Eğer öyleyse onları da takibe alacağız, böyle biline...
Dün geç saatlerde öğrendik…
Bundan üç ay kadar önce bu müdür arkadaş bir hademeye kızmış ve hamile olduğu halde cezalandırmak için depoya kilitlemiş!
Hademe de durumu bir dilekçe yazarak bakanlığa bildirmiş…
Bu nasıl bir ruh halidir!
Bilen varsa bize de söylesin…
Bu arada, dün ikinci bir müfettiş gitmiş okula!
Müfettişin yanında bir öğretmeni öyle bir haşlamış ki, bu müfettiş arkadaşın sessizliği de çok şaşırtıcı!
Sonra da çalışanları tehdit etmiş:
“Gördüğünüz gibi müfettiş benim üstüme bir makam ama o da bir şey yapamıyor, bunda sonrasını siz düşünün artık” diye!
Orda ki müfettiş de artık nasıl bir müfettişse…
 
 
 
Mehmet Demirci'ye kıyak mı!
 
Malum geçtiğimiz aylarda Dipkarpaz sahillerinde kaçak yapıdan dolayı hapislik cezası çok konuşulmuş ve tepki almıştı...
Sonuçta adalet tecelli etti ve hapis cezasında indirime gidilerek işletme sahipleri serbest kaldı!
Şu anda ise yine Dipkarpaz sahillerinde bir facia yaşanıyor...
Hamit Bakırcı'nın bakan olduğu dönemde eski belediye başkanı Mehmet Demirci'ye verilen lebi derya arazi için devletin şiroları yol açıyor!
Bölge halı şiroları görünce telefonlara sarıldı ve anında şikayet etti!
Hem de belediyenin bile giremediği, yetkisinin olmadığı sahillere...
Orman Dairesi'nin şiroları burada ciddi ibir faaliyet içine girdi!
Belli ki torpil büyük ve emir yüksek yerden geldi...
Arkası olmayana hapis, ensesi kalın olana devlet desteği!
Yok böyle bir şey...
KARZAOĞLU: YENİ YOL ÇALIŞMALARI
Bu arada konuyu Orman Dairesi Müdürü Cemil Karzaoğlu’na sorduk, böyle bir torpilin söz konusu olmadığını söyledi.
Çalışmanın tamamen bölgeye yeni yol yapımı çalışmasından ibaret olduğunu belirten Karzaoğlu ilgili bölgenin haritalarını da bize iletti.
 
 
 
Demek ki olabiliyormuş!
 
“Bazı tarihi gerçekleri paylaşsak kimse alınmaz herhalde ;
Yıl 2012...
Dönemin Kıbrıs işlerinden sorumlu devlet bakanı, Eroğlu'na Küçük'le alakalı uyarılarda bulunuyor ve diyor ki;
Sayın Cumhurbaşkanı hiç görevde olan bir başbakan, görevinin başındayken, kurultaya gidilip görevden aldırılır mı?
Yapmayın Allah aşkına....
Yıl 2016....
Sayın eski bakan.... Hiç görevde olan, üstelik tarihin en başarılı başbakanlarından biri olan bir başbakan görevdeyken sivil darbe ile görevden el çektirilebilir mi? Yapmayın Allah aşkına...
 Demek ki neymiş. Olabilirmiş...”
 
(Özdemir TOKEL)
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Özdemir BEROVA, kadın bir hademeyi depoya kilitleyen devletin müfettişine ifade vermekten kaçan bir okul müdürü halen o koltukta oturuyorsa bu artık onun değil otoritenin sorunudur diye düşünüyoruz. Şikayet dilekçeleri yeteri kadar hassasiyetle incelenmiyor mu dersiniz acaba!
Sayın Gencay EROĞLU, yeniden Gençlik Dairesi Müdürlüğü’ne atanmamanız için büyük bir muhalefet yapılmaya başlandığını biliyor muydunuz? Hele de bu yöndeki baskılar özellikle de Mağusa bölgesinden gelince biz de şaştık doğrusu!
Sayın Nazmiye ÇELEBİ, yeni kurulan Trafik Dairesi Müdürlüğünüz hayırlı ve uğurlu olsun. Bu konuda son bir haftada çok tantana koptu ama sonunda ipi göğüsleyen siz oldunuz. Şimdi yetkileriniz çok daha fazla olacak değil mi!
Sayın Mustafa EMİROĞULLARI, dün sosyal medyada öyle bir iddia ortala attınız ki hem bakanlık hem de demir ticareti yapan bakanın ismi epey merak konusu oldu. Yani bu iddiaya göre ya Sunat beydir ya da Ersan bey ya da Fikri bey! Umarız elinizde güçlü belgeler vardır!
Sayın Tahir GÖKÇEBEL, Dipkarpaz Ortaokulu müdürünü sendika olarak sizin koruduğunuz ve soruşturma müfettişine ifade vermemesi gerektiğini tembihlemişsiniz! Bunun bir Türkçe açıklaması var mıdır acaba!
Sayın Sedat KILIÇ, Hava Sporları Federasyonu’nda yaşanan bir takım olayların peşine düşünce düğmeye basılmış ve ciddi bir karalama kampanyası başlatılmış! Bunları kamuoyuna deşifre etmeniz bekleniyor!
Sayın Şifa SOĞUKPINAR, İzin Makamı Müdürlüğünüz hayırlı ve uğurlu olsun. Belki çok yakın olmadığınız bir konu ama çalışkanlığınız ile muhakkak ki kısa bir sürede olaya vakıf olacaksınızdır.
Sayın Yudum MİŞON, Piyangolar Birimi’nde yeniden görev almanız ortaklar arasında tartışma konusu oldu diye duyduk. Evde minik bebeğe ninniler söylemek varken hiç başınızı ağrıtmayın deriz!
Sayın Şule AKER, mesleğe büyük hizmetleri geçmiş gazeteci büyüklerimize onur hizmet ödülü verilmesi doğru ve yerinde bir davranış da acaba diyoruz bazılarını unutmuş olabilir misiniz? Örneğin Erten Kasımoğlu ağabeyimiz…
Sayın Ersan BERKSEL, Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin organ nakli konusundaki başarısı kamuoyunda da memnuniyetle karşılandı. Bu arada yeni bakanın heyecanı da epey kayda değer değil mi! Umarız kısa sürede bunalmaz!
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, AK Parti’deki çok ani gelişen kurultaya gitme kararının sizin ziyaretlerinizi de etkileyebileceği söyleniyor. Yani sizinki de nasıl bir şans böyle değil mi! Hayırlara vesile olsun artık!
Sayın Ersan SANER, gün geçmiyor ki asgari ücretin akıbeti hakkında bir telefon ya da mesaj almayalım. Dün yine bu konuda çok sayıda vatandaş bir takım sorular yöneltim size iletmemizi istediler. En azından bir küçük açıklama lütfen!
Sayın Kemal DÜRÜST, Emrullah Turanlı’nın Ercan’ı başka bir isme satacağı yönünde söylentiler dolaşmaya başladı! Ne olur ne olmaz diyerek önleminizi şimdiden almanızı öneririz!
Sayın Latif AKÇA, Lefkoşa Türk Belediyesi’ndeki görevinizden disiplin kurulu kararıyla alındığınızı üzülerek öğrendik. Büyük geçmiş olsun diyoruz. Umarız en kısa zamanda yeni bir iş olanağına sahip olursunuz!
Sayın Hayri ORÇAN, Tatlısu’da büyük bir asfaltlama operasyonu başladığını memnuniyetle duyduk. Belki oralarda gözden uzak ve gönülden uzaksınız ama büyük icraatlara imzanızı atıyorsunuz. Tebrik ederiz…
Sayın Tufan ERHÜRMAN, eğer teknoloji insanların nefretini elektrik enerjisine çevirirse en fazla hangi siyasi partinin ışıklarının daha parlak yanacağı konusunda bir görüşünü var mı? Büyük ihtimalle bizim ile aynı düşünüyorsunuz değil mi!
Sayın Erten KASIMOĞLU, Vatan Gazetesi’nin 26’ncu kuruluş yılını kutlar başarılarda dolu nice yıllar temenni ederiz. Bu meslekte dik ve onurlu duruştan daha güzel bir şey olabilir mi! Bunu aile olarak fazlasıyla başarmış durumundasınız…