KKTC’de olmaz olmaz diye bir şey yok!
Hergün envayi çeşit haberle karşılaşıyoruz…
Vatandaş ihbar ediyor, biz sizlerle paylaşıyoruz!
Yazdıklarımızı mercek altına alacak olanlar ise tepede oturuyor…
Ne kadar ilgilerini çeker bilemeyiz ama işte bir tane daha;
Hüseyin Eligön;
Gümrük ve Rusumet Dairesi’nde, birinci derece memur.
Daha önce antrepo bölümünde idi, şimdi ithalat bölümünün sorumluluğuna verildi.
Her ne kadar amir olmasa da bir amir kadar sözü geçiyor.
Geçmişte iki arkadaşıyla birlikte haklarında açılan soruşturma dosyalarından filan bahsetmeyeceğiz.
Suçlu bulunsalar, sanırız şimdi daha yetkili bir görevde olmaz, evde çiçek suluyor olurdu.

İhbar yine Gümrük ve Rusumet Dairesi çalışanlarından geldi.
Hüseyin Eligön, oğlu adına gümrük komisyonculuğu şirketi kurmuş.
Bunun için de bir şey söyleyemeyiz, zira bu ülkede devlette çalıştığı halde karısının, kızının ya da oğlunun, hatta komşusunun adına şirket kuranların sayısı binlerle ifade ediliyor.
Devlette çalışırken, başka iş kurmak yasal değil ya!
Biz de her şeyin bir yasal yolu bulunuyor her zaman…
Hüseyin bey de sanırız hem oğluna bir meslek kazandırmak, hem de emiklilik yıllarında meşgale olsun diye komisyonculuk şirketi kurmuş, oğlunun adına.
Hayırlı işler dileriz!
Allah bol kazanç versin…

Ama işte göze batıyor!
Öncelikle de mesai arkadaşlarının…
Kapalı kapılar ardında bir şeyler döndüğünü iddia etiler.
Belge var mı diye sordum;
“Yok” dediler!
Demek ki Hüseyin beye her hangi bir suçlama yapamayız burada!
Bize sadece işin etik olmadığını yazmak düşer…
Gümrük Dairesi’nde çalışan üst düzey bir memur, oğlunun adına gümrük komisyonculuğu şirketi kurarsa ne kadar etik olur?
Bize göre de etik değil, mesai arkadaşlarına göre de…

Bir de son günlerde devamlı kilitli tutulan odasından bahsettiler bize…
Oğluna şirket kurduktan sonra bu zatı muhterem odasının kapısını sürekli kilitli tutar olmuş!
Gel de işkillenme şimdi!
İnsan ister istemez, kilitli tutulan kapının ardında neler olup bittiğini merak ediyor.
Biz de merak ettik doğrusu!
Hüseyin bey neden çekinir oldu da, son günlerde kapıyı kilitlemeyi adet haline getirdi?
Umarız, açıklar da biz de mesai arkadaşları da derin bir nefes alır…

Bazı gümrük çalışanları rica etti, Maliye Bakanı Zeren Mungan’ın dikkatini çekmemizi istedi.
Biz de bu görevi yapıyoruz ve bu yazıyı Zeren beye ithaf ediyoruz;
Yazılarımızı günü gününe okuduğunu da iyi biliyoruz.
Bir gümrük memurunun, oğlu için gümrük komisyonculuğu şirketi kurması doğru mu değil mi?
Yasal olarak da hiçbir sorun olmayabilir…
Ama etik olarak bunu söylemek mümkün değil.
En azından mesai arkadaşlarının gözünde!


GÜNÜN FOTOGRAFI



MESAJ KUTUSU


Sayın Osman KORAHAN, Dışişleri Bakanlığı’nda ki usulsüz ödemeler hakkında ne zaman soruşturma başlatacağınız merak konusu olmuş ki sayısız mesaj geliyor. Hüseyin beyle aranızdaki dostluğunuzu bilmeyen yok ama görevin de kutsal olduğunu unutmamak gerek değil mi?

Sayın Bengü ŞONYA, başkan ile aranızdaki sorunların çözülmek üzere olduğunu ve yakında yurt dışına ateşe olarak gönderileceğinizi öğrendik. Partinin selameti için en doğrusu bu olacak değil mi? Hayırlı olsun…

Sayın Suna SAĞIR, 22 senelik hemşire olarak sanırız artık konuşma sırası size geldi. Şimdiye kadar ağzınızı nasıl sıkı tuttunuz zaten anlamış değiliz. Hadi artık konuşun da ortalık toz duman olsun.

Sayın İsmail ARTER, UBP Mağusa belediye başkan adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Çalışmalara şimdiden sıkı bir şekilde başlarsanız pek ala şansınız var. Zira Oktay beyi çok zor günler bekliyor.

Sayın Serhat KOZOĞLU
, bir devlet memuru olarak, başka bir devlet kurumunu sosyal medyada eleştirmeniz nedeniyle hakkınızda soruşturma başlatıldığını duyduk. Biraz daha dikkatli olmakta yarar var.

Sayın Kadri FELLAHOĞLU
, Ortaköy ve Göçmenköylüler kedi büyüklüğündeki farelerden illallah ettiler. Acilen bu bölgelerde önlem almanız isteniyor, bizden iletmesi…

Sayın Mehmet ÖZÇELİK, görevden alınıp da neredeyse takla atacak bir başka kişi hayatımızda görmemiştik. Vardır mutlaka bir hikmeti değil mi? Müşavirlik günleriniz hayırlı ve uğurlu olsun…

Sayın Mehmet ERGÖREN, İhtiyat Sandığı yönetim kurulu başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Sizi yeni dönemde çok zorlu bir dönem bekliyor. Baştan işi ne kadar sıkı tutarsanız yararınıza olacaktır.

Sayın Mustafa ARABACIOĞLU,
geçici öğretmenlerin istihdamı konusunda torpile karşı büyük bir mücadele başlattığınızı sevinerek öğrendik. Bari bu ülkede bir kez olsun istihdam edilenler alnının teriyle kazansın…

Sayın Hasan YEDİYILDIZ, Taşkent örgüt başkanı olarak Dikmen’deki yerel seçimlere fazla ağırlık verip aday arayışlarınız partililer arasında tepki alıyor. Olayları biraz akışına bırakmakta yarar görüyoruz…

Sayın Tevfik GÖREN, parti içinde bir karalama kampanyası başlatılsa da sizi bölgenizde taktir etmeyen tek bir kişi yok. Siyasetin bu kadar kirlendiği bir ülkede iyi bile bu kadar temiz kaldınız.

Sayın Çiğdem BUMİN, eşinizin genç yaşta vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler versin…

Sayın Sonay ADEM, genel seçimlerin intikamını yerel seçimlerde almak için kolları sıvadığınız ve kulislere başladığınız söyleniyor. Helvanın irmiğini de sipariş vermişsiniz bile…Gazanız mübarek olsun!

Sayın Münür ÖZTÜRK
, DP Gençlik Kolları Başkanlığından sessiz sedasız istifanız sonrasında yakında çok gürültü çıkacağını duyduk. Bazı gençler imza toplayıp sizi geri çağıracaklarmış, bir kez daha düşünün deriz…

Sayın Erdal ANDIZ, 70’nci yaşınızı kutlar sağlık ve mutlu nice seneler dileriz. Ancak torun sayısında hala bir artış gözlenmediği söyleniyor. Bir talimat verseniz de artık ortalık biraz şenlensin diyoruz.

Sayın Oğuz KÖSE,
bu sıralar Lefkoşa’daki DP binası çevresinde fazlaca görüldüğünüz gözlemleniyor. Mamülcüoğlu’nun tatlıları bağımlılık yapar aman dikkat.



Günün Fıkrası

Başarılı psikiyatrist

Adam bara gider bir kadeh içki ister. Barmen içkiyi uzatır, adam bir yudum alır ve kalanını barmenin suratına fırlatır. Barmen çok kızar, tam yakasına yapıştığı sırada adam yalvarmaya başlar:
- "Çok üzgünüm. Bende bir hastalık var; işte böyle, ne zaman bara gidip içki istesem, hep içimden bir yudum alıp kalanını barmenin suratına fırlatmak geliyor. Çok utanıyorum ama kendime engel olamıyorum, üzgünüm."
Barmen çok anlayışlıdır.
- "Üzüldüm" der. "Benim tanıdığım iyi bir psikiyatrist var annem ve kız kardeşim de ona gidiyorlar, size adresini yazayım onu bir görün, çok iyidir..."
Adresi yazıp adama verir. Altı hafta sonra adam tekrar bara gelir ve bir kadeh içki ister. Barmen:
- "Nasılsınız? Size söylediğim doktora göründünüz mü?" der. Adam:
- "Evet evet" dedikten sonra bir yudum alıp yine kalanını barmenin suratına fırlatır. Barmen şok olur.
- "Anlaşılan o da işe yaramamış" diye çıkışır.
- "Hayır" der adam, "Aksine, bana çok faydası oldu." Barmen köpürür:
- "Ama yine bir yudumdan sonrasını suratıma fırlattınız!" Adam:
- "Evet…" der. "Ama artık bundan utanmıyorum."