Bu gün sabah itibarı ile,BRT'nin elektiriğinin yine,yeni,yeniden kesildiğini duyunca "Hey allahım yaa" nidası çıkıverdi ağzımdan. Efkafın su meselesimi deseeem,Yılan hikayesimi desem diye geçirdim aklımdan.Bir ülke Nasreddin hocanın kadılığında yaptığı gibi "Sende haklısın" anlayışıyla idare edilirse hiç bir vakit sorunlarını çözemez.Sayın Yorgancıoğlu "Tavşana kaç,tazıya tut diyor adeta.
Bu ülkenin yoktan var ederek dünyaya sunduğu Bayrak radyo Televizyon Kurumunun bu kadar pervasızca rezil edilmesine göz yummak,tarihte bu kuruma emek vererek bu günlere taşıyan ve bir zamanlar Kıbrıs Türk Mücahidinin sesi olarak açılış anonsları yapan çalışanlarının verdiği tüm çabalara,döktükleri terlere bir ihanettir..
Kendi toplumu gözü önünde itibarını giderek yitirmeye devam eden bir BRT 'nin kime ne faydası dokunbilirki..Brt'nin yönetimi tarihinde yanlızca bir kez Başbakan yardımcılığına verilmiş,onun dışında hep Başbakanlığa bağlı bir kurum olarak hizmet vermiştir.Düşünün....Ulaştırma Bakanlığı filan demiyorum..Başbakanlık diyorum.Yani devletin en başının uhtesinde görev yapan bir kurum BRT.. Ve kaçtır elektiriğinin kesilmesine teşebbüs edildi ve kaç kez de kesilerek KKTC'nin sesi kısıldı.
Peki sebep ne? Biriktirilmiş elektirik borcu...
Burada bence her zaman her konuya ,çare bulma acizliği hastalaığının kronikleşmiş etkisi söz konusu. Sorunların boyna idareci değiştirerek ya da faydalımı faydasızmı değerlendirilmeleri ile personel taciz ederek,halledilme beklentisi,yanlız ve yanlız günü kurtarmak için göstermelik icraat olarak sırıtmaktadır.
Yıllrını BRT'ye vermiş bir personeli olarak,bu kuruma atanmış tüm müdürlerle çalışmış biri olarak iddia ederimki bu kurum kendi kendine bol bol yetebilecek kapasiteye sahip bir kurumdur.
Gelgelelim yanlızca müdürlerin gayretinin yeterli olamıyacağıda aşikardır. Bu kişiler çözüm üretmiş olsalar dahi icazet almadan maalesef hayata geçirme yetkileri olmadıkları için,her sorun müdürden müdüre ve dolayısıylede Hükümetlerden hükümetlere aktarılıp durmuştur hep.
Radikal kararlar üretmeye muktedir kişiler dahi sırf bu nedenle hayallerini gerçekleştiremeden, görevlerini hükümet değişiklikleri nedeniyle hevesleri kursaklarında bir şekilde yarıda bırakmak zorunda kalmışlardır.
Devlet ciddiyeti kendi yayın kurumuna gözü gibi bakmayı emreder.Yasalarında bile vardır ve Polis korumasındadır.Çünkü o devletin bir devlet politikası varsa eğer,bu kurum o politikayı halkına ve de dünyaya anlatmakla mükelleftir.Elini kolunu sallaya sallaya herkesin rahatlıkla girebildiği BRT'de personelinin dışardan gelenlerce darp edildiği bir yer olmamalıdır bu kurum.
Her neyse..Çare vardır.Ama bu çareleri hayata geçirecek insayatifi beklemektedir diyelim şimdilik.
Ve geçmiş olsun yine yeni yeniden BRT diyelim.