Klasik bir tanımlama ama doğru…

Vatandaş seçim değil geçim derdinde!

Hoş seçimleri ve siyaseti de çok seven bir toplum olarak bizde siyaset hep ön planda ama…

Bu kez olumsuz ekonomik şartlar nedeniyle çok daha fazla canlar yanacak gibi gözüküyor!

Çek yasaklıları ortada…

Mazbatalar ona keza!

Şimdi de dövizin çıldırıp Türk Lirasının erimesiyle birlikte Kıbrıs Türk toplumu tam bir bunalımın içine düşmüştür…

Görüntü odur ki artık sosyal patlamaların tam da eşiğindeyiz!

Bu arada dert var da…

Çare üreten bir kesimi de hala göremedik!

Buyurun bakalım devlet adamları…

Şimdi kendinizi gösterme zamanıdır!

Vatandaş, iş insanları, emeklisi ve çalışanı çöktü çöküyor…

Toplum tam da krizin ortasına gömülmüşken bir reçeteniz var mı?

Kriz şimdi patladı ama mesajları çoktan gelmeye başlamıştı…

Ama kimse bunu görmedi!

Belki de görmek istemedi…

Aksine ekonominin iyi yolda olduğuna inanmışlardı çünkü!

Hatta bütçenin yıllardan sonra bırakın denkliğini fazla bile verdiğini söylemişlerdi defalarca kez…

Ne yazık ki gelinen nokta ortada…

Türkiye’deki olumsuz gelişmeler dövizin patlamasına dolayısıyla TL’nin erimesine neden oldu!

KKTC’ye de tüm girdiler dövizle olduğu için hem hayat pahalılığı ortaya çıktı hem de insanlar borçlarını ödeyemez duruma düştüler…

Bir çok iş insanı ve esnaf da dövizle iş yaptığı için sattığı malın yenisini rafa koyamadı ve kriz her geçen gün kendini daha fazla göstermeye başladı!

Ama bizim siyasetçiler geliyorum diyen tehlikeye önlem almayıp sadece iç siyasete oynayınca sorunlar artık patlama noktasına geldi…

İşte devlet adamlığını göstermenin tam zamanıdır…

Dövizin patlamasıyla hem vatandaş hem de iş insanları artık dayanamaz noktaya gelmiştir!

Sorun kronikleşmiştir…

Biz burada yazarız ama çözüm öneremeyiz çünkü işimiz bu değil!

Ama devleti yönetenler ya da yönettiklerini zannedenler çare müessesesidirler…

Hodri meydan çekip ülkeyi seçime götürmek çok kolaydır da!

Ülkedeki insanların refah seviyesini yükseltmek, sorunlara çare üretmek de önce iktidar olanların sonra da bu makamlara talip olanların görevidir…

O zaman, buyurun araziye!

Gösterin devlet adamlığınızı artık…

Gözler YSK’da!

UBP’nin geçtiğimiz hafta sonu yapılan aday belirleme seçimine itirazlar yapılmaya başlandı…

Adaylar belirlenirken kadın kotasının yasal olmayan şekilde kullanıldığını iddia eden bazı adaylar konuyu şikayet etmek üzere Yüksek Seçim Kurulu’na itiraz dilekçesi gönderdiler!

Bilindiği üzere çok sayıda aday listeye girdiği halde kadın kotası nedeniyle adaylık yarışından elenmişlerdi!

Bu arada YSK'nın itiraz dilekçesini kabul ettiği ve bugün saat 10 da tarafları çağırdığı öğrenildi.

Allah uzun ömürler versin…

Gazetecilikte her an başa gelecek bir olay…

Dün de Havadis Gazetesi’nin başına geldi!

Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Eski başkanı Ertan Ersan’ın cenaze haberinin başlığında yanlışlıkla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner’in adı kullanıldı!

Ertan Ersan’a rahmet, Ersan Saner’e uzun ömürler, Havadis’e de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz…

Sadece Merak İşte?

Bir şirket neden zarar eder?

Gazeteler sayfalar dolusu yayınlamaya başladı…

Kar ve zarar eden şirketler!

Az değil tam 2 bin 276 şirket geçen yıl zarar beyanında bulunmuş…

Hadi bazılarını anlarız da!

Öyleleri var ki insan nasıl zarar eder diye düşünmeden edemiyor…

Bilinen gerçek ise şu:

Villa alıyorlar, lüks araç alıyorlar, bunları hep gider olarak gösteriyorlar…

Sonra da zarar kaçınılmaz oluyor!

Tabi ki sözde zarar…

Başka partiden size ne?

Genel seçimler yine sadece suçlamalarla geçecek gibi görülüyor…

Partiler ve adaylar kendi yapacakları icraatlardan daha çok rakip partilere saldırıyorlar sadece!

İyi de hepimiz düzeni ve sistemi değiştirmek için iktidara talip değil misiniz?

Bırakın başkalarını…

Sadece suçlamakla iktidar olunmaz!

Projelerinizi, çözüm önerilerini anlatın vatandaşa…

Tabi ki inandırmak çok daha zor ve önemli!

Niye besleyelim ki?

Türkiye’den buraya gelip suç işleyenler…

Merkezi Cezaevi’nin yarısından fazlası bunlarla dolu!

Genelde turist olarak adaya geliyorlar, çeşitli suçlara karışıyorlar sonra da cezaevini silme dolduruyorlar…

Ve haliyle biz de onları daha iyi şartlarda ağırlamak için milyonları döküyoruz!

Bunun mutlak bir çaresi olmalıdır…

Onların yeri burası değil geldikleri yerdir!

Bu cesareti nereden alıyorlar?

Şartlı tahliye diye bir şey var mahkumlar için…

Adı üstünde bunları bir takım gerekçelerle serbest bırakan Şartlı Tahliye Kurulu!

Öğrendik ki bazı mahkumlar şartlı tahliyeden yararlanmak için her renge giriyorlarmış…

Hatta tehdit edenler bile türemeye başlamış!

Kurul üyelerine çocuklarının nerede okudukları soranlar bile oluyormuş…

Akallarınca insanları tehdit ediyorlar!

Ama işte bu cesareti nereden ve kimden alıyorlar o da muallakta doğrusu?

MESAJ KUTUSU

Sayın Oğuz CEYDA, kadın kotası nedeniyle liste dışı kalan bazı adaylarla birlikte UBP’nin aday belirleme sisteminin yasa dışı olduğu gerekçesiyle YSK’ya şikayet dilekçesi vermişsiniz! Hukukçular bu konuda haklı olduğunuzu söylüyorlarmış, YSK’nın kararını dört gözle bekliyoruz artık!

Sayın İlker İPEKDAL, YDP’nin milletvekili adayları dün açıklanınca adınızı görenler sizi en etkili ve sürpriz aday olarak gördüler. Serbest bir hekim olarak seçim sürecinde de adından en fazla bahsettiren aday olarak anılacaksınız, yolunuz açık olsun…

Sayın Kudret ÖZERSAY, bazı adaylar teklifi alınca memnun olurken teklif yapmadığınız azılarını da bakan ve müsteşar olarak görevlendirme projeniz varmış. Ha keşke adı epey iyi olarak gösterilen isimleri de vitrine koysaydınız!

Sayın Murat GEZİCİ, genel seçimler için partilerin adayları da artık belli olmaya başladığına göre yeni bir anket şart oldu değil mi? Her türlü eleştirilere rağmen yine de sizden gelecek sonuçlara güven duyanların sayısı epey fazla!

Sayın Turgut CEYDA, İskele’den DP milletvekili adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Dün öğlen DP Genel Merkezi’nde parti kurmayları ile el sıkışıp olayı resmileştirmişsiniz. Seçimin en renkli adayları arasında olacağınızdan hiç kuşkumuz yoktur…

Sayın Sıla USAR, parti içinde adaylığınıza pek itiraz eden yok ama neden kontenjan adaylığı diye sorgulayanlar epey fazla! Kökten CTP’li birisi olarak bu durum aleyhinize kullanılabilir haberiniz olun istedik!

Sayın Hamit BAKIRCI, adaylar arasına giremedikten sonra bölgede de siyasi dengeler ansızın değişti gibi geldi bize! Zira bir çok kişinin önünde bir engel gibi gösteriliyordunuz, bakalım sizin yerinizi hangi şanslı aday dolduracak?

Sayın Günay KİBRİT, genel seçimlerde karma oy alacak olan adayların içinde en şalsılar arasında gösteriliyorsunuz. Bir de aday olduğunuz siyasi parti biraz olsun size destek verirse iddianız bir o kadar daha fazla olacaktır değil mi?

Sayın Mehmet Ali TALAT, gündem genel seçimler ancak bazı partililer artık Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacak ismi de konuşmaya başladılar. Bu konuda sizin de bir ön hazırlığınızın olduğu iddia ediliyor, artık kısmet değil mi?

Sayın Hüseyin Macit YUSUF, bir heyecan yapıp yeni ir gazete için bazı girişimlerde bulundunuz ama nedense arkası gelmedi! Belki de olmayacak her işte bir hayır vardır değil mi? İstanbul gibi bir şehir bırakılır mıydı zaten?

Sayın Özer KANLI, seçimlere özel parti içinde bir temizlik harekatı başlattığınız ve gün geçtikçe de ekibinizi genişlettiğiniz söyleniyor. Ön seçimde çok da temizlik olmadı bakalım bu kez vatandaş daha temiz bir siyaseti tercih edecekler mi?

Sayın Mehmet ÇAKICI, artık usta bir siyaset adamı olarak bu seçimlerde daha agresif ve sert bur propaganda dönemine hazırlandığınız gözlemleniyormuş. Madem ki vatandaş tatlı dilden anlamıyor dozu biraz arttırmakta yarar var değil mi?

Sayın Mehmet UYSAL, bir seçim öncesinde daha sizin telefonlar yine patlama noktasına kadar gelmiş diyorlar. Lefkoşa ve Mesarya’nın ağır toplarından irisi olunca artık başa geleni de çekeceksiniz. Bir kez daha işaret edeceğiniz adaylar bir adım önde başlayacak!

Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, seçimlerde kullanılacak slogan sanki de hem kafiyesiz hem de kulağa hoş gelmedi! Daha bilinçaltına hitap edecek etkili sloganlar bekleniyor. Komite başkanı olarak kolları sıvayın deriz…

Sayın Özbek DEDEKORKUT, otel projeniz hayli tutunca projeyi genişletip ek binalar yapma kararı almışsınız. Turizmde çekirdekten yetişince başarı şansı da çok daha fazla oluyor değil mi? Hayırlı işler bol turistler dileriz…

Sayın Ahmet YÖNLÜER, sizi YDP’nin listesinde göremeyenlerin bir çoğu sıra yüzünden aday olmaktan vazgeçtiğiniz yorumunda bulunuyor! Oysa işin başında epey hevesli ve heyecanlıydınız, hayırdır bilmediğimiz başka bir şey mi var yoksa?