Medya Etik Kurulu Başkanı Süleyman hocadan şöyle bir mail geldi bugün;
“Sayın Levent Özadam
Kıbrıs Time Genel Yayın Yönetmeni
www.kibristime.com internet gazetesinde yayımlanan 7 Ekim 2013’lü “Milliyet bunu hep yapıyor!” başlıklı yazınıza, Milliyet gazetesi Kıbrıs temsilcisi ve söz konusu haberin yazarı Sefa Karahasan’dan itiraz geldi.
Sefa Karahasan, Medya Etik Kurulu’na yazdığı şikayet mektubunda;
1. Milliyet gazetesini TAK’ın haberini kendi özel haberiymiş gibi kullanmakla suçladığınızı;
2. Milliyet’in haberinin özgün bir haber olduğunu, Milletvekili Doğuş Derya ile 6 Ekim Pazar günü telefonda röportaj yaptığını;
3. Kendi haberinde, TAK’ın yaptığı haberden, “…KKTC’nin devlet ajansına ‘bu insanlık suçunun durdurulması gerekiyor’ diyen Doğuş Derya Milliyet’in sorularını yanıtladı” şeklinde söz ettiğini ifade etmiştir.
Kurulumuz konuyu incelemeye almıştır. Karar oluşturmadan önce sizin bu konudaki cevabınıza ihtiyaç duyulmuştur.
Şikayetle ilgili cevabınızı Medya Etik Kurulu’na e-posta yoluyla yazılı olarak mümkün olan en kısa sürede iletmenizi saygılarımızla rica ederiz…”

Anında yanıtladım kendisini ve şöyle yazdım;
“Sayın İrvan,
Milliyet Gazetesi ve buradaki temsilcisi Sefa Karahasan'ı ben de size şikayet ediyorum.
Bir kere Sefa Karahasan şu anda asker olduğu için muhabirlik yapamaz.
Devletin ajansını kaynak aldıklarından bu haber özel haber olamaz
Bu ülkede gece kulübü sayısı Milliyet'in yazdığı gibi 500 değildir
Milliyet Gazetesi geçen yıl çıkardığı Kıbrıs Milliyet ekinde Milliyet'in tirajının 200 bin olduğu yalanını söyleyerek ( o tarihte tirajları 100 bin civarındaydı) işletmeleri aldatmışlar, ayrıca zaten çok küçük reklam pastasına sahip KKTC piyasasının dengelerini bozmuşlardır.
Teşekkürler..”
Levent Özadam

Yüzsüzlük ancak bu kadar olur!
Böyle bir şey ne görülmüş ne de duyulmuştur…
Burada elbette Milliyet’i suçlayacak filan değilim!
Milliyet Gazetesi’ni buralara düşüren, KKTC temsilcisinden başka biri değildir.
Sefa Karahasan’dan bahsediyorum…
Şu anda GKK’ya bağlı Basın Şubesi’nde askerlik görevini icra ediyor…
Ama askerliğini yaparken, gazeteciliğe de devam ediyor!
Ya birileri kendine kıyak geçmiş buna göz yumuyor ya da o askerlik görevini suistimal edip aynı anda gazetecilik de yapıyor…
Keyifler keka yani!
Bir de bize etik dersi vermeye kalkıyor…
Yenilir yutulur bir şey değil bu…

Olay şundan ibarettir;
TAK muhabiri CTP-BG Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya ile çok ses getiren bir söyleşi yapmıştır.
Tüm basın da bunu tepe tepe kullanmıştır…
Her zaman olduğu gibi Türkiye basını da…
Ama Milliyet temsilcisi asker olduğunu unutup bir kez de bu haberden hareket ederek Derya ile asker olduğu halde söyleşide bulunmuş ve bunu gazetesine göndermiştir…
Hem de yalan yanlış bilgilerle…
Biz sadece bunu yazdık ve şu anda askerlik görevi yapması gereken Sefa beyin tepkisini aldık…
Medya Etik Kurulu’na şikayet etmiş bizi…
Biz de kendisini sadece Medya Etik Kurulu’na değil, hem gazetesi Milliyet’e, hem de GKK Komutanlığı’na şikayet ediyoruz.
Buyursun savunmasını yapsın!




Mehmet Harmancı’nın açıklaması


“Levent Bey merhaba,
Bugün mesaj kutusu köşenizde Sn. Bakırcı'nın yaptığı açıklama ile beni de yalanladığını yazmışsınız.
Bakanlık sürem boyunca şahsımın Kalecik’te yaşanan üzücü olay sonrasında kirliliğin temizlenme çalışmalarının devam ettiği ve olumlu ilerlediği dışında herhangi bir açıklamam olmamıştır.
Ayrıca, bölgedeki deniz dibi ve kaya temizlik işlemlerinin zaman alacağını da defaatle belirtmiştim. Deniz yüzeyinin temizlenmesi farklı bir olgu Sn.Bakırcı'nın belirttiği deniz dibinin ve kayaların temizlenmesi başka bir olgu
Bu vesile ile belirtmek isterim ki Sn. Bakırıcı en son 10 Eylül'de bölgede yaptığı incelemelerin sonunda şunu ifade etmişti: "Bölgedeki temizlik çalışmalarının yüzde 90’ı tamamlandı. Etrafta bulunan bazı kayalar ve plajlarda ufak tefek kalıntılar bulunmaktadır. Çalışmaların 2 hafta içerisinde tamamlanmasını bekliyoruz”. Bunu da anti parantez belirtmek isterim.
Benim konu ile alakalı yaptığım açıklamaların tümü deniz yüzeyi ile ilgilidir. Deniz dibinde ben görevdeyken tarama ve tesbit çalışmaları devam etmekteydi. Deniz yüzeyi ile ilgili tesbitleri T.C. Çevre Dairesi tarafından yapılmıştı. Ben de hemen arkasından farklı bir açıklama yapmıştım. Bu konuda hassas olduğum için şahsınız nezdinde kamuoyuna belirtmek isterim.
Çalışmalarınızda başarılar dilerim.”

Sol ve Özgür
Mehmet Harmancı



MESAJ KUTUSU



Sayın Dursun OĞUZ, UBP Mağusa İlçe Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Atamanız karara bağlandı ancak resmi açıklama bayram sonrasına kaldı. Umarız ilk göreviniz tabelacının parasını ödemek olur. Başarılar dileriz…

Sayın Hüda HÜDAOĞLU, Başbakan Yardımcılığı müsteşarlığınız hayırlı olsun. Madem ki müsteşarlar toplantılarına katılmaya başladınız atamanız elbet bir gün olacaktır. Dört bakanlık birden sırtlandınız işiniz kolay değil…

Sayın İrsen KÜÇÜK, genel sekreterlik seçiminden sonra partide artık sizin döneminizin tamamen bittiğini söylüyorlar. Ama benim kulağıma bazı sürprizlerinizin olacağı haberleri çalınıyor. Merak ettik doğrusu…

Sayın Ersan SANER, genel sekreter olamadınız diye sakın üzülmeyin, şimdi bütün işi gücü bırakıp önümüzdeki sene yapılacak olan yerel seçimlere hazırlanmaya bakın. Zira bölgeden bir çok partiliniz sizin aday olmasını istiyor ve bunu da genel merkeze bildirdi.

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, bir kez daha yanlış ata oynayınca parti içinde epey itibar kaybı yaşadınız. Oysa siz eskiden siyasette çok iyi koku alırdınız, hayırdır gençlik elden gidiyor mu yoksa?

Sayın Taşkın ÜREL, sanayi bölgesine yaptığınız mezbaha binasının hem parasını alamadınız hem de bu konuda Sayıştay dosya hazırlamaya başladı. Önümüzdeki günlerde başınız ağrıyabilir bilginiz olsun…

Sayın Cemal REDİF, hükümet Cypruvex konusunda dosya hazırladı ve savcılığa verdi. Şimdi sıra sizde, kamuoyuna yapacağınız çok önemli açıklamaları merakla bekliyoruz. Yoksa bayramdan sonraya mı bıraktınız?

Sayın Halil İbrahim AKÇA,
dünkü mesaj kutusunda Profesör ünvanını sanırız bir yanlış anlamadan dolayı yazdık. Madem ki masterinizi yaptınız profesörlük niye olmasın ki. Size yakışır doğrusu…

Sayın Özdil NAMİ, Ahmet Davutoğlu birlikte yaptığınız açıklama kamuoyunda memnuniyetle karşılandı. Kıbrıs Türkü artık TC’li yetkililerin yanında başı dik kendinden emin yöneticiler görmek istiyor. Tebrik ederiz…

Sayın Sefa KARAHASAN, hem Milliyet muhabirliği hem de askerlik nasıl yapılır anlamış değiliz. Yok eğer Milliyet GKK içinde büro açtı derseniz işte o zaman bir nebze anlarız. Hayırlı tezkereler dileriz…

Sayın Derviş EROĞLU, UBP artık kıvamına giriyor değil mi? Siyasette ne kadar kurt bir politikacı olduğunuzu bir kez daha kanıtladınız. Bakalım UBP-DP evliliğini de başarabilecek misiniz?

Sayın Reha ARAR, Ankara’da üst düzey sürpriz doğum partisiyle karşılaşınca göz yaşlarınızı tutamadığınız gözlemlenmiş. 68’nci yaşınızı biz de kutlar sağlıklı ve mutlu nice seneler dileriz…

Sayın Salih COŞAR, yaz sezonu bitince Lefkoşa’ya dönmüşsünüz ama yine de aklınızın Girne’de kaldığı söyleniyor. Artık özlem gidermek için hafta sonlarını bekleyeceksiniz.


Günün Fotoğrafı


Günün Fıkrası


Delikanlı maymun…

Maymun kurmuş çilingir sofrasını ormanın orta yerine, külhanbeyliği yapıyor.
O sırada zürafa oradan geçiyormuş, sormuş:
- “Vay maymun kardeş, nasılsın?”
-”İyiyim be anam, içiyorum içiyorum aslanı dövüyorum.”
Zürafa tırsmış ve uzaklaşmış. Derken zebra geçmiş, o da sormuş:
- “Selam maymun abi, ne var ne yok?”
-”N’olsun be gülüm hep aynı; içiyorum içiyorum aslanı marizliyorum.”
Zebra da uzaklaşmış oradan. Bu kez köstebek, geçerken sormuş:
- “Maymun ya ne haber?”
-”İyilik koçum içiyorum içiyorum, Allah ne verdiyse girişiyorum aslana!”
Köstebek de sıvışmış.
Ancak böyle böyle derken, olanlar aslanın kulağına gitmiş ve aslan o tarafa doğru yola koyulmuş. Çıkmış maymunun karşısına:
- “Eee anlat bakalım maymun efendi, ne var ne yok?”
Maymun hemen kendine çeki düzen vererek yanıtlamış:
- “N’olsun be abi, içiyorum içiyorum abuk subuk konuşuyorum.”