Böyle diyor Hakkı Dayı seçime gitmeyeceğim diyenlere .Peki bunları yani iş yapacak olanı halk nasıl bilecek diye sorduğumda.Halk okuyacak soracak, soruşturacak diye cevap veriyor.Bak bana yaşım 86 ama şimdi sana bu memlekete hayırı dokunacakların isimlerini söyleyim.

Hepsininmi diye soruyorum.’’Elli tane değil ama 30 tane seçtim’’ diyor.

Nasıl seçtin diyorum.

Bak sana söyleyim diyor.Çocuklar benim hepsi okumuş.Hepside işlerini doğru düzgün yapan hayırlı çocuklar.Hepsininda çocukları var.Üniversiteyi bitirmişler .Onlarda çok akıllı.Biri Mühendis 2 tanesi Avukat ,biri öğretmen, birtansida Doktor diyor.

Hepsiynan toplandık bir gece açtık interneti ve okudular adayların geçmişlerini.Tabii tanımadıklarımız için bunu yaptık.50 senedir Televizyona çıkanları bilirik zaten afeden ne b.....k.olduklarını.

Sonra memleket ufak. Bir geceda açtık telefon Güzelyurta birini sorduk benim gardaşa. ,Avukat olanlardan küçüğü açtı telefon Mağusadaki birkaç arkadaşına telefon oda merak ettiklerini öğrendi.Lefkoşa ,Girne ,Lefke derkan .Zaten ufacık memleket.Herkes tanıdık.

Böyle böyle 30’ u tamamladık.İsten sayayım sana genleri ‘’deyince ‘’Say amca’’ dedim.Gözlüğünü taktı. 30 tane ismi bana saydı.Tabii isimleri yazdığı kağıdın içine bakarak.Ve tabii yaklaşık 10 dakikada yavaş yavaş.

Ama dedi.’’Gelda bu isimlerin hepsini aklında tut sonrada bul bu isimleri şimdi o koca çarşafın içindebul .İşte orası aklımı karıştırır.Ha yalnız benim değil ha bak o 25 yaşındaki torunumu görün  hani Avukat oldu .Onun da aklını karıştırır.’’

‘’Ama kağıda yazacağım oy  kullanmaya gitmeden. Sandığa gittiğimde çıkaracağım cebimden kağıtcığı bakacağım içine ve işaretleyeceğim ‘’ diyor.

Ofisimde oturduğum masanın tam karşı duvarında ünlü filozof Platonun şu sözü asılı durur.

Siyaseti kötü bir şey olarak değerlendirip ilgi duymazsanız kötü insanların sizleri yönetmesine fırsat verirsiniz.

Son yıllarda yaşadığımız seçimler ve özellikle Anayasa Referandumu göstermiştir ki KKTC  halkı seçim yapma konusunda yeni bir bilinç kazanıyor.

Büyük bir kesim seçim kriterlerini yeniden gözden geçiriyor.Yeterli olmasada araştırıyor soruyor soruşturuyor.

Günümüzde özellikle gelişmiş ülkelerde  seçmen kitlesinin büyük kısmı, miting meydanlarını doldurmayı ve siyasi nutuklar dinlemeyi değil, hayatlarının nasıl değiştiğini ve geleceklerinin nasıl şekilleneceğini gözönüne alarak oy verme eğiliminde. Ki bu da toplumda demokratik algı ve davranış biçimlerinin gelişmekte ve güçlenmekte olduğuna işaret eden bir davranıştır.

Çok şükür ki artık uzun araç konvoyları ,tonlarca bayrak ve flama ile süslenen miting meydanları ,havai fişenk gösterileri yok.Bu sistem hem cenazeleri hem düğünlerin istismarınıda ortadan kaldırdı. Milli gelirin eksoz borularından havaya uçup gitmesinide azalttı. Onada şükür.

Ama

Yüksek seçim kuruluna göre yanında kağıda yazılı isim taşımak yasakmış.Çünkü o kağıdı sana başka biri vermiş olabilirmiş.

Peki Hakkı dayının iradesi ne olacak .Yada Hakkı dayı gibilerin.Gitmeden kağıtcığına yazmazsa nasıl hatırlayacak 24 yada 50 adayın  isimlerini.Yoksa ezberlemek aklındamı tutmak zorunda.

Gidecen iş yapana oy verecen ama önceden bir yere not düşmezsen iş yapacak olanları o çarşafta kaçını bulabilecen.

 Onun için; Hakkı dayının dediği gibi.Gitmeden kağıtcığına yazacan kimleri işaretleyeceğini .Sonra  kağıtcığını cebine koyacan. Sandığa girinceda açacan kağıtcığına bakarak çarşafta işaretleycen.Çarşafı katlaycan .Sandığa atacan.Yoksa halkın gerçek iradesinin sandığa yansımasımı.

Çok açık söylüyorum.İmkansız.O da başka bir bahara kalacak.