Geçen gün Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in yaptığı açıklamaları okurken ister istemez bir takım soru işaretleri oluştu kafamızda.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in bir takım başlıklar altında yaptığı açıklamada sanki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın söylemleri ile örtüşmeyen bir takım ortak uzlaşıların olduğu hissedildi.
‘’Mustafa İle Uzlaştıklarımız” başlığıyla konu edilenler ilginçti. Yani en azından bizler garantilerin ne olacağı konusunda henüz bilinmezlerdeyken Anastasiadis uzlaştık diyebildi. Peki, neydi uzlaşılanlar?
2016’da çözüm olabileceğine inancını belirtirken neye göre ve kime göre inanç belirtmiştir?

Elbette ki bu süreçte ilk kez bu kadar umut doğdu. Yani insanlar ilk kez çözüme bu kadar yakın olduğumuzu düşünerek, umutlandı. Güven ilişkisi oluşturan liderler bu süreçte neler konuştu, nelerde anlaştı tam olarak bizler bilmezsek de kendi içlerinde ortak noktada uzlaşıya vardıklarını yapılan açıklama ile anlamış olduk. Ama nedense hiç kimse bizi bilgilendirmedi. Yani tam anlamıyla bilgilendirmedi. Birileri yüzeysel çözüme yakınlığımızı anlatarak bize bilgi aktardı havasında olsa da kimse net olarak hiçbir şeyi bilmiyor, bilmediği gibi varsayımlar üzerinden hareket ediliyor.
“Mülkiyet başlığının üçte ikisini hallettik, 4 özgürlükle ilgili anlaşma var, nüfus oranında uzlaştık, 60 garantilerinin üstesinden gelindi” işte kritik cümle buydu. Anastasiadis’in yaptığı açıklamalarda bulunduğu iddialar. Garantiler konusu en önemli başlıklardan birisi. Garantiler öncelikle Kıbrıslı Türklerin vazgeçilmezidir, güvencesidir, geleceğidir. Türkiye’nin buradaki varlığı ve askerin konumu! İşte bu konuların tam olarak ne olacağı net değilken kim neye güvenerek çözümün olabileceğine ya da çözüme çok yakın olduğumuza karar verebiliyor?
Güvenlik ve garantiler konusuyla ilgili müzakerelerin hangi noktada olduğu net değildir. 1960 Garanti ve İttifak Anlaşması’nın ve bugünkü şartlar elbette ki farklıdır. Burada her iki taraf da hem fikirdir. Bunun üzerinde durmuyoruz. Önemli olan bundan sonraki şartlarda neler olacağıdır.
Peki, Anastasiadis temsilciler meclisine bilgi verirken bu konuda kendi düşüncelerini mi yoksa Cumhurbaşkanı Akıncı ile uzlaşı sağladığı görüşlerimi ortaya koyacaktır. Ben burada şüpheliyim. Yani kendi düşüncelerini her zaman öncelik olarak açıklayan Rum Lider, Akıncı ile uzlaştıklarımız başlığını da formalite olsun diye yazmıştır. Müzakere zemini, iki bölgeli, iki toplumlu federasyon öngörüsüdür. İki bölgelilik idari sınırları belirler, iki toplumluluk da o idari sınırlar içerisindeki toplumun bölgeyi idare edeceğini. Açıklamada Merkezi hükümetin de bir eyaletin de öteki toplumun yetkilerine müdahale edemeyeceği konusunda anlaşmaya varıldığı dile getirildi. Tüm bunlar zaten bizim bildiğimiz konulardı. Peki, en önemli konulardan biri olan Türkiye’nin adadaki varlığı ve asker konusunun ne olacağı ile ilgiliydi? Henüz bunlar net değil. Bu konunun netleşmesi açısından Sayın Akıncı’nın bir açıklama yapması kaçınılmazdır.