İtiraf etmek gerekirse, ben kiminin geçici kiminin de teknokrat hükümet dediği Sibel Siber hükümeti iş başı yaptığında umutlanmıştım.
Kendi çapımda ciddi de bir destek verdim!
Verdim çünkü toplumun büyük bir bölümü gibi UBP hükümetinin saçmalıklarından bıkmış, hele de kurultayda yaşanan rezaletlerden illallah etmiştim.
Hele de Sibel hanım ve ekibi göreve çok hızlı başlamış ve yaptığı ilk icraatlarla halkın gözüne girmişti.
Hepsi o kadar!
Önce UBP gitti diye sevindik, sonra geçici hükümetle heyecan yaptık, şimdi de hayal kırıklığı yaşıyoruz…
Aslında, UBP hükümeti kamuoyunu o kadar boğdu ki, belki de şimdiki hükümetten bu kadar çok kısa bir sürede beklentilerimiz çok fazla oldu…
Belki de Sibel hanım doğru yapıp devletin kaynaklarına çöreklenenleri deşifre etmeyip, gerçek yatırımcıları ürkütmek istemedi ama toplum da artık haksız ve adaletsiz sürecin kurbanlarının önüne atılmasını bekler hale gelmişti.

Bugün LTB Başkanı Kadri Fellahoğlu’nun 100 günlük icraatlarını anlattığı basın toplantısında DP ve TDP’li üyelerin protesto amaçlı eylemlerini duyunca ağzımdan çıkan ilk iki kelime ‘fiyasko hükümeti’ oldu…
Asıl yapılan ayıp Kadri Fellahoğlu’nun basın toplantısı değil, aksine DP ve TDP’nin seçim kaygısından başka bir şey değildi…
Tamam, geçici hükümetin bir çok icraatı belki ilk bakışta seçimlerde CTP’ye artı getiren icraatlardı ama LTB’yi buna dahil etmek ve toplantıyı terk etmek, bırakın Fellahoğlu’nu bu mücadelede yalnız bırakmanın yanı sıra Lefkoşalı’ya yapılan bir saygısızlıktır.
Fellahoğlu, herkesin beklentisi olan ilk 100 günün icraatlarını anlatmaktan başka bir rant elde etmek istememiş ama şu anda koalisyon kurulan ortaklar sıradan bir basın toplantısını bile siyasete alet etmiştir…
Ve artık, bu eylem bile CTP-DP-TDP koalisyonunun, sırf UBP’ye karşı kurulan ama ülkeye de çok bir şey getirmeyeceğinin bir göstergesidir.
Oysa ben üç muhalefet partisinin birleşip, hatta seçim sonrası bile işbirliğini devam ettirip, ülkeye bir değişim getireceğine inanmıştım.

Ben 30 yıldır hiç aralıksız Lefkoşa’da ikamet ederim.
Lefkoşa’nın iyi günlerini de gördüm kötü günlerini de…
Son iki yılda yaşanan sıkıntılar hiçbir dönemde yaşanmadı.
Ve her parti yerel seçimler öncesi ortaya çıkıp, Lefkoşa’yı kurtarma vaadinde bulundu.
En iyi adaylarını çıkarıp, kamuoyunun önüne koydular…
Öyle ya da böyle yarışı CTP kazandı, Kadri Fellahoğlu tüm iyi niyetiyle görev başına geldi…
Ama dün DP ve TDP’nin Lefkoşa sevgisinin sahte bir sevgi olduğunu hep birlikte gördük.
Hem de üç parti şu anda geçici de olsa koalisyon kurmuşken yaşanan bu rezalet, hükümetin de fiyaskoyla sonuçlanacağının mesajlarını vermiştir.

Kadri Fellahoğlu’na gelince;
Benim dostum olmasının yanı sıra ilk 100 günlük icraatlarında çok başarılı olamamıştır.
Onun başkanlığı döneminde bir Lefkoşalı olarak benim tek memnun olduğum konu evimin önündeki çöplerin toplanması ve biraz da çevre temizliği yapılmasıdır.
Ama asıl gailemiz bireysel değil de toplumsal düşünüp yüzlerce LTB çalışanının geriye dönük maaşları ile yatırımlarının halen yapılmamış olması olmalıydı…
100 gün sonrasında halen çalışanların geriye dönük maaşlarının ödenmemiş olması ve geriye dönük maaşlarının ödenmemesi, bu konuda elle tutulur tek bir açıklama yapılmaması bile belediye yönetiminin başarısızlığını ortaya koymaktadır.
Kısaca;
Şu anda hükümette ortak olan ve LTB’de çoğunluk lan eski muhalefet partileri hırs ve siyasi ihtiraslarına yenik düşmüşlerdir.
Aksine beni kimse inandıramaz!



“Kayalp Mağusamızı geri versin”
Levent bey iyi geceler,
köşe yazınızda Sn. Oktay Kayalp'tan "KKTC’de en başarılı belediye başkanı ünvanına da sahip olan Kayalp " diye söz ettiniz. Size bu konuda katılmıyorum çünkü Mağusa KKTC nin en pahalı belediyesi durumunda. İki yıldır devrede olan kanalizasyon yüzünden Mağusa da lağım kokusuz günümüz geçmiyor. Evimizden soğumuş durumdayız, bahçemize çıkıp bir çay içemiyoruz. Sineklerden bahsetmeme hiç gerek yok. Kanalizasyon çalışmaları sırasında köstebek çukurlarına dönen yollarımızın tamamının yenileceği sözü verilmesine rağmen hiçbir çalışma yapılmadı, arabalarımızda ön düzen kalmadı.
Şimdi 2.Magem gündeme geldi. Lütfen Sn.Oktay Kayalp bize önce kokusuz, sineksiz ve yolları düzgün Mağusamızı geri versin sonra yeni projeler yapsın...
(Ali AKIN-MAĞUSA)



Zavallı garsonlar!

“Bizim ülkemizde, gazete haberlerinden öğrendiğimiz ; gece kulüblerinde fuhuş yapılıyor diye ihbar yapılır. Yapılan polis baskınında suça teşvik eden bir ''garson'' tutuklanır... Şimdi bir düşünün Aksa olayını, LTB'yi, KTHY' nı, her türlü yolsuzluk ve usulsüzlüğün döndüğü diğer kurumlarımızı, rüşvet alanı, vereni...Kimi kime şikayet edeceksiniz. İşte Oligarşiden kastımız bu. 40 yılda geldiğimiz ve getirildiğimiz nokta bu. Biz onlara yasemin kokan bir ülke teslim etmiştik, bataklığa çevirdiler....”
(Faize TERAZİ)



GÜNÜN FOTOĞRAFI


MESAJ KUTUSU



Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, eğer bu akşam bir operasyon yapmazsanız yarın İskele’de 6 örgütünüz istifa etmeye hazırlanıyor. Sizin gibi kudretli bir vekil muhakkak bu sorunu çözecek güçtedir…

Sayın Mustafa EMİROĞLULARI, bölgenizde parti içinde zirveye kadar yükseldiniz. Şimdi sadece dua etmeniz gerekiyor ki partiniz baraj sıkıntısı yaşamasın. Şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, bazı bayan sempatizanlarınız Lefkoşa’da gizlice kartvizitlerinizi dağıtmaya başlamış. Sizin haberiniz var mı bilemeyiz ama partinizin bu konuda yasak koyduğunu biliyorsunuz değil mi?

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, dön bir çöp kutusunda binlerce kartvizitiniz bulundu. Bu işi yapan gençlerin kulağını çekmenizde yarar var. Aldıkları parayı hak etmiyorlar…

Sayın Mustafa GÖKMEN, bölgenizde bir çok seçmenin yaylaya çıkmış olması bu kez sizi de epey etkileyeceğe benziyor. Yine de bazı seçmenlerin sırf size oy vermek için gelecek olmaları büyük mutluluk değil mi?

Sayın Bengü ŞONYA, Serdar Denktaş’a sorulması gereken soruların size sorulması nedeniyle resmen ecel terleri döküyorsunuz. Acaba başkana ara sıra konuşma yasağı getirmek için MYK’den karar mı çıkarsanız diyoruz…

Sayın Gülsün YÜCEL, bakanlığınıza bağlık Kimlik Dairesi’nde UBP kurultayında yapılan istihdamlar vatandaşı çileden çıkarıyor. Arkadaşları bir hizmet içi eğitimden geçirseniz diyoruz…Yakında kavga çıkarsa şaşmayın olur mu?

Sayın Mehmet KÜÇÜK, Halkın Sesi gazetesinin üzerindeki parçalanmış bayraklar şikayet konusu olmuş. Hadi her şeyi bir yana bıraktık ama Dr.Küçük’e biraz ayıp olmuyor mu?

Sayın Hüseyin YARATAN,
Lefkoşa’da bir çok karmacının listesinde yer alıyorsunuz. Biraz utangaçlığı bırakıp sesinizi yükseltseniz potaya yaklaşabilirsiniz.

Sayın Oğuz KÖSE, seçimler sizi o kadar yormuş ki gözlerinizin altı çökmüş. Seçim sonrası ailecek uzun bir tatili hak ettiniz, dayanın biraz daha…

Sayın Kadri FELLAHOĞLU, yarın sizin için kritik bir gün olacak. Geriye dönük maaşları halen alamayan çalışanlar her an kötü bir sürpriz yapabilir…

Sayın Ahmet SAVAŞAN, parti içinde ferdi çalışmalarınız ters tepecek gibi görülüyor. Suat hocanın adayı olarak anılmanız da sizin için büyük şanssızlık.

Sayın Kemal Deniz DANA, belki tansiyonunuza etki yapacak ama zirveden aşağı doğru hızla inmeye başladınız. Son haftada iyi bir çıkış yapmazsınız rüyalar gerçek olmayabilir. Biraz kıpırdayın bakalım…

Sayın Mustafa BORATAŞ, sosyal medyada büyük bir atağa kalktığınız görülüyor. Maşallah bütün aile ve dostlar sizin için artık seferberlik ilan etmiş durumdalar. Ne mutlu size…

Sayın Doğuş DERYA,
bir çok karmacının gözdesi olan bir aday için son haftaya girilirken rahatsızlık geçirmeniz büyük talihsizlik. Büyük geçmiş olsun, acil şifalar dileriz…

Sayın Yüksel ÇELEBİ,
dün akşam tüm belediye çalışanlarına talimat verdiğiniz halde bir çoğu kaytarıp CTP mitingine gitmedi. Acaba nerede yanlış yaptınız hiç düşündünüz mü?

Sayın Yusuf ÇOCUK
, çevreyi kirletmekten para cezası aldığınızı öğrendik. Madem ki bu para çevre için kullanılacak hiç maraz etmenize gerek yok. Bu arada daireyi de kutlamak gerek değil mi?

GB 405 plakalı aracın sürücüsü, bugün öğlen saat 14.00’de Geçitkale’yi hemen geçince arabanızda ne kadar çöp varsa yola fırlattınız. Görenler şikayet etti biz de sizi kınıyoruz…



Günün Fıkrası

Kalemtraş

Gazetede yayınlanan "Daktilo Bilen Bayan Sekreter Aranıyor" ilanı üzerine uzun boylu yakışıklı bir adam da başvurmuştu. Şirketin patronu,
-İyi ama yanlışlık olacak.Biz bayan sekreter arıyorduk
deyince,adam elindeki bavulu açmış. İçinden cansız manken çıkarmış,
-İşte efendim, demiş.
-Modern tekniğin son buluşu olan sekreteriniz! Yemez içmez. Hiç bir kaprisi yoktur. İzin nedir bilmez. Telefonla aynı anda sekiz kişiyle görüşür, bu arada da beş ayrı daktilo makinesinde beş ayrı yazı yazar.Bunlara kendisinin dokuz yabancı dil bildiğini ve anında çeviri yaptığını da eklemeliyim. Maaşı filan da yok.Bana hemen Beş yüz milyon lira ödeyeceksiniz. Bu kadar!.
Patronun aklı yatmamış,yüzünü buruşturmuş. Harika manken sekreteri getiren adam hemen
sekreteri oturtmuş, beş dakikada elli sayfalık bir kitabi sekiz dile cevirmiş, aynı anda telefonlara cevap verilmiş falan filan... Patronun gözleri fal taşı gibi açılmış, derhal beş yüz milyonluk çeki yazıp adama vermiş ve cansız manken sekreteri almış. Adam odadan çıkıp elinde boş bavulla asansörün gelmesini beklerken, içeriden feci bir feryat yükselmiş,
-Ahhhhh!
Bunu duyan adam elini alnına vurmuş,
-Tüh be! Mankenin alt tarafının kalemtraş olduğunu söylemeyi unuttum!