Hafta sonu gündemin en tepesindeydi…

Güzelyurtlu 38 yaşındaki talihsiz kadın Anıl Aktunçlar Lefkoşa’da Etik Hastanesi’nde karın bölgesindeki yağların alınması için ameliyat oldu ve sonrasında hayatını kaybetti…

Burada soru şudur;

Ameliyat sırasında mı yoksa ameliyattan sonra odasında mı hayatını kaybetti!

Kimi ameliyatta diyor kimi de ameliyattan 4 saat sonra…

Otopsi yapıldı ama bu detay açıklanmadı!

İstanbul Adli Tıp Kurumu’na atıldı top…

Oradan gelecek sonucu bekleyeceğiz!

Belki de çok uzun bir süre…

Öncelikle şu eleştiriyi yapalım…

Hani yeri gelince devletiz diye böbürleniyoruz ya!

Biz de niçin bu konuda tam teşekküllü bir kurum yok da sıkıştık mı İstanbul’a sarılıyoruz hemen…

Devletiz ama devlet olmanın gereklerini bir türlü yerine getiremiyoruz!

Her türlü organı mevcut ama doğru dürüst bir adli tıp kurumu yok…

Daha da garibi tek bir tane otopsi uzmanımız var!

O da kadrolu değil sözleşmeli…

Tek tabanca gidiyor bu işler yıllardan beridir!

İdris Deniz nasıl oluyor da bu yükü çekiyor doğrusu alkışlamak lazım…

Anıl Aktunçlar’ın ölümü bir başka konuyu da yine gündeme getirdi…

Hatta ateşledi!

Fikri Orakçıoğlu’nun ölümünü…

Şimdi vatandaş şunu haykırıyor;

“Aynı narkozcu” diye!

Mesai saatleri içinde özel hastanede çalıştığı için devletteki görevinden men edilen anestezi uzmanı Süleyman Köroğlu…

Yine bir ölüm olayı!

Merhum Fikri Orakçıoğlu’nun ailesi doğal olarak bu suçlamayı yapıyor…

Niçin yine aynı narkozcu diye…

Kimin ocağına ateş düşse böyle haykırmaz mı!

Sonra, merhum Fikri Orakçıoğlu’nun ölüm raporları tamamlandı ve şu anda devletin elinde…

İyi  de niye açıklanmıyor!

Kimden çekiniyorlar ya da korkuyorlar…

Bunun mutlaka bir izahı olmalıdır!

Başka bir tartışma konusu…

Etik Hastanesi’nde ameliyatı gerçekleştiren ülkenin tanınmış hekimlerinden Genel Plastik Cerrahi Uzmanı Adem Ademoğlu aynı zamanda devlette de çalışan bir hekimdir!

Yani bu olaya göre ikinci iş yapmaktadır…

Bu yasal mıdır!

İkinci işi savunanlara göre tabi ki yasaldır…

Ama bu ülkenin yasalarına göre yasal değildir!

Her ne kadar konu şu anda mahkemede olsa da soru şudur;

Dr.Adem Ademoğlu bir kamu hekimidir ve bu olayla birlikte ikinci iş yaptığı da ortaya çıkmıştır…

Kendisi hakkında dava açılacak mıdır!

Dr. Süleyman Köroğlu mesai saatleri içinde ikinci iş yaptığı için devletten atılmıştır…

Ademoğlu, mesai saatleri dışında çalışırken tespit edilmiştir!

Ama sonuçta yasalar sadece sağlıkta değil genelde kamu çalışanlarına ikinci işi yasaklamıştır…

Ve başka bir önemli konu…

Ülkedeki özel hastaneler hangi aralıklarla denetlenmektedir!

Ya da gerçekten denetleniyor mu…

Örneğin Etik Hastanesi;

En son ne zaman denetlenmiştir!

Eğer denetlendiyse lütfen bu raporları kamuoyuyla paylaşın ki devletin bu konuda görevini yaptığını hepimiz bilelim…

Yok denetlenmiyorsa da devletin ilgili birimleri bunun hesabını versin!

Özel hastanelere girmek bu kadar mı zor…

Sevgili okurlar…

Lütfen 2010 yılı Şubat ayını hatırlayınız;

Lefkoşa’da büyük bir sel felaketi yaşanmış ve Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin jeneratörü devreye girmeyince 8 vatandaşımız aynı gün için hayatını kaybetmişti…

Aileler uzun mahkeme sürecini göze alamadığı için hukuk süreci başlatmamış ve acılarını içlerine gömmüşlerdi!

Ne yazık ki o tarihlerde devletin hiçbir kurumu olaya gerekli hassasiyeti göstermemiş, böyle olunca da olan ölenlere olmuştu…

Bizde hep yapanın yanına kaldığı bir mantık geçerlidir!

Yanlışlıkların yeteri kadar üstüne gidilmemekte, yapandan hesap sorulmamakta sonuçta da hep yapanın yanına kar kalmaktadır…

Sonra da bunun adına sistemsizlik denmektedir!

Bu kafada gittiğimiz sürece de KKTC’de hiçbir şey değişmeyecek, ölen ölür kalan sağlar bizimdir diyerek yeni yanlışlıkların önü açılacaktır…

İnsan hayatının u kadar ucuz olduğu bir başka ülke daha var mıdır!

MESAJ KUTUSU

Sayın Faiz SUCUOĞLU, KKTC’de sağlık alanında o veya bu şekilde hata yapıp insan hayatına mal olanlar kesinlikle bir bedel ödemeli ve bu da herkese örnek teşkil etmeli. Özellikle sağlık örgütleri her nedense kendi meslektaşlarını koruma altına alarak insanı hayatını tehlikeye atıyorlar!

Sayın Kenan ARİFOĞLU, K.T. Tabipleri Birliği olarak ülkede yaşanan sağlık olaylarında yeteri kadar aktif olamıyorsunuz. Bu da hekimlik mesleğinde iyi ile kötünün aynı teraziye konulmasını beraberinde getiriyor! Hem kamuoyu hem meslektaşlarınız daha radikal kararlar almanızı bekliyor!

Sayın Mustafa AKINCI, Cenevre zirvesinde yaşananlar konusunda Ankara ile aynı çizgide olmanız her ne kadar bazılarını rahatsız ettiyse de vatandaşın büyük bir bölümü bu işten alnınızın akıyla çıktığını düşünüyor. Gerisi de teferruat artık...

Sayın Fikri ATAOĞLU, Kumyalı sahillerinin kiralandığı Noel Baba projesinin sahiplerinin Antalya’da bir ofisleri bile olmadığını, bütün işleri bir evden yönettiklerini biliyor muydunuz! Şu bizim Antalya temsilcisi ile bir temas kursanız da birazcık araştırsa diyoruz! Bunu engellemezsiniz sorumluluk hep sizin sırtınıza yüklenecek bilesiniz!

Sayın Kemal Deniz DANA, sizin de şahsen ikinci işe karşı olduğunuzu biliyoruz ama bu konuda biraz daha aktif olmakta yarar var değil mi! Bu arada KKTC’ye tam teşekküllü bir adli tıp kurumu kazandırmaya ne dersiniz! Bunun temellerini pek ala siz açabilir ve güzel bir icraat gerçekleştirebilirsiniz!

Sayın Mustafa YENİADA, Milliyetçi Demokrasi Partisi ülke siyasetine hayırlara vesile olsun. Ülkedeki milliyetçi kesim bir hayli fazla ama şu anda hepsi de diğer partilere dağılmış durumdalar. Bakalım onları yeni partiye çekebilecek misiniz!

Sayın Kemal DÜRÜST, Cenevre zirvesinden ülkeye yayın yapan televizyon kanallarının yaşadıkları sorunlar KKTC’deki internet alt yapısının artık sil baştan yeniden ele alınması için geçerli bir nedendir değil mi! En kısa zamanda bu konuda bir girişim bekliyoruz…

Sayın Ertan BİRİNCİ, uzun bir mücadele ve takoz döneminden sonra yeni üniversitenin temelini 7 Şubat’ta atacağınızı memnuniyetle öğrendik. Sonuçta bu mücadeleyi siz ve ekibiniz kazandı ya artık geçmişe de bir çizgi çekin deriz. Hayırlı ve uğuru olsun…

Sayın Suphi COŞKUN, Dipkarpaz’da Apastolos Andreas Manastırı’nın arkasındaki çeşmeden her gün binlerce ton suyun denize boşa aktığını biliyor muydunuz! Üç çeşme takarak büyük bir su tasarrufu sağlayabileceğiniz öneriliyor…

Sayın Süleyman MANAVOĞLU, Ercan’da muhaceretteki bazı arkadaşlar biraz fazla abartıp artık vatandaşla dalga geçmeye başladılar. Konu İçişleri Bakanlığı’na şikayet edildi bilginiz olsun istedik.

Sayın Hüseyin MÜLAZİM, İskele bölgesinde partili gençlerinizi tehdit edenleri isimleriyle deşifre etmeyi düşünmez miydiniz! Bunu muhakkak yapmalısınız ki perde gerisinde yaşananlar ortaya dökülsün…

Sayın Kutlu EVREN, yeni yasaların hazırlanması nedeniyle köy gezilerine bir türlü çıkamadığınızdan şikayetçi oluyormuşsunuz! Haziran ayında erken genel seçim olacağı tahmin ediliyor gecikmeyin deriz. İcraatlarını başka nasıl anlatırsınız ki…

Sayın Erhan ARIKLI, 74 sonrası adaya gelenler adına açıklamalar yaparken biraz daha hassasiyet göstermeniz isteniyor. İyi bir yol tutturmuşken onlar adına konuşmanız bazı bölgelerde eleştiri konusu oluyor…

Sayın Önder SENNAROĞLU, pek muhterem babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet, size ve aileye başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin. Ne mutlu ki sizin gibi değerleri ülkeye kazandırmışlar…

Sayın Dr.Adem ADEMOĞLU, ülkenin sevilen ve sayılan hekimlerinden birisi olarak böyle bir olayın içine girince şok yaşadığınız söyleniyor. Bu arada sizin de göreviniz bu olayın bir an önce sonuçlanması için yardımcı olmaktır, geçmiş olsun…