Başka işimi gücümüz kalmadı ya...
Memleketi güllük gülistanlık ettik, refah ve huzuru tepeye çıkarttık, başka yapılacak bir şey
kalmayınca da daha 8 ay olmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı seçimleri havasına giriverdik...
Adaylar daha şimdiden konuşulmaya, anketler yapılmaya başlandı!
Her kafadan ayrı bir ses...
Kimler aday olacak, kimler olmayacak, kimin ne kadar şansı var!
Türlü tezgah ve entrikalar birbirini takip ediyor, işin garibi bu tür seçim haberleri vatandaş
tarafından en fazla okunan haberler arasında açık ara önde gidiyor!
Daha da garibi rüzgar bu yönde estiği için biz köşe yazarları da rüzgarın yönünde uçup
gidiyoruz...
Kime ne yararı olacak, bilen yok!
...
Şu sıralar kamuoyunda en merak edilen konu Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun aday olup
olmayacağı konusu...
Benim hislerim olmayacak şıkkından ağır bassa da genel kanı 'kesin olacak' yönünde...
Daha da net belirtmem gerekirse Eroğlu'nun aday olmasına karşıyım...
Ama bunda en ufacık bir art niyetim filan yok!
Yıllarını Kıbrıs Türk siyasetine veren Derviş Eroğlu'nun artık bundan böyle kendini tamamen
sevdiklerine adamasından yanayım...
Günahıyla, sevabıyla ömrünün yarısından çoğunu siyasette geçirmiş birisi olarak bu işi en tatlı
zamanda bırakmasını gönlüm ister...
Ama aday olursa da kendisini ayıplamam, saygı duymakla yetinirim...
...
Ama belli ki Sayın Eroğlu aday olmaması için birileri düğmeye basmış ve kurşun askerler de
tetikleri çekmişler...
Biraz daha kendisini 'deli' çıkaracaklar!
Basını çok iyi takip edenler bunların kim olduğunu iyi bilir, arkasındaki destekçileri de...
Bunlar hiç bir zaman 'Eroğlu aday olmasın' diye nedenlerini de sıralayarak görüş belirmezler!
İlla ki Eroğlu'nu hasta yapacaklar, şizofren yapacaklar, hatta ellerinden else akı hastanesine
tıkacaklar!
Ayıptır be kardeşim...
Eroğlu hırsızdır deyin, arsızdır deyin, çözüm karşıtıdır deyin ama bu kadar da bel altı
vurmayın...
Gün gelir aynı duruma siz de düşersiniz, o zaman görürüm sizin hallerinizi…
...
Bir de başka bir konu var;
UBP'li vekiller sanki de ağız birliği yapmışsa 'aday olursa destekleriz' diyorlar!
Yani tavla teslim olmuşlar!
Armut piş, ağzıma düş misali...
Değişimi aklına bile getiren yok, ya da Eroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı sürecinde ne kadar
verimli ya da verimsiz olduğunu tartışmaya bile cesaretleri yok...
Onların tek derdi parti içinde büyük güç olan Eroğlu'na şirin gözüküp, bir daha seçilmek,
bakan olmak, koltuğa yapışmak...
Tek tasaları da bu!
...
Geçen Pazar günü, UBP içinde koyu milliyetçi olarak bilinen bir milletvekili ile sohbetteyiz;
En büyük derdimiz Cumhurbaşkanlığı seçimleri ya konu yine aynı...
Eroğlu aday olmalı mı olmamalı mı?
O da 'aday olursa destekleriz' diyor...
'Niye' diye soruyorum;
'O vatanı satmaz' diye cevap veriyor!
Buyurun buradan yakın lütfen!
Kırılacağını, gönül koyacağını bildiğim için burada isim belirtmiyorum ama şu zihniyete
bakar mısınız bir kere!
Eroğlu'na destek verecek, çünkü o vatanı satmaz!
Şimdiye kadar buna gücü yettiyse artık...
...
Sonuçta bir kez daha vurgulamak isterim;
Çok da saygı duyduğum bir siyasetçi olan Derviş Eroğlu Nisan ayında yapılacak olan
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmamalıdır...
Kendisine ne bir düşmanlığım ne bir kinim, ne de arkamdan dürten vardır, bunu kendisi de
bilir...
Ama artık bırakma zamanıdır ve çoluk çocuğun maskarası olmamak için bu tarihi kararı
almalıdır...
Ayrıca o zaman çok merak ederim, kurşun askerler bundan böyle kime bel altı vuruşlar
yapacak diye!
Bilmem anlatabildim mi?
Bu arada;
Eroğlu'na acımasızca saldıranlar, onun adaylığı halinde, onu kahraman yaparlarsa sakın
şaşırmasınlar!


Bir anlık bakışın cezası çok ağır oldu!

Ercan Havaalanı’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hayranlıkla bakan Meclis Başkanı Sibel
Siber’e sosyal medyada çok acımasız eleştiriler yapıldı…
Eleştirilerin de ötesinde hakaretlere varan söylemler vardı!
Eleştirmek, karşı görüş ortaya koymak tamam anlaşılır ama bir saniyelik karenin bedeli de bu
olmamalıydı…
İşte onun için öyle sosyal medya kahramanları var ki onları anlamak hiç kolay değil…
Sosyal medyada aslan kesilip gerçek hayatta eğilip bükülenler ise başka bir tartışma konusu!




MESAJ KUTUSU

Sayın Mehmet Ali TALAT, Cumhurbaşkanlığı adaylığından niçin geri adım attığınızın
şifreleri çözülmeye başladı. Partinizin yaptığı ankette Sibel hanım birinci sırada çıkınca size
de adaylıktan çekilmek şart olmuş. Partinin yöntemi tartışılır ama sizin yaptığınız yerinde bir
davranıştır.
Sayın Sibel SİBER, acemi bir siyasetçi olmanın bedelini ödemeye başladınız. Özellikle
basın ekibinizdeki uzmanlar bundan böyle size daha fazla çeki düzen vermek durumundalar.
Mademki zirveye oynuyorsunuz gereklerini de yapmalısınız değil mi?
Sayın Tufan ERHÜRMAN, CTP kurmaylarından kelli felli bir ağabeyimiz “benim adayım
Tufan’dır ama…” dedi! İşte o ‘ama’yı çözmekte zorlanıyorum. Sizin bildiğiniz bir şey var mı
bu konuda?
Sayın Yener YILDIZ, berberlerin çalışma saatleri konusunda çok yanlış bir karar aldınız
ve hatada ısrar ediyorsunuz hem de bakanı da yanlış yönlendirerek. Bu kararın alınmasında
bahsettiğiniz yüzde 99 kimlermiş bir açıklayın bakalım. Ayrıca genel kurula katılan berber
sayısını da açıklayın bir zahmet!
Sayın Ahmet KAŞİF, Mağusa’da yolların temizlenmesi için ihalesiz bir işlem yaptınız mı? Bu
konuda bazı partililerinizin ismi anılmaya başlandı. İhale yoksa paranın da ödenmeyeceğini
biliyorsunuz değil mi?
Sayın Afet ÖZCAFER, sizin amazonlar grubuna bir de Güzelyurt’tan katılım olmuş ve kare
ası tamamlamışsınız. İskele ve Karpaz’ı da yabana atmamak lazım değil mi? Yolunuz açık,
gazanız mübarek olsun…
Sayın Gürel CANTAŞ, şartlı ehliyet konusunda açıklamalarınızı dikkatle izliyoruz. Yasal
olarak da bir engel yok ama dairede bunun takibini yapan bir birim var mı o konuda işte
şüphelerimiz var. Varsa da demek ki görevini iyi yapmıyor demektir değil mi?
Sayın Ahmet GÜLLE, organ mafyası konusunda bir gelişme var mı? Yoksa olay soğutmaya
mı alındı? Bu konuda sanırız kamuoyuna bir özür borcunuz olacak. Fazla gecikmeden yapın
da daha fazla stres altında kalmayın…
Sayın Önder SENNAROĞLU, alternatif enerji konusunda önümüzdeki hafta Türkiye’den
önemli konuklarınız olacağını öğrendik. Vatandaş elektrik faturası korkusundan klimaları
çalıştırmıyor Allah rızası için bu olayı bir an önce bitirin…
Sayın İsmail MANİCİOĞLU, Güzelyurt’ta son günlerde ayinler arttı ve başarılı bir çalışma
ile olay çıkmasının önüne geçiyorsunuz. Zira bölgede bu ayinlere diş bileyen çok sayıda
vatandaş var. Kolay gelsin…
Sayın Fatma SOLMAZ, Sayın Erdoğan’ın KKTC ziyaretinde biraz ön planda görününce sizi
çekemeyenlerin tansiyonu tavan yaptı ve ileri geri konuşmaya başladılar. Hele de bir gün parti
başkanı olursanız ne yapacaklar acaba?
Sayın Ferdi Sabit SOYER, Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda sosyal medyada öyle bir
açıklama yaptınız ki ortalık toz duman oldu. Bu da demektir bu seçimlerde parti içindeki
kavga, kavga olmaktan çıkıp üçüncü dünya savaşına dönecek…
Sayın Kutlay ERK, sizin için her ne kadar konu kapanmamışsa da bize göre kapandı gibi
görülüyor. Bu arada merak edilen tek konu Alo Beşir olayındaki dik duruşu sergileyebilecek
misiniz? Yoksa soteye mi yatacaksınız?
Sayın Pervin GÜRLER, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC ziyaretinde aldığınız güvenlik
önlemlerinin kendisi tarafından da memnuniyetle karşılandığını ve bunu da dile getirdiğini
öğrendik. Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz…
Sayın Tekin BİRİNCİ, Mustafa Bulutoğluları ile ortaklınızın ilk adımlarını atıp kardelayı
kesmişsiniz. Bir çelik tencere seti ve tava setini gönderirseniz bizim de siftahta bir payımız
olur. Hayırlı işler, bol kazançlar dileriz…
Sayın Hayri ORÇAN, Harnup Festivali’nin geçen bu kez geçen yıllardan çok daha fazla
coşkulu geçeceğini öğrendik. Vatandaş bir de özellikle de harnup çekirdeği tozunun
faydalarını bilse ziyaretçi rekoru kırarsınız değil mi? Kolay gelsin…

GÜNÜN FOTOĞRAFI;



Günün Fıkrası

Hangisi?

Adamın biri iş müracaatına gitmiş. Bir grubun önünde görüşmeye almışlar. "Şimdi sana bazı
sorularımız olacak bakalım bilebilecek misin?" demişler; adam da "sorun" demiş.
"Yolcu taşır, karayolunda gider, şoför kullanır bil bakalım bu nedir?" Adam düşünmüş
ve "yolcu otobüsü" demiş.
"Tamam doğru ama hangi marka, Mercedes var, Mitsubishi var di mi? Bilemedin ama sana
bir şans daha vereceğiz" demişler.
"Söyle bakalım havada yolcu taşır, pilot kullanır bu nedir?" Adam hemen cevaplamış "yolcu
uçağı"; "Tamam ama" demişler "Boeing var, Airbus var di mi hangisi?" Bunu da bilemedin
deyip iş görüşmesini bitirip adamı gönderirlerken, adam dönmüş demiş ki "Bir soru da ben
sorabilir miyim?" "Tabi buyur sor bu en doğal hakkın" demişler.
"Kadınların iki bacağı arasında bulunur, üremeye yarar nedir bu?" demiş. Hemen herkes
o malum kelimeyi söylemiş; adam "tamam bildiniz ama ananınki var ebeninki var di mi
hangisi?..."