Öğlen saatlerinde korka korka Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu aradım.
Korktuğum başıma geldi, çünkü uyuyormuş.
Tam özür dileyip telefonu kapatacaktım ki sohbeti sürdürdü.
Arama nedenim UBP içindeki gelişmelerdi.
Zira, UBP’deki darbe girişimlerinin baş sorumlusu olarak anılıyor, konu manşetlere taşınıyordu.
Eroğlu, sohbetimizde altını çizerek şöyle dedi;
“Evet, kurultaya müdahale ettim ama son gelişmelerle ilgili hiçbir ilgim ve bilgim yok.”
Derviş beyin kurultaya müdahil olduğunu ifade etmesi önemlidir.
Bunu partinin geleceği için yaptığını söylemesini de anlayabiliriz.
Bu arada Sayın Eroğlu, Çarşamba günü bu konuda bir basın toplantısı düzenleyeceği için konuşmamızdan ancak bu kadarını sizlere aktarmayı uygun gördük.

Başbakan İrsen Küçük, UBP’deki son gelişmeler üzerine apar topar ülkeye dönüp dün yaptığı ilk açıklamada kuyularının kazılmak istendiğini söylemiştir.
Açık olarak hedef göstermese de Saray’ı kastettiği kesin…
Ama bunda en fazla kendi payının olduğunu da unutmamak lazım.
Sayın Küçük, ABD ziyareti öncesinde genel sekreterlik seçimlerinde Kaşif’e verdiği sözü tutup, genel sekreterlik makamını onlara verseydi, şimdi bütün bunlar yaşanmayacak, aksine UBP eskisinden daha güçlü bir vitrine sahip olacak ve en azından genel seçimlere kadar toparlanma sürecine girecekti…
Bir anlamda İrsen bey kendi kuyusunu kendi kazmış ve içine düşmeye hazırlanmaktadır.

Şu anda olay dört bacak üstündedir.
Bir yanda Saray, diğer yanda Başbakan, Ahmet Kaşif grubu ve meclisteki diğer siyasi partiler.
Peki bundan sonra ne olur?
Artık ok yaydan çıktığı için isyancı vekiller disipline verilip partiden ihraç süreci başlar.
Kemal Dürüst okula, Mehmet Tancer de hastaneye dönmek istemediğinden dolayı son dakika gruptan kopsalar da yaptıkları dost sohbetlerinde gönüllerinin Kaşif’ten yana olduklarını söyleyip vekilliği garanti altına almaya çalışmaktadırlar.
Bunun ne kadar etik olup olmadığı da artık kamuoyunun vicdanına havaledir…

Eğer çok büyük bir müdahale ve beraberinde yeni bir çatlak çıkmazsa Ahmet Kaşif grubu ile muhalefet partileri ülkenin yeniden yapılandırılması operasyonunu başlatacaklardır.
Dediğimiz gibi bir arıza çıkmazsa 29 Eylül erken seçim tarihidir ve bu süreye kadar Meclis’ten dört önemli yasa geçirilecek ve sonra seçim yapılacaktır.
Meclis iç tüzüğü, siyasi partiler, seçim ve halk oylaması ile kamu görevlileri yasaları çok acil olarak değiştirilip ülke seçime hazırlanacaktır.
Belki de yıllar öncesinden olması gereken bu yasalar geçer ve seçim öyle olursa hem siyasetçiye eksilen güven geri gelecek hem meclisteki çürük elmalar temizlenmiş olacak, böylelikle yeni KKTC projelerine de fırsat doğacaktır…

Yukarıda da saydığımız dört bacak, eğer siyasi ihtirasları bir yana bırakıp, olaya siyasi değil de toplum çıkarları yönünde bakmayı başarabilirse, bizim umudumuz vardır.


Kaan Kuyucuoğulları’ndan açıklama

“Sayın Levent Özadam, 16 Mayıs tarihli Ergün Onalt hakkındaki yazınızda bahsi geçen kasap benim , ismim Kağan Kuyucuoğulları'dır. Ben et kaçakçılığından ne suçlandım ne de ceza aldım. Bu konuda size bilgi verenler yanlış ve dayanaksız bilgi verdiler. Ben bu utanmazlığı yapanları tahmin ediyorum. Bu konuda lütfen bir özür yazısı yazın ve size bu yalan yanlış bilgiyi verenleri ikaz edin aksi takdirde yasal yollara başvuracağım…”


Teşekkür

“420 gün boyunca yaşadığımız mağduriyet, en nihayet son buldu. Hem Bağımsız Yargımıza hem de bize verdiğiniz destekler için size, kendimiz ve ailelerimiz adına çok teşekkür ederiz.
KHK'nun konu ile ilgili açıklaması:
"Sayıştay Başkanlığı ve Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu kadrolarına Mart, 2012’de atanan 6 kamu görevlisinin Kurumlar arası görüş ayrılığından doğan sorunları, Kurumların karşılıklı mutabakatı ile çözülmüş ve ilgili kamu görevlileri değiştirilmiş şekliyle 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası’nın 76.(1)(D) maddesi uyarınca görevlerine başlamışlardır.”
(SAYIŞTAY MAĞDURLARI)




MESAJ KUTUSU


Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, sizin başbakanlık hayalleri bu gidişle bir başka bahara kalacak gibi görülüyor. Oysa ne güzel Ankara’da zemini de hazırlamıştınız değil mi? Yine de bu hükümetin en otoriter bakanı olarak hafızalarda kalacaksınız. Bundan sonrasını artık kimse kestiremiyor…

Sayın Temel BULUT
, uzun bir süredir alacaklıları ödemeyince adadaki mallarınızın tümünün satışa çıkarılması üzücü bir durum. Ha keşke onların telefonlarına cevap verseydiniz ve bir ödeme planı ortaya çıkarsaydınız bu durumları yaşamayacaktınız.

Sayın Mete TÜMERKAN, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun bu akşam 19 Mayıs nedeniyle gençlere vereceği resepsiyonun BRT’den canlı yayınlanması talebini kabul etmemişsiniz. Umarız geçerli bir nedeniniz vardır…

Sayın Necdet NUMAN, Cuma günü UBP’li bütün belediye başkanlarını toplayarak arıza çıkarmamalarını rica ettiniz. Ancak isyancı vekiller bütün planlarınızı bozdu değil mi? UBP tarihinin en kısa dönem genel sekreteri olma unvanını alabilirsiniz. Ne büyük talihsizlik değil mi?

Sayın Ferdi Sabit SOYER, hadi CTP üst yönetimine sert çıkışlarınızı anlarız da basına ve basın mensuplarına niçin bu kadar sitem ettiniz işte onu anlayamadık. Sayın Talat’ın da dediği gibi CTP hızla UBP gibi olmaya başlıyor, siz hala göremiyor musunuz?

Sayın Suat GÜNSEL, son yağışlar sizin okulun kanalizasyon sistemini allak bullak etmiş. Kokudan geçilmediğini söyleyen çok sayıda mesaj aldık. Vatandaşın burnu kırılmak üzereymiş, bir ilgilenin lütfen…

Sayın Abbas SINAY, Sağlık Bakanı’nın suçlamalarından sonra sinir katsayınız epey fırlamış diyorlar. Suçlama epey ağırdı ama bekleyelim ve göreyim soruşturma nasıl sonuçlanacak, değil mi? Strese hiç gerek yok!

Sayın Osman IŞISAL, Erülkü Süpermarket önündeki engelli park yerine aracınızı park ederek görenlerden büyük tepki aldınız. Başarılarınıza gölge düşüren bu tür hareketlere daha hassas olmanızı öneririz…

Sayın Hasan DAYI, Boğaz mevkiinde muhteşem bir iş merkezi inşa ettiğinizi duyduk. Bölgeye büyük canlılık getireceğinden hiç kuşkumuz yok. Emeklilik sonrası için epey güzel yatırımlar yaptınız. Bol kazançlar dileriz…

Sayın Ahmet ZAİM, son müfettiş terfileri de eskisi gibi tartışmalı olacağa benziyor. Terfi alamayan çok sayıda çalışanınız mahkeme yolunu tuttu. Hakkınızda hayırlısı artık.

Sayın Rasıh REŞAT, yeni yaşınızı kutlar ailenizle birlikte sağlıklı mutlu ve refah dolu yeni yaşlar temenni ederiz. 40 yaşın başlangıcı biraz bunalım yaratabilir ama birkaç aya geçer, hiç dert etmeye gerek yok…

Sayın Erhan ARIKLI,
memlekete hoş geldiniz, gelir gelmez köy gezilerine başladığınızı ve bundan böyle sizi aktif siyasette daha etkin olacağınızı öğrendik. Siyaset epey kızışacak desenize…

Sayın Hüseyin GÜVEN, meslektaşımız Hüseyin Gürşan’a tekerlekli sandalye sağlama konusunda verdiğiniz destekten dolayı tüm camia adına teşekkür ederiz. Kendisi öyle bir mutlu oldu ki bilemezsiniz…

Sayın Kadri FELLAHOĞLU,
ay sonu hızla yaklaşırken maaşları ödemek için faturalara yüklendiğiniz söyleniyor. Ziraat Bankası kredisini çözmediğiniz sürece size rahat bir uyku haram. Allah sabırlar versin.

Sayın Emel KARUT,
iş yerinde facebookta fasla kalınca işinizden olduğunuzu üzülerek öğrendik. Umarız patronunuz biraz daha hoş görülü olur ve bu kararını bir kez daha gözden geçirir…

Sayın Ahmet KAPTAN
, Devlet Tiyatroları çalışanlarına sahip çıkarak onları kucaklamanız ve haklarını aramanız camiada memnuniyet yarattı. Bir de yeni bina konusunda biraz baskı unsuru yaratabilirseniz ne ala…

Sayın Ünal ÜSTEL
, Karpaz’da ki bazı turizm işletmelerinin kaçak yapılarını mühürlemeniz bölge halkı tarafından memnuniyetle karşılandı. Bir ara da Yeşilırmak’a da el atmanız bekleniyor…

Sayın Ahmet BENLİ, meslektaşımız Hüseyin Gürşan’a tekerlekli sandalye alınması için yaptığınız katkılardan dolayı teşekkür ederiz. Bu konularda her zaman olduğu gibi duyarlısınız, darısı diğer başkanların başına…

Sayın Emin AKKOR,
sertifikası olmadan organik ürün satanlara karşı savaş başlattığınızı öğrendik. Umarız bu mücadelede Tarım Bakanlığı da bütün ağırlığını ortaya koyar…



GÜNÜN FIKRASI

Kocalık vazifesi

Adam doktorun karşısında biraz da mahçup biçimde;
"- Maalesef artık kocalık vazifelerimi yerine getiremiyorum, demiş, bir cinsel güçsüzlük içinde hissediyorum kendimi. Acaba benim durumuma bir çare bulunabilir mi?.."
Doktor;
"- Viagra." demiş, "-Duymadınız mı Viagra diye bir hap çıktı. Tahtakale'de tanesi 20 dolardan satılıyor. Hemen Viagra'ya müracaat..."
Adam mutluluktan uçarak çıkmış muayenehaneden. Doğru Tahtakale'ye... Tesadüf bu ya...
Doktor bir hafta sonra ayni adama yolda rastlamış...
"- Ne oldu beyefendi sonuç nasıl? Karınız artık memnun mu?"
"- Bilmem," demiş adam,
"- Daha eve gitmedim ki..."