Dün hem Serdar Denktaş’ın hem de Zeren Mungan’ın basın toplantısı vardı, şu sıralar biraz tatil modunda olduğun için ikisine de gidemedim…
Her ikisine de gitmek isterdim ama olmadı işte!
Sonra her iki basın toplantısının ayrıntılarını haber bültenlerinden okudum…
Serdar Denktaş’ın yeni vizyonunu açıkladığı basın toplantısı hem önemliydi hem de yeni hükümet için bana bazı mesajlar verdi!
Hani bir laf vardır ya “bayram değil seyran değil, eniştem beni niçin öptü’ diye…
Serdar Denktaş’ın açıklamaları da aynen öyle oldu!
CTP, kendine hükümet ortağı arayıp ziyaretleri gerçekleştirirken, Serdar Denktaş’ın ansızın ortaya çıkıp yeni vizyonunu açıklaması perde gerisinde bazı şeylerin piştiğine delalet gibi geldi bana!
Bana sorarsanız, CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, koalisyon konusundaki söylemlerinde hiç de samimi değil!
Serdar Denktaş ile haftalar öncesinden el sıkıştı ve yeni kabineyi kafasında canlandırdı…
Ama parti içinde bir sorunu var o da bazı partililerin DP ile hükümet kurulmasını istememesi!
Onun için böyle bir taktik hazırladı ve hükümetin UBP ile kurulmasının daha yakın olduğu yönünde sağa sola bilgiler sızdırıldı…
Bu konuda UBP’ye de mavi boncuk dağıtılıp kamuoyunun aklı karıştırılmak istendi!
UBP’den Hüseyin Özgürgün, Tahsin Ertuğruloğlu ve Kutlu Evren hiçbir parti yetkili organlarına danışmadan Talat ile görüşmeler yaptı ve hükümete hazır oldukları mesajı verildi…
Bunlar da başta sosyal medya olmak üzere basına sızdırıldı!
Böylelikle CTP içinde DP’ye karşı olanların ağzına bir parmak çalındı…
Serdar Denktaş da elbette zamanlaması çok iyi yaptı ve CTP’lilerin çok da hoşuna gidecek olan yeni vizyonunu dün açıkladı!
Vicdani ret ve TC Yardım Heyeti konusunda tam da CTP’nin tezleriyle uyuşan yeni vizyonun açıklanması önümüzdeki hafta başında CTP-DP koalisyon hükümetinin de ilk mesajlarını veriyordu…
UBP için bu konular bıçak sırtı konular olduğu için elbette Talat’ın DP ile hükümet kurulmasını istemesi partisinin tabanı tarafından da hoş karşılanacak bir olaydı!
Anlayacağınız, ülke hükümet seçenekleri nedeniyle son 10 gündür resmen kabıza çevrilmişti!
Şimdi perde gerisinde pişenleri de öğrenince aç çok ortalık netleşmeye başladı…
UBP’ye gelince;
Son iki gündür bazı UBP vekillerle uzun telefon görüşmeleri yaptık…
Hemen belirtelim, genel başkan ve iki vekilin CTP ile dirsek temasları hiç de hoş karşılanmadı!
Çünkü herkes çok iyi biliyor ki bu Pazar günü erken genel seçim olsa UBP birinci parti olarak çıkacaktır!
Yani buna göre bütçesi bitmiş bir hükümet ile ortaklık kurmak intihardan başka bir şey değildir ve zaten CTP-DP’nin hazırladığı bütçeye mecliste ‘ret’ oyu vermiştir!
Yani onay vermediği ve biten bir bütçeye gidip ortak olmak akıl işi değil, sadece genel başkan Hüseyin Özgürgün’ün koltuğunu sağlamlaştırmaya yöneliktir…
Ve son olarak;
Eğer gerçekten de bir CTP-UBP hükümeti kurulacaksa, UBP ilk kez tarihte ‘küçük ortak’ konumuna düşecek ve partilisinin gözünde itibar kaybedecektir…
Dahası da, böyle bir hükümet modelinde bazı muhafazakar vekiller ve örgüt başkanları ile üyeler istifaya hazırlanmaktadır!
 
 
 
 
“Şirin gözükecekler!”
 
Haberlere göre; DPUG "yeni siyaset vizyonu" taslak olarak bugün(dün) açıklanacak. Zamanlama dikkatimi çekti! Niçin bugün? Belki de tesadüftür ama aklıma şu ihtimalleri getirdi:
-UBP ile koalisyon kurma ihtimali konuşulan CTP ile ipleri koparıp, "güçlü" bir muhalefet yapmak için zemin hazırlamak,
-"Yeni vizyon" ile aslında CTP tabanına şirin gözükecek bir görüntü yaratıp, olası bir CTP-UBP hükümetinin onunu kesip, yeniden CTP ile hükümette yer almak.
Ne dersiniz?
 
(Enver Öztürk)
 
 
Ali Özkan’ın açıklaması…
 
“Vatandaşlık konusunda kamuoyunu aydınlatan yazınız içeriği ve tarzı itibariyle son derece güzel ve aydınlatıcıydı. Ancak Sn Bakan’ın sizin yazınıza verdiği bir cevabın OLDUĞUNU bu gün gazetenizde okuyucuyla paylaşıyorsunuz. O halde ben soruyorum; Sn bakanın bahsettiği benim müracaatımdaki  "usul hatası" ne olabilir ? Önceki Hükümet'in yanlışının nasıl kurbanı olabilirim? Eğer öyleyse Sizinle de paylaştığım, Bana verilen yazılı cevap içeriği bu durumu neden kapsamaz.
Bu konuda ben iki defa Sayın bakan Teberrüken Uluçay’la  görüştüm. Öyle idiyse doğru olanın bana söylenmesi gerekmez mi? Ayrıca bizzat kendileri benim durumumun KKTC vatandaşlığına kabul edilmem için her yönden uygun OLDUĞUNU bir eksik olmadığını bana söyledi.  Ancak yeni kanun çıkınca uygulamaya konulacağını ifade etti.
Dilekçe vererek işlemin tamamlanması gerektiği ise bana bakanlık Yöneticileri Tarafından mesaj olarak iletilmiştir. Bu sebeple ben yazılı olarak kimliğimi talep ettim.
Ben bir vatandaş olarak, yapılan "usul hatası"nın ve "kurbanı olduğum yanlışın" ne olduğu konusunda bilgi sahibi olmak ve eksik neyse tamamlayarak kimliğimi almak hakkına sahip olduğumu düşünüyorum. Sonuçta bir hak kaybı vardır. Bu hak'kın sahibine teslim edilmesi ise Devletin görevidir.
Sevgi ve saygılarımla.”
 
(Ali ÖZKAN)
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Mehmet Ali TALAT, Serdar Denktaş ile Yılan Adası’ndaki uzun görüşmelerin şifreleri artık çözülmeye başladı. Koalisyon hükümeti konusunda tam da ‘tavşana kaç tazıya tut’ diyerek parti içindeki dengeleri iyi idare ettiniz…Partili bunu yer mi bilemeyiz ama bizim için pek inandırıcı olmamıştı zaten…
Sayın Serdar DENKTAŞ, yarın kızınızın diploma töreni için Londra’ya uçuyorsunuz ve Pazar akşamı buradasınız, ardından da Pazartesi günü Talat ile el sıkışıyorsunuz. Yeni siyaset vizyonu taktiği gerçekten de mükemmel bir operasyondu değil mi? MYK’da alınan teknokrat kabine kararı zaten ilk ip uçlarını da veriyordu…
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, koltuğu başka bir vekile kaptırmama hırsıyla operasyonu gizli yapmaya çalışınca her şeyi elinize yüzünüze bulaştırdınız. Bütçesine ‘hayır’ dediğiniz bu hükümete girseydiniz tarihi bir hata yapacaktınız.
Sayın Ersin TATAR, önceki akşam Güzelyurt’ta Mehmet Zafer, Zafer Niyazi, Ahmet Çaluda, Cem Pişmiş ve Özgün Faruk ile yemekte buluşup genel başkanlık için onların tam desteğini aldınız. Herkes bakanlık peşindeyken ciddi çalışmalarınızla göz dolduruyorsunuz…
Sayın Hasan TAÇOY, Telefon Dairesi’nin konturlu telefon kartları satışında büyük düşüşler olduğunu ve bu konuda devletin gelirlerinin azaldığını biliyor muydunuz? Konuyla yakından ilgileniyoruz ve çok yakında yayınımızı bekleyiniz…
Sayın Zeren MUNGAN, her ne kadar bir çok partiliniz tarafından popülist bir yaklaşımla eleştirilseniz bile siz hep doğru olanı yaptınız ve kamu bütçesini yerlerde sürünmekten kurtardınız. Devlete olan katkılarınız asıl bundan sonra anlaşılacak, yeni hayatınızda sağlık ve mutluluklar dileriz…
Sayın Erkut ŞAHALİ, çıktığınız televizyon programında UBP’yi küçük ortak olarak tanıtmanız parti içindeki muhafazakar kesimi deliye çevirdi. Bu arada Talat’ın bile bilmediği kabineyi siz nereden biliyordunuz o da ayrı bir mesele değil mi?
Sayın Ünal ÜSTEL, genel başkanlık konusunda biraz yavaş biraz da cesaretsiz davranınca meydanı Ersin Tatar’a kaptırdığınızı biliyor muydunuz? Siyasette zaman ve zemin çok önemlidir ve büyük bir fırsatı teptiniz…
Sayın Hasan SADIKOĞLU, İskele Festivali gayet iyi gidiyor ama Büyükçekmece Belediyesi’nden gelen Halk Sanatları Derneği için tahsis ettiğiniz bina klima olmadığı için tam bir sauna gibi oldu. Bir iki de kese yapacak eleman ayarlarsanız hiç de fena olmayacak diyorlar, bizden iletmesi!
Sayın Münür ÖZTÜRK, Lapta Huzurevi’ndeki yaşlılarımız için Cumartesi günü kebap ve eğlence günü düzenleyeceğinizi memnuniyetle öğrendik. Onlar için ne yapsak azdır, kısmetse biz de orada bulunacağız. Duyarlı davranışınızdan dolayı tebrik ederiz…
Sayın Mehmet ÖZKARDAŞ, 122 kişinin katıldığı bir sınavda sadece 4 kişi geçer not alıyorsa bize göre bunun için eleştiri değil de bilginin soruşturulması gerekirdi. Artık devletin kurumlarında bilgili ve işinin uzmanı memurlar görmek istiyoruz, doğrusu da bu değil mi?
Sayın Hakan DİNÇYÜREK, olası bir CTP-DP koalisyon hükümetinde sadece vekil olarak sizin bakanlık koltuğunda oturacağınız diğer bakanlıkların da teknokrat isimlerden oluşacağını öğrendik. Vardır elbet bir hikmeti değil mi?
Sayın Mehmet KIRAL, direktörlüğünü yaptığınız Salamis Bay Conti’de yerel iş gücünden fazlasıyla yararlanıp istihdamlarda yerel gençlere öncelik vermeniz bölge insanı tarafından da memnuniyetle karşılanıyor. En doğrusunu ve güzelini yapıyorsunuz…
Sayın Şengül KADI, İskele polisinden bir trafik memurunun vatandaşa kibar ve nezaketli tavırlarını görünce sizi şahsen tebrik etmek istedim. Gerçekten de istenen ve özlenen bir tabloydu çalışanlarınızla ne kadar övünseniz azdır…


GÜNÜN FOTOĞRAFI: