Elimize bir değişiklik yasa tasarısı ulaştı.
Adına ‘Emeklilik Değişiklik Yasa Tasarısı’ demişler.
Genel gerekçede şöyle deniliyor;
“26/77 sayılı emeklilik yasası, kamu görevlisini altmış yaşını doldurduğu tarihte sistem dışına çıkarmaktadır. Oysa, bilgi birikimi ve deneyimine ihtiyaç duyulan kamu görevlilerinin, kendi istekleri doğrultusunda, hiçbir hakkına halel gelmeyecek şekilde hizmetinden yarar sağlamak amacıyla, sistem dışına çıkma yaşını altmış yaştan altmış beş yaşa yükseltmeyi hedeflemektedir. Bu nedenle Emeklilik Değişiklik Yasa Tasarısı hazırlanmıştır….”

Mevcut yasanın 9’ncu maddesi ise şöyle değiştiriliyor;
“Herhangi bir yasa veya bu maddenin diğer kuralları saklı kalmak koşuluyla, hak sahiplerinin mecburi emekliye ayrılma yaşı altmış beştir.
Ancak, Bakanlar Kurulu’nun önerisi üzerine Kamu Hizmeti Komisyonu, bir hak sahibini, 50 yaşını doldurduktan sonra her hangi bir zaman, mecburi emekliye sevk edebilir. Böyle bir hak sahibinin, emeklilik hakkı kazandıran hizmetinin hesaplanmasında emeklilik hakkı kazandıran mevcut hizmet süresine, altmışıncı yaşı dolduracağı zamana kadar ki süre eklenir ve emeklilik işlemi bu süreden hesaplanır…”

Gerekçe ve değiştirilmek istenen 9’ncu maddeyi yine sayfamızda belge olarak yayınlıyoruz.
Bu yasa değişikliği çalışması sizce masum bir çalışma mı?
Bana göre değil!
Burada iki konuya dikkat çekmek gerek;
Birincisi, 60 yaşına yaklaşan ve yasa gereği emekli olması gereken bazı üst düzey bürokratların görev sürelerinin 5 yıl daha uzatılmak istenmesi.
Diğeri de, bazı devlet çalışanlarına mecburi emeklilik getirilmesi.
Yani, bu yasa geçerse bundan böyle hükümetler, istedikleri çalışan ve bürokratları 65 yaşına kadar çalıştıracaklar, istemediklerine ise tırpan vurarak erken sorgusuz sualsiz erken emekli edecekler.

Bu yasa değişikliğinin kimler için yapılmak istendiği konusunda bizim elimizde bazı isimler var…
İsimlerini buradan zikredersen, rencide olabilecekleri düşüncesiyle şimdilik saklı tutuyoruz.
Çünkü zaten bu yasa geçtiği taktirde isimler kendiliğinden ortaya çıkacak ve kamuoyunda deşifre olacaklar.
Ama tahminiz odur ki, bu operasyon tamamen Büyük UBP ve sonrasında da Büyük KKTC projesinin parçalarından bir tanesidir.
İşine geleni görevden uzaklaştırmak ya da gelmeyenin görevinin devamını sağlamak, ne kadar demokratiktir ve insan haklarına uygundur sizlerin takdirine bırakıyoruz.



Bozer, hiç gecikmeden istifa etmeli!

Meclis Başkanı Hasan Bozer, bir süreden beridir kendini hissettirmeye çalışıyor.
Yaptıkları doğru ya da yanlış ama her attığı adım da geri tepiyor.
Önce Ejder Aslanbaba’ya taktı ve 61 gün oturumlara katılmadığı için hakkında soruşturma başlattı.
Sonra daha fazla gün meclisi eken vekiller listesi yayınlanınca bu soruşturmayı yavaşlattı.
Bozer, yine geçtiğimiz haftalarda resmi tatil olan Mevlit Kandili tatilini kaldırmak için bir girişim başlattı, hatta bunu meclise sunalar ivedilik kararı istedi.
Ne yazık ki bu da elinde patladı ve yasanın ivedilikle görüşmesine kendi partisinin vekilleri onay vermedi.
Bizce kendisine ayıp ettiler!
Bozer’in şimdi yapacağı tek şey var;
O da tek kelime ile istifa etmek!
Yapar mı derseniz, en azından biz yaparsa şaşırmayız…
Çünkü bir çok siyasetçiden farklı olduğunu iyi bilenlerdeniz…



    

MESAJ KUTUSU

Sayın Hasan BOZER, kandil tatili konusunda aslında siz doğru olanı yaptınız ama bir süredir sesinizi fazla yükselttiğiniz için partiniz size küçük bir ceza vermeyi uygun gördü. Şimdi alacağınız karar çok merak ediliyor.

Sayın Halil ORUN, geçtiğimiz hafta sonu Lefkoşa’da Hasan Sertoğlu’nun tanıtım etkinliğine çok sayıda belediye çalışanı göndererek gayet iyi bir kalabalığın oluşmasına neden olmuşsunuz. Hoş bazı çalışanlar durumdan rahatsız ama emir yüksek yerden gelince uymamak olmaz değil mi?

Sayın Ali Özmen SAFA, Rahman TV’yi de medya grubunuza kattığınızı öğrendik. Dini bütün birisi olduğunuzu bilirdik de bu kadar fanatik olduğunuzu doğrusu tahmin etmezdik. Hayırlı ve uğurlu olsun…

Sayın İzzet İZCAN, parti tüzüğünü günün şartlarına göre yeniden yapılandırma kararı almışsınız. Genel Sekreterlik makamının artık kaldırılıp başkanlık dönemine başlıyormuşsunuz. Değişime ayak uydurmak gerek değil mi?

Sayın Hakan YILDIRIM,
dün sabah canlı yayında piton yılanı ile uzun bir süre baş başa program yapmış ancak durumu fark edince fena panik yapmışsınız. Sizin şaka programı yapan arkadaş artık bu işi iyice sulandırdı değil mi? Büyük geçmiş olsun.

Sayın Suphi HÜDAOĞLU
, oy sıralamasında birinci sırada yer alarak rakiplerinize göre bir adım önde olacaksınız gibi gözüküyor. Bunu fırsata çevirebilirseniz ne ala. Bu arada propaganda çalışmalarında partiniz biraz geride kaldı gibi gözüküyor bilesiniz…

Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, söylemde Sertoğlu’na tam destek vereceğinizi söylerken sabahları ciğer partisinde Fellahoğlu ile birlikte olduğunuz görülüyormuş. Hasan bey sitem ediyor bilesiniz…

Sayın Talip ATALAY
, Girne’deki kiralık lojman ve maaş bareminiz konusunda Sayıştay’a suç duyurusunda bulunulduğunu biliyor muydunuz? Yakında manşetlerdesiniz şimdiden hazırlıklı olun…

Sayın Mehmet DEMİRCİ,
Karpaz gezisine katılan meslektaşlar kilisenin oradaki tuvaletleri hiç de beğenmemişler. Bir de onca turisti göze alarak keşke birkaç tuvaleti de alaturka değil de alafranga düzenleseniz daha isabetli olurdu.

Sayın İbrahim YAZICI,
Mağusalı din adamlarının bütün sohbetlerinde artık sadece siz varsınız. Bu arada izinler konusunda da bir artış gözleniyormuş. İzin dönüşü sizi bazı sürprizler bekliyor bilesiniz…

Sayın Ahmet ZAİM,
emeklilik yaşı yeni hazırlanan yasa ile 5 yıl daha uzatılıyor. Tam da odayı toparlarken sizin için sürpriz bir gelişme olacak değil mi?

Sayın Halil ESENDAĞLI, kurultayda olduğu gibi yerel ara seçimler için de partide gizli kahraman olacağınız yönünde duyumlar alıyoruz. Artık bu kadar özveriden sonra iyi bir makamı hak ettiniz. Bakalım alabilecek misiniz?

Sayın Mustafa ARABACIOĞLU, seçim heyecanı her geçen gün artarak Can Denktaş’ın durumu sizin için büyük moral bozuntusu yaratmış. Büyük geçmiş olsun. Anketlere göre hala öndesiniz, umarız son dakika gölü yemezsiniz.

Sayın Oğuz KÖSE,
sizin 72 hemşire alımı şimdi de seçim yasaklarına takılmış. Ama bakan seçimler sonrası istihdamların yapılacağı sözü vermiş. Ne olur ne olmaz diye takip etmekte yarar var.

Sayın Erhan ARIKLI, boyun fıtığı olduğunuzu üzülerek öğrendik. Acil şifalar dileriz. Bu soğukta yüzebilirseniz iyi gelir diyorlar. Bir deneyin bakalım…

Sayın Adnan IŞIMAN, bir süredir evde yoğurt üretimine başlamışsınız. En sağlıklısı olduğundan mı yoksa seri üretime geçip işi ticarete mi dökeceksiniz, merak konusu olmuş…

Sayın Ali TEKMAN, elektronik sigaraya başlayalı sigara tüketimini epey azalttığınız gözlemleniyormuş. Bu arada işi ticarete döküp bu cihazların satışına başlayacağınızı söylüyorlar. Sağlık Bakanlığı bu konuda izin verirse yaşadınız desenize…

Sayın Hüseyin ALANLI, bölge esnafı uzun bir süredir ziyaret etmediğinizden şikayetçi oluyor. Vekillik garanti diye vatandaşı ihmale gelmez. Bir an önce sokağa inmeniz şart oldu bilesiniz…



Günün Fıkrası


Karı - koca bütün gün evde televizyon seyretmekten sıkılmış, yatak odasına geçmeye karar vermişler.
Fakat okula yeni başlayan oğulları evdeymiş.
Oğlum, hadi biraz sokağa çık, gez, oyna, demişler.
Fakat afacan bir türlü sokağa çıkmak istemiyor. Babası:
- Öyleyse, der. Annenle ben odamıza geçelim, sen de balkona çık. Etrafta neler olup bitiyor, yüksek sesle bize rapor et!
Oğlan biraz mızıklanıyor ama çaresiz balkona çıkıyor. Bizimkiler de yatıyor.
Afacan canlı yayına başlıyor:
- Şu an bizim sitenin otoparkına yabancı bir araç park etti. Şimdi de tüp gaz arabası sokağa girdi. Yaşlı bir kadın markete giriyor.
Kısa bir sessizlikten sonra rapora devam ediyor:
- Komşumuz Ali bey amcayla karısı Necla teyze yatak odasında sevişiyorlar.
Baba sesleniyor:
- Oğlum, nereden çıkardın şimdi bunu?
- Hiiiç, küçük kızları Ayşe balkonda dikiliyor da...