28 Milyon Euro’luk akıllı sayaç ihalesi herkesin ağzını sulandıran bir ihale…
Hatırlanacağa üzere bu ihale konusunda ciddi iddialar ortaya koymuş ve birilerinin haksız kazanç elde etmek için bazı dinamikleri devlere soktuğunu gündeme getirmiştik…
Yazdıklarımız kimini sevindirirken kimini de epey huzursuz etti..
Doğaldır, zira bu ihaleyi çantada keklik olarak görenler büyük hayal kırıklıkları yaşadı.
Şükürler olsun ki hem Kıb-Tek yetkilileri hem de Sayıştaylık olaya hassasiyet gösterdi ve ihale şartları ‘adrese teslim’ olmaktan çıktı…
Böylelikle birileri haksız kazanç elde edemeyeceğini anladı.

İhale şartları değişti ve zamanı da uzatıldı ama ilk ihalenin kimin için yapıldığı bir türlü açıklanmadı…
Demek ki her şeye rağmen birileri ki onlar hep şaibe ile ihale kazanmışlardır ısrarla korunmaya çalışılıyor.
Bu sefer olmazsa bir dahaki sefere yine birilerini araya koyacaklar çeşitli kataküllüler çevirip devletin canına okuyacaklardır.
Onlar hem Kıb-Tek hem de Sayıştaylık tarafından bilindiği halde deşifre olmuyorsa görev tam olarak yerine getirmiş değildir.

Akıllı sayaçlar konusunda bir duyarlı kesim de Kıb-Tek’te yetkili olan EL-SEN’dir…
Şimdiye kadar dik duruşu ve çizgisinden ödün vermeyen politikalarıyla benim de taktir ettiğim sendika akıllı sayaç ihalesi sürecini dikkatle izlemekte ve yaptığı sık açıklamalarla uyarılarını yapmaktadır.
Bugün de öyle oldu;
EL-SEN Genel Başkanı Çağlayan Cesurer bakın yaptığı açıklamada üstü kapalı olarak neler söyledi;
“Tedarik edilecek sayaçlar ve ihale bedeli yüksek olduğundan bazı siyasiler ve bu ihaleden pay kapmak isteyip de kapamayan iş çevreleri “akıllı sayaç” konusunda her engeli ortaya çıkarmaya devam ediyorlar. Kar, para kazanma veya siyasi menfaat temin etme uğruna Kurum ve halkımıza bu kadar kötülük yeter. Akıllı Sayaç uygulamasına karşı çıkmak, engellemek veya ertelemek akıl işi değildir…”

İddia büyük değil mi?
Biz eminiz ki bu ihalede gözü olan siyasiler ve bazı iş çevrelerinin isimleri de sendika tarafından gayet iyi bilinmektedir.
Yani ortada yasal olmayan bir durum ve bu durumdan rant elde etmeye çalışan belli bir kesim vardır ki bunlara siyasiler de aracı olmaya çalışmaktadır.
Bunu bildikleri halde açıklamalarda üstü kapalı geçilmesi saygın bir sendikaya yakışmamaktadır…
Bilinen o ki suçluyu korumak da suç eşlemekle aynı değerdedir…
Sendika yöneticileri bildiği isimleri açıklamalı, deşifre etmeli ve bu konuda ağırlığını çok daha fazla ortaya koymalıdır…
Aksi halde saygınlığı yara alır!




“Propagandanın gücü…”

“Ben da derim "nedir be ama bu ilgi bu alaka da bu kadar reklam ederler, şimdiye kadar 10.000 kişi müracaat etmiş" bu "LET'S DO IT" çevre temizliği meselesine.
Meğer, etkinliğe katılacak memurlara, 5 Haziran günü "idari tatil" izni verilecekmiş, ayrıca mükafat olarak da yıllık izinlerine bir gün da ilave edilecekmiş...
Diğer yandan...
Özel sektör, gaza gelerek, KENDİ CEBİNDEN kendi kamyonunu, kendi dozerini, kendi kepçesini, kendi personelini verecek, üstelik araçlara mazotu da cebinden koyacak.
Vay be...
Hükümet eden akıllılar,
Kendi asli görevini yapmayanları,
Görevini yapmayanları denetlemeyenleri,
Denetlemeyenleri kontrol etmeyenleri,
Yasaları uygulamayanları,
Özel sektörün cebinden mükafatlandıracak.
Ve...
Bu işten,
Farsayı kim toplayacak?
Görevini ve sorumluluğunu yerine getirmeyenler,
Hükümet, Belediyeler, Çevre Dairesi, onların müdürleri, amirleri falan filan...
Bayılırım ben böyle işe...
Propagandanın gücü böyle bir şey...”

(ÜLKER FAHRİ)




Hem de CTP döneminde!

“Öğrenciyken Türkiye’de arkadaşlarımızla ev kiralamıştık. Yaz tatillerinde bursumuz bu evin kirasına yatırken artan para ise bankada birikiyor ve sene başında biz yeni öğretim yılına başlarken bu biriken burs paraları ile kitaplarımızı ve diğer ihtiyaçlarımızı alıyorduk. Yetmese de bize ilaç geliyordu.
Devlet tasarruf yapacak diye gençlerin burs parasını kesti.
KİM KESTİ, ÜSTELİK GENÇLİĞE DEĞER VEREN CTP BG.
Şimdi bu kesinti ile öğrencilere sene bitti evinizi boşaltın ev... Eşyalarını satın öyle gelin ailenizin yanına diyor CTP. Yeni dönemde daha erken gider yine bir ev bulursunuz sattığınız eşyaları tekrar satın alırsınız.
Ne olacak siz gençsiniz yaparsınız diyor CTP .
Aslında niyet Kıbrıs gençlerinin okumasını engellemektir.
İmam hatipten mezun olanlara bir isim altında bir para verilecektir. CTP den çok şey beklerdim de bunu hiç beklemezdim ..
Kime çalışıyorsun be ağam sen ama sözde Kıbrıslı CTP ....
Kıbrıslı gençliğe bir darbe daha vurdun ya HELAL OLSUN SİZE DERİM BAŞKA BİRŞEY DEMEM…”

(HARPER ORHON)



MESAJ KUTUSU


Sayın Rauf DENKTAŞ, bakanlık tarafından özel üniversite kurmanız için verilen ön izin olayını duyanlar hayretlerini gizleyemiyorlar. En iyisi bu konuda sizin kendi ağzınızdan bir açıklama yapmak olacaktır diye düşünüyoruz, ne dersiniz?

Sayın Ejder ASLANBABA, yapılan son ankette dördüncü sırada çıktınız ve epey de fark yediniz gözüküyor. Acaba diyoruz sizin ucuz ev projesine bölge halkını inandıramadınız mı? Bir yerlerde yanlış hesap yapıyorsunuz anlaşılan…

Sayın İrfan GÜNSEL, yayınımızdan sonra Büyük Kütüphane’nin bayraklarını anında değiştirilmesi talimatı verdiğinizi memnuniyetle öğrendik. Bizim de işte biraz böyle bayrak takıntımız var, idare edin artık.

Sayın Başak TEKEREK, şükürler olsun ki biraz geç de olsa nihayet piyasa çıktın. Hem de sevgi dolu balonlar epey Girnelileri etkilemişe benziyor. Umarız açığı çabuk kapatır heyecanlı bir seçim dönemi geçmesine katkı koyarsınız.

Sayın Mehmet ZAFER, dün akşamüzeri bölgeye su pompalayan motorlar elektrik borcu nedeniyle sustu. Yatın kalkın dua edin ki Kıb-Tek insaflı davrandı ve rezalet çabuk önlendi. Bu arada seçim sonucunu en fazla merak ettiğim bölgelerden birisiniz. Bakalım şansınız bu kez de yaver gedecek mi?

Sayın Talip ATALAY, Güney’den Kuzey’e yüzlerce Rum ibadete gelirken sizin sadece 5 kişiyle orada cami açmanız biraz garip kaçmıyor mu? Dinde şova karşıyız ama meslektaşlarınızın diline fena düştünüz bilesiniz…

Sayın Derviş EROĞLU, anlaşılan o ki birileri bir yerlerden talimat aldı ve sizin sağlığınızı sorgulayarak operasyona başladılar bile. Bu arada onlara inat Sivas ve İstanbul’a konferans vermek için hazırlık yaptığınızı duyduk. Aman sağlığınıza dikkat!

Sayın Mustafa ARABACIOĞLU, AB’nin okullarımıza yaptığı katkılar bir şey diyemeyiz ama bunları sanki de bu ülkenin icraatı olarak göstermek biraz sırıtıyor. Biz artık kendi devletimizin olumlu icraatlarını duymak istiyoruz. Mesela işe burs hakkını öğrencilere iade ederek başlayabilirsiniz.

Sayın Arif Salih KIRDAĞ, propaganda izni alamamaktan şikayet ediyormuşsunuz. Acaba diyoruz rakipler sizden korktu da böyle bir yönteme mi başvurdu? Siyasette her şey mubahtır değil mi?

Sayın Hasan SADIKOĞLU, Halil başkan en fazla size gidecek olan oyların hesabını yapmaya başlamış. Bu arada son bir haftada önemli bir çıkış içinde olduğunuz gözlemleniyor. Derviş beyin elini öpmeyi unutmadınız değil mi?

Sayın Mustafa ŞENER, ‘Hatice aba’ sloganı orta ve yaşlı kesim üzerinde epey işe yaradı diyorlar ama artık gençlerin kulağına hoş gelecek sloganları da vizyona koymanızda yarar var. Zira en fazla onların oyuna ihtiyacınız olacak gibi görülüyor…

Sayın Hüseyin PAŞA, Değirmenlik’te eski partiniz DP’ye büyük bir kazık attığınız konuşuluyor. Bir mekan sahibine 300 TL ödeyerek bir toplantılarını engellediğiniz iddia ediliyor.

Sayın Zeki ÇELER, madem ki vekiller iki aylık maaşlarını kesilmesine razı olmadılar şimdi iş yine size düşüyor. İki aylık maaşınızı bakalım hangi derneğe bağışlayacaksınız? Hadi bakalım herkes ciddiyetinizi anlasın…

Sayın Bülent GÜNKUT, 60’ncı yaşınızı biz de kutlar sağlıklı mutlu ve sevdiklerinizle nice seneler temenni ederiz. Hala 45’lik plak gibisiniz Allah nazarlardan korusun.





Günün Fıkrası

Gelin kaynana...

Yeni gelin ile kaynana karşı karşıya oturmuşlar.
Kaynana ;
-Gelin, sen daha yenisin, birbirimizin huyunu suyunu oturup konuşarak
anlayalım, demiş.
Gelinde ;
- Tabi anne konuşalım, demiş.
Kaynana başlamış anlatmaya:
- Aman kızım benim üç halim vardır, dikkat et. Saçıma gül takmışsam
neşeli olurum. Her yola gelirim. Kulağımın arkasına gül takmışsam,
havamda olmam. Çok ısrarcı olma,eğer ki yakama gül takmışsam sakın
etrafımda dolaşma, çok sinirli olurum.
Gelin, kaynana lafını bitirince başlamış lafa;
- Anne benim halim malim yoktur. Bacak bacak üstüne atarım,
sigaramı yakarım,sen gülü nerene takarsan tak, ben keyfime bakarım...