Uluslararası antlaşmalara kuşku duyulmasının Lozan Antlaşması ve Türk-Yunan ilişkilerindeki temel denge unsuruna yardımcı olmadığını ifade eden Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, “Sınırlar sabittir ve tartışılmaz, öyle de kalacaktır” dedi. Çipras, kabul edilemez istemlerin sona ermesinin iyi olacağını belirtti. Batı Trakya’yı ziyaret eden Çipras, Gümülcine’de yaptığı açıklamada, Avrupa’da yaşanan sığınmacı krizi, Türkiye-AB ve Türk-Yunan ilişkileri ile Kıbrıs sorununa değindi.

Avrupa’daki terör tehdidinin ve büyük göçmen akınlarıyla yaşanan ekonomik durgunluğun birçok Avrupa ülkesini milliyetçi olmasa bile tutucu tavırlara yönlendirdiğini ifade eden Çipras, bu durumun da dayanışma ilkelerini ve AB müktesebatını sabote ederek sınırların tel örgü ve engellerle kapatılmasına yol açtığını söyledi.

Yunanistan’ın insan onuru ve Avrupa değerlerini korumak için mücadele ettiğini dile getiren Çipras, “Yunanistan, krizdeki güçsüz parya Yunanistan olmaktan çıkarak bölgesindeki gelişmeler konusunda başrol ülkesi oldu. Bu ortamda ülkemiz ve halkımız farklı bir yol gösteriyor; insani değerler yolunu. Sorunlar ve zorluklar olabilir ancak halkımız insan onurunu korumak için olağanüstü çaba sarf ediyor. Burada sadece göçmenlerin onurunu kastetmiyorum. Avrupalıların kendilerinin de onurunu kastediyorum. Ülkemiz ve halkımız, Avrupalı ortaklarımızın maalesef unutmuş olduğu ve en kısa zamanda tekrar kavuşmaları gereken Avrupa değerleri için mücadele ediyor, en önemlisi de Avrupa’nın geleceği için mücadele ediyor” diye konuştu.

‘TÜRKİYE İLE AB ARASINDAKİ İLİŞKİYE ÇÖZÜM BULUNMALI’

Başbakan Çipras, Türkiye’nin Avrupa’daki konumuna değinerek, “Avrupa ile Türkiye arasında irtibat, temas ve iş birliği kanallarının açık kalması önemli. Özellikle de bu zor anlarda bu konudaki inancımızı istikrarla koruyoruz. AB ile Türkiye arasındaki anlaşma uygulamada her ne kadar zor ve kırılgan olsa da eksiksiz uygulanmalı ve AB ile Türkiye arasındaki bu önemli ilişkinin geleceğiyle ilgili çözüm bulunmalı” değerlendirmesinde bulundu.

Kısa sürede Türkiye’yi en çok ziyaret eden ilk Yunan başbakanı olduğunu kaydeden Çipras, “Bir yıl içerisinde Türk Başkan (Cumhurbaşkanı) ve Başbakan ile görüşmek için komşu ülkeyi üç kez ziyaret ettim. İlkelerimize bağlı kaldık ancak diyalog konusunda direttik ve çözümler bulduk” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE’YLE İŞBİRLİĞİNİ SÜRDÜRMEYE HAZIRIZ’

Yunanistan’ın Türkiye ile diyalog ve işbirliğini sürdürmeye hazır olduğuna dikkati çeken Çipras, “Bir kez daha vurgulamak istiyorum; Yunanistan bölgemizdeki her iki halkın da yararına işbirliği ve diyaloğu sürdürmeye hazır. Komşularımız da aynı şeyi arzu ediyorsa bu tarihi yol açık kalacaktır” açıklamasını yaptı.

Türk-Yunan ilişkilerinin temelinde karşılıklı saygı ve güvenden başka bir şey olamayacağını bildiren Çipras, bu konuda uluslararası hukukun öngördüklerine de saygılı olunması gerektiğini belirtti.

‘KABUL EDİLEMEZ İSTEMLERİN SONA ERMESİ İYİ OLACAK’

Yunanistan’ın bu konuda ısrar edeceğini söyleyen Çipras, “Aynı zamanda bazı konularda da açık olmamız lazım. Uluslararası antlaşmalara kuşku duyulması yardımcı olmayan, kabul edilemez bir harekettir. Böyle bir yaklaşım, dostluk ve iş birliği ilişkilerine, uluslararası barışa, halkların refahına ve büyük ölçüde bu antlaşmalarla belirlenen uluslararası dengelere de, Lozan Antlaşması ve Türk-Yunan ilişkilerindeki temel denge unsuruna da yardımcı olmuyor. Sadece Türkiye ile aramızda değil, bölgemizde de güven duygusunun oluşmasını sabote etmekten başka hiçbir şey sunmayan bu kuşkuların, kabul edilemez istemlerin sona ermesi iyi olacaktır. Sınırlar sabittir ve tartışılmaz, öyle de kalacaktır. Sınırlar yeniden belirlenmez ancak tarih yeniden belirlenebilir. Önceden yazılan tarihten ayrılabilir ya halkların çıkarına ya da aleyhlerine değişebilir” dedi.

‘KIBRIS’IN GARANTÖRLERE İHTİYACI YOK’

Çipras, İsviçre’deki Kıbrıs müzakerelerinde ortaya çıkan tıkanıklığa rağmen bu konuda umudun kaybolmaması gerektiğine samimi bir şekilde inandıklarını vurguladı.

Yunanistan’ın toplumlar arası görüşmeleri desteklediğini bildiren Çipras, “Kıbrıs’ta, tüm Kıbrıs halkının kendi kaderini belirlemesi için yollar açıktır. Kıbrıs halkı, benim yaşım kadar yıl ayrılmış ve bölünmüş bir vatanda yaşıyor. Bu kapsamda uluslararası bu önemli sorunun çözümüne yönelik toplumlar arası müzakereleri destekliyoruz ancak kritik güvenlik ve garantörlük meselesine yapıcı şekilde müdahale ediyoruz ve edeceğiz. Kıbrıs’ın yabancı ordulara ve garantörlere ihtiyacı yok. Kıbrıs halkının geleceği ve güvenliği için tek gerçek güvence, iki halkın birlikte yaşamasıyla ilgili adanın adil ve kalıcı bir çözümle yeniden birleşmesidir” diye konuştu.
Editör: TE Bilisim