Başlıkta özellikle sadece DP'yi kullandım çünkü bu yazının konusu DP'nin içinde yaşananlarla ilgilidir.
Serdar başkanla ne zaman bir araya gelsek hep şu sitemi eder;
"Benim için güzel bir şey yazmazsın ki..."
Ben de şöyle cevaplarım;
"Güzel şey yaptınız da yazmadık mı..."
Konuşmalar sohbet ortamlarında olduğu için şakavaridir ama gerçeklerle de bağdaşan yönü çoktur...
Serdar beyi bir dost bir arkadaş olarak çok severim, hele de bazı diklenmelerine bayılırım ama siyasetteki tüm icraatlarına da onay vermem...
Onun da nedeni muhalefetteyken verdiği sözlerin, iktidara geldiğinde yerine getirilmemesidir!
...
Bu yazının kaleme alınmasının öncelikli nedeni, yıllardır DP'ye gönül vermiş, maddi manevi hiç bir şeyini partisine esirgememiş, namı değen Mis, yani Mustafa Özdeğirmenci'nin partisinden istifa ederken yaptığı açıklamalardır...
Acı ama gerçek açıklamalar bunlar, altına da imzamı atarım!
İnanırım ki Mis, istifa etmiş ama gönlü partisinde kalmıştır...
Ve giderken de bir DP'linin duygularına tercüman olmuş, parti tabanına önemli mesajlar vermiştir...
DP, özellikle de Serdar Denktaş bu açıklamalardan mesajı alır da yapılması gerekeni yaparsa ne ala, kulak ardı ederse de elbette kendi bilecekleri iştir...
...
Şunu vurgulamakta yarar vardır;
Her ne kadar DP ile UG'nin entegrasyon sağladığı ve tek bir parti olduğu söylense de bu doğru değildir..
İşte bu yüzden yeni atanan 3 bakanı içine sindiremeyen tabanda çok sayıda partili mevcuttur...
Serdar Denktaş, üç bakan seçiminde de UG'li vekilleri tercih etmiş ki bunda da kendine göre haklı nedenleri vardır ama bunu tabanla paylaşmadığı için bu atamalar daha uzun bir süre tartışmaya açık kalacak ve bu da parti iç huzurunu bozacaktır...
Yok aksine Serdar bey iki gurubun kaynaşmasını erken bir zamanda sağlayabilirse o zaman sadece partisinde değil siyasette de hep bir adım önde olacak, anahtar konumunu koruyacaktır...
...
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ise Serdar Denktaş için tam bir baş belasıdır;
Örneğin geçenlerde hem parti genel sekreteri olan hem de bakan olan Hasan Taçoy'un bir televizyon programında "desteğimiz Eroğlu'na"dır, bir de 'onun için koşturacağım" demesi bile parti tabanında  büyük tepki görmüş ve bu da Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin çok sancılı geçeceğinin mesajını vermiştir...
Bu elbette Taçoy'un kendi şahsi görüşüdür ama parti içindeki çoğu DP'lilerin ortak görüşü değildir.
Bu açıklamadan hemen sonra bir kısım DP'li Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sibel Siber, Mustafa Akıncı ve hatta Kudret Özersay arasında seçim yapacaklarını söylemeye başlamıştır.
...
Serdar bey bunlardan kendine hisse çıkarıp da iyiden iyiye aralarında uçurum oluşmaya başlayan DP ve UG'yi birleştirmek için katkı koyarsa ne ala...
Aksi halde siyasetin çok güçlü bazı kesimleri devreye girip de erken seçim operasyonunda başarılı olurlarsa, yanında sadece UG'lileri değil bir çok DP'liye de bulamayacaktır...
Bizimkisi sadece bir dost tavsiyesidir...
 
 
Ulusal Adalet Partisi kuruldu
 
Ulusal Adalet Partisi adı altında yeni bir siyasi parti daha Kıbrıs Türk siyasi yaşamına katıldı.
Kurucu Genel Başkanlığını iş kadını Fatma Solmaz’ın yaptığı Ulusal Adalet Partisi’nin 16 kurucu üyesi şu isimlerden oluşuyor:
1.Fatma Solmaz (Sanayici İş kadını)
2.Ufuk Akan Üçay (Yönetici)
3.Ömer Şensöz (Prof.Dr)
4.Kadriye Dadakoğlu (Sosyoloğ)
5.Cem Ergün (Akademisyen)
6.Hasan Deniz (Serbest Meslek)
7.Alican Arslan (İş Adamı)
8.Emine Süheyla Özmert (Esnaf)
9.Sevinç Dinçer (Serbets Meslek)
10.Cemal Buruk (Serbest Meslek)
11.Fatma Uysal (Serbest Meslek)
12.İsa Kaya (Serbest Meslek)
13.Kasım Uysal (Serbest Meslek)
14.Mustafa Ekinci (Serbest Meslek)
15.Ömer Yüğlük (Serbest Meslek)
16.Hüseyin Esentaş (Emekli)
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Zeren MUNGAN, KKTC Maliye Bakanlığı’nın narenciye bahçeleri için yıllardır bahçeler çoktan villa olmasına rağmen mazot desteği adı altında yüzlerce çek çıkardığını biliyor muydunuz? Dün Lapta’dan bir akaryakıt istasyonu sahibi aradı ‘ben bunlara benzin vermekten artık utanıyorum” dedi. Bir kurcalayın bakalım…
Sayın Aziz GÜRPINAR, Temel Bulut mağduru çok sayıda çalışan alacakları için Çalışma Dairesi’ne dilekçe ile başvurdu ama şu ana kadar ne bir ses var ne de bir soruşturma. Vatandaşın parasını gasp edenlere karşı daha ne kadar sessiz kalacaksınız acaba? Siz isterseniz birkaç günde bu işi çözersiniz…
Sayın Serdar DENKTAŞ, DP’de her şey öyle uzaktan görüldüğü gibi güllük gülistanlık gitmiyor. Siz o kadar bir yoğunsunuz ki dipteki kaynamayı göremiyor ve bu yüzden önlemini de alamıyorsunuz. Özellikle tabanı dinlemenizde yarar görüyoruz.
Sayın Erman YAYLALI, Kamu Hizmeti Komisyonu’nun İhtiyat Sandığı için açtığı münhal sınavı konusunda kulağımıza bir şeyler fısıldandı. Önümüzdeki hata başı elimizdeki liste ile kahvenizi içmeye geleceğiz şimdiden haberiniz olsun istedik…
Sayın Abbas SINAY, Cumhuriyet Meclisi sizin istifanızı kabul etmeyince büyük bir üzüntü duyduğunuzu öğrendik. Şimdi size yapacak tek şey kalıyor o da vekillikten aldığınız maaşı bir hayır kurumuna bağışlamak. Sadece bu dünyayı değil öbür dünyayı da düşünmek lazım değil mi?
Sayın Bülent ARKIN, tüm engelleme girişimleri ve türlü takozlara rağmen Çevre Bakanlığı Müsteşarlığına atamanız gerçekleşti. Öncelikle hayırlı olsun der çalışmalarınızda başarılar dileriz. Siz yine de temkinli olun atama kararını duyanlar yine iş karıştırmaya başladı.
Sayın Kudret ÖZERSAY, siyasi partilere duyulan öfke arttıkça doğru orantılı olarak size duyulan sempati de yükselmeye başladı. Ancak bu yolda biraz yalnız gibi görülüyorsunuz. Özellikle köy gezilerinde çok daha fazla bir ekiple kamuoyunun karşısına çıkmanız gerekiyor, zira bizim halk hep güçten yana tavır koyar.
Sayın Ufuk Akan ÜÇAY, Ulusal Adalet Partisi’nin hem kurucu üyesi hem de en tecrübeli siyasetçisi olarak bu süreçte omzunuzdaki yük epey ağır. Öncelikle merkez binası ve örgütlenme çalışmalarına ağırlık vermeniz gerekiyor, gazanız mübarek olsun…
Sayın Erkut ŞAHALİ, Mağusa okullarındaki temizlik ihalesinde bazı şaibeler ortaya çıkınca hakkı yendiği iddia edilen işletmeler kapınızı çalmaya başlamış. İktidar vekilleri için bu tür işler epey risklidir ama farklı olduğunuzu pek ala gösterebilirsiniz…
Sayın Tahir SEROYDAŞ, Hakemler Birliği lokalindeki tavla turnuvalarına katılanların neredeyse tümü sizin için artık ‘keklik’ ifadesini kullanmaya başladılar. Durumun bu kadar kötü olduğunu hiç tahmin etmezdik doğrusu…
Sayın Ali Rıza USLUER, sağlık haberleriniz yayınlandıkça başta İskele olmak üzere bir çok bölgedeki insanımız derecesiz memnun olup hayır duası ediyorlar. Adaya dönüşünüz dört gözle bekleniyor…
Sayın Fatma SOLMAZ, KKTC’de ilk defa siyasi bir parti özelleştirmeden yana tavır koyuyor. Aslında kamuoyunda büyük bir kesim yaşanan rezilliklerden dolayı özelleştirmeden yana, ama bir türlü dile getiremiyor. Hadi hayırlı bakalım…
Sayın Bülent DİZDARLI, Çetinkaya geçmişte de çok sıkıntılı günler gördü ama hiç bu kadar kötü olmamıştı. Takım başsız olamayacağına göre acaba geçici de olsa başkanlık koltuğuna otursanız mı diyoruz…
Sayın Ramazan ÖZÇELİK, yeni sakal imajınızın özellikle de hanımlar tarafından beğenildiğini ama erkek dostlarınızın ise garipsediği söyleniyor. Ne kıskanç insanlar var şu dünyada değil mi?
 
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 

Günün Fıkrası
 
Ayşe balkonda…
 
Karı - koca bütün gün evde televizyon seyretmekten sıkılmış, yatak odasına geçmeye karar vermişler.
Fakat okula yeni başlayan oğulları evdeymiş.
Oğlum, hadi biraz sokağa çık, gez, oyna, demişler.
Fakat afacan bir türlü sokağa çıkmak istemiyor. Babası:
- Öyleyse, der. Annenle ben odamıza geçelim, sen de balkona çık. Etrafta neler olup bitiyor, yüksek sesle bize rapor et!
Oğlan biraz mızıklanıyor ama çaresiz balkona çıkıyor. Bizimkiler de yatıyor.
Afacan canlı yayına başlıyor:
- Şu an bizim sitenin otoparkına yabancı bir araç park etti. Şimdi de tüp gaz arabası sokağa girdi. Yaşlı bir kadın markete giriyor.
Kısa bir sessizlikten sonra rapora devam ediyor:
- Komşumuz Ali bey amcayla karısı Necla teyze yatak odasında sevişiyorlar.
Baba sesleniyor:
- Oğlum, nereden çıkardın şimdi bunu?
- Hiiiç, küçük kızları Ayşe balkonda dikiliyor da...