Son zamanlarda herkesin korkulu rüyası olan döviz kuru Türkiye’nin seçimlerine endeksli olarak yükseliyor. Türkiye’de siyasi gelişmelere göre seyreden bir kurun ülkemizdeki yarattığı etki, maalesef üzücüdür. Belirsizlikler içerisinde hergün yükselen döviz kurlarını takip etmek bir alışkanlık haline dönüştü.

Düşünün bir Türkiye hükümetinin siyasi belirsizliği zavallı insanlara bedel ödettiriyor. Memuru, işçisi, paralısı parasızı A’dan Z’ye herkes bu döviz kurundan etkileniyor. Satın aldığımız ithal ürünlerin çoğu döviz üzerinden işlem gördüğünden doğal olarak her şeyin fiyatı yükselişte. Alım gücünün düştüğü bu dönemde hükümetin halen bir çare bulamamsı düşündürücü. Halk birilerinin başbakanlıktaki toplantıları ile ilgilenmediği gibi, soyut açıklamalar da beklemiyor. Her şeyin somut olması gerektiği bu dönemde her geçen gün zarar olarak hanelere işliyor. Halkın beklentisi hükümetin bir an önce bir takım girişimlerle dövizin yükselmesi karşısında kısa, orta ve uzun vadeli fikirler üretmesi.

Döviz borçlanan ve bir yıl içerisinde oldukça fark atan döviz kuru için köklü bir önlem alınması belki beklenemez ama Merkez Bankası’nın elinden hiçbir şey gelmediği de düşünülemez.

Ekonomistlerin yaptıkları açıklamalar birçok insanın bilinçli tüketici olmasını sağladı. Ama bu da yetmiyor. Orta halli ailelerin günden güne fakirleştiği bu dönemde fakir ailelerin durumunu düşünün bir kere. Özellikle özel sektör çalışanlarının hayatlarını daim ettirmek adına kazandıkları sırf döviz farkından dolayı borçlarının üzerine borç eklenmektedir. Özellikle döviz ile borç ödeyen insanların bugün içinde bulunduğu durum maalesef felaketin bir başlangıcıdır.

Esnafın kan ağladığı bu dönemde hükümet elini taşın altına koymaktan acizdir. Bir taraftan özel sektör kalkındırılmalı, yerli üretim desteklenmeli ve sanayi geliştirilmeli diye açıklamalar yapılıyor diğer taraftan ise kepenk indiren esnafın düştüğü durum hiçe sayılıyor. Gözünü, kulağını tüm bu sorunlara kapatmış olan bir hükümetin ilerleyen süreçteki siyasi politikasını, çözüm önerilerini bilmek isteriz. Eğer halkının refahını sağlamaktan aciz bir hükümet varsa bu halk bir kez daha hüsran yaşayacaktır.