Yoğun yağışlar dolayısıyla Vadili göletinde biriken suyun yönetimine ilişkin Gazimağusa Kaymakamı, göletin kapağının açılması gibi bazı kararlar aldı. Tabi öncelikle bu olayın bölge halkı tarafından şiddetle kınandığını belirtmek isterim. Çevre Bakanı sayın Dr Hakan Dinçyürek’in bugün oturduğu koltuk sorgulanmalıdır. Bu bölgede yaşanan kuraklığı 2 yaşındaki çocuk dahi bilirken, nasıl bunu hiçe sayarak kararlar alındı şaşarım. Bugün doktor olmakla iş bitmiyor. Yani yıllardır kuraklık yaşayan Mesarya bölgesindeki altın değerinde olan suyun dereye akıtılması nasıl bir mantıktır. Sırf barajın yanında şahsi menfaatleri uğruna tarlaları zarar gören birkaç kişi var diye bu yönde karar alınması oldukça düşündürücüdür. Milli çıkarları hiçe sayanlar yarın yaşanan kuraklıkla ilgili nasıl bir B planı üreteceklerdir merak ediyorum.

Yaşadığımız her yerin öncelikle verimlilik açısından toprağı ve suyu önemlidir. Bugün baktığınız zaman ada genelinde yer altı kaynakları yavaş yavaş tükenmekte ve ciddi bir su sorunu yaşanmaktadır. Öncelikle Vadili Belediye Başkanı Mehmet Adahan’ı dik duruşundan dolayı tebrik ederim. Halkının ve bölgesinin çıkarlarını düşünerek barajın kapaklarının açılmaması için canla başla mücadele etti. Bugün mesleği doktorluk olan ve çevre ile ilgili hele de Mesarya ile ilgili yetersiz bilgiye sahip olan bakan sırf birkaç kişiyi memnun etmek adına barajın kapaklarını açtırdı.
Bu Mesaryaya ihanettir!

Yasalar var. tabi bu yasalar çerçevesinde barajın olduğu yerlerde tarlası olanlar ekim yapamaz. Bunu bilerek her yıl tarlasına ekim yapan çiftçilerimiz, yaşanacak olan zarardan da mesuldür. Baraj bölgesine ektiğiniz tarlanızın zarar görmesini göze alarak ekim yaparsınız. Hade ekim yaptınız diyelim devlet 3-5 tane çiftçiye zararını karşılayamayacak kadar güçsüz mü peki? Tüm çiftçiler bilir, baraj bölgesinde ekim yapmak suçtur. Bu göze almayanlar da ekim yapmasın. Milli çıkarları hiç sayan devlet yarın yaşanacak olan sorunları nasıl üstlenecek bilemem ama Mesayaya tek kelime ile ‘YAZIKTIR!’.

Boşa akıp giden bu suyun hesabını kimse veremeyecek.

Öncelikle yapılan açıklamalar oldu. Bu açıklamalarda barajın kapasitesinin artırılması gibi bir takım çalışmalar yapılacağı söylenildi. Yani Allah aşkına bugüne kadar nerdeydiniz? Neden baraj dolunca kapasite artırılması söz konusu oldu da geçtiğimiz yıl barajın varlığı kimsenin aklına bile gelmedi.
Alınan diğer bir karar göre de Vadili göletinde bulunan tarımsal alanların su taşkınlarından kurtarılması amacıyla Vadili göletinden İnönü yönüne giden tünelin önünün sürekli olarak açık bulundurulması şartı ile Su Dairesi’nin kontrolünde kademeli olarak Vadili göletinin kapağının açılmasına karar verildi. İşte buna gülerim. Yani kimse alınmasın da bunu yaparak hangi tarla sahiplerine kıyak geçilecek? Bir araştırılsın bakalım o barajın etrafındaki tarlaların sahipleri burada ekim yapılmayacağını bildikleri halde neden ekim yapmışlar ve bu arazileri bu insanlara kimler tarafından verilmiş. İşte esas olay budur!