Dr Mustafa Akansoy sitem dolu bir yazı yazmış .Gögüs hastalaıkları uzmanı.Zevzekler diye tanımlıyor kendilerine yani istifa eden Doktorlara  paragöz diyen bazı çevreleri.

Yurduna ülkesine hizmet için geldiğini sözleşmesi imzalanana kadar gönüllü bir kuruş ücret almadan Gazi Mağusa Hasathanesinde çalıştığından bahsediyor.Ailesinin rahatsızlıklarında burada yanlarında olduğu için dua ediyor.

Bir doktorun kendisini geliştirmek için yıllık en az 15 000 Tl harcaması gerektiğini . Cahilin aydın düşmanlığını bildiğini ama  aydının aydına düşmanlığının  bizim toplumumuza has olduğunu yazmış.

İkinci işin yasaklanmasının  sadece Doktorlara uygulandığını ve bu olaya kadar bazı yargıç ve savcıların, bazı bürokratların, bazı gazetecilerin doktorlara karşı hazımsızlıklarını gördüğünden.

Sırasında ailesini ihmal ederek vatandaşa  binbir türlü zor şartlarda hizmet eden doktorların kendiside dahil tümünü bir kefeye koyarak  paragöz demesine isyan ediyor.

Ve belli ki oda istifa etmeye hazırlanıyor.

Ama bir şeyi unutuyor.

Sabahın karanlığında Hastahaneye gelip dün olduğu gibi bugünde kendisinin saat 10’ da gelmesini bekleyen 70 ‘lik 80 ‘lik hastaların hala  olduğunu.

Saat 10 da viziteye gelip 12 de ayrılırken saat 12.30 da gelen hastaya müdahale edecek uzman doktor yerinde olmadığından  bu dünyadan göçen hastalar bulunduğunu.

40 yıldır Meclisi dolduran onlarca meslektaşının kendi gommaları olduğunu.

Uzaktır diye Cengiz Topele gelmek istemeyen ,Tayini Cengiz Topelde olmasına rağmen Girnede olan meslektaşları bulunduğunu.

Söylediklerinin hepsi iyi güzel hoşta.

Bu işi ticaret, İnsan denen ve bu Dünyada 1 kez yaşama hakkı verilen canlıyı para makinesi olarak gören dostu ahbabı meslektaşlarının olduğunu.

Babası yoğun bakımdayken kendisinden bilgi almak için koşturan ama birtürlü kendisine ulaşamayan evlatlar olduğunu.  

Bir hasta ve hasta yakını için en büyük desteğin moral ve güzel birkaç söz olduğunu.

Anacığının  boğazına hortumlar indirilirken acı çeken anasını  görüp.Bu işin başka şekilde yapılmasına olanak olup olmadığını kendisine sormak için kendilerini arayıpta bulamayan Annesinin birtanesi kızları olduğunu .

Yoğun bakım koridorlarında belki birini bulurda hastası hakkında bilgi alır diye umutsuzca bekleyen Teyzeler, Dayılar. Çöplerle ayni asansörde  hastalarını taşıyan  Amcalar bulunduğunu ve onlar gibi biz  aydınlarında  kendisi ile yaşamış hikayelerinin en az kendi hikayesi kadar  dokunaklı olduğunu söylemek isterim.