Hasipoğlu, kabinenin en gaf yapan bakanı olabilir…
Ya da kimileri söylediklerini ‘gaf’ olarak nitelendirebilir.
Aslında gaf dediklerimiz, ülkenin de gerçekleri!
Garip ve tuhaf olan ülkemizin gerçekleri…
Dün canlı yayında kendisine sorduk;
“Bakanlık gece kulüplerinde çalışan kadınlara prezervatif dağıtıyor mu” diye!
Emin olun ki başka bir bakan ya da yetkili olsa, ya cevap vermez, ya da kıvırır haberi bile olmadığını söyler.
Hasipoğlu öyle yapmadı…
“Veriyoruz’ dedi!
Bu kadar basit işte…
Şimdi bunun adına gaf diyebilir misiniz?

Muhalefet belki buna da gaf diyecektir…
Bize göre ise gaf değil, KKTC’nin tuhaflıklarından sadece bir tanesidir…
Bakanın da itiraf ettiğine göre, devlet bu kadınlara prezarvatif vermekte, belki bu kadınların ve bunların müşterileri olan beylerin sağlığını düşünmektedir ama diğer yandan da fuhuşa destek de vermektedir…
Bir kere artık şunu kabul etmekte yarar var;
Bu iş ülkede büyük bir sektör haline gelmiştir ve bundan da kolay kolay geri dönüş olamaz…
Adam gibi disiplin altına alırsanız, bir ihtiyaç olan cinsellik kontrol altına alınır, bu işi yapanlar da siyasete bulaştırılmaz, seçim önceleri milyarları partilere dağıtmazsa, kimsenin bir diyeceği de olamaz…

Başta da dedik ya, biz de her şey bir garip…
Zaman zaman sizler de basın yayın organlarında başlarını giysileriyle örten ve fotoğraf çekilmekten çekinen genç bayanları görmüşsünüzdür…
Polis, kafası estiğince bu işletmelere baskın düzenler ve birkaç kişiyi kurban seçerek mahkemeye sevk eder…
Polis de haklıdır, çünkü bu kadınlar gerçekte buraya fuhuş yapmak için değil, müşterilerle hoş vakit geçirmek için, onlara içki ikram etmek, sohbette bulunmak için gelir…
Yani normalde fuhuş yapan değil, müşterilere fazla içki satmak için çırpınan zavallılardır.
Ama gelin görün ki yaptıkları fuhuştur, etlerini satmaktır ve polis de burada görevini yapıp yeri geldikçe belki de yukarılardan gelen talimatla görevini yapar…
Ve işte o zaman ortaya da büyük bir çelişki çıkar…

Devletin desteklediği ve hatta prezervatif dağıttığı bu kadınların polis tarafından tutuklanması ve gazetelerde deşifre edilmesi, bizim ülkemiz dışında başka hiçbir ülkede görülmez…
Bir de dikkat ederseniz, bu kadınlar fuhuştan polislik olurken, sanki de fuhuş sadece bir kişi ile yapılırmış gibi, asıl parayı verip et yasal olmayan yollardan kadın eti satın alanlar, kelli felli evli erkekler, iş adamları, bazı vekiller ve avukat ve doktorları hiç poliste bu suçu işlediklerinden dolayı göremezsiniz.
Zaten es kaza birisi polis tarafından tutuklansa, anında telefonlar çalışır ve yükseklerden gelen talimatla bunlar serbest bırakılır…
Ortada bu kadınlara prezervatif dağıtan bir bakanlık ve bunları tutuklayan bir polis kurumu vardır…
Ve ne gariptir ki ikisi de haklı olup, haksız olanlar ve gazete manşetlerine çıkarılanlar hep bu gariban kadınlardır…

GÜNÜN FOTOĞRAFI


MESAJ KUTUSU



Sayın Temel BULUT, bazı müteahhit arkadaşlar aradı birkaç aydır ödeme alamıyorlarmış. Tedirginlikleri artıyor kendilerini bilgilendirmekte yarar var. Zira bazıları proje bitmeden vaz geçebilir…

Sayın Şerife ÜNVERDİ, geçtiğimiz hafta içinde Lefkoşa-Girne anayolunda trafik kazasında ölen işçinin kayıt dışı çalıştırıldığını biliyor muydunuz? Özellikle inşaat şirketlerine yoğunlaşmakta yarar var…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, Cumhurbaşkanı Eroğlu ile Başbakan Küçük’ü bir masa etrafında buluşturmak için inisiyatif üstlendiğinizi öğrendik. Talep deniz aşırı bir yerden mi geldi yoksa tamamen ilçe başkanlığının projesi mi? Bakalım küskünleri barıştırabilecek misiniz?

Sayın İlhan BÖKE,
CAS çalışanları soruyor, müdürü olduğunuz şirkette kaç kişi 13’ncü maaş alıyor, kaç kişi almıyor…Bu konuda hem çalışanları hem de kamuoyunu bilgilendirirseniz memnun olacağız…

Sayın Ersin TATAR, Türkiye’de üniversite mezunu devlet memurları artık 2 bin TL’den işe başlayacaklar…Şimdi sormak lazım uçan bizim ekonomi mi yoksa Türkiye’nin ekonomisi mi? Ayıklayın pirincin taşlarını bakalım…

Sayın Kadri FELLAHOĞLU, mahalleye geri dönmek için biraz fazla erken değil mi? Daha şimdiden böyle konuşmaya başlarsanız alacaklılar kapıya dayanınca ne yapacaksınız? Madem ki ay başı çalışanlar belediyenin gelirlerinden ödenecek iyi bir başlangıç yaptınız, pes etmek yok…

Sayın Ertuğrul HASİPOĞLU, tamam ara sıra büyük gaflar yapabilirsiniz ama kabinede en dobracı bakan olarak tarihe geçeceksiniz… Ahmet Zaim ile gece kulübü baskınları konusunda uzlaşmakta yarar var değil mi?

Sayın Halil ORUN, Bakanlar Kurulu acaba sizi sahil şeridindeki arazi için oyalıyor mu dersiniz? Bu konuda epey sıkıntılı olduğunuz görülüyormuş. Siz yine de herkesin yanında konuşmayın deriz, bilirsiniz yerin kulağı vardır…

Sayın Kemal DÜRÜST, bakanlığa geri dönüş projesi bir süreliğine askıya mı alındı dersiniz? Yakınlarınıza geceleri uykularınızın kaçtığını söylüyormuşsunuz. Kekik suyu içerseniz daha rahat uyuyabilirsiniz…

Sayın Harun DENİZKAN
, ufaklık yolda çok yakında geliyormuş. Yıllar sonra yeniden baba olmak güzel bir duygu olsa gerek değil mi? Allah analı babalı büyütsün şimdiden tebrik ederiz…

Sayın Ali YÖNEL,
Akdoğan’dan bir kadın aradı makine gibi konuşup telefonu yüzümüze kapattı. Kim olduğunu bile soramadık. Ancak birkaç yerde sizin isminizin geçtiğini duyduk o kadar, merak ettik ne demek istedi acaba?

Sayın Mutlu ATASAYAN, Üniversiteler Spor Oyunları organizasyonunda milli takımın formaları beğenilmedi ayrıca KKTC’nin Kıbrıs Türk Devleti olarak yarışmalara katılması epey tartışılır oldu. Bir çok okuyucu KKTC’yi çuvala mı koyduk diye soruyor…

Sayın Kudret ÖZERSAY,
LTB meclis üyesi toplantısının canlı yayınlanması kamuoyunda büyük beğeni ile izlendi…Böylelikle gayrı ciddi duruşlar ve konuşmalar da deşifre edilmiş oldu…Aklınızla bin yaşayın…

Sayın Bülent ÇETİNKAYA, mesajınızı aldım hassasiyetinizden ötürü teşekkür ederim. En kısa zamanda buluşup kafamıza takılanları size aktaracağız…Hayırlı işler dileriz…

Sayın Nuri ÇEVİKEL, yakın dostlarınız şu anda fırtına öncesi bir sessizlik yaşadığınızı iddia ediyorlar. Bu arada KKTC’deki gelişmeleri de çok yakından takip ettiğiniz söyleniyor. Bakalım dönüşünüz muhteşem olacak mı?

Sayın Serdar DENKTAŞ
, yerel seçim sürecinde çok yorulmuş olmalısınız ki Londra’ya tatile gittiğinizi öğrendik…Meclis Başkanı’na bildirdiyseniz ne ala yoksa cezayı yiyeceksiniz demektir. Bu arada Londra’da Aslanbaba ile de bir görüşme olacak diyorlar, hayırdır?

Sayın Mehmet ÖZNACAR,
İzmir’deki KKTC ekibine gösterdiğiniz ilgi ve ev sahipliği nedeniyle kafileyi mutlu ettiniz. Bu konuda teşekkür mesajlarınız geliyor. Tebrik ederiz…

Sayın Yunus RAHMİOĞLU, 3 Mayıs tarihini dört gözle beklediğiniz ve bu konuda heyecan yaptığınız gözlemleniyormuş. Bankalar Birliği bakalım sizin makama kimi oturtacak. Bu arada bugünlerde yatla fazla açılmayın fırtına kopacak diyorlar…

Sayın Yakup LATİFOĞLU, eski başkan Özay Andıç, açtı ağzını yumdu gözünü bir kere…Sendikanın her geçen gün etkisizleştirildiğini iddia ediyor. Cevap hakkınızı kullanacak mısınız?

Sayın Kerem TOKA, bazı ağabeylerin aradı özellikle polis konusunda yaptığınız yorumlara dikkat etmenizi istediler…Yakında kulağınızı da çekerlerse sakın şaşırmayın olur mu? Bizden uyarması…





Günün Fıkrası


Kumkapı'da bir balıkçı bağırıyor:
- "Canlı balık, canlı balık..."
Yaşlı bir teyze yaklaşıp soruyor:
- "Evladım balıklar taze mi?"
Balıkçı:
- "Canlı balık, canlı balık..."
Yaşlı Teyze:
- "Evladım balıklar taze mi?"
Balıkçı:
- "Teyze, canlı diyoruz ya işte!.."
Yaşlı Teyze:
- "A evladım, ben de canlıyım ama taze miyim?