Aslanbaba’nın rüşvet tezgahının topluma olumlu yansımaları da yok değil.
Dünyada bile ilk olan bu rezil olay bir kere toplum içinde temiz siyaset olgusunu bir kez daha, hem de bir genel seçim öncesinde yaşandığı için önemli kılıyor.
Memnuniyetim odur ki, bu günlerde kiminle sohbet etsem, artık siyasetin de siyasilerin de ‘temiz’ olması gerektiğinde bir buluşma söz konusu.
Her zaman dediğimiz gibi, ister temiz olsun ister kirli, sıradan insanları siyasetçi yapan biz seçmenler olduğumuz için, belki bu 28 Temmuz’da sandığa gittiğimizde bireysel değil de toplumsal düşünüp, meclisin kalitesinin yükseltilmesi için katkıda bulunabiliriz, ya da bulunmalıyız.
Abuk sabuk insanları meclise sokup, sonra şikayet etmek istemiyorsak tabi ki…

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Ejder Aslanbaba ile yaptığı telefon görüşmelerinin basında yayınlanmasının üzerinden neredeyse 48 saat geçti…
Halen de Saray’dan bir açıklama bekliyorum!
Belli ki gelmeyecek, belli ki bu görüşme doğru, belli ki artık Derviş bey de aktif siyasetin içinde ve UBP’ye karşı DP-UG saflarındadır.
Bu en azından ses kayıtları ile ispatlanmış, belki de Aslanbaba bilmeden kamuoyunun bilgilendirilmesi için bir iyilik yapmıştır.

Partiler üstü olması gereken Cumhurbaşkanının iç siyasete müdahalesini tasvip etmek mümkün değildir…
Ama madem ki gönlü DP-UG’den yanadır, bunu da yaparken gizli kapaklı değil, açık ve seçik yapmalıdır…
Eroğlu-Küçük savaşını artık herkes bilmekte, parti içi iktidar kavgası genel seçimlere de yansıdığı için, sayın Eroğlu’nun kamuoyunun karşısına çıkıp, UBP’yi İrsen’e yedirmem deyip, taraf olduğunu alenen söylemesi durumunda en azından biz bunu dürüstçe yaptığı için makul karşılarız…
İskele’de, Beyarmudu’nda bire bir görüşmeler yaptığını çok iyi bildiğimiz, bazı örgüt başkanlarına DP’ye mühür vurun diyen Eroğlu’dan da daha açık ve net bir tavır beklemek hakkımızdır.





“Aslanbaba’ya desteğimiz yoktur”


“24 .6.2103,de bir televizyon programında Ejder Aslanbaba ben Binal Sanlı Sanlıer’in ve DP-UG İskele gençlik örgütünün Ejder Aslanbaba’ya destek beyan ettiğimizi iddia etmiştir. Bu söylem kesinlikle gerçeklerle bağdaşmamaktadır.
DP-UG İskele gençlik örgütü olarak partimizin aldığı kararlara uymaktayız ve tersini yapma gibi bir lüksümüz yoktur.
DP-UG Gençlik örgütü olarak birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız ve birbirimizi seviyoruz.
Her geçen gün büyüyen bu büyük aileyi yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecektir…”
Binal Sanlı SANLIER
DP-UG İskele Gençlik Kolları Başkanı


GÜNÜN FOTOĞRAFI




MESAJ KUTUSU

Sayın Zeki ZİYA,
Milli Piyango’nun 19 Haziran tarihli büyük ikramiyesini sizin kazandığınızı öğrendik. 500 milyon TL’yi güle güle harcayın. Ama dost ve arkadaşları da unutmayın. Bu bilgiyi nereden aldığımızı ise sakın sormayın…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, dün Kıyı restoranda yine çok özel toplantılar yaptınız. Sizde ki ekibin kimsede olmadığı söyleniyor. Bu arada Altınova köylüleri de bol bol sizin kulaklarınızı çınlatıyormuş, hayırdır biz konuya Fransız kaldık…

Sayın İrsen KÜÇÜK, kızgın DP ve eski UBP’lilerin size kötü sürprizler hazırladığını biliyor muydunuz? Hüda beyi yer altından yer üstüne çıkarmakta yarar var…Zira gidişat hiç de iyi gözükmüyor…

Sayın Ertuğrul HASİPOĞLU, son günlerde yaşanan tüm olumsuz olaylara karşı Mağusa’da yapılan bir ankette kazanacaklar listesinde ikinci sırada yer almışsınız. 40 yıldır bu saçları demek ki değirmende ağartmamışsınız değil mi?

Sayın İlker EDİP, geçtiğimiz hafta Beyarmudu’nda Derviş bey ile yediğiniz yemeğin haberi bize daha yeni geldi. Mağusa ve yöresinde seçimlerde büyük sorumluluklar aldığınız da söyleniyor. Kolay gelsin…

Sayın Asım İDRİS, siz tüm devlet okullarında kayıtlar ücretsiz açıklamasından hemen sonra Değirmenlik’ten onlarca mesaj geldi. Ortaokula çocuklarını kaydettirmek isteyen veliler niçin bankaya gönderiliyor, bir araştırın bakalım…

Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, karma oylar listenizi bir şekilde gördüm, az kalsın dudaklarım uçukluyordu. Eğer Lefkoşa’da eski gücünüzü koruyorsanız 28 Temmuz akşamı büyük sürprizler yaşanabilir…

Sayın Nihat RAMAZANOĞLU, adaylık seçimlerinde Mağusa’da size gerçekten de büyü haksızlık yapılmış. Ne var ki bu seçimler için artık çok geç. Siz hiç üzülmeyin 2 sene içinde biz de yine genel seçim olur…

Sayın Kadri FELLAHOĞLU, LTB çalışanlarının maaşlarının erken ödenmesi personel arasında büyük bir memnuniyet yarattı. Hele de Temmuz sonuna kadar geçmişteki maaşların da ödenecek olmasını vaat etmeniz bayram havası yarattı, teşekkür mesajlarınız geliyor.

Sayın Gülsün YÜCEL, KKTC’de doğan ve 21 yaşına giren bir gencin kayıt dışı yaşıyor diye hapise atılması ve Türkiye’ye geri gönderilecek olması kamuoyunda büyük tepki yarattı. Olaya insanlık adına müdahale etmeniz bekleniyor.

Sayın Bengü ŞONYA, halka çağrıda bulunup ekonomik durumu iyi olmayan adaylara oy vermeme konusundaki açıklamalarınıza tepki geldi. Bu ülkede paralı olduğu halde kalitesiz bir insanın olduğunu unuttunuz sanırız…

Sayın Ünsal ECESOY,
bazı gazino işletmelerinin kaçak sigara işine girmesi ve bunların kamuoyuna deşifre edilmemesi camiada infialle karşılanıyor. Çürük elma ile sağlamlarının ayrılması isteniyor.

Sayın Ersin TATAR, Aslanbaba olayına kadar kazanacaklar potasındaydınız. Biraz lanlı yayın yapınca yoğun tepkiler almaya başladınız. Ha keşke kimsenin gazına gelmeseydiniz. Şimdi daha çok çalışmanız gerekecek gibi görülüyor…

GL 366 plakalı aracın sahibi, dün Güzelyurt-Gemikonağı yolunda öyle bir tehlikeli sürüş gerçekleştirdiniz ki en az 5-6 aracın içindekileri de tehlikeye soktunuz…Plakanızı alan polise bildirdi haberiniz olsun…

Sayın Mehmet ÖZKARDAŞ; sizin de hem şahsi hem de sendika olarak karma oylara çağrı yapmanız kamuoyunda memnuniyet yarata. Bu çağrı en fazla da yeni siyasetçilere yaradı diyorlar…

Sayın Kutlay ERK, sizin bakanlığa bağlı bir daire müdürünün evine devletin aracıyla gidip gelmesi görenlerin tepkisine neden oluyor. Bu konuda sert tedbirler almanız bekleniyor.

Sayın Emine SÜTÇÜ,
siyasetten tamamen arınıp kendinizi Osman Ağa konağına kapatmanız bile hayata bakış açısını değiştirmiş diyorlar. Biraz geç alınan bir karar oldu ama her şeye de değdi değil mi?




Günün Fıkrası

Unut…

Bir uçak Afrika'nın balta girmemiş ormanlarının üzerinden geçerken düşer. Uçak küçük bir nakliye uçağıdır ve sadece Amerikalı pilot kurtulur. Ormanda yaşayan bir zenci kabile bu pilotu bulur. İyileştirir ve pilot gel zaman git zaman bu kabilenin içinde yaşamaya alışır. Derken yıllar geçer ve kabilede çocuklar beyaz ve sarışın doğmaya başlar. Bir, iki... Kabile şefi bakmış ki bu iş böyle olmayacak pilotu karşısına alıp konuşmaya karar verir. Pilotu çağırır ve sorar:
- "Nedir bu, yani sen geldikten sonra çocuklarımız beyaz doğmaya başladı?" der şef.
Pilot da kendini savunmak için şöyle der:
- Sayın şefim siz burada ormanların içindesiniz bilmezsiniz, doğal seleksiyon denen birşey var yani canlılar zaman geçtikçe özelliklerini değiştirir. Mesela şu atı ele alalım; bakın at çok güzel beyaz bir at, ama yavrusu siyah olmuş?
Şef bir ata bakar, bir yavrusuna, bir de pilota ve şöyle der:
- Tamam sen onu unut, ben de bunları unutacağım.