Bu gün Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif DENKTAŞ’ın ebediyete intikalinin 4. Yıldönümü. Onu bir kez daha hasretle, özlemle ve rahmetle anıyoruz.
 
Mücadeleye adanmış bir ömrü, neyin mücadelesini verdiğini anlamak ve anlatmak hepimizin görevi. Şimdiki gençlerin büyük bir çoğunluğunun Cumhurbaşkanı DENKTAŞ olarak bildiği Rauf Raif DENKTAŞ gerçek bir dava adamı. Kıbrıs Türk Halkının haklı mücadelesini, nereden geldiğini ve nereye gideceğini bilen, bu mücadeleye sıradan bir nefer olarak giren, günü geldiğinde önderliği üstlenen bir büyük insan.
 
Rauf Raif DENKTAŞ’ın şaşmaz bir kararlılıkla takip ettiği, uğruna bir ömür tükettiği, nerede ise hiç özel hayat yaşamadan, tam gün, haftanın her günü ve zamanının tamamını hasrettiği ve takip ettiği yolu bilmek, anlamını kavramak ve aynı inançla yürümeye devam etmek hepimizin vicdani görevidir.
 
Rauf Raif DENKTAŞ 1948 yılında Selimiye Meydanında yapılan büyük ve coşkulu ilk mitingde dönemin önderi Dr. Fazıl KÜÇÜK’le birlikte konuşmacı olarak yer alarak,  24 yaşında toplumsal mücadeleye aktif olarak katılmış ve Kıbrıslı Türklere adını duyurmuştu.
 
Kıbrıslı Türklerin İngiliz Sömürge İdaresine ve Kıbrıslı Rumlara karşı verdiği mücadelede, bir hukukçu olarak yaptığı katkılara ek olarak, Halkın Sesi Gazetesinde yazdığı yazıları ile davayı savunmuş, halkı bilinçlendirme ve mücadeleye katılmaya teşvik etme çabası içinde olmuştur.
 
İngiliz Sömürge İdaresinin Başsavcı Yardımcılığı gibi önemli ve saygın bir görevi terk ederek, Kıbrıs Türk Kurumları Federasyon Başkanlığını üstlendiğinde, Kıbrıs Türk Halkı EOKA terör örgütü tarafından ENOSİS hayalini gerçekleştirme amacıyla, ateşle imtihan ediliyordu.
 
EOKA terör örgütünün, Kıbrıslı Türkleri yok etmek veya yıldırmakiçin yaptığı silahlı ve kanlı saldırılara karşı durabilmek amacıyla, arkadaşları ile birlikte, bir yeraltı örgütü olan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kuruluşunu gerçekleştirmiş ve bu örgütün Türkiye’nin yardım ve desteğiyle eğitilmesini ve örgütlenmesini sağlamıştır.
 
Kıbrıs Türk Halkının ENOSİS’e direnmesi ve Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)’nınverdiği silahlı mücadele sonucunda, KıbrıslıTürkler’in Kıbrıs’ın geleceği üzerinde söz söyleme hakkı olduğu kabul edilmiştir. Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Antlaşmalarında imzacı taraflardan biri olarak kabul edilmesi ile bu hakkı tescil edilmiştir. Denktaş Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Antlaşmaları müzakerelerinde Kıbrıs Türk Heyeti içinde yer alarak, İttifak Antlaşması ile Türk askerinin 82 yıl sonra Kıbrıs’a dönmesini, Garanti Antlaşması ile Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini temin etmiştir.
 
Kıbrıslı Rumların,ENOSİS’ebir sıçrama tahtası olması umuduyla kurulmasını kabul ettikleri Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarını işgal ettikten sonra, Kıbrıslı Türklerin katliamlarla, açlıkla, her türlü insanlık dışı baskı ve ambargolarla yok edilmeye çalışıldığı Karanlık Yıllarda, Kıbrıslı Türklerin müzakerecisi ve dünyada duyulan sesi oldu.
 
Bu yıllarda maruz kaldığı hiçbir haksızlık onu davasından döndüremedi. Müzakere için gittiği Londra’da istenmeyen kişi olarak ilan edildiğini öğrendi ve Ankara’da sürgün hayatına başladı. Bu yıllarda Erenköy’e giderek mücahitlere moral verdi. Bir kayıkla ve gizlice adaya çıkmaya çalıştıysa da Ankara’ya dönmek zorunda bırakıldı.
 
Geçitkale saldırısından sonra yaşanan kriz sonucunda, Kıbrıs’a döndü ve on binlerce kişi tarafından karşılandı. Geçici Kıbrıs Türk Yönetiminin Başkan Yardımcısı ve 1968’de başlayan toplumlar arası görüşmelerde müzakereci oldu.
 
Dr. Fazıl KÜÇÜK’tenCumhurbaşkanı Yardımcılığını ve Toplum Liderliğini devraldıktan sonra, gözü ve gönlü Türkiye’de oldu. Türkiye’nin fiili müdahalesi olmadan Kıbrıslı Türklerin varlığını korumanın mümkün olmadığının bilinci ile hareket etti.
 
1974 Temmuzunda yapılan Faşist Yunan Darbesinin Kıbrıslı Türkler için mutlak bir yok oluş olduğunu duyurdu. Uluslararası Antlaşmalarda var olan hakkını kullanması için, Kıbrıs Türk Halkının meşru temsilcisi olarak, Türkiye Cumhuriyeti’ni Kıbrıs’a müdahale etmeye davet etti. Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs’a havadan inmeye ve denizden çıkmaya başladığı müjdesini, 20 Temmuz sabahı yaptığı tarihi radyo konuşması ile Kıbrıslı Türklere duyurdu.
1974 Mutlu Barış Harekâtı’nın Kuzey Kıbrıs’ta oluşturduğu güvenli bölgede, Kıbrıslı Türklerin bir araya gelerek devlet kurması DENKTAŞ’ın önderliğindeki bir kadro tarafından gerçekleştirildi. Kıbrıslı Türkler, dünyaya örnek teşkil edecek şekilde demokrasiyi benimseyerek kendi kendilerini yönetmeye ve ekonomik refahını artırmaya bu sayede başladı.
 
Kıbrıslı Rumların her uluslararası toplantıyı Kıbrıslı Türkler ve Türkiye aleyhinde kullanmayı sürdürmesi ve Toplumlar arası görüşmelerde uzlaşmaz bir tavır takınması, Kıbrıs Türk Halkını kendi geleceğini belirleme zorunda bırakmıştı. Bağımsızlık Hareketini başlatan ve Kıbrıslı Türkleri buna inandıran DENKTAŞ, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanını sağlamıştır.
 
Kıbrıs Türk Halkının varoluş kavgasının her safhasında yer alan DENKTAŞ, her fırsatta Kıbrıslı Türklere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkması için çağrı yapmıştı. Son nefesini vermek üzereyken “söyleyin onlara (Rumlara) burası bağımsız bir cumhuriyettir” diyerek Rumları ve onların destekçilerini uyarmış, Kıbrıslı Türklere, Kıbrıslı Rumlara ve uluslararası çevrelere tek kalıcı ve gerçekçi çözüm yolunu göstermiştir.
 
Denktaş’ın yolu, Anavatan Türkiye aşkıyla yaşamak, onunla kaderde ve kıvançta bir olmaktır.
 
Denktaş’ın yolu, Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini sürdürmektir.
 
Denktaş’ın yolu, Kıbrıslı Türklerin eşit ve egemen bir halk olarak, özgür ve onurlu yaşamasıdır
 
Denktaş’ın yolu, Kıbrıs Türk Halkının egemenliğine ve bağımsızlığına sahip çıkmaktır.
 
DENKTAŞ’IN YOLU, KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’Nİ YAŞATMAKTIR.