Başbakan Erhürman makamına alıştıkça doğru tespitler yapmaya başladı…

Ama bu Başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra olmamalıydı!

Çünkü bir de bunun muhalefet dönemi vardı…

Yine de muhalefette değil de iktidara gelince ülke gerçeklerini görebilmek olumlu bir gelişmedir!

Ne dedi Erhürman;

“Meclis’te konuşulan konularla buralarda yaşanan sorulanlar arasında maalesef çok ciddi kopukluklar yaşanmaya başladı”

Dikkat çeken çok güzel bir değerlendirme doğrusu!

Bu konuşmadan benim anladığım şudur;

Ülke sorunları dağ gibi büyümüş durumda ama…

Meclis ayrı telden çalıyor!

Ağzına sağlık Tufan hoca…

Meclistekiler ayrı telden çalıyor çünkü onların asıl sorunu ülke gerçekleri filan değil!

Tamamen siyaset yapmak…

Canlı yayınlarda ekranlarda gövde gösterisi yapıp siyasette bir adım önde olduklarını göstermeye çalışmak!

Bu suçlama ona veya buna değil…

Hem iktidarda hem de muhalefette olan hepsine!

Ülkenin tek devlet laboratuarı yanalı bir seneden fazla oldu…

Şimdi Veteriner Dairesi’nde hizmet vermeye çalışıyorlar!

Yanan Devlet Laboratuarı’nda 21 oda vardı çalışmaların yapıldığı…

Şimdi bu 21 odada yapılan çalışmalar Veteriner Dairesi’ndeki 4 odada yapılmaya çalışılıyor!

Sığıntı gibiler orada…

Bütün cihazlar üst üste konulmuş vaziyette!

Yangından sonra emekli olanlar oldu, çalıştığı daireyi değiştirenler oldu…

Hem de bu daireye en fazla ihtiyaç duyulan bir dönemde!

Sağlıksız şartlarda sağlık hizmeti vermeye çalışıyor bir avuç çalışan…

Sağlık Bakanlığı yetkilileri bu konuda açıklama yapmaya başladı…

Bakan Filiz Besim yapamazsak gideriz diyor!

Nereye gidiyorsunuz Filiz hanım?

Gitmek için mi gelmiştiniz yoksa…

Müsteşar ise bina ve eksik aletler konusunda girişim başlattık demiş!

Yangının üzerinden geçeli 1 seneden fazla oldu ama demek ki devlet daha yeni harekete geçmiş…

İnanılır gibi değildir bu!

Sığıntı binada bir çok tahlil yapılamıyor ama girişimler daha yeni başlatılmış…

Daha önce devletin aklı neredeydi?

21 odada yapılan çalışmalar şimdi sadece 4 odada yapılıyor onun da ne kadar sağlıklı olup olmadığı tartışılır…

Tufan hoca bunun için haklıdır!

Ülkenin gerçek sorunları çok başka…

Ama Meclis’in pozisyonu bambaşka!

Hizmet değil siyaset yapmak…

Rakibi lafla alt etmeye çalışmak!

İşte 4’lü koalisyon hükümeti için büyük fırsat…

Kaptan teşhisi yapmış ya!

Şimdi doğru reçete yazma zamanı…

Neyi bekliyorsunuz o zaman?


Kuraklık kapıda su denizde!

Kıbrıs Türkünü yönetenlerin beceriksiz, basiretsiz ve proje özürlü olduğuna en güzel örneklerden bir tanesi…

Bu sene yağışlar yetersiz kalınca bir kez daha kuraklık isyanları yapılmaya başlandı!

Çiftçisi, hayvancısı ve bütün üreticiler kan ağlıyor…

Çünkü su yoksa üretim de yok!

Ya da aşırı pahalılık…

Oysa Türkiye’den iki sene önce getirilen şerbet gibi kaliteli su denize akmaya devam ediyor!

Bu sudan şimdilik sadece vatandaş yararlandı kullanma suyunda sorun yok…

Eskiden haftada bir ya da iki kere şebekelere su verilirken şimdi musluklardan 2 saat su akıyor!

O da DİSİ’nin sayesinde oldu…

Ama bizimkiler bir kez daha üzerlerine düşen görevi yapmadılar!

Gelen su proje üretilmediği için boşu boşuna denize akıp heba oluyor…

Çünkü bizim sorunumuz başka ama milletin vekillerinin ki çok başka!

Sadece Merak İşte?

Mesele yoksa?

Bu hükümetin aslında kurulma nedenlerinden en önemlisiydi…

Yolsuzlukların üstüne gitmek!

Geçmişte yapılan hortumlamaların hesabını sormak…

Ama bu konuda büyük bir hayal kırıklığı yaşandı!

Bir çoğu araştırılmış, soruşturulmuş ve;

“Mesele yok” denmiş!

Şimdi bu yolsuzluk dosyalarının bir daha açılabileceği söylenmeye başladı…

Sürün eşeğinizi Niğde’ye…

Asgari Ücret mi alıyorlar?

Yeni hükümette en büyük hayal kırıklığı asgari ücrette yaşandı…

Sanki ülke gerçeklerini bilmiyorlarmış gibi ağır eleştiriler yapılıyor!

Doğrudur 190 TL’lik brüt artış da ülke şartlarıyla bağdaşmıyor ama…

Asgari Ücrete karşı çıkanlar sanki de asgari ücret alıyor da mı buna karşı çıkıyor?

Yoksa onların tek amaçları da tamamen siyaset mi?

Siyasetin oldu yerde nedense hiçbir zaman icraat olmuyor işte!

Yanlış sigorta kimin eseri?

Yanıp kül olan Devlet Laboratuarı binası…

Tamamen sağlık hizmetleri için donatılmış!

Şimdi yerinde yeller esiyor…

Sigorta sözleşmesi de doğru yapılmadığı için devlet bu işten milyonlarca lira zarar etti!

İyi de kim niçin sigorta şartnamesini hazırlarken yanlış yaptı…

Sözleşme kapsamında niçin duman ve ana elektrik merkezi yoktu!

Bunda kasıt var mı yok mu?

Bunun bedelini kim ödeyecek?

Hadi bakalım yolsuzluk peşinde koşturanlar…

Alın size güzel bir fırsat daha!

Devleti zarar sokanlardan hesap sorun…

Demek ki solda sorun var!

Ülkede yeni bir sol hareket kuruldu…

4 kurucu üye kuruluşlarını resmen ilan ettiler!

Öncelikle hayırlı olsun…

Ama demek ki sol kulvarda bir sorun vardı ki böyle yeni bir örgüt kurulma ihtiyacı doğdu!

Onun için şimdiye kadar soldan yana olduklarını söyleyenler bir kez daha ayna karşısına geçip özeleştiri yapmak durumundadırlar…

Çünkü doğa boşluk tanımaz, yeriniz anında doldurulur!

MESAJ KUTUSU

Sayın Filiz BESİM, Devlet Laboratuarı sigorta işlemleri kim tarafından niçin yanlış bir şartnameyle yapıldı ve devlet bu konuda milyonlarca lira zarara uğratıldı? Sorumlularını bulmak için her hangi bir giriş başlattınız mı? Eğer başlatmadıysanız da gecikmeyin deriz!..

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, öğrenci taşımacılığı konusunda yapılan şikayetler üzerine devreye girdiğinizi ve bugünden itibaren gecikmiş borçların ödenmesi talimatı verdiğinizi memnuniyetle öğrendik! Bu konuda işletmelerden büyük hayır duası alacaksınız…

Sayın Önder SENNAROĞLU, bütçe görüşmeleri fazla ilginizi çekmemiş olacak ki ortalıklarda fazla görülmemişsiniz! En azından Tarım Bakanlığı bütçesi görüşülürken birkaç laf etseydiniz fena mı olurdu yani?

Sayın Hasan SERTOĞLU, UBP’nin LTB Başkan adayı konusunda yaşanan sıkıntılar artık parti dışına da taşmaya başladı. Bu arada KOP sürecinde yaptığınız açıklamalar ve icraatlar parti içinde bir kez daha ön plana çıkarılmaya hazırlanılıyor haberiniz olsun istedik!

Sayın Gülşah Sanver MANAVOĞLU, bütçe görüşmeleri sırasında günlerdir oturmaktan kendinizi et tavuğuna benzetmeniz kamuoyunda pek de şık karşılanmadı! Cumhuriyet Meclisi’ni yoksa siz tavuk kümesi filan mı sanmıştınız!

Sayın İsmail KOFALI, UBP’nin Gönyeli Belediye Başkan adayı belli olduktan sonra yakın dostlarınızla kulisler yaptığınız ve bağımsız aday olarak çıkacağınızı söylediğiniz konuşuluyor! Bir kez daha düşünün deriz!

Sayın Birol BEBEK, medya sektöründen turizme doğru dal budak saldığınız ve otel işletmeciliğine başladığınızı duyduk. Girne yat limanında kiraladığınız otel işletmesi hayırlı ve uğur olsun. Bundan böyle Allah utandırmasın artık…

Sayın Halil ESENDAĞLI, UBP’den Değirmenlik Belediye Başkan adaylığınız ağırlık kazanmaya başladı.  Yıların siyaset insanı olarak demek ki artık muhteşem bir final hazırlıkları yapıyorsunuz. Hayırlısıysa olsun deriz…

Sayın Derya KANBAY, çöküntü ve ayrışma mesajınız siyasi kulislerde ciddi bir gündem yarattı. Umarız siyaset yapanlar bu mesajı almışlardır. Bu arada bir takım ödül törenleri için daha hassas olmanız bekleniyor bizden uyarması!

Sayın Devrim BARÇIN, KTAMS’ın yeni yönetiminde Genel Sekreterlik görevinizin kesinleştiğini duyduk hayırlı ve uğurlu olsun. Bundan böyle sendikal sorumluluğunuz eskisine göre çok daha fazla olacaktır değil mi?

Sayın Yurdagül ATUN, bitirdiğiniz tez hem konusu bakımından hem de rahmetli babanıza ithaf ettiğiniz için çok daha anlamlı oldu, tebrik ederiz. Hadi bakalım şimdi de sıra doktorada inşallah değil mi?

Sayı Kemal BAĞZIBAĞLI, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nda müsteşar olacağınız konuşuluyor. Çok genç yaşta gelecek olan bu görev umarız hayırlara vesile olur. Şimdiden tebrik eder başarı bir çalışma dönemi dileriz!

Sayın Timuçin PİRGALIOĞLU, Lefke’den UBP Belediye Başkan adaylığı için kulislere başladığınız ve tabandan da büyük destek gördüğünüz konuşuluyor. Bölge konusunda proje üretmeye zaten çoktan başlamışsınız değil mi? Hayırlı olsun!

Sayın Hüseyin ALANLI, yıllar sonra yine bir devlet okulunda öğretmenlik görevine başlamışsınız ve hele de ilk gün epey duygusal anlar yaşamışsınız diye duyduk! Vekillikten çok daha fazla kutsal bir meslek değil mi? Yolunuz açık olsun Allah utandırmasın…

Sayın Ergün SERDAROĞLU, aylar süren hasretlik bitti ve artık eşinize kavuştunuz. Bir de sizin mahkeme davası olmasaydı ne güzel olacaktı değil mi? Artık buna da bağımsız yargı karar verecek ve adaletin kestiği parmak da acımayacak elbette…

Sayın Ömer ARABACIOĞLU, pek muhterem babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah…