Yorgundu.
Yalnızdı.
Bunalmıştı.
- Alıp başımı gideceğim,dedi.
Gidemedi.
Çünkü başını alıp gidecek kadar, cesur değildi.

* * *
Kızgındı.
Kararlıydı.
Bağırıyordu.
- Ben ona göstereceğim!dedi.
Gösteremedi.
Çünkü göstereceğinin karşısına çıkacak kadar, hazır değildi.

* * *
Topluyordu.
Çarpıyordu.
Bölüyordu.
- Artık borç çekmeyeceğim, dedi.
Çekti.
Çünkü borç çekmeyecek kadar, geliri henüz iyi değildi.

* * *
Gezecekti.
Coşacaktı.
Yaşayacaktı.
- Dünyanın anasını satayım, dedi.
Satamadı.
Çünkü dünyanın anasını satacak kadar, usta bir pazarlamacı değildi.

* * *
Çalışacaktı.
Kazanacaktı.
Başaracaktı.
- Mutlaka köşeyi döneceğim, dedi.
Dönemedi.
Çünkü köşeyi dönecek kadar, hızlı değildi.

* * *
Almayacaktı.
Yapmayacaktı.
İçmeyecekti.
- Sigarayı bugünden keseceğim, dedi.
Kesemedi.
Çünkü sigarayı bugünden kesecek kadar, kendisiyle barışık değildi.

* * *
Seviyordu.
Eriyordu.
Ölüyordu.
- O’na, sevdiğimi söyleyeceğim, dedi.
Söyleyemedi.
Çünkü sevdiğine sevdiğini söyleyebilecek kadar, henüz heyecanını yenmiş değildi.

* * *
Hastaydı.
Umutsuzdu.
Usanmıştı.
- Doktorla konuşacağım, bu işkenceyi bitirsin, dedi.
Konuşamadı.
Çünkü doktorla konuşacak kadar, doktorunun yanında kelimelerini toparlamış değildi.

* * *
Şişmandı.
Yağlıydı.
Aşırıydı.
- Yarın rejime başlayacağım, dedi.
Başlayamadı.
Çünkü rejime başlayacağı her “yarın”, bugün! değildi.

* * *
Alkışlamazdı.
Yaltaklanmazdı.
Pohpohlamazdı.
- Hakkımı minnetsiz alırım, dedi.
Alamadı.
Çünkü hakkını minnetsiz alacak kadar, kalabalık değildi.