CTP’de kurultay bitti ama tartışmalar bitmedi, daha da devam edeceğe benziyor.
CTP kurultayları sonrasında önceleri sadece başka partililer yada partisizler konuşurdu, şimdi durum biraz daha değişti, partililer de konuşmaya başladı.
Demek ki gerçekten CTP hızlı bir değişim yaşıyor…
Demokrasi adına iyi güzel de CTP için de tehlike sinyali bunlar…
Kurultay sonrası yaşananlar ve açıklamalar aslında sadece Akansoy-Yorgancıoğlu kavgası değil!
CTP’de yıllarca birikmiş sorunların dışa vurması, patlamasıdır!
Ve 8 Aralık kurultayı da yeni bir dönemin başlangıç tarihi olarak tarihte yerini alacaktır.

Sabahleyin Asım Akansoy, bir televizyon programında ilk mesajları verdi.
Haziran ayında yapılacak olan yerel seçimlerinde partinin mevcut belediye başkan adaylarını aday yapmama gibi bir konunun gündeme gelebileceğini ima etti.
Aslında bu bir ima değil, yapılacak olandı!
Hatta kurultay öncesi bir çalışmanın eseri…
Mağusa’da yaptırılan bir anketten bahsediyoruz.
CTP’lilerin KADEM’e yaptırdığı anketten!
Anket sonucunda CTP’lilerin yüzde 36’sı Oktay Kayalp’a oy vermeyeceklerini belirtmişler.
Asım Akansoy’un bu anketten haberi olduğundan, hatta anketin arkasında kendisinin de bulunduğundan adımız gibi eminiz.

Deniz Gürgöze, geçenlerde CTP’yi yakından ilgilendiren yerel seçim çalışmaları konusunda güzel bir yazıyı kaleme almıştı.
Her ne kadar bazı CTP’liler kendisini eleştirmiş ve sitem etmişse de yazdıkları harfiyen doğruydu.
Zira yukarıda bahsettiğimiz ankette eski vekil Okan Dağlı da adaylar arasındaydı ve hatırı sayılır bir oy oranı Oktay Kayalp ile yarışıyordu.
Bu da demektir ki, yeni seçilen parti meclisinin çoğunluğu Özkan Yorgancıoğlu’na muhalif olduğu için kurultayda Yorgancıoğlu’na yoğun destek veren Oktay Kayalp’ın aday yapılmama ihtimali de yüksektir.

Peki Mağusa’daki yerel seçimlerde Oktay Kayalp’ın aday olmaması ne demektir?
Bize göre CTP’nin Mağusa kalesini yılar sonra başka partiye devretmesi demektir!
Çünkü her ne kadar bölgede CTP’lilerin yüzde 36’sı bu ankete göre şimdiki başkana oy vermeyeceklerini söylese de Oktay Kayalp şimdiye kadar sadece CTP’lilerin oylarıyla başkan seçilmemiş çok geniş bir kesimden oy almış hatta bir çoğunda Derviş Eroğlu ile de işbirlikleri yapmıştır…
O veya bu şekilde seçilmeyi becermiştir!
Bu arada Okan Dağlı da bölgede sevilen ve sayılan birisi olsa da geniş bir kesime hitap edemeyeceğinden, sağ oylardan çok fazla çalamayacağından seçilme şansı çok fazla değildir.
Umarız, CTP içi muhalifler hele de yerel seçim gibi çok önemli bir imtihanda sadece parti içi dengeler ya da kavgaları değil, bölgenin genelini göz önünde bulundurmak zorundadırlar.



Allah Rızası İçin Cevap Verirler mi?

“Maliye Bakanımız iyi bilir ki; yasalarımız gereği, Müteahhitlerimiz herhangi bir iş makinesinin yurt içinde bulunması durumunda başka ülkeden geçici olarak veya kira usulü iş makinesi getiremezler.
Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanımız çok iyi bilir ki; Yasalarımız gereği, müteahhitlerimiz 15 gün süreyle duyuru yapıp yerli istihdama yönelmeden yurtdışından işgücü getiremezler.
Başbakanımız ve Bakanlar kurulumuz çok iyi bilir ve 10 Aralık 2013 tarihli Meclisteki Bütçe Görüşmelerinde de özellikle gündeme getirmişlerdir ki ; 2014’de özel sektörü destekleme Ana Politikalarıdır.
Bu gerçekler gündemde iken;
1. 10 Aralık 2013 tarihli Kıbrıs Gazetesinde yayımlanan Yedidalga Göleti İnşaatı Yapım İhalesi,
A. Niye Ankara’da açıldı,
B. Katılım şartları KKTC Müteahhitlerinin katılamayacağı şekilde niye düzenlendi? (Konsorsiyum olarak teklif verilmez ve Md.4.3 ve Md.4.4’deki Baraj yapma tecrübesi koşulu ile)
2. Geçtiğimiz yılda, İlgili Bakanlığımız, TC Elçiliğimiz ile konuyu görüşmemize rağmen, Eylül 2012’ de, Lefkoşa Çevre Yolu, Alsancak – Lapta Yolu, Güzelyurt - Lefke Yolu, İskele –Bafra Yolu yapım ihaleleri Ankara’da ihale edilerek AKELİ Firmasına verilmiştir.
3. 2014 yılında Ercan Yonca Kavşağı - İskele, Erülkü Kavşağı - Girne Dağyolu yol projeleri Ankara’da ihale edilmeye hazırlanmaktadır.
Hal Böyleyken;
Ekonomi nasıl büyüyecek,
Özel sektör nasıl korunacak,
Yerli İstihdam nasıl artırılacak,
KKTC Kendi Ayakları Üstünde Nasıl Duracak,
Balık Avlamayı Nasıl Öğrenecek,
Kendi İradesine Nasıl Ulaşacak,
İnsanımız Nasıl Hayatta Kalacak…”


Günün Fotoğrafı



MESAJ KUTUSU

Sayın Oktay KAYALP, parti içinde her ne kadar muhalif gruplar önünüze takoz koymaya çalışsalar da bölgede bir alternatifiniz yok. Onun için yüreğinizi serin tutun, son gülen yine siz olacaksınız…

Sayın Zeren MUNGAN, bir çok müteahhit devletten alacak olan paralarını alamamaktan şikayetçiler. Geçenlerde bir tanesi daha çek yasağına girdi ve varlık içinde yokluk çekmeye başladı, bizden iletmesi!

Sayın Ersin TATAR, seçim araştırma komitesi çalışmalarını bitirmiş ve paraları hortumlayanları ortaya çıkarmış. Ama her ne hikmetse raporun açıklanmamasını isteyenler üzerinizde baskı yapmaya çalışıyorlarmış. Demek ki bu işin içinde kelli felli kurmaylar da var desenize!

Sayın Aytuğ TÜRKKAN, Realist Gazetesi haber müdürlüğünüz hayırlı ve uğurlu olsun. Bugün yönetimle el sıkıştığınız ve göreve başladığınızı öğrendik. Allah utandırmasın artık…

Sayın Ali Çetin AMCAOĞLU, eski bakanlık müdürlerine çok özel bir yemek vererek strateji toplantısı yaptığınız görülmüş. Bunu yerel seçimlerde UBP’den başkan adayı olmak istediğiniz şeklinde yorumlayabilir miyiz? Sakın Olgun Amcaoğlu duymasın olur mu?

Sayın Kutlay ERK, parti meclisi seçimlerinde birinci sıradan seçilmeniz sizin için de büyük sürpriz olmuş. Şimdi kapılar ardına kadar açıldı bir önceki kurultay sonuçları bile unutuldu. Yolunuz açık olsun…

Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, biraz geç de olsa kazanamayanlara da ihtiyacınız olduğu yönündeki açıklamanız yerinde oldu. Zira muhalifler düğmeye bastı bile. Bu arada parti meclisine tek bir Türkiye kökenli partilinin girememesi Mağusa ve İskele’de başınızı ağrıtacak bilesiniz.

Sayın Doğuş DERYA, yakında TDP’ye transfer haberlerini yalanlamadığınız için kamuoyunda her an kaçacaksınız gibi bir görüş hakim olmaya başladı. Ate olmayan yerden duman çıkmaz diyenler her geçen gün artıyor bilesiniz.

Sayın Hayati ASOK, yeni bir üniversite kurmak için YÖDAK’a başvuruda bulunduğunuzu öğrendik. Gazete çıkarmaktan çok daha akıllı bir iş yaptınız. Hayırlı ve uğurlu olsun…

Sayın İlkay DİREN, bir tavukçuluk şirketinin ‘kırmızı et zararlıdır’ şeklindeki radyo ilanına vatandaştan tepki geldi. Konuya hassasiyet göstermeniz bekleniyor, zira ilanı duyan çocuklar anne babalara zorluk çıkarmaya başlamışlar…

Sayın Ebru BAŞAY, Mağusa bölgesinde bazı eczanelerin vatandaşa küpürü kesilmiş ilaç sattığını biliyor muydunuz? İlgilenirseniz size adres bile verebiliriz.

Sayın Reşat AKAR, baskıda bir takım sorunlar yaşayınca Kıbrıs gazetesine kızıp Girne’de başka bir matbaada gazeteyi bastırmaya başlamışsınız. Kendi matbaanızı kurmaya bakın yakında matbaa savaşları çıkacak diyorlar.

Sayın Harun DENİZKAN,
gazetenin bilgisayarları İstanbul’dan yola çıkınca gözlerinizin içi gülmeye başlamış. Kadro kurma çalışmalarında hiç de fena gitmiyorsunuz. Hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Leman ASLIM, BRT’nin etkinliğine asbaşkan olduğunuz halde davet edilmemeniz gayet manidar bulundu. Demek ki değişiş dedikleri böyle bir şey olsa gerek değil mi?

Sayın Ali KAMACI, bazı çalışanlarınızdan sitem mesajlarınız geliyor. Sizi fazlasıyla sevdiklerini ancak ek mesailerde sizin sevginizi yeteri kadar göstermediğinizi iddia ediyorlar. Mesajı aldınız değil mi?

Sayın Orsel NEŞE, DP ile köprüleri attıktan sonra yerel seçimlerde Güzelyurt’tan bağımsız belediye başkan adayı olma kararı aldığınızı öğrendik. Hayırlı ve uğurlu olsun, eski partiniz bu işten epey zarar görecek gibi görülüyor…


Günün Fıkrası

Ben de atlayacağım…


Temel, İngiliz, Fransız bir gün uçakta giderken hostes demiş ki:
-“İngiltere’nin üzerinden geçiyoruz pencereden bakabilirsiniz demiş İngiliz:
-“Bırakın beni atlayacağım” demiş!
Hostes: “neden” demiş ve zorla oturtmuş koltuğuna…
İngiliz: “Benim bacım burada genel evde çalışıyor” demiş.
Uçak tam Fransa’nın üzerinden geçerken bu sefer de Fransız bağırmaya başlamış:
-“Bırakın ben de atlayacağım…” demiş!
Hostes: “Neden” diye sorunca, Fransız:
-“Benim de karım burada genel evde çalışıyor” demiş ve o da zor bela koltuğuna oturtulmuş!
Bu kez uçak Türkiye semalarına gelmiş ve hostes anons yapınca Temel ayağa kalkarak:
-“Ben de atlayacağım…” diye tutturmuş!
Bu kez de Temel’i yatıştırmaya çalışan hostes, bir kez daha sormuş:
-“Hayırdır size ne oldu Temel Bey? diye sormuş ve temel de cevap vermiş:
-“Bu kadar o… çocuğunun içinde benim işim olamaz…”