Bizde hükümet olmanın şartları bellidir!
Türkiye'den en fazla parayı koparıp da maaşları gününde ödeyen her türlü eleştiriye rağmen iyi hükümettir...
Çünkü bizim insanımızın cebinde yeter ki para olsun!
Kimse el atmasın o cüzdana..
Hem de kaşarlanmış haklara!
Ülke şartları kimseyi ırgalamaz...
Türkiye'yi istemezler ama Türkiye'den gelen parayı da geri çevirmezler!
Seçimler bahanedir hep...
Türkiye ile ilişkileri iyi olanlar hep bir adım öndedir!
Olmayanlar eninde sonunda gitmeye mahkumdur...
...
CTP'yi de anlarız elbet...
Uyumlu ve geniş tabanlı hükümetiz derken bir gecede koltuktan düştüler!
Hele yeni bakanlar...
En çok ona koydu bakanlık koltuğundan gitmek, yeniden halkın arasına karışmak!
Koltuk bu...
Sağcı solcu dinlemiyor!
Yeter ki oturmaya gör...
Kalkması ve başkasına devretmesi öyle zor ki!
Düşünsenize bir kere;
Her sabah evden makam aracı alıyor sizi, akşamları yine o bırakıyor!
Bütün gözler üzerinizde...
Sonra ansızın muhalefete düşüyorsunuz ve şoför yine sizsiniz!
...
Eski Bakan Birikim Özgür diyor ki;
"Maaşları ödedi diye Serdar Denktaş marifetli sayılmamalı..."
Elbet doğru bir tespit bu ama...
Borçlanmadan da maaşlar nasıl ödenecek ki!..
Hele de bunu CTP'nin en yenilikçi ve değişimci eski bakanı söylüyorsa, vitrine oynamaya başlamışsa eskileri ne yapsın!
Yunanistan ile KKTC'yi aynı tartıya koyması çok daha vahim...
Yunanistan borçlanırken, bizim Türkiye ile dururumuz aynı mı!
Mali disiplin istiyorlar hepsi bu...
...
Sadece Birikim Özgür değil diğerleri de bakanlık gittikten sonra daha yeni kendine gelmeye başladılar...
İktidarda başka...
Muhalefette bambaşka!
Tepeden inip toplumun içine indiler ya...
Ruh halleri mi bozuldu ne!
Aslında şu gerçeği onlar da biliyor...
KKTC'nin kendi ayakları üstünde durup kimseye bağımlı olmamasının tek yolu var!
Haklardan feragat edip geçmişte olduğu gibi aylık 30 Kıbrıs Lirası gelire dönüş yapmak...
Olası mı?
Değil tabi ki...
Çünkü elini taşın altına koymak kimsenin işine gelmiyor ki!
 
 
Harmancı yanlış yaptı!
 
Dün Lefkoşa’da ilginç bir basın toplantısı vardı…
LTB’nin BES ile yaşadığı 1 Mayıs ödenekleri ve sonrasında gelen uyarı grevi ile ilgili!
LTB Başkanı Mehmet Harmancı haklı olarak kendini kamuoyuna anlatabilmek için böyle bir basın toplantısı elbette düzenleyebilir…
Ama yanındakiler niçin vardı işte onu anlayamadık!
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit…
Baraka Kültür Merkezi Temsilcisi Münür Rahvancıoğlu…
Bu iki isim nereden çıktı işte onu anlayamadık!
Tamam Harmancı’ya yerel seçimlerde destek veren isimler bunlar ama…
O toplantıda olmamaları gerekiyordu!
Şimdi şunu da sormak gerek değil mi…
Madem sevgili Harmancı bu isimleri yanına alarak basın toplantısı düzenledi peki Cumhurbaşkanı Akıncı’yı niçin çağırmadı!
Acemi bir hataydı doğrusu…
 
 
Önce KKTC vatandaşları!
 
Dün TC kökenli bir banka genel müdürü ile sohbetteyiz…
Çok şey konuştuk ama en ilginci de şuydu;
Geçen hafta Ercan’dan giriş yapmış, muhacerete gelince en az kalabalık olan gişede sıraya girmiş…
Görevli kendine seslenerek “siz TC vatandaşısınız yandaki bölüme gideceksiniz!” diye biraz da azarlamış!
Bu gibi son iki yıldır yoğun şikayetler alıyoruz…
Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir uygulama!
Önce KKTC vatandaşları sonra TC ya da diğer konuklar…
Tam tersi olsaydı anlardık ama bunu anlamak çok güç!
Konuyu Polis Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu’na da aktardık.
Umarız bu hata fazla gecikmeden düzeltilir!
 
 
Kim demiş basın özgürlüğü yok diye!
 
Dün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günüydü ya…
Epey de mesaj yayınlandı bu konuda!
Herkes basın özgürlüğünün daha da genişletilmesini istedi, demokrasiye  vurgu yapıldı…
Bazı meslektaşlar da KKTC’de basın özgürlüğünün yeterli olmadığı yönünde yorumlarda bulundu…
İşte bunu pek anlayamadım!
Ben tam aksini düşünüyorum…
Ülkemizde bu konuda ciddi bir sıkıntı yoktur!
Aksine bir çok ülkeden ki buna Türkiye de dahildir basınımız gayet özgür ve hür…
Ama bazı meslektaşlar illa ki birilerinin gölgesi altına girmeyi tercih ederse işte o zaman zaten kendileri bu özgürlüğün içine ederler!
Kimse bozulmasın lütfen…
 
 
 
 
Artık çok geç!
 
“Bir maliye Bakanı Maaş ödeyemezse istifa eder. Bu etik değerlere sahip tüm ülkelerde böyledir. Şayet maaş ödeyemediği halde istifa etmiyorsa onu o makamdan zorla indirirler. Bu başta Birikim Bey'e daha sonra da CTP'ye ders olmalı. Maaş konusu bu ülkede hafife alınacak bir konu değil nüfusun büyük bölümü maaşa bağlıdır. Çok fazla bilmişlik, ben yaparım olur anlayışının bedelini ödediniz. Artık konuşmak boş ve yersiz…” 
 
(Hasan Artuner)
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Mehmet HARMANCI, dünkü basın toplantısı neydi öyle! Oldu olacak Cumhurbaşkanı Akıncı’yı da yanınıza alıp kamuoyuna seslenseydiniz! Biz sizi çoktan parti rozetini çıkarıp çekmeceye koydunuz sanıyorduk, yanıldık mı acaba!
Sayın Cemal ÖZYİĞİT, hadi Harmancı bir acemilik yaptı ve basın toplantısına sizi de dahil etti! Bari siz bunun yanlış olduğunu, kamuoyunun tepki vereceğini düşünüp bu karenin içinde yer almasaydınız! LTB sizin mi yoksa hepimizin mi!
Sayın Fikri ATAOĞLU, Ercan’da muhaceret girişinde KKTC vatandaşlarına öncelik sağlayıp turist olarak gelenleri uzun kuyruklarda bekletmek turizm anlayışıyla bağdaşmaz. Tam iki senedir bu hata yapılıyor bir el atıverin lütfen!
Sayın Aziz GÜRPINAR, bakanlık sonrası bir üniversitede çalışmaya başlamanız ne yazık ki ilk tepkilerini de vermeye başladı. Ha keşke bir üniversite yerine daha mütevazi bir işletmede görev alsaydınız, bu kadar kamuoyunun gözünün önünde olmazdınız!
Sayın Sunat ATUN, Kobigem’in KKTC’deki hibe programı biraz da kendilerini yeteri kadar anlatamamalarından dolayı yanlış anlaşılmaya başlandı. Bu konuda ciddi bir şekilde iletişim desteğine ihtiyaçları var!
Sayın Zeki ÇELER, hibe programı konusunda mecliste yaptığınız kürsü konuşması sanırız fazla araştırmanın bir ürünü oldu. Oysa projede genç girişimciler ibaresi hiç bulunmuyor! Biraz daha hassasiyet lütfen!
Sayın Sibel SİBER, Dr. Küçük Müzesi’ndeki heykel konusunda bazı şikayet mesajları gelme başladı. Dr. Küçük’ün kahve içen heykelini beğenenlerin yanı sıra beğenmeyen, benzetmeyenler de var, bilginiz olsun istedik!
Sayın Serdar DENKTAŞ, Nisan maaşlarını alan çalışanlar şimdi de ek mesailerin peşine düştü ve ne zaman ödeneceklerini soruyorlar! Kızmak sinirlenmek yok tamam mı vatandaş her zaman haklıdır!
Sayın Sedat KILIÇ, birileri size fena takmış olmalı ki özellikle de Türkiye medyasında çok ciddi suçlamalar yayınlanmaya başladı. Bu arada niçin makamdayken değil de sonra bu iddialar ortaya çıkmaya başladı o da ayrı bir mesele değil mi!
Sayın Hasan TAÇOY, son zamanlarda derin bir sessizliğe gömülmeniz pek de hayra yorulmuyor! Bilirsiniz siyasette hele de şu anki gibi bağımsızsanız yükünüz daha fazla olur! Hareketin bereket olduğunu unutmamanız öneriliyor!
Sayın Hasan Basri BEYCANLI, Şeker Sigorta Genel Müdürlük göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Bekleyen Derviş muradına ermiş meselesi tam da size uygun oldu değil mi! Hadi bakalım kolları sıvama zamanıdır!
Sayın Sami ÖZUSLU, safra kesesi ameliyatının başarılı geçmesi ve hızla iyileşme sürecine girmeniz tüm sevenlerinizi derecesiz memnun etti, büyük geçmiş olsun. Şimdi sıkı bir muhalefet basın mensubu olarak sorumluluğunuz çok daha fazla!
Sayın Turan BÜYÜKYILMAZ, hemşerileriniz bu hızla giderseniz televizyonlara çıkma rekorunu elinize geçireceğinizi söylemeye başladılar. Bu arada enerjinize de hayran kalıyorlar. Vardır bir bildiğiniz değil mi!
Sayın Kutlay ERK, hem gençlere hem de eskilere yakın bir partili olarak en azından geçiş döneminde CTP’nin başına geçmeniz konuşulmaya başlandı! Bıyıklı ve bıyıksızların arasını bulmak için iyi bir isim olduğunuz kesin…
Sayın Kutlu EVREN, bütün bakanlar televizyonlara çıkmak için birbiriyle yarışırken artık sizin de ekranlarda görünmeniz kaçınılmaz görülüyor. Öyle bir bakanlığın başındasınız ki bunun kıymetini iyi bilmek gerekiyor…
Sayın Mustafa NAİMOĞULLARI, muhterem pederinizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…