İtiraf etmeliyim ki ülke genelinde çoğu belediyeler tel tel dökülürken CTP’li belediyelerin ayakta kalması, ya da ayakta kalmak için gösterdiği büyük çabaları hep hayranlıkla izlemişimdir.
Bir çok yazımda da onları yere göğe sığdıramamış, tebrik etmiştim…
Zira, bu ülke şartlarında belediye yönetmek kolay bir iş değil!
Hele de partizanlığın ve popülizmin hat safhada olduğu bir yerde yaşıyorsanız, belediyeleri genelde başkanlar değil, mensup oldukları partiler yönetir…
Bizde de hep öyle olmuştur, genelde de CTP dışındaki belediyeler istihdamı fazla abartmadıkları için çalışanların maaşların zamanında öderler, yatırımlarını zamanında yaparlar ve geriye kalan paralarla da belediyecilik yapmaya çalışırlar…

İyi de son bir yılda ne oldu da CTP’li belediyelerden gelen şikayetlerde büyük bir artış gözlenmeye başladı?
Girne Belediyesi’nden başlayalım;
Partisinin bazı kurmayları ile iyice papaz olan Sümer Aygın’ın savcılıktaki dosyalarından bahsetmeyeceğiz…
Şu anda Girneliler, özellikle de esnaf kesimi suya yapılan fahiş zamdan bahsediyor…
Bize yapılan şikayetlere göre Sümer Aygın ve belediye yönetimi suya öyle okkalı bir zam yapmışlar ki, bu zamlardan sonra esnafın belinin bükülmemesi mümkün değil!
Şimdi rakamlara bir bakalım;

Örneğin Mağusa Belediyesi;
Fiyatlar hiç de fahiş değil. Zira Mağusalı esnaf 50 tondan sonra belediyeye 3.20 TL ödüyor.
Bu rakam Lefkoşa Belediyesi’nde ton başına sadece 2.15 TL.
Girne Belediyesi’ne gelince;
Girneli esnaf kesimi ilk 20 ton için 60 TL sabit ücret öderken, 50 tona kadar 5 TL, 50 tondan sonra da 10 TL ödemek zorunda!
Yani, Mağusa ve Lefkoşa Belediyesi’nin aldığı rakamın tam dört katı!
Sümer bey belediye meclis üyeleriyle kafa kafaya vermiş ve gelirleri arttırmak için böyle bir karar üretmiş…
Bu rakamda ısrar ettikleri müddetçe bir çok restoranın batacağını bile bile…
El insaf yani!

Gelelim Lefkoşa Belediyesi’ne;
Artık karar verdik, kadim dostumuz Kadri Fellahoğlu’nun gerçekten ruh hali iyi değil!
Neden mi?
Fellahoğlu, öyle bir çukurun içine girdi ki yakın bir zamanda çıkması mümkün değil!
Debelendikçe de daha fazla batacağa benziyor…
Zira, seçim öncesi parti tarafından dağıtılan yeşil kitapçıkta vaat edilenlerin neredeyse hiç biri gerçekleştirilmedi…
Oysa o kitapçığa göre CTP’ye oy verenler kısa bir sürede güllük gülistanlık bir Başkent’e sahip olacaklarını zannediyorlardı.
Sanırız yanıldık!

Bir grup iş adamı geçenlerde LTB Başkanı Kadri Fellahoğlu’nu ziyaret etmişler…
Bir çoğu da zamanında belediyeye iş yapmış işadamları, müteahhitler.
Konu dönüp dolaşıp belediyeden alacaklara gelince Kadri bey öyle bir köpürmüş ki, adamları odasından bir atmadığı kalmış…
“Belediye ne zaman para kazanırsa, paranızı o zaman alacaksınız’ diye de basmış fırçayı!
Oldu mu ya şimdi Sayın Fellahoğlu?
Siz su ve aydınlatma parasını birkaç ayda ödemeyenlerin saatlerine mühür takarken, belediyeye iş yapmış insanlar parasını istedi diye suç mu işlediler yani?
Tamam, borçların bir çoğu geçmiş dönemin borcu ama, siz artık başkansınız ve seçimleri kazandıktan sonra borçlu hanesinde yine başkanı olduğunuz LTB’nin adı yazıyor…

Mağusa Belediye Başkanı Oktay Kayalp’ın da bizim için önemi büyük olmuştur.
Çok zaman da kendisine ‘en iyi başkan’ diye hitap ettik, başarılı yönetiminden dolayı kendisini kutladık.
Ta ki belediye sınırları içinde kanalizasyon çalışmaları başlayıncaya kadar…
Artık gün geçmiyor ki, belediyeden şikayet gelmesin…
Çukurlarda kalan arabalar, kokudan illallah eden vatandaşlar, kanalizasyon bağlanılırken istenilen fahiş fiyatlar…
Buna bir de CTP içinde yaşanan kavgalar eklenince, Oktay Kayalp’ın koltuğunun sallandığını görür gibiyiz…
Son tespitimiz şudur;
Ya CTP belediyeciliği unutmaya başladı, ya da nazar değdi!
Bunun başka bir açıklaması olabilir mi?
Hadi partizanlık konusunda kimsenin ellerine su dökemediği UBP ve DP’li belediyelerin çöküşünü bir nebze anlarız da konu CTP olunca anlamak biraz güçleşiyor…


Askeri törenler kaldırılsın mı?

“Bakanlar Kurulu Dışişleri Bakanının önerisi ile Resmi Günleri anma ve kutlama tüzüğünde değişiklik yaparak askeri törenleri kaldırabilir. Eğer yasa değişikliği gerekiyorsa bu da yapılabilir.
Biz askeri törenleri kaldıralım önerisi getirmiştik, muhataplarımızın tümü tarafından görüşülmeye değer bulunmamıştı umarım bu hükümet bunu uygular…”

(Mehmet HARMANCI)

GÜNÜN FOTOGRAFI


MESAJ KUTUSU


Sayın Suat GÜNSEL
, Sadık Bünyat adlı vatandaş şikayet etti, Türkiye ile hastanenizin imzaladığı protokolden sonra tedavi olmak üzere gittiğini ve kendisinden 112 TL istendiğini bu paranın manasını anlayamadığını ifade etti. Ayrıca emar ve diş ücretlerine de ekstra paralar isteniyormuş, bilginize!

Sayın Ersin TATAR
, İrsen beyi öyle bir kızdırdınız ki hakkınızda dosya hazırlamaya başladı. Yakında yaylım ateşine başlayacağı iddia ediliyor. Savunmaya hazırlıklı olmakta yarar görüyoruz…

Sayın Mehmet TAŞ,
İskele Belediye Başkanlığına adaylığınızı açıklayarak bu konuda ilk adımı atmışsınız. Göreve evinizin önündeki hurda yığınını kaldırarak başlayabilirsiniz. Zira seçim yaklaştıkça her an gündeme gelebilir…

Sayın Doğuş DERYA, sosyal paylaşım sitesinde adınıza fan sayfası hazırlanmasına tepkiniz büyük olmuş diyorlar. Acaba hangi işgüzarlar böyle bir işe kalkıştı. Konuyu kontrol altına almakta fayda var zira bu işler çığırından çıkıyor…

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, bayramda sadece Lefkoşa’da tebrik kabul ettiniz ve diğer ilçelerden büyük tepki aldınız. Bir çok partili eski köye yeni adet mi geldi diye sormaya başladı haberiniz olsun…

Sayın Sümer AYGIN,
suya yaptığınız okkalı zamla biraz değil çok abarttınız yani. Bir çok restoran işletmecisi ateş püskürüyor, yerel seçimlerde hesap soracağını söylemeye başladılar bile…

Sayın Kadri FELLAHOĞLU, belediyeden alacaklı olan bazı müteahhitleri fena halde kırdığınızı öğrendik. Biraz daha böyle devam ederseniz selam verecek tek bir kişi bile bulamayabilirsiniz. Biraz relaks lütfen!

Sayın Hasan SADIKOĞLU
, İskele’de başkan adayları artık kendilerini hissettirmeye başladılar ama sizden hala ses seda yok. Yoksa en büyük hayaliniz olan başkanlıktan vazgeçtiniz de bizim mi haberimiz olmadı acaba?

Sayın Oktay KAYALP,
bazı zabıtalarınızın Res-Bir üyeliği olmadığı için bazı küçük restoranlara ceza yazdığı yönünde şikayetler almaya başladık. Cezaların yasal olmadığı iddia ediliyor isterseniz bir araştırın…

Sayın Önder SENNAROĞLU, dün öğlen Kemal Öztürk ile birlikte yemekli bir toplantı yaptığınız görülmüş. Umarız böyle yetenekli birisini değerlendirirsiniz.

Sayın Erkan OKANDAN, Kıb-Tek konusundaki raporların basına sızmasına niçin bu kadar köpürdünüz ki? Faturaları ödeyen vatandaşın perde gerisinde neler olduğunu bilmesi kadar daha doğal ne olabilir ki?

Sayın Alihan PEHLİVAN, ayağınızı eşek arası soktuğunu üzülerek öğrendik. Büyük geçmiş olsun. Demek ki arı sokacağı hedefi şaşırmış olmalı. Dilinizi sokmadığı için yatın kalkın dua edin…

Sayın Asaf ŞENOL, CTP’liler de artık sosyal paylaşım sitelerinde birbirine düşerse diğer partililer ne yapsın acaba? Böyle giderse UBP’lileri aratmayacaksınız değil mi? Biraz frene basmakta yarar var…

Sayın Özdil NAMİ, Rum bakan ile gizli görüşme haberi bir çoğunun kafasında soru işareti yarattı. Gün boyu bir açıklama bekledik ama bir türlü yapmadınız. Şeffaflık adına umarız kamuoyunu aydınlatırsınız…

Sayın Zeren MUNGAN, dünkü mesajımızı dikkate alıp açıklama yaptığınız için hassasiyetinizden ötürü teşekkür ederiz. Sigara ve içki satışından köşe olanlar doymamış olacak ki biraz da devlet kazansın diye düşünmüyorlar değil mi?

Sayın Haluk MUT
, muhterem babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın Mustafa ERSOY, unlu mamüller ve ekmek fırınlarınız belediyeden bir kez daha tam not almış. Tebrik eder başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz.

Sayın Moran AÇIKADA, internet üzerindeki tartışmalardan sonra koca bölgedeki parti binasının tamamen size kaldığı söyleniyor. Alirıza beyi ne yaptınız da oradan uzaklaştırdınız acaba?



Günün Fıkrası

Kadının eli…


Fransız erkeğine sormuşlar.
“Kadının elini niye öpersiniz?” diye.
Fransız cevaplamış:
“Kadına saygı duyarım. Erkek ile bir bütünü tamamlar.”
Alman erkeğine sormuşlar. “Kadının elini niye öpersiniz?”
Alman cevaplamış:
“Kadın kutsaldır. Hayatın devamını sağlar, doğurur.”
Türk erkeğine sormuşlar. “Kadının elini niye öpersiniz?”
Türk erkeği cevaplamış;
“- Bir yerden başlamak lazım!”