Haftalardan beridir ajansların “Cumhuriyetçi Türk Partisi Sosyalist Enternasyonal tam üyesi oldu. Sosyalist Enternasyonal Konseyi CTP’nin tam üyelik başvurusunu onayladı.” Başlığı ile verdiği habere takıldım durdum. Denkleştirip maaş ödemeyi, batırdığı şirketin çalışanlarını aktaracak yeni bir köşe aramayı ülke yönetmek olarak gören bir partinin bu üyeliği sosyalizmi bir anlamda yeniden sorgulamama neden oldu. Geçmişte yaptığımız hataları bir daha yapmayacağız diyen bir örgütün söve saya devirdiği Küçük hükümetinden farkını bulmak üzere iktidara geldiği günden bu yana ne yaptığını şöyle bir gözden geçirdim. Geçmiş açıklamaları tararken şöyle perende alarak önemli işler yapma edası ile bakanlar kurulu kararları açıklayan önceki başbakan ve bakanlardan ne farkı var diye düşünüp gülümsemeden edemedim. Küçük notlar almaya çalıştım isteyen herkes muhalefetteki CTP ile şimdi üyeliği onaylandı denilen tescilli sosyalist CTP’nin açıklamalarını eylemlere olan desteğini internet medyasından tarayabilir.
1. Gece kulüpleri konusunda devlet katildir diye bağıran sivil toplum örgütlerinin (FEMA hariç) son yaşanan cinayete sessiz kalışını bir kenara bırakın bu konuda hükümet tek bir çalışma yaptı mı acaba? Maaşları denkleştirmek için sex işçilerinin alın terinden gelen kaynağı kullanmaya devam eden bir sosyalist partiden bahsediyoruz yani..
2. Taş ocakları ile ilgili açıklamalarda, petrol dolum tesisine yönelik çevre örgütlerinin eylemlerinde esen yağan muhalefetteki CTP neden bu konuda tek bir çivi çakmadı?
3. Maddekullanımı bu derece patlama yaparken uyuşturucu ile mücadele politikası sadece bir komisyon ile mi yürütülecek? Tedavi merkezi için ihaleye çıkacağız açıklamasını bu toplum yutacak mı?
4. Devlet kendi kadın sığınma evini açmalı diyen CTP mevcut olanı neden kapatıp binaya el koyma çabası taşıyor ve neden kendi elini taşın altına koyup sorumluluk almıyor?
5. Engellilerle ilgili eylemlerde zehir zemberek açıklamalar yapan vaatlerde bulunan bu sosyalist örgüt balık hafızalı mı?
6. Sendikalar eylem yaparken mikrofonu kapmak için sırasını bekleyen CTP nereye buharlaştı? Göç yasası ve asgari ücret konusunda devrim vaat eden sosyalist parti şimdi nasıl olur da sermayeyi koruyor? Vekillere yapılan zam ile asgari ücret arasındaki açık bu sosyalist parti tarafından nasıl kapatılacak acaba?
7. Askersiz bir Kıbrıs düşleyen bu sosyalist örgüt neden askerlik süresi veya bedelli konusunda kılını kıpırdatmıyor?
8. Çocuk koruma sistemi konusu hala neden bir devlet politikası haline getirilmiyor? Sosyalist partimiz yeni çocuk ölümlerinin olmasını mı bekliyor?
9. Özelleştirmeler konusunda sendika başkanları konuşurken aman megafonun pili bitmesin sıra bana da gelsin diye gıcınlanan sosyalist parti yetkilileri enerji politikası olmadan nasıl ülke yönetebiliyor?
10. Müşavirler ordusu konusunda çeşitli vaatlerde bulunan bir parti nasıl olur da iktidara gelince her kadroya yeni atamalar yapmaya devam eder? Ve sosyalist müşavirler bu maaşı nasıl oturduğu yerden almaya devam edebiliyorlar?
11. Değişimin önünü açmaya aday olduğunu söyleyen bir örgüt nasıl “işte bizim yapacağımız bu kadar işinize gelirse” tarzında bir anayasa değişikliğini toplumun önüne atar? Kirli siyasetin önüne geçecek değişiklikleri nasıl listeden çıkarır?
12. İki dönem seçilme veya parti başkanlığı yapabilme sınırlaması ile ilgili sözler ne çabuk unutuldu?
13. Barış istemek sosyalist olmakla eş mi? Eğer öyle ise Annan Planı döneminde Mersedes, BMW tarzı aracından inip meydana toplanan binlerce sosyalist (!) bu durumu sorgulayacak mı?
14. İş cinayetleri konusunda sadece açıklama yapan, önlemeye yönelik tek bir adım atmayan ve denetlemeyen bir bakanlığı elinde bulunduran emek en yüce değerdir diyen CTP-BG ne derece sosyalisttir?
Bu listeyi uzatmak mümkündür. Ayrıca Rum yetkililerin bu üyelik konusunda şaibeler olduğunu açıklaması ayrı bir tartışma konusu ama eğer doğru ise sanırım bunu iptal ettirmek üzere büyük bir kampanyaya ihtiyacımız olduğu aşikardır.