Lefke,
Venedikliler döneminde baronluk merkezi ,Osmanlı döneminde kaza merkezi ,İngiliz sömürge hükümeti döneminde nahiye merkezi idi.
1974 de savaşın çıkması ile önce madeni kapandı.ardından transit geçit noktası özelliğini sağlayan  Aplıç kapısı  .Ardından ilçe olma hakkı elinden alındı .Avukatları ,marketçileri ,tuhafiyecileri  Lefkeyi terk etti.
Nüfüsu daha çok diye Güzelyurta gitti.Eğitim kurumlarıda bundan nasibini aldı.Önce öğrencileri sonra ardından aileleri Lefkeden ayrıldı.
Bucak olduğundan Polis Genel Müdürlüğü karakol ,Kaymakamlığı bucak statüsü aldı.Maliyesi ,tapu dairesi kapandı.
Mahkemleri uzaktır,kliması çalışmıyor lavabosu akmıyor  diye kapatılmak istendi.Bir gecede sivil savunma teşkilat başkanlığıda Güzelyurta taşındı.
Son olarak Cengiz Topel Hastahanesi.
Dr. Ertuğrul Hasipoğluda Sayın Ahmet Kaşif  son Ahmet Güllede .Her gelen Sağlık bakanı  80 yıldır orada doğanların aidiyet duyguları hiç düşünülmeden ,tarihi misyonuda  göz ardı edilerek açıklama yaptı. Potlar kırıldı.Kapandı kapanacak söylemleri ile halkın sinirleri ile oynandı.
Sonunda bölge halkı zıvanadan çıktı.
Sağlık bakanı olduğu dönemde sayın Ahmet Gülleye bir gün bir vesile ile  Neden Güzelyurta Hastahane düşünüyorsunuz  diye sormuştum.
Kendisi de bana Geriye gidip ileriye gelmenin sağlıkta en kötü şey olduğunu söyleyerek Cengiz Topele giden hastanın yeterli tedaviyi bulamadığından Lefkoşaya gitmek zorunda olduğunu söylemişti.
Benim kendisine cevabım ‘’O zaman geriye gelindiğinde ileri gidilmeyecek şartları yaratın’’ olmuştu.
40 yıl CMC sorunu çözülmeyen ,İlçe olma hakkı elinden alınarak içi boşaltılan bir bölge halkı  son kalesinide kaybetemek için işte  bu nedenlerden dolayı merkezi hükümetlere tepkili.
Yalnız bir zaafiyet var.
Bu geçen sürede sivil toplum bir dönem çok dinamik olsada sonrasında toplumun genelini kucaklamada hep yetersiz kaldı.
Ayrıştı .Bazıları İçine siyaset etkin olarak karıştı.Zaman zaman çatıştı .Böyleliklede ortak ses çıkmadı.
Böyle oluncada bölge halkının merkezden talepleri  çok fazla talep görmemeye böyleliklede sorunlar yerinde saymaya başladı.
Bugün Cengiz Topel Hastahanesi konusundada ayni zaafiyet yaşanıyor.
Mücadelede öncülüğü yapacak olan  sivil  örgütlerinin  bazıları eskisi kadar sivil değil .Marjinalleşmiş.
Bundan dolayı toplumun genelini kucaklayıp  toplumsal  konsensusu sağlayıp bunu özlenen resimle bütünleştirip toplumun tüm kesimlerini ikna edemediğinden  mücadele zayıf kalmakta buda güven erozyonu yaşanmasına sebep olmakta velhasıl buda   merkezi idarelerin işine gelmektedir.
Güzelyurta Hastahane konusundaki kendi fikrime  gelince ;
 Açıkçası yapılacağına inanmıyorum. CTP hükümeti döneminde başlayan bu tartışmayı o günlerdede bir yazımda bahsettiğim gibi  projeyle ilgili  ayrıldığı söylenen  paranın neye göre ayrıldığı ile ilgili bir fizibilitede görmediğimden   üstüne üstlük ,Nalbantoğlunun yıllardır dökülen binasınıda gördüğümden  bir daha fazlasını nasıl ve kiminle idare edeceğimiz endişesi ile popülizm gibi gördüm.
Ama yapılacaksa da yapılsın  dedim. Hatta İskeleyede, Karpazada yapılsın.
Ama hepside 2. derece sağlık hizmeti verecek şekilde yapılsın.Yarım yamalak sırf bir seçime kadar bölge halkına şirin görünüp oylarını almak için hesap yapılmasın.
Tam teşekkülü yapılsın eksik doktoru, hemşiresi  olmasın.
Ultarasonuda, Tomografiside çalışsın.
Orası uzak ben gitmem diyen Doktoruda Sağlık bakanı  ,arkadaş hatırına  kollamasın.
Netice de , bu ülkenin  tarihi Cengiz Topel adına yakışır bir hale kavuşturulmalı.Yoksa biraz önce yukarıda saydığım Sağlık bakanları gibi  tarih bizide  yargılar.