Trafik konusunda birkaç kaz yazma ihtiyacı oldu. Pazartesi akşam saatlerinde meydana gelen ve üç bayanın ölümüne sebep olan kazadan sonra yeniden bu konuyu yazmam gerektiğine inandım.
Tabii yazılıp çiziliyor. En acımasız fotoğraflar bile yayınlanıyor ama araç sürücülerinin bir çoğuna bunlar tesir etmiyor. Yani yola çıktığımızda eve geri dönüp dönemeyeceğimizden emin olamıyoruz. Trafikte her an her şey olabilecek gibi. Yani bir diğer deyişle, ‘canımız avcımızda giderik’ yollarda.
Düşünün, ülke nüfusuna göre ölümlü kaza oranları limitlerin üzerindeymiş. Okumuşluk seviyesi bayağı yüksek olan ülkemizde neden böyle? Çünkü, yaşananlardan ders almıyoruz. Arabanın dümenine oturunca, sürüş kaide ve kuralları unutuluyor. Sanki de kendi arazisinin içinde isteği şekilde araç kullanılıyor. Bu kural tanımazlık nereye dayanıyor? Bilemiyorum. Bu konuda ciddi araştırmalar yapılması gerekir.
Polis her defasında direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucu kazanın olduğunu açıklıyor. Bu ne demektir? Sürücü baygınlık mı geçirdi? Yoksa dümeni tutmak yerine başka bir hareket mi yaptı? Bunları araştırıp sürücüleri bu konuda eğitmek söz konusu oldu mu? O da yok. İnsanlarımız sebepsiz yere başkalarının hatalarından ölmektedirler. Hepimiz bir süre ah vah çekeriz. Ondan sonra unutuyoruz. Ta ki yeni bir kaza olana kadar.
Son kazada, kazaya sebep olan araç kendi yolundan diğer yola uçtu, karşıdan gelen aracın tavanını uçurdu ve bir sonraki aracın da solunu çökerttikten sonra ileride durdu. Anlaşılan o ki sürat söz konusu idi. Süratli araçta milim hata zaten aracın yoldan çıkmasına neden olur. Yok bütün bu ifade ettiklerim değil de ülkeye getirilen arabalarda bir sorun varsa onun sorgulanması gerekir. Araba uçuyor ve de karşıdaki arabanın tavanını biçiyor. Bu nasıl bir kaza? Sanki film gibi bir şey. Bir arabanın damı bu kadar kolay mı kopar? Anlaşılır gibi değil.
Neticede üç öğretim görevlisi bayanın ölümüne sebep olundu. Tüm ülke yasa boğuldu. Yöneticiler mesaj yayınlama ihtiyacı duydular. Herkes gibi biz de üzüldük ölenlerin aralarında can dostlarımızın kızları da var.
Sabah işe uğurla akşam üzeri de ölüm haberini al. Olacak gibi değil.
Kırmızı ışığa yanaşırken arabanın hızını düşürmeyenler, kırmızı ışıkta geçenler, dikkat etmeden şerit değiştirenler. Ana yola çıkarken ana yoldaki aracı dikkate almamalar. İşaret vermeden dönüşler. Uçacakmış gibi hızla gidenler. Her yola çıktığımızda karşılaştığım durumlardır.
Peki ne olacak. Sürüş sınavlarını daha kapsamlı ve sıkı yapmak gerekir. Kuralları bilmeyen yerli ve yabancının sürüşüne izin verilmemeli. Can yakıcı cezalar verilmeli. Tüm bunların ötesinde toplu bir trafik eğitim seferberliği ilan ederek tüm sürücülere kuralları hatırlatmalıyız. Canımız avcımızda değil emniyet içinde yollarda seyahat etme imkanı yaratmalıyız.
Ölenlere Allahtan rahmet, acılı ailelere de sabır ve başsağlığı diliyorum.