Telefonun diğer ucundaki ses Ebubekir Özmen…
İstanbul’dan aradı bizi.
Kıbrıs Time’daki Bulut İnşaat ile ilgili yazılarımızı okuyunca sarılmış telefona.
“Ben de şikayetçiyim” diye gürledi!
Biz Bulut İnşaat’ın KKTC’deki projeleri ile ilgilenip, gelen şikayetleri değerlendirirken, İstanbul’dan gelen telefonu internetin bir mucizesi olarak değerlendirdik.
İstanbul’da yaşayan bir kişinin, şikayet için bizi araması, sıkıntılarını aktarması hoşumuza gitmedi de değil…

Ebubekir Özmen, Bulut İnşaat’ın İstanbul Esenyurt’taki konut projelerinden bir daire satın almış.
Şimdiye kadar da 85 bin TL ödemiş…
Normalde 2012 yılının Aralık ayında da dairelerini teslim alacakmış, çünkü imzaladığı sözleşmede böyle yazıyormuş.
Ama ne mümkün!
Bir takım da söylentiler çıkınca, ilgili şirkete güvenmeyip sözleşmesinin feshini istemiş.
Şimdi dört gözle şirketten alacağı olan parasını bekliyor, biraz da endişeli olarak…

Bulut İnşaat, Esenyurt Belediyesi’nin inşaatın yapımını durdurduğu için binaların yarım kaldığını açıklamış…
Ama buradan daire alan kişiler araştırmışlar, ilgili belediyenin böyle bir kararı yok!
Buradan daire alanlar iyice işkillenmişler, hatta aralarında sosyal paylaşım sitelerinde gruplar bile kurmuşlar…
Şirket yetkilileri ısrarla dairelerin Haziran ayı içinde biteceği vaatlerinde bulunuyorlarmış ama, resimlerde de göreceğiniz gibi bu dairelerin bu haldeyken, birkaç ay içinde bitirilmesinin imkan ve ihtimali yok…
Onun için, Temel Bulut’a soruyoruz;
KKTC’deki bazı şaibeli durumlardan öte İstanbul Esenyurt’taki Eviva Yaşam Merkezi’nden daire satın alanların daireleri ne zaman ve nasıl ödenecek.
Sayın Bulut, bir açıklama yaparsa biz de yayınlayıp İstanbul’daki mağdurların da bilgilenmesine olanak sağlayacağız…

Soyer Erseven…
Arseven İnşaat’ın sahibi.
Dün bizi telefonda aradı ve bazı bilgiler verdi.
Kıbrıs Time’de bu haberi okudunuz.
Arseven, Bulut İnşaat’ın 19 Mayıs TMK’daki dersliklerini yaptıklarını ancak iki a bekledikleri halde alacaklarının bir bölümü olan 35 bin TL’yi alamadıklarından şikayet etti ve konuyu mahkemeye taşıyacağını bildirdi.
Yine Soyer Arseven, Temel Bulut’un Çatalköy’deki villasının tadilat işlerini yaptığını ama 9 bin 500 TL gibi küçük bir rakamın tam 8 aydır ödenmediğini de ekledi.
Temel Bulut, artık Soyer Arseven’in telefonlarına bile bakma nezaketinde bulunmuyormuş.
“Beni zefliyorlar” diye isyanını dile getirdi…

Mısra Harfiyat İşletmeleri…
Bulut İnşaat’ın buradaki hafriyat işleri ile uğraşıyor…
Şirketin direktörü İrfan beyle de dün kısa bir telefon görüşmesi yaptık…
O da ilgili şirketten şikayetçi ve 150 bin TL tutarındaki alacağını aylardır alamamış.
Kendisi ile bugünlerde buluşup, daha ayrıntılı bir şekilde konuşacağız…

Bu arada Temel Bulut’un bize yaptığı açıklamalarda da bazı yanlış bilgeler olduğunu tespit ettik…
Niçin bizi ve dolayısıyla kamuoyunu yanıltmak istediğini anlamadık ama, şirketin buradaki satış durum analizi şöyle;
Birinci etap daire satın alan müşteri sayısı 164…
İkinci etap daire satın alan müşteri sayısı 228, yani toplam 392 kişi…
İptal edilen müşteri sayısı da 31, bu isimlerin hepsinin bizde isim listesi mevcut…
Bize yaptığı açıklamalar ile bizdeki rakamlar uyuşmuyor, bunu da açıklarsa yayınlayacağız…
Bu arada bazı inşaatların yine aynı bölgede dere yatağına yapılması da başka bir sıkıntı yaratacak gibi görülüyor…

Sevgili okurlar;
Temel Bulut ile tanışıklığımız yoktur.
Kendisi ile tanışma fırsatı bulamadığımız gibi düzenlediği basın toplantılarına da hiç katılmadık.
Ama, KKTC piyasalarına bomba gibi girip, vatandaşı ucuza daire sahibi yapacağı için de doğrusu sevinmiştik…
Hatta, bizim yerel inşaat şirketlerinin niçin iki katına daire sattığını da sorgulamıştık…
Bu konudaki yayınlarımız, tamamen ilgili şirketten mağdur olan insanımızın bize ilettiği ihbarlar neticesinde ortaya çıktı ve şimdi de yeni bir boyut kazanarak şirketin İstanbul’daki projelerini de gündeme getirmiştir…
Yine, İstanbul Deftarlığı’nın da bazı konular nedeniyle ilgili şirketin peşine düştüğünü öğrendik.
Konuyu takip etmeye devam edeceğiz…





MESAJ KUTUSU

Sayın Temel BULUT, KKTC’deki sıkıntı yaratan yetmezmiş gibi şimdi de İstanbul’da mağdur olan vatandaşlardan şikayetler almaya başladık. İlk açıklamayı yaptınız ve sonra sustunuz…Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi bakımından yeni açıklamalarınızı bekliyoruz.

Sayın Yüksel ÇELEBİ, Bulut İnşaat sizin bölgede bu kez dere yatağına yeni inşaat başlatmış. Sizin gibi uyanık bir başkanın gözünden nasıl oldu da kaçtı. Konunun üstüne gitmenizi bekliyoruz.

Sayın Hasan Ali BIÇAK
, intihal olaylarına şimdi de bazı okulların bölüm başkanlarının adının karıştığı belgelendi. Hala sessiz kalacak mısınız yoksa artık kontrolü elinize alacak mısınız?

Sayın Mehmet Ekin VAİZ,
CTP’li gençleri buluşturmak ve parti içinde örgütlendirmek için şifreli bir siteyi yayın hayatına geçirmeniz parti içinde endişe ile karşılandı. Kurultaya çok az bir süre kala parti için de devrim mi yapılacak şeklinde sorular alıyoruz.

Sayın Erbil ARKIN, Mimoza Otel’in yeni sahibi olduğunuz halde uzun bir süredir oteli teslim alamamaktan şikayetçi oluyormuşsunuz. Bu işte birilerinin parmağı var diyorlar ama onu da benden duymuş olmayın…

Sayın Ersin TATAR
, dün bir gümrük memuru aradı bir elektrik şirketinin Mağusa’da yapacağı inşaat için Türkiye’den gelen malzemelerin sıfır gümrükle içeri sokulduğunu şikayet etti. Bir araştırın bakalım öküzün altından ne çıkacak?

Sayın Yakup KILGÖZ, dün sabah Ankara uçağını kaçırınca Ercan’ı ayağa kaldırdığınızı duyduk. Ha keşke biraz erken uyansaydınız da uçağı kaçırmasaydınız. Sizin gibi babacan birisine böyle fevri davranışları yakıştıramadık doğrusu…

Sayın Mutlu ATASAYAN, Güzelyurt’ta yıllardır 23 Nisan kutlamaları statta yapılırken bu kez ne oldu da törenlerin okullarda yapılması talimatı verdiniz merak konusu olmuş. Bu arada geçtiğimiz gün bir sergiye 1.5 saat geç gitmeniz de hoş olmadı.

Sayın Mehmet ÇAĞLAR, CTP’li gençlere gizliden gizliye bir takım eğitimler verdiğinizi öğrendik. İyi de bu gizlilik niye? Yoksa Haziran ayındaki kurultay için bilmediğimiz bazı hesaplar mı var?

Sayın Ünal ÜSTEL,
çevre konusunda biraz geç de olsa bir operasyon başlatmanız kamuoyunda memnuniyet yarattı. Geri adım atmaz da şu ceza olayını devam ettirirseniz ne ala…Tebrik ederiz.

Sayın Doğan ŞAHALİ,
partinizin Güzelyurt ilçe başkanı olmak için kolları sıvadığınız ve kulislere başladığınız görülüyormuş. Desenize önümüzdeki iki ay içinde epey kilo alacaksınız. Hayırlı uğurlu olsun, rakibiniz de epey zorlu.

Sayın Ertuğrul HASİPOĞLU, kaza ve hastalıklara müdahalede ambülansların bir çoğunda doktur bulunmadığı ve sadece hemşire ile şoförün olaylara müdahale ettiğinden şikayetler alıyoruz. İyi de bu doktorlar hangi deliğe girdi?

Sayın Kudret ÖZERSAY,
Tatlısu’da vatandaş ile yaptığınız görüşmelerde gönülleri fethetmişsiniz. Bu arada siyasi parti kurma baskılarının da arttığını duyduk. Böyle güzel bir zaman ve zemin varken daha neyi bekliyorsunuz.

Sayın Mine GÜRSES, Galatasaray bir kez daha Kadıköy’de kupa kaldıracak ya, yine strese girdiğiniz gözlemleniyormuş. Bu konuda sarı-kırmızı sakinleştirici yeni ilaçlar icat edilmiş, tavsiye ederiz…

Sayın Oktay GÜNEY, bölgenin sevilen simalarından muhterem amcanızı biraz geç de olsa üzülerek öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet, size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler versin…

Sayın Ömer MERAKLI, Kültür ve Sanat festivali ile bir kez daha tam puan alarak göz doldurdunuz. Özellikle köye ilk kez gelenler memnuniyetlerini dile getiren mesajlarınız geliyor. Tebrik ederiz.

Sayın Sami ÖZUSLU, ‘Uçakla gelen 6 tabut’ isimli kitabınız daha ilk günden büyük ses getirmiş diyorlar. Tebrik eder başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz. Bir de Cim Bom Destanı içerikli bir kitap bekliyoruz.

Sayın Mustafa ERSOY,
Metropol’ün ekmek fırınının bakanlıktan tam puan alması müşterileriniz arasında memnuniyet yaratmış. Bu konuda mesajlarınız var, tebrik ederiz…




Günün Fıkrası

Sosis


Babası oğluna güzel bir iş kurmak için kolları sıvamış. Ancak oğlan salak olduğu için hiç bir işi beceremiyormuş. Babası ona ne iş bulduysa hepsini elini yüzüne bulaştırmış berbat etmiş. En sonunda babası komple bir sosis fabrikası kurdurmuş. Çocuğunu elinden tutup, bari işi öğrensin diye hemen fabrikadaki bir sosis makinesinin başına götürmüş.
"Bak oğlum" demiş. "Buradan böyle öküzü yolluyusun... aha diğer taraftan sosis olarak çıkıyor, bu kadar basit anladın mı?".
Çocuk dinlemeden başını sallamış, sonra babasının yüzüne salak salak bakmış ve;
"peki buba, buradan sosisi goysak, öteki taraftan öküz olarak çukar mu?" diye merakla sormuş.
Babası hemen cevaplamış:
"Maalesef evladım, o teknoloji bir tek senin ananda var..."