Yeliz Erdoğan adlı okurumuz uyardı sosyal medyada şöyle bir mesaj ulaşmış kendisine:
“Devlet hastanesindeyim. Burada bir ninecik var. Kimi kimsesi yokmuş. Yatağında tek başına büzülmüş yatıyor. Ne geleni var ne gideni.
En kötüsü de bir bakımevinde dövülmüş ve genel durum bozukluğu nedeniyle hastaneye getirilmiş.
O kadar dövmüşler ki nineyi tıpkı vahşi hayvanlar gibi kendi köşesine çekilmiş, yaklaşan hemşireleri uzak tutmaya çalışıyor.
Her şeyi unuttuk nine için ağlamaktan bir hal olduk. Biz kedimize köpeğimize dokunmaya kıyamazken savunmasız ninelere dedelere neler yapıyorlar bir yerlerde.
Tanrı kimseyi yalnız bırakmasın... Tanrı savunmasızlara zulmedenleri aynı şekilde cezalandırsın…”
Sevgili okuyucular;
Yaşlı insanlarımıza hizmet veren ve devlet kuruluşu olan Lapta yaşlılar Yurdu’nu bilmeyen yoktur…
Yıllarca çok kötü şartlarda hizmet verdikten sonra şimdi eski bir otelde hizmet vermeye çalışmaktadırlar…
Orada da sın olarak bir personel sıkıntısı yaşandı ve burada hizmet veren şirket çalışanlarını durdurmak zorunda kaldı…
Yani devletimizin ne yazık ki yaşlı insanlarımıza karşı gösterdiği ilgi ve alaka ancak bu kadar aşağı düzeyde olabilir!
Devletin yönetiminde olan bir kurumda bile yaşlılarımız atıl durumdadır, Yaşlılar haftası dışında oralara kimseler uğramaz!
Belli ki şu anda devlet hastanesinde yatmakta olan ve dövüldüğünü iddia eden yaşlı nine özel bir bakım evinde kalmaktaydı…
Böyle özel işletmeler ülkemizde çok sayıda değil ama geçmiş yıllarda buralarda yaşlılarımıza yapılan insanlık dışı muameleler basında çok kez yaşandı…
Elbette istisnaları dışarıda bırakıyorum ama bunların çoğu yaşlı insanlarımızın emekli maaşlarını alarak onlara hizmet vermektedirler…
Amaç onların elinden parayı alıp sonra onları kaderlerine terk etmektir!
Onun için sorum şu;
Ülkede kaç tane özel yaşlı bakım merkezi vardır?
Bunlar kimler tarafından ne sıklıkla denetlenmektedir?
Büyük bir hassasiyet gerektiren bu gibi işletmelerin açılması için ne gibi kriterler vardır, her isteyen böyle işletmeleri kolayca açabilir mi?
 
 
E-kimlik fiyaskosu!
 
Artık yılan hikayesine dönen e-kimlikler nihayet pazartesi gününden itibaren dağıtılmaya başlanıyor…
Önce siyasetçiler aldı sıra vatandaşta!
Vatandaş ise e-kimliklerin niçin 70 TL değil de 69 TL’ye verildiğini tartışıyor, işi gırgıra vuruyor!
Aslında niçin bu kadar para istendiği de ayrı bir tartışma konusu…
Asıl tartışılması gereken ise şu:
Bu kimlerde avuç içi izleri niçin alınmıyor?
Damar izleri niçin yok?
Elektronik imza niye yok?
Cevap basit;
Çünkü bu konudaki yasalar henüz geçmedi!
Bunlar için her türlü elektronik alet geldi ama yasa olmadığı için depolara indirildi…
Yani;
Hiçbir şeyi doğru dürüst yapamadığımız gibi bu işi de yüzümüze gözümüze bulaştırdık!
Dostlar alış verişte görsün diye!
 
 
 
LTB’de fırtına öncesi sessizlik!
 
Uzun bir süre önce başlatılan ve eleştiri konusu da olan Sayıştay’ın hazırladığı LTB raporunda artık sona gelindi…
Öğrendiğimize göre LTB Başkanı Mehmet Harmancı bu raporları ya dün akşam ya da bugün belediye meclis üyelerine dağıttı ya da dağıtacak…
Şu anda LTB’de ve çevrelerinde tek konuşulan konu belediyeyi zarara uğratanların listesi!
Çok kişinin adı telaffuz ediliyor ve bunlar içinde Cemal başkan da dahil çok sayıda yönetici, çalışan ve yeni ve eski belediye meclis üyesinin ismi var…
Fırtına ha koptu ha kopuyor!
 
 
Marketler restoran gibi!
 
Kimsenin gözü yok ama büyük süpermarketlerin hemen hepsinin de artık reyonlarında sıcak yemek satması özellikle restoran sahiplerini çileden çıkarıyor.
Bu konuda mağdur olduklarını belirten bazı restoran sahipleri özellikle yeni mesai sistemi ile işlerinin bozulduklarını şimdi de büyük marketlerin saldırısına maruz kaldıklarını belirtiyorlar…
Bakalım Restorancılar Birliği üyelerinin haklarını koruyan bir hamle yapabilecek mi?
 
 
Kime inanacağız?
 
Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Hepatit-C hastalığı konusunda ciddi önlem alınması gerektiğini devletin bu konuya özellikle hassasiyet göstermesi gerektiğini açıkladı.
Ama Bakan Gülle bunun tam tersine hastalığın yayılma riski olmadığını iddia etti ve bu haber bir gazetemizin manşet haberinde yayınlandı…
Bu tür haberler sonrasında vatandaşın aklının karışmaması mümkün mü?
Konu sağlık olunca işin vahameti daha bir önemli oluyor…
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Teberrüken ULUÇAY, geçen gün de yazdık ama yineleyelim…e-kimlikler tamam ama ‘e’si yok! Ha keşke konuyla ilgili yasalar geçmeden böyle bir şov yapmasaydınız! Yine de başlangıç olarak olumlu görülebilir. Ne diyelim artık elinize sağlık!
Sayın İsmail BALCI, bir çalışanınızı daireden göndermek için bakanınız ile birlikte çok çalıştınız ama başaramadınız! Mahkeme onu haklı buldu ve daireye geri döndü. Bakalım şimdi onun yüzüne nasıl bakacaksınız? Bu arada haftaya e-kimliğimi almaya geleceğim bir kahve ısmarlarsanız değil mi?
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, UBP’nin yeni tüzüğü eğer kurultaydan geçerse gerçekten de en demokratik parti siz olacaksınız. Bu arada delege sisteminden üye sistemine geçiş en fazla da sizin aleyhinize olacak gibi görülüyor değil mi? Vatana millete hayırlı olsun…
Sayın Ejder ASLANBABA, geçen hafta İran’da görülmüşsünüz! Bir orası eksik kalmıştı değil mi? Hayırdır artık kendinizi tamamen ticarete mi verdiniz yoksa? Para olmayınca bu ülkede siyaset de olmuyor değil mi?
Sayın Ali ÖZKAN, TED Koleji’ne Pazartesi günü veda etmeye hazırlandığınızı öğrendik. 5 yıl önce kurduğunuz okulunuzun yönetimini gençlere bırakıp yeni projelerde olacağınız da söyleniyor. Hayırlara vesile olsun, Allah utandırmasın…
Sayın Serdar DENKTAŞ, Menteş Gündüz’den boşalan komite başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. 2007 yılından önce sosyal konut arazi alıp ev yapanlar bir türlü koçan alamıyor. Bir imzanıza baktığı söyleniyor, bizden hatırlatması…
Sayın Mustafa AKINCI, madem görevden alma ve atamalar yeni hükümet öncesinde hızla devam ediyor bari siz de bir zahmet şu yılan hikayesine dönen Ombudsman’ı atayın da bu konudaki ayıp son bulsun. Merak etmeyin bu atamaya kimse itiraz edemez!
Sayın Ahmet GÜLLE, şu anda devlet hastanesinde olan ve özel bir yaşlı yurdunda ciddi bir şekilde darp edilen yaşlı bir ninenin hikayesini dinlediniz mi? Bu arada belki sizin görev alanınıza girmez ama bu işletmeleri bir güzel denetlemekte yarar görüyoruz.
Sayın Aziz GÜRPINAR, Lefkoşa’da oturan Emine Ceyhan adlı kadının sosyal yardımının kesildiği yönünde şikayetler almaya başladık. Kadının evinde elektrik yok su yok bir de üç kuruşluk maaşı kesilirse ne olur hali? Bir el atıverin lütfen!
Sayın Hasan PAKSOY, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Akıncı’ya destek verince bu tür olayların yaşanması gayet doğaldır. Madem ki parti binasından kovulma olayı yok buna da şükretmek lazım değil mi?
Sayın Mehmet ÖZKARDAŞ,hastane eyleminiz çabuk ses getirdi ve bakanlık iki çalışan daya almaya karar verdi, tebrik ederiz…Demek ki, sendikal mücadele doğru kullanılırsa karşılığı alınıyormuş değil mi?
Sayın Ali BAŞMAN, kulüp başkanlığında kalma kararınız sıkıntıya giren camiaya derin bir nefes aldırdı. Sizin için artık K.Kaymaklı kulübü vazgeçilmez oldu. Uzun bir süre hatta emekliliğe kadar görev devam. Hayırlı olsun…
Sayın Tözün TUNALI, bazı vekillerin Türkiye’nin çeşitli merkezlerine emlak yatırımı yaptığından şikayetçi olmuşsunuz. Yatırımların yapıldığı yer değil de önemli olan o parayı nerden buldukları olmalıydı…
Sayın Mehmet KASIMOĞLU, çantasında viski şişeleri gezip matbaacılara hediye dağıtan kağıt tüccarını yazdınız ama isim açıklamayınca camiada merak konusu olmuş. Bu işte bir bit yeniği var ama kimse bir şey anlayamadı…
Sayın Özdemir BEROVA, bakanlığın özel kalem müdürünün aniden görevden alınması kimse tarafından anlaşılmadı. Bu konuda kamuoyuna küçük bir açıklama borcunuz var sanırız. Bunu esirgemezsiniz değil mi? 

GÜNÜN FOTOĞRAFI