Serdar Denktaş, gerçekten yüreğinin sesini dinleyerek mi konuştu ya da siyasi rant beklentisi vardı bilmeyiz ama kurultay istihdamları konusundaki açıklamaları daha uzun bir süre konuşulacağa benziyor.
Denktaş’ın istihdamlar konusunda aklımızdan hiç gitmeyecek icraatı bundan yıllar önce UBP-DP koalisyon döneminde olmuş ve partisine ayrılan istihdamları kullanmayacağını söyleyerek, her ne kadar bu söylem kendisine oy kazandırmasa da, halkın geniş bir kesiminin memnuniyetini kazanmıştı…
Serdar Denktaş, istihdamları savunduğu için büyük bir kesimden tepki alıyor…
Tepkilerin çoğu da haklı tepkiler!
Zira, UBP kurultay döneminde yapılan istihdamların hemen hepsi de İrsen Küçük’ün koltukta kalması için yapılan, hak ve adalet ilkesinden uzak istihdamlardır.
Çünkü, yapılan istihdamlarda gençlerin büyük bir kesimi dışlanmış, sınavsız sorgusuz olarak sadece delege yakınları istihdam edilmiştir…
Kurultay döneminde çok kez yazdık;
Bir kasabın oğlu olan Hummer sahibi genci,
Sanayi Bölgesinde çok büyük bir mobilya şirketinin sahibinin kızı,
Dereboyu’nda yine çok ünlü bir ayakkabı tüccarının oğlu,
Akıncılar’da neredeyse emeklilik yaşı gelmiş olan bir kadının okula hademe olarak alınması…

İstihdamlarla ilgili son günlerde inanılmaz sayıda yorum ve mesaj alıyoruz.
Genelde de tepki yorumları bunlar…
Kazım Dingil’den gelen bir yorum bizi etkilemedi desek yalan olur…
Hele de kamuoyunda bu konudaki tartışmaları bitirecek öyle güzel bir fikir ortaya atmış ki, sadece Serdar beyin değil toplumun vicdanın da huzura çıkaracak öneriler…
İşte sizinle paylaşıyoruz;

“Levent bey yazılarınızı dikkatle takip edip genel olarak beğenmekteyim.
Sizlerin nezdinde hem size hem Sayın Serdar Denktaş’a ve Sayın Özkan Yorgancıoğlu’na torpilsiz bir vatandaş olarak soracaklarım var…
Umarım yazım yayınlanır ve cevaplanır…
Pek vicdanlı gazeteci arkadaşım Levent Özadam, pek vicdanlı Başbakan Yardımcımız Serdar Denktaş ve pek vicdanlı Başbakanımız Özkan Yorgancıoğlu…
Üniversitelerde dereceye girmiş başarı belgesi almış arkadaşlar fabrikalarda kendilerine iş ararken vicdanınız rahat mı ki kamu yeterlilik sınavını dahi geçemediği halde kurultay
döneminde partili diye istihdam edilenlerin durdurulacağında vicdanlarınız rahatsız oluyor.
Sizin vicdanınız öyle bir vicdan ki partili yakınlarına acır ama dışarıda bu işe talip olup üniversiteler bitirmiş ama delege yakını olmadığı için sınav şansı dahi bulamayıp iş arayanlara acımaz.
Onurlu dik duranlara acımaz!
Peki bu ötelenmiş sınav şansı dahi verilmemiş insanlar da devlette istihdam edilip gelecek kaygısı duymadan yuva kurmak, araba almak, akşam yatağına rahat uyumak istemez mi? Yoksa bunları istemeye hakları yok mu?
Lütfen herkes kendi vicdanına bir sorsun bunların hakkı yok mu?
Sizleri seçen bu gençler sizden Anayasa’yı, yasaları uygulamanız için mi sizleri seçti yoksa sizin duruma göre değişen vicdanlarınızın sesini dinleyin diye mi?
Bu işin doğrusu nedir diye torpilsiz vatandaşa soracak olursanız eğer dairelere yazı yazıp bu istihdam edilenler işinize yarıyor mu yaramıyor mu diye soracağınıza ihtiyaçlı olan daireleri tespit edip kurultayda işe alınan torpilli arkadaşlarla beraber torpilsiz başarılı gençlere de o dairelerde işe başlayabilmeleri için şans verir, adil bir sınav yaparsınız.
Bu işin doğrusu budur…
Saygılarımla ,
Torpilsiz vatandaş, ya da vicdanlarınız görmediği göremediği bir vatandaş…”

Zaten bu yazıyı sayfama aldığım için, doğal olarak da yazının altına ben de imzamı atmış sayılırım…
Kazım beyi her ne kadar tanımasam da aslında kendisinin de oldukça vicdanlı olduğunu bize gösteriyor…
Tek istediği, eşit ve adil bir şekilde sınav yapılması ve hak edenin istihdam edilmesi…
Devletin büyük ayıbı başka türlü silineceğe de benzemiyor!

GÜNÜN FOTOGRAFI


MESAJ KUTUSU


Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, seçim harcamaları konusunda başlatılan soruşturmayı mahkemeye taşımamak gibi bir görüşünüz varmış. Duyan partililer tepki mesajları gönderiyorlar.

Sayın Ahmet Cenk MUSALAR, seçimlerde kesip doğradığınız partililer bir oldu kaymakam olmamanız için büyük bir operasyon başlattılar. Kısa sürede gönüllerini almaya bakın her an bir yol kazasına uğrayabilirsiniz…

Sayın Dursun OĞUZ, uzman çavuşların akıbeti konusunda mecliste yaptığınız konuşma yüzlerce aileyi heyecanlandırmış. Olayın takipçisi olmanızı sonuna kadar gitmenizi rica eden mesajlarınız var…

Sayın İbrahim BENTER, yılar önce kaybolan halılar konusunda yeni gelişmelerin olduğunu öğrendik. Biraz eşeleyin bakalım, bu halılar adaya gelsin diye ne kadar para ödenmiş ve bu para hangi adreslere gitmiş…

Sayın Güneş GÜNEŞOĞLU, UBP’den Mağusa belediye başkanı adayı olmak için kulislere başladığınız söyleniyor. Seçim kaybetmeniz etken olabilir ama epey de seveninizin olduğunu öğrendik. Biraz bastırmakta yarar var.

Sayın Haluk DOĞANDOR, çok yakında AS TV’de sabah programlarına başlayacağınızı memnuniyetle öğrendik. Metin Şadi, yine turnayı gözünden vurdu desenize. Hayırlı ve uğurlu olsun. Allah utandırmasın…

Sayın Salih GÜRLER, Orman Dairesi çalışanı olarak son günlerde başka dairelerin işlerine el attığınızı ve biraz da ortalığı bulandırdığınızı kulağıma fısıldadılar. Hakkınızda soruşturma açılıyor haberiniz olsun. Zira konu yeni müdürünüze de intikal etti…

Sayın Oktay KAYALP, bölge halkı Mağusa’ya mal olmuş bazı kişilerin isimlerinin sokak ismi olarak verilmesini istiyorlar…Onlardan söylemesi, bizden iletmesi…

Sayın Sümer AYGIN, yatıp kalkıp Özkan beyin kurultayda kazanması için dua edin. Zira kaybettiği taktirde sizin yerinize partiden aday olacak olan isim belirlendi bile…

Sayın Halil İbrahim BİCEN, Lefkoşa’daki petrol istasyonunuzu kiralayıp tamamen Girne’ye göç edeceğinizi duyduk. Vardır bunda da bir hayır değil mi? Lefkoşa bu sıralar beni de boğmaya başladı…

Sayın Sinan BAĞDATLI, bazı dostlar ayran içtik de ayrı mı düştük diye sitem etmeye başladılar. Hele de şu biberli ekmeklerin akıbeti konusunda bir hayli endişeleri varmış bilesiniz…

Sayın Laden ALPER, Türk Jetleri sizi fazlasıyla etkilemiş olmalı ki etkisinden bir türlü kurtulamamışsınız. Yelkencilikten sonra uçuş kurslarına ne dersiniz? Bakalım adrenalin dereceniz ne kadar yüksek görelim…

Sayın Cemil KARZAOĞLU, bazı çalışanlarınız boyundan büyük işlere soyunmuş, kulaklarını çekmekte yarar var. Ayrıca artık dairenin internet sitesini de yenilemenin zamanı gelmedi mi? Bir inceleyin bakalım…

Sayın Süleyman GÜRCAFER, Res-Bir başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Özellikle kırsal kesim işletmelerinden mesajlarınız gelmeye başladı, acil olarak ziyaretinizi bekliyorlar.

Sayın Özay ÖYKÜN,
bölgenizden istifa eden partilileriniz her nedendir bilmeyiz ama size fena karşı öfke duyuyorlar. İpleri elinizden kaçırmamaya bakın, gidişat hiç de iyi değil…



Günün Fıkrası

Motoru sıcak tutacaksın


80 lik ihtiyar 20 yaşındaki kıza aşık olur ve evlenirler. Küçük kasabada büyük olay yaratan evlilik memnun mesut devam ederken bir yıl sonra ihtiyar
karısını doğum yapmak üzere hastaneye getirir. Herkes şaşkınlık içindedir. Derken hemşire gelip adamı tebrik eder.
-"Bu mükemmel bir şey! Bu yaşta bunu
nasıl başardınız ?"
-"Eee" der ihtiyar, "Motoru sıcak tutacaksın kızım!"
Ertesi yıl 80 lik ihtiyarın 20 lik karısı tekrar hamile kalır ve yine aynı hastaneye gelirler. Hemşire yine büyük bir şaşkınlık içinde,
-"Tebrik ederim, bu olağanüstü bir şey!" deyince ihtiyar kıs kıs güler,
-"Sana söyledim. Motoru sıcak tutacaksın!"
Bir sonraki yıl, ihtiyarın karısı yine hamiledir ve karısı
doğumhanede iken gelen hemşire ihtiyara,
-"Vay be ne erkekmişsin!" der. İhtiyar,
-"Motoru sıcak tutacaksın" diye cevap verince hemşire atılır:
-"Eh artık yağı değiştirsen iyi olacak. Bu defaki zenci!"