Türkiye’nin tanınmış köşe yazarlarından Hıncal Uluç diyor ki;
“Bu defaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk defa Türkiye’den zerre müdahale olmadı…”
Yazının tamamında da şunlara işaret ediyor;
Kıbrıs’ta iki kısım insan varmış, Kıbrıs’ta doğanlar AB vatandaşı sayıldığı için bütün dünyayı geziyor ama Türkiye’den gelenler bu hakka sahip olamıyormuş!
Yazının ana fikri KKTC’de yaşayan TC kökenliler…
“Onlar bu kez Akıncı’ya oy verecekler” diyor!
Hıncal Uluç onları o kadar iyi tanıyormuş ki hepsi de Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportuna sahip olmak için yanıp tutuşuyormuş, çünkü TC pasaportuyla hiçbir hakka sahip olamıyorlarmış…
Sanki kendi cebinde başka bir pasaport varmış gibi!
Seçmeni Akıncı’ya doğru yönlendirmeye çalışıyor, bal gibi de müdahale ediyor!
Sabah Gazetesi yazarından da ancak böyle bir müdahale beklenirdi…
Bari ‘müdahale yok’ demeseydi, çünkü fena halde sırıtıyor!
Herkesin bilip de çok konuşamadığı bir konu var;
“Türkiye artık KKTC’de bir çözüm istiyor ve bu yılın sonunda bu iş bitecek!”
Akıncı da bunun için biçilmiş bir kaftan…
Zaten Rum kesimi de karşısında Eroğlu’nu değil, Akıncı’yı görmek istiyor bu da bilinen bir gerçek!
Peki bu demektir ki şimdi barışa çok daha mı yakınız?
Kimine göre öle olabilir ama bana göre öyle değil!
Çünkü burada önemli olan sıradan bir çözül değil, yaşayabilir ve Kıbrıs Türklerinin haklarının korunduğu bir anlaşmadır!
Al AB pasaportunu, masada ver bana egemenliğini, hakkını hukukunu öyle mi?
Annan Planı günlerini hatırlayınız lütfen;
Dünyanın bütün nimetlerini Kıbrıs Türklerinin önüne sermişlerdi!
Göz boyamak için ellerinden ne geldiyse yaptılar, öyle bir rüzgar estirdiler ki iç siyasette boğulan insanımız gidip sandığa çözüme evet dedi!
İyi de etti aslında çünkü Kıbrıs Türkünün bir anlaşmadan yana olduğunu ispatladı en azından!
Ama bazı güçler Kıbrıs Rumuna diş geçiremedi ve bizim gülcü ‘evet’imize onlar çok daha güçlü ‘hayır’ dediler ve çözüm umutları söndü gitti!
Ondan sonra da zaten kimse bu ‘evet’i kullanmadı, Rum’u dize getirmedi ve aradan tam 11 sene geçti!
Boşa geçen yıllar yani!
Seçim sürecinde hep şunu gözledim;
Bir kesim var gerçekten de bu ülkede artık bir çözüme ihtiyaç olduğunu düşünüyor ve seçimde de o yönde oy kullanıyor!
Bir kesim daha var ki ‘değişim’den yana…
Akıncı’nın kazanması ‘değişim’i getirecek, Eroğlu tumba olacak ve ardından da çözüm gelecek!
Yok arkadaş!
Bu kadar kolay bir şey değil bu…
Türkiye’nin yeni Kıbrıs planı ne bilinmez, belli ki bir takıp şeyler pişiriliyor ama bunun Kıbrıs Türkünün dışında gelişen şeyler olduğu kesin!
Sabah Gazetesi, ATV ve Hıncal Uluç gibiler madem devreye girdi, bir bit yeniği aramak bizim de hakkımızdır!
 
 
Eroğlu ve vefa!
 
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu bir televizyon programında vefasızlıktan dert yandı…
Sadece geçmiş seçimlerde değil bu seçimde de bazı kişilerin vefasızlık yaptığından sitem etti!
Bunu gazetede okuyunca yıllar öncesi geldi aklıma;
Derviş bey Köşklüçiftlik’teki Başbakanlık konutunda zaman zaman basını toplar genel ve Kıbrıs konusunda birifing verir sohbet ederdi…
Ansızın gözümün önüne geldi işte;
Şu anda müşavir ya da emekli olan bürokratları orada çok sık görürdük…
Kimi Derviş beyin viskisine buz koyar, kimi bir garson gibi konuklara çay- kahve dağıtırdı!
Bunların hepsi de şimdi cillop gibi maaş almaya devam ediyor, hem de en yüklüsünden…
Hepsi de şu anda Derviş beyin karşısında!
Statükodan bahsediyorlar ama kendilerinin de statükonun bir parçası olduğundan haberleri yokmuş gibi!
Derviş bey kazanır ya da kaybeder, iki sonuç da doğaldır…
Onun elinden tutup adam ettiği kişiler şimdi karşısındaysa ‘yanlış seçim’ yaptığını da sakın unutmasın!
 
 
UBP’de ‘ben’ kavgası!
 
“UBP uyuzlar ordusu” diye yazdığımda dostlar bana fena kızmıştı!
İkinci tur seçimlerine iki gün kala bir daha vurgulama ihtiyacı hissettim…
Çünkü aynı uyuz durumlar devam ediyor…
Aralarında kavga etmekten başka yaptıkları hiçbir şey yok, plansız programsız çalışmalar da fena halde sırıtıyor…
Havaya bir türlü giremediler yani!
Dün bir çok UBP’li milletvekili ile görüşme şansın oldu, bir iki tanesi dışında inançsızlığın devam ettiğini gördüm…
Habeş ordusunu andırıyorlar!
Bir vekil örgütleri çağırmış diğer vekilin haberi olmamış, neden olmamış, kim denen çağırmış hepsi de bal yapmaz arı!
DP’liler bile UBP’ye göre daha istekli görülüyorlar…
Gençler ona keza, kadınlar sahada yok gibi bir şey!
 

GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Halil ORUN, ilk turdan sonra şimdi ikinci turda bölgede bütün gözler sizin üzerinize çevrildi. Derviş bey ile kırgınlıkları bir kenara yazın ikinci turda güçlü bir destek vereceğiniz konuşuluyor. Demek ki sağ duyunuz galip geldi desenize!
Sayın Kudret ÖZERSAY, her nedense ikinci turda CTP’nin oylarından daha ziyade sizin oyların hangi adaya yöneleceği tartışma konusu oldu. Biraz daha oyları yönlendirmeyip doğruyu yaptığınız için vatan haini ilan edileceksiniz. Siyaseti şimdi daha iyi tanıyorsunuz değil mi?
Sayın İrsen KÜÇÜK, önceki akşam Hamitköy’de damadınız ve yakın dostlarınızla Tenekeci Resrotan’da seçimlerin son stratejik toplantısını yaptınız.  Bütün güçlerinizi Akıncı’dan yana kullandığınız söyleniyor. Bakalım Pazar akşamı son gülen kim olacak?
Sayın Mehmet ÖZKARDAŞ, bir çok sendika ve sivil toplum örgütü Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde taraf olurken siz tara olmamayı tercih ettiniz. En doğrusun yaptınız çünkü seçmeni artık rahat bırakmak gerekiyor. Herkesin iradesine saygı duymalı da bilmeli insan.
Sayın Hasan TAÇOY, CTP’li kurmaylar yeni kabineyi belirlemeye başladı bile. Yapılacak olan pazarlıkta ilk sizin koltuğa göz diktiklerini biliyor muydunuz? Nasıl bir önlem alacaksınız biz de merak ediyoruz artık!
Sayın Çağlayan CESURER, dün de sizin sendikadan seçimlere yönelik bir açıklama gelmedi. Mustafa beyin çok kişi araya koyduğu ama Nuh deyip Peygamber demediğiniz iddia ediliyor. Belki de en doğrusunu yapıyorsunuz…
Sayın Sami OSMANLI, UBP gençliği ilk kez bir seçimde bu kadar dağınık bir çalışma yürütüyormuş. Araç sürecek genç bulamadığınızdan şikayet ediyormuşsunuz. Eskiden bunun kavgası yapılırdı ne tuhaf değil mi?
Sayın Ebru Talat USAR, siz CTP Parti Meclisi üyeliğinden istifa ettiniz ama yazılı bir dilekçe yapmadığınız için parti yetkilileri kabul etmedi. Sosyal medya üzerinden yapılan açıklamaları kabul etmiyorlarmış bilesiniz…
Sayın Bertan ZAROĞLU, Hataylı kardeşlerimizin gözü kulağı bugün sizde olacak. Çok geniş bir basın bildirisiyle seçimlerde son kararınızı vereceğiniz söyleniyor. Sandığı boykotta hala kararlı mısınız?
Sayın Hüseyin Avkıran ALANLI, İskele’de Derviş beyin oylarının yüzde 60’ın üzerinde olacağına dair iddiada bulunuyormuşsunuz. İyi bir rakam ama zaten bunu altında bir oran seçimlerde hayal kırıklığı yaşamanıza neden olabilir değil mi?
Sayın Hasan HASTÜRER, son 24 saat içinde neler olacağına dair yazdığınız köşe yazısı epey ses getirdi. Seçim iki turlu olduğundan bu işten bazı seçmenler çok karlı çıktı değil mi? KKTC’de siyaset maalesef ayaklar altında!
Sayın Fatih YARIMBAŞ, 23 Nisan için çocuklar adına yaptığınız etkinlikler hem yerli hem de yabancı öğrencilerin büyük beğenisini kazandı. Şimdi 19 Mayıs etkinlikleri için sizden yeni bir proje bekleniyor. Öyle bir şey yaratın ki kalıcı ve geleneksel olsun.
Sayın Kutlay ERK, dün öyle bir açıklama yaptınız ki partililerinizin kafası bir hayli karıştı. İkinci tur konusunda parti içinde ciddi bir tartışma yaşanıyor ve Akıncı’ya destek ‘aktif’ olmaktan çıkmak üzere! Yoksa partide ipin ucunu kaçırıyor musunuz ne?
Sayın Faiz SUCUOĞLU, seçimlere son iki gün kala herkes Alayköy’deki büyük operasyondan bahsediyor. Hayırdır sizin Habeş ordusu yeni mi uyanmaya başladı yoksa! Bakalım son dakika atakları sandığa nasıl yansıyacak?
Sayın Sibel TATAR, Kanal T yönetim kurulu başkanlığından istifa ettiğinizi açıkladınız ama kanal yöneticilerine dün bir talimat vererek Zorlu Töre’nin programlara çıkarılmasını yasakladınız. Nasıl bir istifa oldu bu anlayamadık!