Öncelikle cezaevi olayını bu denli korkusuzca ortaya çıkaran Devrim’i tebrik ederim. Bir kadının neler başarabildiğine bir imza da Devrim atmış oldu.

Şimdi gelelim konumuza. Bunca yıl göz ardı edilen bazı gerçekler gün yüzüne çıkıyor. Birileri her ne kadar bu olaylardan sıyrılmak istese de çorap söküğü gibi arkasından gelecek olan ve daha birçok olayın aydınlanacağı aşikârdır. Zamanında Cezaevi ile yapılan araştırmaların ve haberlerin doğruluğu bir kez daha kanıtlanmış oldu.

Uyuşturucunun kimler tarafından sağlandığı da apaçık ortada iken neden bunların önlemi alınmamış ve son dakika olayı gibi bıçak kemiğe dayanınca gün yüzüne çıkmıştır?

Bu olay küçük bir olay değildir. Esas tedarikçiler yem olarak harcadıkları gardiyanı bugün gündem yaparak olayların kapanmasını sağlamıştır. Aslında olaylar öyle kolay kapanacak cinsten değildir. Yakalanarak deşifre olan ve suçunu kabul eden gardiyan tek başına değildir. Birileri ile birlikte hareket etmiş, yakalanmadığı sürece bu öyle ya da böyle idare edilmiştir.

Zamanında yapılan haberleri sizlere hatırlatmak isterim.

Evet, geçen yıl Eylül ayında Merkezi Cezaevi’nde görevli gardiyanlar ile Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Ekipleri tarafından gerçekleştirilen aramada, farklı koğuşlarda kalan dört tutuklu arasında uyuşturucu alış verişi yapıldığı ortaya çıkmıştı. Uyuşturucu maddenin cezaevine ne şekilde sokulduğu soru işaretlerine neden olurken, Ekim ayı itibari ile Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Ekibi tarafından eğitilen uyuşturucu arama detektör köpeğinin cezaevinde konuşlandırılacağı söylenmişti. Ama nedense narkotik köpeklerinin belirli dönemlerde orada olması üzücüdür.

Ve yine Mart ayında Uyuşturucu suçundan birçok kez mahkum olan Şahin Suyolcu isimli sanık, Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘cezaevinde kimse ıslah olmuyor. Gardiyanlar uyuşturucu getiriyor, mahkumlar satıyor’ iddiasında bulunmuştu. Hatta söz ettiği mahkum isimlerini vermesi ardından, gerekli soruşturmanın yapılması için verdiği cezaevinde arama yapılmış ama bir ibareye rastlanmamıştı.

Yine Mayıs ayında Cezaevi’nde uyuşturucu satışı olduğu iddia edilerek, Merkezi Cezaevi’nde mahkumların koğuşunda uyuşturucu madde bulunmuştu.
Ve yine geçen gün Cezaevinde uyuşturucu tedarik eden gardiyan deşifre olarak bir uyuşturucu trafiği daha gün yüzüne çıkmıştır.

Uyuşturucunun gardiyanlar tarafından girdiği bilindiği ve kanıtlandığı ortada iken neden gerekli titizlik gösterilmemiş ve kanıtlanmamıştır. Birileri birilerini koruduğu sürece gardiyanlar arasında uçurum olacak ve ciddi sorunlar yaşanacaktır.

Bazı gardiyanların görevini suiistimal etmesi diğer fedakâr gardiyanlara haksızlık olduğu gibi adaletsizliği de doğuracaktır. Can güvenlikleri olmadan Cezaevi’nin güvenliğinden sorumlu olan bu insanlar için güvenli çalışma ortamı yokken nasıl bir sorumluluk taşımaları beklenebilinir ki?