Bugün değerli dostum Bülent Fevzioğlu’nun önerisine uyup aşk yazısı yazmayı planlıyordum…
Ya da doğadan, kelebeklerden, böceklerden bahsedecektim…
Hatta yeni bahçe düzenlememden bile bahsedebilirdim sizlere…
Çünkü sevgili Bülent Fevzioğlu öyle güzel bir eleştiri mesajı gönderdi ki ona hak vermemek olmazdı…
Hep yazıyoruz;
Siyaset, seçimler, yolsuzluklar, adam kayırmalar, türlü partizanlıklar!
Ve istemeden kendimizi hayatın diğer güzel yanlarından soyutluyoruz…
Bu da bizi agresif ve hırçın bir yazar konumuna sokuveriyor!
Şu anki ülke ortamında benim aşklardan ya da doğanın güzelliklerinden bahsetme gibi bir lüksüm yok!
Yok, çünkü zaten ruh halim buna müsait değil!
Nasıl olsun ki!
Dün öğlen bir şeyler atıştırmak için meşhur Kebapçı Güner’in dükkanındayım…
Kafamda hep bugün için aşk ve şevk dolu bir yazı var…
Tam mekandan dışarı çıkarken bir masada oturan genç bir arkadaş kalkıp seslendi;
“Levent Özadam’sınız değil mi?”
“Evet” dedim…
Devlet ile iş yapan talihsiz esnaf kesiminden bir tanesi…
Elinde evraklar TC Yardım Heyeti’ne gitmiş devleti şikayet etmiş…
Elçiliğe tam dört sayfalık bir şikayet mektubu yazmış!
Elçilik bile şaşmış sitem dolu bu mektuba!
Sonuçta bu esnaf arkadaş devletle iş yapıyor ama para da elçilikten çıkıyor!
Ayak üstü olsak da 10 dakikada çok şey konuştuk, söz verdi elçilikten de bir sonuç alamazsa şikayet mektubunu bizimle paylaşacak ve bu sayfada sizlerle paylaşacağız…
İnşallah olur da yayınlamayız!
Dikkatimizi en fazla çeken konu ise KKTC’de iş yapan gerek iş adamı olsun gerekse esnaf kesiminin eğer bilançoları zarar gösteriyorsa bundan böyle artık devletten iş almaları imkansız hale getirilmiş!
Şimdi bu arkadaşın ismini burada yazsam adım gibi eminim ki devlet bütün kapıları yüzüne kapatacak ve o da dükkanını kapatmak zorunda kalacak…
Birisi lütfen izah etsin;
İki ay önce bir yasa çıkmış, devlet kendi ile iş yapanları puanlandırmış!
İlk bakışta doğru gibi görülebilir…
Ama bence değil!
Ekonominin dip yaptığı bir süreçte kaç tane küçük işletme kardadır ayrı bir tartışma konusu ama devletin bilançosu zarar olan bir şirkete “0” puanı verip devletten iş almasını engellemesi hangi akıl ve mantıkla izah edilebilir ki!
Bu ne demektir?
Zararda olan iyice batsın, kapatsın gitsin, hali vakti yerinde olan daha çok kazansın ve servetine servet katsın!
Eğer batmak üzere olan bir ekonomiyi böyle kurtaracaklarını sanıyorlarsa çok ama çok yanılıyorlar…
Bu konuyu bir kez daha gündeme getirip tartışmakta yarar var!
 
 
Gece kulüplerinde kaç kadın çalışıyor?
 
Bizim bildiğimiz gece kulüplerinde yasalara göre 12 kadın çalışıyor konsomatris adı altında…
İyi de yasalara kaç tanesi uyuyor bunu bilen ya da araştıran var mı?
Yok gibi görülüyor!
Bize yapılan ihbar çok ürkütücü…
İddiaya göre her gece kulübünün 12’er tane çalışan kadını var ama bir çoğunun da yedekleri var!
Hani malum hastalık durumu halleri filan…
İyi de bu yedekler kimler?
Ülkeye turist olarak getirilenler…
Yani kontrol dışı sağlık kontrolü yapılmayan seks köleleri!
Kimse bu işin denetim sorumlusu araştırsın lütfen…
 
 
“Sizi gidi Reformcular sizi...”
 
1. Üçlü kararname ile atamalara devam
2. Milletvekili maaşlarına 500TL. zam
3. Fahişelik yapmak serbest
4. Özel hayat adı altında basın özgürlüğüne tırpan
5. Zenginin vergi borcuna af çıkartma
6. faiz sömürüsüne devam
7. İşkenceye karşı hiçbir önlem yok
8. Trafikteki ölümlü kazalara yönelik hiçbir şey yok
9. Eğitim ve sağlık hizmetlerinde yerli vatandaşa yer yok
10. vs...vs....vs....
 
(BARIŞ MAMALI)
 
 
İsmet Kotak, ölümsüzleştirilmeli…
 
3 yıl önce zamansız bir şekilde kaybettiğimiz Kıbrıs Türk siyaset ve basınında önemli bir yeri olan İsmet Kotak’ın ailesi önceki günkü anma töreninde haklı olarak sitem ettiler…
İsmet Kotak isminin bir sokağa verilmesi gayretleri bir sonuç vermemiş!
İlla ki bunun için zorlamak mı lazım?
Aklı selim bir kişi ortaya çıkıp da bunu akıl edemiyor mu?
Hele de Lefkoşa’da, Gül sokak, Karanfil sokak ve türlü çiçek böcek isimlerinin olduğu sokaklar varken bunlardan birisi niçin İsmet Kotak Sokak olmasın ki?
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Hamit BAKIRCI, atık yağ ihalesini bir süt ürünleri işletmesinin kazandığını öğrendik. Süt ürünleri üretiminde kazanlarda atık yağ kullanılması sağlık açısından ne kadar doğru bir karar umarız bunun bilimsel bir araştırmasını yapmışsınızdır. Bize yapılan şikayetler eğer doğruysa felaket demektir!
Sayın Doğuş DERYA, seks köleliği konusunda şimdiye dek hep meclis içinde bir şeyler söylediniz de bunları dışarıda hiç eyleme çevirmediniz. Başta bir çok entelektüel kadın olmak üzere vatandaşlar artık sokak eylemleri istiyor. Bunlara kaç kişi katılır ite onun garantisi yok!
Sayın Ahmet BENLİ, Türkiye’nin ünlü sanatçı Sertap Erener festival için sizden avans isteyince kendisini getirmekten vazgeçmişsiniz! Bu asabiyet ne böyle? Bu tür organizasyon işleri böyledir artık alışmanız gerekir değil mi?
Sayın Tahsin MERTEKÇİ, trafik kazalarına dikkat çekmek için Yeşilırmak’dan Dipkarpaz’a kadar yürümek epey ses getirecek bir eyleme benziyor ama bu kez yanınızda niçin Barış Mamalı yok işte onu pek anlayamadık…Oysa son yılda gayet güzel bir ikili olmuştunuz. Yine de gazanız mübarek olsun!
Sayın Suphi HÜDAOĞLU, iyisiniz hoşsunuz ama sanırız biraz fazla alıngansınız gibi geldi bize…Geçen akşam genel sekreter adaylığından çekilmeseydiniz partinizi bu kadar zor duruma sokmayacaktınız. Siyasette fazla ılımlı olmak da bir yere kadar değil mi?
Sayın Veçhi CEZAROĞLU, bakanlığınıza bağlı dairelerde işleri bir türlü olmayan partili partisiz vatandaşın işlerini anında hallederek onların gönüllerini kazanıyorsunuz. Sıra dışı bir özel kalemlik yaptığınız gözlemleniyormuş tebrik ederiz…
Sayın Kemal DÜRÜST, ufukta seçim filan da gözükmüyor ama Güzelyurt ve Lefke bölgesinde aleyhinize müthiş bir operasyon başlatıldığının farkında mısınız? Önleminizi şimdiden alın ki ipler elinizden kaçmasın…
Sayın Aziz GÜRPINAR, biraz geç de olsa ilgili inşaat şirketinin faaliyetlerini durdurma kararınız kamuoyunda büyük memnuniyet yarattı. Asıl görev şimdi bundan sonra başlıyor bakalım bu ilgili şirket şimdi kimleri devreye sokup bu işten sıyrılmak isteyecek…
Sayın Mehmet KİŞİ, Devlet Piyangosu’nun 200 bin TL’lik büyük ikramiyesini tek bir rakamla kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyormuşsunuz. Hiç dert etmeyin zira başkalarının da gözü olan para genelde kimseye fayda getirmemiştir. Siz aslanlar gibi çalışır ekmeğinizi taştan çıkarırsınız…
Sayın Şener ELCİL, Ahmet Uzun’in Türkiye konusundaki açıklamalarına niçin bu kadar köpürdünüz anlaşılır gibi değildir. Daha üç-beş sere önce elçilik önünde eylem yapıp sonra mecliste dönemin başbakanından maaş artışı için Türkiye’ye gitmesini isteyen sendika başkanlarını unuttunuz mu yoksa!
Sayın Abdullah ÜÇGÖZ, yaklaşık bir yıldır gizlediğiniz büyük aşkınızı sonunda kamuoyuna açıklayıp evlenme kararınızı açıklamışsınız. Biz de çok sevindik zira mutluluğu fazlasıyla hak ediyorsunuz. Artık Ercan-Londra arasında mekik dokuyacaksınız desenize.
Sayın Deniz GÜRGÖZE, görünüşe bakılırsa İskele’yi çok sevdiğiniz anlaşılıyor. Madem ki İskele de sizi çok sevdi o zaman oradan bir yazlık ev almak artık kaçınılmaz oldu değil mi? Borç yiğidin kamçısıysa neden olmasın…
Sayın Süleyman EROL, Vakkas bey çok yoğun olduğu için pek ilgilenemedi sanırız. Bankanızdan kredi alan bazı vatandaşlar ani bir faiz yükseltme kararınıza anlam verememişler, şikayet mesajları gönderiyorlar…
Sayın Serhat İNCİRLİ, anlaşılan o ki Kıb-Tek’in buharlaşıp kaybolan 42 aracına kafayı fena halde taktınız.. Bir de o araçların hangi şirketten alınıp niçin iki senede hurdaya döndüğünü bilseydiniz ne yapardınız acaba?
Sayın Mehmet HARMANCI, değerli merhum büyüğümüz İsmet Kotak’ın ismini Lefkoşa’da bir sokağa vermek çok zor olmasa gerek değil mi? Siz gerçekten isterseniz yaparsınız ve Kotak ailesini onore edersiniz.
 
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI
 

Günün Fıkrası
 
Arı kovanı

Aşıklarının bolluğuyla ün yapmış güzel yıldız gebe kalmıştı.
Herkes şaşırmıştı onun gebe kalışına.
Üstelik doğacak çocuğun babasının kim olduğu da günün konusu olmuştu.
Dayanamayıp biri sordu yıldıza:
- Kimden acaba çocuk?
Güldü, alımlı yıldız:
- İlahi canikom, elinizi arı kovanına daldırırsanız elinizi hangi arının soktuğunu bilebilir misiniz hiç...