(Kıbrıs Time-Özel)
Yaklaşık 10 gündür bazılarının kaygı duyarak basmaya yanaşmadığı bir belge dolaşıyordu etrafta. İki farklı kaynaktan sızdırılması muhtemel bu metin, Lefkoşa Türk Belediyesi ve Belediye Emekçileri Sendikası arasında imzalanan bir protokoldü. Farklı kaynaklardan ulaştırıldığı düşünülen bu protokolü ben ve Kıbrıs Time yayınlamaktan çekinmeyecektik elbette.

Çünkü bu ülkenin yaşadığı ızdırabın kaynağında, yöneticilik vasıflarına sahip olmayan kişilerin, kurumların ve sendikaların başına çöreklenişinin yattığını düşünüyoruz.

Hatırlayacak olursanız, hükümet kanadı ısrarla LTB çalışanlarına “avans verdiği”ni söylüyor, BES ise “Mücadelemiz sayesinde hükümete ekim ve kasım ayı maaşlarını ödettik” söylencesine sendika çalışanlarını inandırmaya çabalıyordu.

17 Ocak 2013 tarihinde imzalanan bu protokol, hükümetin LTB’ye tahsis ettiği devlet katkısından verilen 6.000.000.-TL’lik avansın, çalışanların 48 ay boyunca yapacakları ek mesai karşılığı hak edişlerinden kesilerek geri ödeneceği ancak ek mesailerle 6.000.000.-TL’lik hak ediş yaratılmaz ve avans kapatılamazsa, verilen avansın 12 ay boyunca çalışanların maaşlarından kesilerek kapatılacağı hususlarında sendika ile yapılan bir anlaşma olduğunu kanıtlıyor. BES alınan avans karşılığında ise çalışanları LTB’de iş başı yapmalarına ve düzenli çalışmaya devam etmeleri için ikna etmek konusunda bu protokolle söz veriyor ve altına imzasını atıyor.

Devlet çalışmayanların maaşını hukuken ödeyemez. Bu nedenle imzalanan protokol hükümet açısından tutarlı bir adımken BES, LTB çalışanlarını kandırmayı tercih ederek, alınan avansın kendi ücretlerinden kesileceğini çalışanlardan gizlemiştir. BES yöneticileri sendikanın kasasında olması gereken paranın nereye harcandığını, kimler arasında nasıl bölüşüldüğünü açıklayamayacağı için grevdeki işçilere para ödeyememiş, içine düştüğü bataktan çalışanları kandırmak pahasına kurtulmayı planlayarak, hükümetle hangi şartlarda anlaştığını işçilerden ve kamuoyundan gizlemiştir.

BES Başkanı Savaş Bozat ve protokolden haberli olduğunu düşündüğüm BES Yönetim Kurulu’nun diğer üyeleri LTB çalışanlarını ve kamuoyunu yanıltmaya tevessül ederek gerçekleri çarpıtmış ve ülkemizde sarı sendikacılığın ulaştığı tehlikeli boyutları idrak etmemizi sağlamışlardır. LTB çalışanlarının eski belediye başkanının ardından bizzat sendikaları tarafından tam 60 ay boyunca kandırılacak oluşları, Kuzey Kıbrıs’taki siyasetin ve sendikacılığın hazin bir oyunla insanların hayatlarını ne yollarla karartabildiğini açıkça ortaya çıkarmıştır.

Kuzey Kıbrıs’ın kendi kendine yeten, kendini kendisini yöneten, tam bağımsız bir ülke olması için çabalayanlar olarak etik tanımaz siyasetçilerin, bürokratların ve sarı sendikal anlayışın yaptıklarını deşifre etmekten korkmuyoruz. Bu ülkenin sevdalıları, ülkeye gönülden, yalansız dolansız emek verenlerdir. Sendika üyelerini aldatarak kendi paçalarını kurtarmaya çalışan, sendika kasasında olması gereken paranın nerede olduğunu aylardır açıklayamayan, hükümetin verdiği avansın çalışanların ek mesai ücretlerinden ve maaşlarından kesileceğini çalışanlardan gizleyen sarı sendikal anlayışla önce devrimci sendikalar mücadele etmelidir. Zira sarı sendikacıların yarattığı bu bataklığa devrimci ve şeffaf bir işleyişe sahip diğer sendikalar da çekilmektedir.