9 aylığa kadar  düştü.
 
Ne mi?
 
Çocuğa tecavüz.Daha doğrusu Bebeğe. 
 
Türkiyede Suriye'den kaçarak Gaziantep'in İslahiye ilçesine yerleşen ve burada günübirlik tarım işçisi olarak çalışan Suriye'li ailenin 9 aylık kız bebeğine tecavüz edilmiş.
 
İzmir’in Menderes İlçesi’nde 17 aylık bebeğe  işkence ve tecavüz edilmesiyle ilgili olarak açılan dava, jet hızıyla sonuçlanmış.
Tecavüz olayları üstelikte küçük bebelere tecavüzler gündelik haberler olmaya başladı.
 
İğrenç .İğrenç olduğu kadar insanlıktan uzak.
 
Peki cezası.
 
 Cinsel istismarda bulunmak" suçundan, 15, "beden sağlığını bozmak" suçundan 5 yıl .…
 
Bizde de durum Türkiyeden farklı değil. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan 15 yaşındaki bir çocuğun  5 yaşındaki çocuğa tecavüzü davası geçen gün sonuçlandı.
 
Dava kararında tecavüzcü çocuğun da aslında aile içi şiddet mağduru olduğu ve defalarca bu nedenle evden kaçtığı belirtilmiş.
 
Kanımca hafifletici unsur bulunmuş..
 
Yani vatandaşını koruması gereken Devletin ihmali ,yani suçu var çocuğun bu suçu işlemesinde..…
.
Tutukluluk süresinde Barış ve Ruh Hastalıkları Hastanesi’nde birçok kez kontrolden geçen İ.E. için verilen raporlarda akli dengesinin yerinde olduğu ve olaydan pişmanlık duymadığı vurgulanmış.
 
Beş yaşındaki çocuğu oynadığı parktan kaçırarak tecavüz eden 15 yaşındaki çocuk 14 yıl hapse mahkûm edilmiş.
 
Halkın tepkisi büyük.Ama sonrasında ateş düştüğü yeri yakıyor.
 
Yaşanan bu türden olaylar sonrası tepki mantık sınırlarını zorluyor.
 
Toplumda  farklı görüşler  ortaya çıkıyor.
 
Kimisi  ‘’Bir kişiye ceza verirken  amaç onu tekrardan arındırılmış bir biçimde yaptığından ders alarak topluma kazandırmaktır. Amaç ondan öç almak değildir. idam cezası bazen suçsuzlarında ölmesine sebep oluyor. İdam tüm demokratik, modern devletlerde yoktur ( abd hariç ) ‘’ derken 
 
‘’İdamdan daha ağir suclarda var bu gibileri  direk hadım etsinler görbak nasil akillaniyor herkes ‘’diyenlerde var.
 
Kimimiz Tecavüzü psikolojik kökleri olan bir hastalığın ürünü olarak tanımlarken. ‘’Şizofreni gibidir mesela. Ölüm çare değildir. Çaresi belki yok fakat önlemi vardır ve önlemi eğitimdir’’. derken 
 
‘’Başka ülkelerde bunun cezası idamdır ama bu olaylar yine de tekrarlanmaktadır. Gelişmemiş mağra kültürlerini örnek almamız yerine gelişmiş ülkeleri ve eğitimini örnek alıp, onları dileyin. idamı değil.’’diyor. 
 
 ‘’Aslinda suçluyu kızın ailesine ver ve cezayı gör. Bence ölmek için yalvaracak’’diyenler ve
 
‘’ Bu suçtan içeri gireni oradan boş cıkarmazlar mahkumlar kendinin yaptığını ona yaparlar ‘’diyerek adaleti mapushanedeki mahkumlardan bekleyenlerde var.
 
 Ha bana sorarsanız benim için vicdan önemli.15-20 yıl ile rahatlamayan   kendi vicdanım.
 
Rahatlamadığı için  İnsanı bir süre sonra insan olmaktan çıkaracak olan  kamu vicdanı....
 
Bunun içinde toplumun sesine kulak vererek çoğunluğu dinleyerek en etkili cezanın uygulanması gerektiği.
 
Bu işin çözümü Eğitimdir  de diyebilirsiniz .Bu hastalıktır tedavi edilmelidir de .diyebilirsiniz.Mapushanelerdeki mahkumlardanda adalet bekleyebilirsiniz ama eğitilemeyecek, tedavi edilemeyecek olanlar içinde  verilecek cezanın 20 yıl sonra iyi halden 5-6 yıl ile geçiştirilemeyeceğini , mağdurun yerine kendinizide koyarak  düşünmelisiniz