Başbakan’ın bugün sabah Bay-Sen’in çadır eylemi sırasında yaptığı açıklamaya bakar mısınız?
“Çok samimi olmak istiyorum niye çadır kurduklarını
anlamadım. Çünkü en son kendileri ile bu konuda yaptığımız
toplantıda bize şu endişelerini dile getirdiler. “Bizim iş
güvenliğimizle ilgili endişemiz var.”
Biz de dedik ki bu endişelerinizi giderecek nasıl bir cümlenin sözleşmede
yer almasını istiyorsunuz çalışın ve getirin. Maalesef ben
geldikten sonra da sordum böyle bir yanıtın gelmediğini
öğrendim. Yönetim kurulunu da arttırdım onlara da öyle
bir yanıt gidemedi, dolayısı ile niye bu gün grev yapıyorlar
anladım dersem yalan söylerim.”

Şimdi ne yalan söyleyeyim ben de bu açıklaması ile Başbakan’ı pek anlayamadım.
Dün ben de Bay-Sen’in çadır eylemini izlemek üzere Başbakanlık önündeydim.
Üç sendika başkanının açıklaması gayet güze bir Türkçe ile anlatıldı…
Burada anlaşılmayacak bir şey filan yok…
Bakın sendika başkanları ne dedi;
Bay-Sen Başkanı Salih Sakallı BRT’de 5 aydır toplu iş sözleşmesinin imzalanmadığına, ayrıca yıllardan beridir çalışanlarının mağduriyetlerinin bulunduğuna işaret ederek, Başbakan’ın artık devreye girerek, BRT’ye sahip çıkmasını istedi…

Hür-İş Genel Başkanı Yakup Latifoğlu, BRT’nin kanayan bir yara olarak icraat yaptığına, çalışanların iş güvencesinin olmadığına, yeni çağdaş bir yasa istediğine işaret ederek, BRT yasası konusunda tüm partilerin, hükümetlerin çalıştığını söylediğini ancak bu yasanın bir türlü Meclis’e gidemediğini kaydetti.
Çadırı, Başbakan’a, verdiği sözleri hatırlatmak için kurduklarını belirten Latifoğlu, bu sözleri unutturmayacaklarını, yasanın geçirilmesi gerektiğini, iktidarın ve muhalefetin birlikte çalışıp çalışanları rahata kavuşturmasını istedi.

Kamu-İş Genel Başkanı Sami Dilek de, BRT çalışanlarının sorunlarının ivedilikle ele alınması gerektiğini belirterek, toplu iş sözleşmesi konusunda geri adım atmalarının söz konusu olmadığını, bunun uluslararası hak olduğunu, yasanın da ciddiyetle ele alınıp sorunların çözülmesi gerektiğini ifade etti…

Gördünüz mü Sayın Başbakan;
Sendikaların BRT çalışanları için istekleri gayet açık ve net…
Ayrıca sizden mucize yaratmanızı filan da beklemiyorlar!
Haklarını hukuklarını istiyorlar hepsi o kadar…
O haklarda imzalanacak olan toplu iş sözleşmesinde zaten var…
Emeğin en yüce değer sloganını benimsemiş bir partinin başkanı ve KKTC’nin başbakanı olarak imzayı atacaksınız bu iş de tatlıya bağlanacak, BRT çalışanları da sokaklarda değil işlerinin başında olacak…

Olayın başka bir boyutu da var;
Dün sendika başkanı arkadaşlarla görüşürken öğrendim…
Toplu iş özleşmesi konusunda fikir ve görüşlerini çoktan Başbakan’a iletmişler…
Ama Başbakan ‘bana hiçbir şey iletilmedi’ diyor…
O zaman biz de şeytan aldı götürdü deriz, güler geçeriz.



CTP-BG vitrine oynamaya başladı!

CTP-BG Genel Sekreteri Kutlay Erk, bugün bir açıklamasında öyle bir konuya değindi ki hayretler içine düştüm…
Hani şu meşhur Anayasa değişikliği çalışmaları var ya!
CTP’nin bu konudaki çalışmalarını taktirle karşılarız ama belli ki UBP ve DP’ye rağmen bu Anayasa değişeceğe filan benzemiyor…
Kutlay Erk de ‘Anayasa değişmezse hükümet bozulmaz’ deyiverdi ansızın…
Bizce hiçbir mahsuru yok!
Ama DP ile imzalanan hükümet programının 8. Maddesini bir hatırlatalım dedik…
Ondan sonrasının yorumunu da siz yapın:
“Anayasa’nın değiştirilmesiyle ilgili çalışmalar derhal başlatılacak ve katılımcı bir anlayışla sürdürülecektir. Meclis’te üzerinde uzlaşılacak tüm değişiklikler Haziran 2014’te yapılacak mahalli idare seçimleriyle eş zamanlı olarak referanduma götürülecektir. Diğer maddeler üzerinde uzlaşılamadığı takdirde Anayasa’nın 81. ve 162. maddeleriyle ilgili değişiklikler hükümetimizce Haziran 2014’te referanduma sunulacak, bu konudaki çalışmalar Haziran 2014’ten sonra da sürdürülecek ve Anayasa’da özellikle aşağıdaki çerçevede değişikliklerin yapılması için çaba sarf edilecektir:
Yasama dokunulmazlığının, tutuklama yasağı korunarak, siyasal faaliyetlerle ilgili yargılamalar hariç kaldırılması.
Temel haklarla ilgili düzenlemelerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesinde değiştirilmesi.
Ombudsman ve Sayıştay ile ilgili düzenlemelerin bu kurumların güçlendirilmesi, daha da işlevselleştirilmesi ve daha da bağımsız hale getirilmesi için değiştirilmesi.
Yargı ile ilgili düzenlemelerin, adil, makul sürede yargılama, uzmanlaşma ve idareye karşı dava açılmasının ve idarenin yargı yoluyla denetlenmesinin kolaylaştırılması ilkeleri çerçevesinde değiştirilmesi.
Eşitlik ilkesinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce kabul edilen ayrımcılık yasağı çerçevesinde yeniden düzenlenmesi.
Memurların siyaset yasağının kaldırılması.
Kadın haklarının, çocuk haklarının, engelli haklarının Anayasa’da açıkça ve modern gelişmelere uygun biçimde düzenlenmesi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde düzenlenen haklarının ihlal edildiğini iddia edenlere Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkının tanınmasını sağlayacak değişikliklerin yapılması.
Geçici 10. maddenin kaldırılması..”




MESAJ KUTUSU

Sayın Hasan KİRMAN, e-devlet ve e-tapu konusunda gecenizi gündüzünüze kattınız ve tam da meyvelerini alacakken bir bakan tarafından haksız hakaretlere maruz kaldınız. Bu delikanlı bakanın ismini siz mi açıklamak isterseniz yoksa biz mi açıklayalım? Olacak şey değil doğrusu!

Sayın Mete BOYACI, uçak yakıtlarının piyasaya satılması konusunda birileri araştırma başlattı bilesiniz. Bir de şu rengi bozuldu iddiaları var halen onu anlamış değiliz. Takibe aldık ve yakında kahvenizi içmeye geleceğiz…

Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, BRTK çalışanlarının sorunlarını çözmek toplu sözleşmeyi imzalamaktan geçer. Madem ki her sorun yaşandığında ‘para yok’ bahanesine saklanırsınız o zaman niçin hükümet oldunuz ki?

Sayın Mehmet AVCI, ölümlü ya da ölümsüz trafik kazalarını araştırırken bir zahmet artık uyuşturucu konusunu da gündeme getirin. Kanda uyuşturucu olup olmadığını alet halen elimizde yoksa o da artık devletin ayıbıdır…

Sayın Mehmet ÇAĞLAR, üniversite öğrencilerinin yaz aylarındaki eğitim burslarının kesilmesi konusunda sizden bir tepki açıklaması beklerdik. Öğrencileri en iyi tanıyan birisi olarak sizde mi zulaya yattınız yoksa?

Sayın Kemal Deniz DANA, son bir haftadır gayet iyi gidiyorsunuz ama bazı belediye meclis üyesi adalarının ismi bile seçilmenizi zora sokuyor. Bu arada DP’den kesinlikle medet ummayın, hesabınızı kitabınızı da ona göre yapın olur mu?

Sayın Perihan AZİZ, Medya Etik Kurulu üyeliği tam sizin için biçilmiş kaftan oldu. Kimin aklına geldiyseniz de helal olsun ona. Tebrik eder başarılar dileriz. Bu arada bende aylardır bekleyen emanetinizi halen almadınız hatırlatayım dedim…

Sayın Başak TEKEREK, Girne sokakları ve insanı sizi bekliyor ama halen daha araziye inmiş değilsiniz. Atı alan Üsküdar’ı geçmeden artık seçim startını verseniz diyoruz. Doktora da çok selamlar…

Sayın Osman TABAK, seçim heyecanına kendinizi öyle bir kaptırmışsınız ki gözünüz kimseyi görmez olmuş. Eğer duyduklarımız doğru ise biz bile sizden korkmaya başlayacağız bilesiniz…

Sayın Prof. Abdullah ÖZTOPRAK, birileri sanırız Başbakan’ı yanıltmış olmalı ki rektörlük seçimi konusunda talihsiz açıklamalar yaptı. Onlar seçimi düşünürken sizin gelecek olan 6 bin öğrenciyi düşünüp bu konuda karar üretmeniz yerinde ve doğru bir karar oldu. Tebrik ederiz.

Sayın Hasan ÖZTAŞ, ikinci aday ile aranızdaki fark artık açılmaya başladı diye duyduk. Parti gençliğine yatın kalkın dua edin zira Geçitkale’yi de yıldızlı belediye yapmak için sanki de yemin etmişler. Bakalım Mesarya’nın tozunu nasıl parlatacaksınız?

Sayın Güvenç CANTAŞ, partiyi yeni yerine taşımak sizi bir hayli yormuş diyorlar. Ancak hala internet sorununu çözemediyseniz işiniz bir hayli zor demektir. Mangırları hazırlayın bakalım…

Sayın Asım VEHBİ, şu üç kıta olayı en fazla sizin üzerinize yıkılacak gibi görülüyor. Bu arada Moldova projesi akıllıcaydı tebrik ederiz. 30’ncu yıl için ise ayrı bir tebriki hak ediyorsunuz. Başarılarınızın devamını dileriz…

Sayın Ahmet ÇALUDA, dün sabah Sami Dilek ile kulaklarınızı epey çınlattık. Kızardı mı bilemeyiz ama sohbet konuları epey derindi. Siz anladınız değil mi?

Sayın Yahya KURT, muhterem validenizin vefatını üzülerek öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve baş sağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler dileriz…

Sayın Selin CANDEMİR, Gönyeli belediye meclis üyesi adayı olarak hiç de fena gitmiyorsunuz doğrusu. Bölgede özellikle kadın seçmenlerden büyük destek gördüğünüz söyleniyor. Hadi bakalım hayırlısı…




Günün Fıkrası


Kayserili…

Karadenizli bir çoban dağda sürü otlatırken yanına gelen adam selam verip şöyle der:
- Selamun Aleykum hemşerim sana bir oyunum var eğer senin nereli olduğunu bilirsem bana sürüden bir koyun verir misin?
Çoban:
- Madem senin öyle bir meziyetin var bil sana helal olsun.
Bu cevap karşısında adam:
- Öyleyse hemşerim şüphe götürmez ki sen bir Karadenizlisin!
Bu cevaba çok şaşıran çoban:
-Vallahi billahi doğru sana koyun helal olsun istediğini al git ama bunu nasıl anladın bana anlat der.
Diğer adam bir taraftan koyunu seçerken bir taraftan şöyle der:
- Şapkasının üstünden kafasını ancak Lazlar kaşır oradan anladım.
Ve koyunu alıp giderken bizim çoban arkasından bağırır:
- He hemşerim ben de senin nereli olduğunu bileyim sen o koyunu bırak.
Adam:
- Hay hay. Bil bırakayım.
Çoban gülerek:
- Sen de Kayserilisin!
Diğer adam hayret içinde:
- Vallahi doğru ama sen nereden anladın?
diye sorunca. Çoban hafif sinirli:
- Sürüdeki en iri koyun diye tuttun köpeği götürüyorsun der.