Şaka gibi bir olay…
Ama gerçek!
Tam da bize münhasır bir olay…
Aslında yıllar öncesine dayanıyor!
KKTC’de görevli bir Astsubay Çavuş trafik kazası sonucu şehit olmuş…
Kazanın olduğu yerde bir tabela var;
“Şehit Astsubay Çavuş
Hakkı Özdemir Anısına
20.06.2006”
Mekan çok bilinen yer…
Beşparmak dağlarının zirvesindeki Bufavento Restoran ile Alevkayası arasındaki yol…
Bir tarafı tepe, diğer yanı uçurum!
İşte trafik kazası da bu yolda olmuş…
10 metrelik de bir bariyer!
Şehit Astsubayımız için…
Ama sadece 10 metre, kim yaptırdıysa artık hayrına!
Burası dışında epey uzunca olan yolun bir kenarı uçurum…
Bazı kesimlerde iki aracın epey zorlanarak geçtiği bir yol bu!
Bir okuyucu uyardı ve resmi de o gönderdi…
“Güler misiniz yoksa ağlar mısınız” diye de ekledi!
Yıllardır bu yol kullanılıyor, yıllardır sadece 10 metrelik bir bariyer ve gerisi uçurum…
O tarihten bu yana belki de ondan fazla bakan değişti ama orada hala yol boyunca bir bariyer yok!
Başka insanların mı ölmesi bekleniyor acaba…
Uçurumdan aşağıya yuvarlansınlar sonra birilerinin aklına gelsin ve bariyer yapsın!
Şimdi ilgili Bakan Dürüst…
Eminiz ki orada o tabelanın ve bariyerin varlığından haberi yoktur!
Ama şimdi bugünden itibaren oldu…
Merakla bekleyeceğiz!
Ada çapında yol ve bariyer seferberliği başlatan Bakan Dürüst bakalım burasını da listesine dahil edecek mi…
 
 
 
 
“En büyük sorunumuz kanserdir!”
 
“Çocuklarımız KANSER'den ölüyor ve tüm siyasiler ve takipçileri, insanımızın en büyük derdinin Bakanların süreceği makam araçları, Türkiye'den gelecek su ve elektrikmiş gibi davranıyor. Ama bu ülkenin en büyük sorunu KANSERDİR.
Devrim niteliğinde bir yasa çıkarıldı ama makam araçları kadar konuşulup ilgi görmedi. Muhalefette olan bir kişi de çıkıp aferin demedi ki hiç birinden de öyle bir erdemli davranış beklemiyordum. Ama en azından 'yasa eksik, geliştirilmesi gerek' diye muhalefet yapmalarını bekledim. Oy/rant değil de gerçekten Halkın iyiliğini isteyen her siyasetçi bu yasayla yakından ilgilenmek zorundadır.
Sadece 'Kanser Haftası' gibi bir günde açıklama yapmak ya da hükümette olanları zora sokmak için bazı konuları alıp 'halkımızı kanser ediyorsunuz' diye saldırarak Kanser sorununa çözüm bulunamaz.
Hani o Halkın iyiliğini düşünen partiler ve başkanları? Kimse de çıkıp bu yasayı tartışmayacak mı? İyileştirilmesi ve genişletilmesi için katkı koyamayacak mı? İnsanları bilgilendirmek için konferanslar veya açık oturumlar yapılmayacak mı? Yoksa Makam Araçları üzerinden haftalarca gündemi meşgul etmek, Türkiye'den gelecek elektrik ve su konusunda sürekli tartışmak mı gerçekten bu halkın ihtiyacı? Kanser çocuklarımızı öldürmeye devam ederse 'geleceğimizi ipotek altına alan yasa ve anlaşmalar' önemli olmayacak çünkü bu gidişle geleceği görecek sağlıklı insanımız kalmayacak.
İşte siyasetten bu yüzden nefret ediyorum. İnsanımızı sadece oy olarak görüyorsunuz. Samimi değilsiniz. Önce koltuğunuz, sonra partiniz, ardından hayal ürünü olan ideolojileriniz. Doğru ve hakikat sadece yaşamın kendisidir. Önce yaşam ve sağlık sağlanmalı, yaşam şekli ve idealler arkadan gelmelidir…”
 
(Ahmet BABA)
 
 
FETÖ kitapları mahkumlara ait çıktı!
 
Birkaç kez gündeme getirmiştik…
Merkezi Cezaevi’nde ele geçirilen FETÖ kitaplarını!
Nedendir bilinmez bunun için hiçbir resmi açıklama yapılmadı…
Ama biz şunu öğrendik;
Bu kitaplar gardiyanlara değil mahkumlara ait!
Onlara da aileleri tarafından gönderilmiş…
Bu kitaplar FETÖ operasyonlarına bağlı olarak toplatıldı ve şu anda kilit altına alındı!
Bir kaça güne kadar hangi mahkumlara gönderildiği ortaya çıkacak…
 
 
 
 
Vatandaşlık muamması!
 
 
“Sayın Akıncı'ya cevabını alıncaya kadar şu soruları sormaya devam edeceğiz.
A)KKTC kimliği taşıyan vatandaş sayımız kaçtır?
B)220.000 sayısını hangi kritere göre buldunuz?
C)220.000 sayısının dışında kalan çift uyrukluların vatandaşlığını iptal mi edeceksiniz?
D)1914 ten sonra Kıbrıs dışına göç eden ve çeşitli ülkelerde yaşayan Eski Kıbrıslıların sayısı kaçtır? Bunlar yarın ülkemize gelir ve vatandaş olmak isterlerse, 220.000 rakamı aşılamayacağı için bunları vatandaş yapmayacak mısınız?
 
(Erhan ARIKLI)
 
 
MESAJ  KUTUSU
 
 
Sayın Emrullah TURANLI, temel atma töreninde KKTC devletinin ileri gelenlere öyle bir bindirdiniz ki doğrusu büyük cesaret isterdi. Bu cesaretle KKTC’de aktif siyasete soyunsanız muhakkak başa güreşirsiniz. Bu arada KKTC vatandaşlığınız da onaylanmış, hayırlara vesile olsun artık…
Sayın İbrahim BENTER, buradaki görevinizden alınmanız için çok ciddi bir kampanya başlatılmıştı ama sonuçta siz kazandınız ve Türkiye’den gelen mesaj her şeyi çözdü. Adam gibi iş yapanlar nedense bu ülkede hep istemeyen adam ilan edilir değil mi!
Sayın Derviş EROĞLU, müzakereleri yakın takibe aldığınızı ve çok yakında köy ziyaretlerine başlayacağınızı duyduk. Bu arada Cumhurbaşkanı Akıncı ile de bir görüşmekte fayda var zira sağlıklı tüm bilgiler onun masasında…
Sayın Cem KAPISIZ, başta sendikalar olmak üzere kamuoyu Ercan’da grevin yapılıp yapılmayacağını merak ediyor. Bu arada eğer siz greve giderseniz alınacak olan önlemlerin de belli olduğunu biliyor muydunuz! Bir araştırın deriz!
Sayın Güven ARIKLI, yurt dışından çalıştay için gelen çok sayıdaki genç arkadaş toplantıya katılacak yerde kendini denize atınca içeride bazı homurdanmalar oldu diye duyduk. Gençlik ateşi böyle bir olsa gerek değil mi!
Sayın Hüseyin GÖKÇEKUŞ, yurt dışından gelen öğrencilerin bazı sahtekar emlak şirketleri tarafından dolandırılması son iki gün Ankara’da da gündeme düşmüş diye duyduk. Bu konularda kurum olarak sorumluluk üstlenmeniz bekleniyor…
Sayın Evrim HINCAL, Lefkoşa Maratonu’nun 6’ncısına katılımın geçmiş tarihlerdekine göre epey fazla olacağı ve rekor kıracağı söyleniyor. Demek ki sizin koordinatörlük görevi bayağı işe yaradı desenize. Lösemili çocuklarımız için bu yorgunluğa değer elbette değil mi…
Sayın Tekin ARHUN, ülkedeki Nissan markasının artık sizden sorulacağı ve bu işletmenin bayiliğini üzerine aldığınızı öğrendik. Hayırlı uğurlu olsun. Çok yakında siz de Suat hoca gibi bir fabrika kurarsanız hiç şaşırmayız…
Sayın Bulut AKACAN, günlük bir gazete için çalışmaların artık son noktasına geldiğiniz ve kalabalık bir ekiple yayınlara kıza süre sonra başlayacağınızı duyduk. Umarız bu gazeteyi silah olarak kullanmazsınız. Hayırlı olsun…
Sayın Hüseyin MÜLAZİM, İskele’de yine partiniz adına büyük bir sorumluluk aldınız. Bölgede sıkıntı büyük, Kudret hoca epey bastırıyor bakalım nasıl bir strateji izleyeceksiniz parti kurmaylarınız bile merak ediyor. Bu arada sizin vekillik de garanti diyorlar bilesiniz.
Sayın Fikri ATAOĞLU, İran ziyaretinizde eski büyükelçi Akça ile epey hasret giderdiğiniz kendisinden bazı tavsiyeler aldığınız konuşuluyor. Umarız yararlanırsınız zira kendisini burasını bizden çok daha iyi analiz etmiş durumda…
Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, hafta sonu gerçekleştirilecek olan K.T. Tabipleri Birliği genel kurulunda serbest çalışan hekimler olarak hangi adaya destek vereceğiniz kulislerde konuşulmaya başladı. Yoksa hak eden kazansın mı diyeceksiniz!
Sayın Kenan AKIN, canlı yayınları sektirmediğinize göre bu sefer genel seçimlere daha sıkı mı çalışıyorsunuz acaba! Böylelikle ülkeyi karış karış gezerek epey yol kat ediyorsunuz ve bu da muhakkak ki size seçimlerde olumlu olarak yansıyacaktır.
Sayın Ahmet BABA, sosyal medyada kelle paça çorbasının tarifini ve yararlarını paylaşınca vatandaş kasaplara akın etmiş ama ne kelle ne de paça bulabilmişler. Bu arada sizden davet bekleyenler bile yok değil. Benimkisi sarımsaklı ve sirkeli olsun tamam mı…
Sayın Ali ADALIER, önceki gün akşam Zeytinlik’te dostlarla felekten bir gece çalıp demlenmişsiniz. Yoğun geçen bir günün yorgunluğu da başka türlü geçmez değil mi! Bu arada rakıyı şalgamla tavsiye ederiz, en azından bir deneyin…