Ve sonunda beklenen oldu. En sonunda döviz kurundaki artışa bakanlar kurulu toplanarak karar üretebildi. Ülkedeki kötü gidişata bir an önce dur diyebildikleri için çok teşekkürler. Bakanlar kurulunun ürettiği kararlardan biri de döviz kurunun sabitlenmesi yönündeydi. Dünya kadar sorun raflarda bekliyor ama bu krizde halkı en fazla ilgilendiren konuların başında gelen ‘’döviz kurunun sabitlenmesi’’ en önemli konu olarak gündemdeki sıcaklığını halen koruyor.
Gelelim alınan kararlar kimlere fayda sağlayacak.
Öncelikle Başbakanı tebrik etmek isterim. Sessiz sedasız kalmadı. Bekleneni yaptı. Duyarsız davranmadı. Kaldı ki bu süreçte pasif davranıp, gereken iradeyi göstermeyebilirdi. Ama yine de aklımıza takılanlar oldu. Bu uygulamada kimlerin canı yanmaya devam edecek ve kimler rahatlayarak bir ‘’ohh!!!’’ çekecek? Dün yapılan açıklamada ‘’90 gün süreyle uygulanacak sabit kur uygulamasında Dolar’ın 2.70, Sterlin’in 4.14, Euro’nun da 2.97 olarak sabitlendiği, bu kurların belirlenmesinde KKTC Merkez Bankası’nın Mart-Ağustos dönemi kur rakamlarının ortalamalarının alındığını’’ bildirdi.
Aslında açıklamadan sonra halkın yine bir şey kazanmadığını anladık. Yani iş adamlarına yarayan bir sonuç ortaya çıktı. Halkın ödediği döviz borçlarına sanırım bir iyileştirme yapılmadı. Kısaca halk yine mağdur. Vatandaş, TL olarak aldığı maaşın elinden yok olup gitmesinin derdinde. Döviz borcunun her gün TL bazında yükselmesinin engellenemediği bu dönemde, bakanlar kurulu aldığı kararla maalesef sadece iş insanlarını düşünmüş oldu. Vatandaş yine mağdur, yine zorda, yine sıkıntıda…
Bir önlem alınmadığı sürece sefalet doğacaktır. Yaşam standardı düşecek, hırsızlık artacak, sahtekarlık yapılarak ve suç oranı günden güne artacaktır. Tok insan aç insanın halinden anlamayacağı için, aç insanın içinde bulunduğu ruhani durumu da kimse anlamayacaktır. Ve günden güne psikolojik çöküntüler yaşanacak, ciddi oranda sorunlar yaşanacaktır.
Özel okulların, üniversitelerin, dershanelerin, hastanelerin ve buna benzer yerlerin dövize endeksli olması, fiyatları yükseltmeye devam edecektir ve bu durum eğitimi de sağlığı da zedeleyecektir. Hayat günden güne pahalı olurken kim çocuğuna iyi bir eğitim aldırabilecek ya da kim çocuğu ya da kendisi hasta olduğu zaman sağlık problemleri ile mücadele edebilecektir?
Bakanlar kurulunun aldığı kararlar maalesef sadece tüccarlara yarayacaktır. Tüccar ülkeye getirdiği mallara gerekirse bu sabit kuru uygulayacak ya da kafasına göre takılacaktır. Döviz kurundan hesaplanan maliyetlerin sonucunda tüccar yine kendi belirlediği fiyatı halka yansıtacaktır. Kısaca bakanlar kurulu boşuna toplanıp, kafa yormuş. Olan vatandaşa olmaya devam ediyor…