Aşağıdaki duyuru Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi internet sitesinden alınmıştır.
Gelin önce onu okuyalım:
KOLEJ GİRİŞ SINAVI SONUCUNA GÖRE KAYIT HAKKI ELDE EDEN ÖĞRENCİLERE ÖNEMLE DUYURULUR (Yeni)
1. 7 Haziran 2014 Cumartesi günü yapılan Maarif Kolejleri Giriş Sınavı sonucunda kayıt hakkı kazanan öğrencilerimizin kayıt işlemleri 16,17,18,19 ve 20 Haziran tarihlerinde ilgili okullarda yapılacaktır.
2. Kayıt hakkı kazanan öğrencilerin kazandıkları okullara kayıtlarını yaptırmaları esastır.
3. Yukarıda belirtilen kayıt tarihlerinde ilgili okullara müracaat edip kaydını yaptırmayan öğrencilerin kayıt haklarını yitirecekleri önemle duyurulur.
4. Kayıt haklarını yitiren öğrencilerin yerine 23,24 ve 25 Haziran tarihleri arasında, ilgili her okul için puan sırasına göre oluşturulmuş olan yedek öğrenci listelerinden kayıt hakkı kazanan yedek öğrencilerin kayıtları yapılacaktır.
5. Yedek öğrenci listelerinden kayıt hakkı kazanan öğrenciler, ilgili okul müdürlükleri tarafından aranıp kayıtlarını yapmak üzere okula davet edileceklerdir.
6. Kayıt yaptırmayan öğrencilerden herhangi bir feragatname veya başka bir evrak alınmayacaktır.
Kayıt esnasında istenen belgeler:
1. İlkokul Tamamlama Belgesi
2. Doğum Belgesi
3. 4.5 x 6 cm boyutunda ,başı,açık, cepheden çekilmiş 4 adet vesikalık fotoğraf.
4. Kayıt Bildiriği. (Okuldan alınıp, doldurulduktan sonra geri okula verilecek.)
5. Muhtardan Onaylı Resmi İkamet Belgesi…”
Bu duyurudaki 4’ncü maddeye dikkat çekmek isterim, ne diyormuş;
“Kayıt haklarını yitiren öğrencilerin yerine 23,24 ve 25 Haziran tarihleri arasında, ilgili her okul için puan sırasına göre oluşturulmuş olan yedek öğrenci listelerinden kayıt hakkı kazanan yedek öğrencilerin kayıtları yapılacaktır…”
Bugün ayın 24’ü, gece yarısından sonra 25’i olacak…
Yani, bu duyuruya göre bu üç günde yedek öğrencilerin kayıtları yapılacakmış…
İyi de nasıl yapılacak, daha tek bir yedek öğrenciye bile çağrıda bulunulmadı, zaten bulunulsa bile bu günden itibaren, yine bu kayıtların yapılması imkan dışı olacak!
Malumunuz bu ülkede kolej sınavlarına her zaman büyük bir katılım olur, binlerce öğrenci sınava girer ve birçoğu kazanamaz.
Kazananlardan da bir kısmı kayıt olmaz ve işte bundan sonra listeye göre sıradaki öğrenciler kayıt hakkı kazanır…
Daha doğrusu şimdiye kadar böyle oluyordu!
Her nedendir bilinmez bu kez bakanlık hala yedek öğrenciler için çağrıda bulunmadı ve bunların kayıt hakkı da yarın mesai saati bitiminde son bulacak!
Bu yazı bir grup velinin şikayeti üzerine kaleme alınmıştır…
Konu üzerinde çok hassas olan veliler, bakanlıktan ses çıkmayınca işkillenmişler ve bakanlıktan bir veliyi aramışlar…
Aldıkları cevap şu;
“Daha bakan ve müsteşardan bir talimat almadık”
Pardon da ne talimatı yani?
Bakanlığın internet sitesinde her şey açık ve net yazılmış.
23,24 ve 25 Haziran tarihlerinde yedek öğrencilerin kayıtları yapılacak diyor duyuruda…
Bakan ve müsteşar neyi bekliyor onu anlamayız biz!
Ya da bu liste niçin onların uhdesinde o da çok büyük bir tartışma konusudur…
Haliyle bu ciddi gecikmeden sonra akla hemen şu sorular geliyor;
Bakan ve müsteşar baş başa verip kendilerine göre bir liste mi yapacaklar?
Liste yapma işini niçin kendi uhdelerine aldılar?
Yarın kayıt yaptırmak için son gün iken hala niçin açıklama yapıp yedek öğrenciler kayıt için çağrılmadılar…
Torpil ve partizanlık için pusuya mı yattılar!
Öyle sanıyorlarsa çok aldanıyorlar, zira gözümüz üzerlerinde…
Bizden uyarması!
 
 
Niçin Harmancı?
 
“Değerli arkadaşlar, birkaç gün sonra sandık başına gidiyoruz. Partisel yaklaşımların ötesinde, Lefkoşa Belediye Başkanlığı seçiminde Mehmet Harmancı'ya ve ekibine, inandığım ve güvendiğim için destek olmaya çalışmaktayım; çünkü 14 yıl belediye başkanlığını yaptığım Başkentimizde yaşanan olumsuzlukların kaderimiz olamayacağını düşünmekteyim. Bu genç ve dinamik arkadaşımızın gerçekçi projeleri ve vizyonuyla Lefkoşa'ya hizmet edebileceğine inanmaktayım. Halkın güveniyle kazanırsa, ki öyle olacağını umuyorum, yükü elbette ağır olacaktır. Ama elbirliğiyle kaldırılamayacak yük yoktur. Kararınızın Lefkoşa için hayırlı olmasını dilerim…”
 
(MUSTAFA AKINCI)
 
 
 
“Rejim işini biliyor!”
 
“Bu Anayasa değişiklik önerilerini meclise CTP değil de UBP ile DP götürse ve sadece onların oyları ile geçmiş olsaydı ne olurdu bilir misiniz? 
Şimdi HAYIR deyenlerin 1000 katı şiddetinde karşı çıkar, CTP militanlarını ve taraftar sendikaları sokağa döker HAYIR EYLEMİ yaparlardı.
Oysa şimdi...
Neden CTP götürdüğünü anlıyor musunuz?
REJİM İŞİNİ İYİ BİLİYOR…”
 
(ÜLKER FAHRİ)
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Mustafa ARABACIOĞLU, kayıtlar yarın son gün ama siz hala kolejleri kazanan yedek adayların listesini belirlemediniz. Velilerin çoğu bu işte bir bit yeniği arıyor bilesiniz. Umarız geçerli bir açıklamanız olacaktır değil mi?
Sayın Halil ORUN, iki hafta önce temizlik işçisi diye istihdam ettiğiniz kişileri bu kez televizyon programı için kullanmak istediniz. Siz çalışanlarınızı kurşun asker olarak gördüğünüz müddetçe bizim ülkede siyaset iflah olmaz!
Sayın İsmail ARTER, Oktay bey ile aradaki farkı yüzde 3’e kadar düşürerek büyük bir başarı elde ettiniz. Bu arada UBP’li örgütler çok iyi çalışıyor da sizin kendi partinizin örgütleri niçin ortalıklarda yok, işte bunu anlamak çok güç değil mi?
Sayın Önder SENNAROĞLU, her zaman yaptığınız gibi arayıp cevap hakkınızı kullanmanızı bekledik ama sanırız boşuna beklemişiz. Oysa biz siyasetin bozamayacağı sizin gibi ender kişilerin kaldığını tahmin ediyorduk. Yanıldık mı acaba?
Sayın Ahmet UZUN, yani eski Maliye Bakanı olarak KTHY konusunda öyle bir açıklama yaptınız ki biraz geç kalınmış da olsa aslında yerindeydi! Ama vatandaş soruyor KTHY kapanırken sizin eliniz armut mu topluyordu diye!
Sayın Nevvar NOLAN, tüm seçmenleri oy kullanmaya davet etmeniz gayet doğal ve güzel de hala kaç seçmenin listelerden çıkarıldığını açıklamadınız. Yerel seçimler için hazırlanan tezgah referanduma da yansıyacak, tahmin edersiniz değil mi?
Sayın Olgun AMCAOĞLU, DP-UG ve özellikle de Hasan Taçoy’un Gönyeli’de araziye inmesiyle moralinizin hayli yerine geldiği gözleniyormuş. Ancak son günlerde iletişim ve halkla ilişkilerde biraz zayıfladınız haberiniz olsun…
Sayın Derviş EROĞLU, bilet kesilen acenteler konusunda bir açıklama yaptınız ama sanırız biraz eksik oldu. Acente isimlerini de açıklamakta fayda var zira bazıları bunu öğrenmeden akşamları rahat uyuyamayacak!
Sayın Sümer AYGIN, belediye çalışanı bazı gençleri baskı ile sabahlara bayrak sallamaya gönderdiğiniz iddia ediyor. Tamam seçim heyecanınızı bir yere kadar anlarız da çalışanları emir kulu olarak görmenizi anlamak mümkün değil!
Sayın Fikri ATAOĞLU, DP ilçe örgütü olarak Mağusa’da sanki de ölü toprağı serpilmiş gibi bir hava var…Biraz asılsanız İsmail bey aradaki farkı kapatacak ve nefesini Oktay beyin ensesinde hissettirecek. Yaz rehaveti mi yoksa başka ince hesaplar mı var?
Sayın Ahmet GÜLLE, yerel seçimler için Karpaz ziyaretlerinde Yenierenköy sağlık ocağını bir ziyaret ederseniz gözlerinize inanamayacaksınız. Gören de savaş olan bir ülkenin sağlık ocağı zannedecek.
Sayın Yahya KURT, İrsen Küçük ile neredeyse gündem oldu. Artık siyasetten elinizi eteğinizi çekip gökdelen için enerji topladığınızı duyduk. Hayırlı işler, bol kazançlar dileriz.
Sayın Hayri ORÇAN, geçmiş seçimlere göre bu sefer sanki de çok rahat değil gibisiniz. 2 gün önce yapılan ankette sadece iki puan öndeydiniz, seçimlere daha fazla asılmanız ve seferberlik ilan etmeniz gerekiyor, bizden uyarması…
Sayın Mustafa Kemal TÜMKAN, kızınızın düğünü için bu sıcaklarda yollara düşüp davetiye dağıtmak hiç de kolay bir iş olmasa gerek değil mi? Genç çifte şimdiden ömür boyu mutluluklar dileriz…
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI 
 

Eski tüfeklerden Tekin Birinci, Zübeyir Ağaoğlu ve Asım Altıok sabah kahvesinde buluştu

Günün Fıkrası
 
Dile benden ne dilersen!

Yaşlıca bir bayan evindeki koltuğunda oturup uzun geçmiş hayatını gözden geçirirken birden bir peri karşısına çıkıverir ve ona 3 dilekte bulunabileceğini söyler.
- ''Peki'' der yaşlı kadın.
- ''Zengin olmak istiyorum''.
Peri bir el hareketiyle kadının koltuğunu som altına çevirir.
- ''ikinci olarak ta güzel ve genç bir prenses olmak istiyorum'' der.
Birden başında paha biçilemez bir tacı olan dünya güzeli bir prenses oluverir.
- ''üçüncü ve son olarak ne istersin'' diye sorar peri.
O sırada yaşlı köpeği ağır bir şekilde kafasını kaldırır ve zayıf bir "hav" sesi çıkartır.
Prenses çok sevdiği köpeğine bakar ve şöyle der;
- ''Kopeğimi yakışıklı bir prense dönüştürebilir misin?''.
Tam o anda, şimdi güzel bir prenses olan yaşlı kadının önünde dünyada hiç kimsenin görmediği kadar yakışıklı bir prense dönüşür köpek. 
Hiç kimsenin hayal bile edemeyeceği kadar yakışıklıdır bu prens.
Kadın ona büyük bir hayranlıkla bakar ve o anda ona aşık oluverir. Prens ona doğru yaklaştığında kadının heyecandan dizleri titremeye başlar.
Prens ona doğru eğilir ve dudakları neredeyse kadının kulağına değecek şekilde şöyle fısıldar; 
- ''Eminim şimdi, zamanında beni hadım ettirdiğine çok pişmansın''...