Münhal yok…

Sınav hiç yok!

Telekomünikasyon Dairesine teknik elaman istihdamı yapılıyor…

Hem de söz konusu olan kişi kim?

Bir bakanın kayınbiraderi…

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan’ın kayınbiraderine istihdam kıyağı yaptığı iddia ediliyor…

Öncelikle elbette yasal değil!

Ayrıca etik hiç değil…

Hem de böyle bir istihdamı yolsuzluklara, arsızlıklara ve torpile karşı olan, bu düzeni bozmaya geldiklerini iddia eden HP’nin bir bakanı yaparsa insan haliyle bir kere değil bin kere düşünür ve üzülür!

Medya da bunu haliyle malzeme konusu eder…

Ama ha keşke bu tür haberler yapılırken cevap hakkı da sağlansa…

Bu memlekette bakana ulaşmak öyle çok da zor bir şey değil ki!

Kendisine ulaşamazsanız başka bir bakan ya da vekil arkadaşına ulaşır bir şekilde ilgili bakana ulaşırsınız…

Dün biz de aradık Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan’ı, cevap vermedi!

Ama 3 dakika içinde geri döndü ve kendisine sorduk;

Kayınbiradere istihdam kıyağı iddialarını…

Epey sinirliydi!

Zira kendisi de basından öğrenmiş böyle bir istihdam yapıldığını…

Bugün yapılan istihdam iptal edilecekmiş!

Yani kayınbirader artık o dairede çalışmayacak…

Bir yanlış da düzeltilmiş olacak!

Doğrusu da budur…

Ancak ne var ki şimdi akla başka sorular da geliyor haliyle…

Hoş Bakan Atakan dün kamuoyuna açıklama yapıp durumun detaylarını açıkladı ama.

Eğer bu istihdamdan Atakan’ın haberi yoksa ve ortada bir akrabalık ilişkisi varsa burada bakan karşı bir komplo kurulmuş olabilir mi?

Zira sonuçta biz içinde siyaset olan her şeyin içinde bir takım tezgahların yaşandığına sürekli şahit olduk ve bundan sonra da olmaya devam edecektir!

Onun içindir…

Atakan’ın bu istihdamdan haberi olmadığını düşünürsek;

Bu istihdam kim tarafından yapılmıştır?

Hangi amaçla…

Ya da daha da açık yazmak gerekirse daire müdürünün bu işte parmağı olabilir mi?

Bunların da netliğe kavuşması gerek…

Özkıraç: Sıkı takipteyiz!

Kıb-Tek’teki yolsuzluk olayı…

Hani şu paypoint makineleri dediğimiz!

Burada hemen bir düzenleme yapalım biz dahil ‘paypoint’ kelimesini kullanıyor ama ilgili şirket uyardı…

Bunun asıl ismi ödeme kiosklarıymış, en azından biz de doğrusunu öğrenmiş olduk!

Cuma günkü yazımızdan sonra El-Sen Genel Başkanı Kubilay Özkıraç aradı sendikaya davet etti biz de icabet ettik…

Sendika olarak hassasiyetleri olduğunu öğrenince memnun olduk çünkü bu tür olaylar yaşandığı zaman sendikalar da zan altında bırakılıyor!

Bu olay ortaya çıktıkta sonra yine bazı çevreler ‘Kıb-Tek özelleştirilsin’ diyenlere iyi bir malzeme çıktı ya…

Sendika olarak buna ileriki günlerde ayrı bir cevap vereceklermiş!

Ama Özkıraç çok daha önemlisini de söyledi aslında…

Bu tür yolsuzluk olaylarının sistemin çökmesinden dolayı kaynaklandığını!

Sistem olmayınca yolsuzluk da oluyor, disiplinsizlik de laçkalık da…

Yani sendika özelleştirmeye şiddetle karşı ama kurumda yapısal bir değişimin olması gerektiğinin de altını çiziyor!

Ve bu olayın bir an önce sonuçlandırılmasını istiyorlar…

Polise ve hukuka güvenlerinin olduğunu da kaydederek!

MERAKLI KÖŞE?

Sağlık kontrolü yapılmıyor mu?

Mahkum 1 yıldır cezaevinde ama AIDS olduğunu gizlemiş…

Hadi o gizledi diyelim de!

Peki ya suç işleyip cezaevine gönderilenler devletin sağlık kurumları tarafından kontrolden geçirilmiyor mu?

Böyle bir sorumluluk hissetmiyorlar mı yani!

600 küsur mahkumun ve sonrasında dışarıdaki vatandaşın sağlığı sıhhati kimin umurunda?

Göbek mi atalım yani?

Bizdeki asayiş olaylarında artış gözlenince ilgili bakan Güney Kıbrıs’taki asayiş olayları konusunda da açıklama yaptı…

Onların durumu bizden daha kötüymüş!

Ah bu genç siyasilerin acemilikleri de beni öldürecek cinsten hale geldi artık…

Oradaki asayiş olayları bizden daha fazla diye göbek mi atalım yani?

Bu bir anlamda sorumluluktan kaçma değil midir?

Önce kendimize bakalım sonra komşuya bakalım lütfen…

17 yaşındaki çocuk kimin umurunda?

Gazetelerde küçük bir haber…

17 yaşındaki mahkumun tam 31 sabıkası varmış!

Elbette hayret edilecek bir durumdur bu…

!7 yaşındaki bir insan yasalara göre daha çocuktur!

Eğer o yaştaki çocuğun da 31 sabıkası varsa bütün suç onda mıdır yani?

Hele de azılı suçluların arasında akıbetinin ne olacağını hesaplayan ve onun geleceğini düşünen bir birim var mı bizim ülkemizde…

Ya da sosyal devlet ne demektir bile birileri?

MESAJ KUTUSU

Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, bakanlığınızın en değerli ve özverili müdürlerinden birisini herkesin içinde azarlayarak çok da şık olmayan bir davranış biçimi sergilediniz. Umarız en kısa zamanda gönlünü alırsınız zira bu ülkede doğru dürüst bürokrat artık çok az yetişiyor!

Sayı Hasan TAÇOY, hafta sonu sizi genel sekreterlik görevinden alma operasyonunu başarılı bir şekilde atlattığınız konuşuluyor. Böylelikle artık parti içindeki savaş da tamamen gün yüzüne çıkmış ve şimdi karşı atağınız merakla bekleniyor!

Sayın Kutlu EVREN, UBP Genel Sekreterliği için artık daha fazla yüksek sesle konuştuğunuz söyleniyor. Ayrıca bu karar Girne’de epey heyecan yaratmış ancak yine de iyi düşünün deriz. Sizin gibi iş adamının bu kadar vakti olacak mı diye!

Sayın Tolga ATAKAN, mademki sizde habersiz istihdamlar yapılmaya başladı bunun perde gerisini de araştırıp ortaya çıkarmakta yarar görüyoruz. Zira özellikle siyasiler önce çok yakınlarına çok daha fazla dikkat etmek zorundalar değil mi?

Sayın Hasan BAŞOĞLU, hükümet değiştikten hemen sonra Kıb-Tek mali koordinatörlüğünden istifa etteniz ama şu meşhur yolsuzluk olayında nasıl haberiniz olmadı kurum içinde tartışılmaya başlandı, haberiniz olsun istedik!

Sayın Sibel TATAR, Başbakan eşi olarak artık şimdiye kadar bir türlü yapılamayan kadın sığınma evi için inisiyatif üstlenmeniz gerektiğini belirten mesajlarınız gelmeye başladı. Umarız sosyal konularda hassasiyetinizi esirgemezsiniz…

Sayın Ünal ÜSTEL, maddi sıkıntı içinde olan bazı otel işletmelerine Başbakan ile birlikte gidip dertlerini dinlemeniz memnuniyetle karşılanmış. Hele de yerli yatırımcıyı koruma altına alabilirseniz yenileri için de kapı açmış olacaksınız…

Sayın Ahmet HAVUTÇU, Kıb-Tek yönetim kurulu başkanlığında sizin de adınız anılmaya başladı ancak siz organik tarımda ısrarcı olunca bu görevi de kabul etmeyerek artık emeklilik günlerinizi perçinlemişsiniz. Bazen zamanında bırakmayı da bilmeli değil mi?

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, devlet okullarının yeni eğitim yılında velilerden istekleri konusunda ciddi bir genelge yayınlayıp bu işi artık disiplin altına almanız isteniyor. Zira bazı okul yönetimlerinin özel işletmelerden kar payı aldıkları ihbar edilmeye başlandı…

Sayın Ali PİLLİ, Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı görevi için yaşanan kavgaya son vermek için çok sürpriz bir kişiyle görüşmeler yaptığınızı öğrendik. Belki de en doğrusu bu olacaktır hem bölge insanı da buna büyük destek verecek diye duyduk…

Sayın Aysu Basri AKTER, BRTK müdürü olarak güneş enerjisi sözleşmesiyle belki de kurumda son yıllarda en önemli icraata da imza atmış oldunuz tebrik ederiz. Gelin görün ki bizde ki siyaset sistemi başarılı yöneticileri uzun süre o makamlarda tutmuyor…