Turgay bey soy ismi gibi iyi bir ‘avcı’ adam doğrusu…
‘Mektup’ olayını iyi yakaladı!
28 Temmuz’a kadar da bunu götüreceğe benzer…
Hükümet, Ankara hükümetine ekonomik programlara uyacağına dair bir mektup gönderdi mi göndermedi mi?
Bence de göndermiştir!
Belli ki Turgay beyin kulağına birileri bunu fısıldadı ve o da iyi bir görev adamı olduğu için bunu ağzında sakız etti…
Kendince geçici hükümeti köşeye sıkıştırdı ve bunu 28 Temmuz seçimlerine güzel malzeme yaptı.
Ne kadar siyasi rant elde eder bilinmez ama, aslında siz bunu bir anlamda Ankara’nın mesajı olarak da algılayabilirsiniz.

Sibel Siber hükümeti görev geldikten sonra Ankara’ya bir takım taahhütlerde bulunmuş mudur?
Ankara’nın elinde her ay başı kaderimiz olan ‘maaş ödeme’ olduğu müddetçe, bize göre de böyle bir taahhüt istemişlerdir…
Geçmişte olduğu gibi, gelecekte olacağı gibi!
Memur ve emeklinin maşlarının neredeyse üçte birini Ankara’dan alan bir ülke olduğunuz müddetçe de geçmiş hükümetler nasıl bu taahhütleri verdiyse, Sibel siber hükümeti de vermiştir, ondan sonra gelecek hükümetler de verecektir…
Onun için Sibel hanım ne kadar cesaret edebilir bilemeyiz ama, eğer böyle bir mektup verdiyse bunu da açıklayabilmeli, şeffaflığına halel getirmemelidir.
Tabi ki seçim gailesi yoksa!

Turgay bey kendine seçimlik de olsa iyi bir ‘av’ buldu ama, o avunun üstüne gittikçe vatandaş da ister istemez geçmişi hatırlayıveriyor!
Hele UBP’ye övgüler düzen son açıklaması gerçekten kayda değerdi!
“UBP’li partisine bağlıdır, mührü de vurur’ dedi!
Bu açıklamaya yorumlar gecikmedi, ‘Avcı UBP için konuşacak en son kişidir” diye millet köpürmeye başladı!
Yani haksız da değiller hani…
Turgay bey sanki de 2006-2012 yılları hiç yaşanmamış gibi şimdi en hızlı UBP’li kesildi ama ne partilisi ne de seçmen o tarihler arasını hala unutmadı.

Hadi artık siyasete bir şeffaflık getirelim;
Önce Sibel hanım açıklasın!
Maaşların ödenmesi için mecburdum imzaladım desin!
Başka çarelerinin olmadığını kaydetsin, onu anlarız…
Ama artık Avcı da şeffaf olsun ve genel sekreteri olduğu partiyi bir gecede nasıl sattığını, nasıl daha parti kurmadan CTP ile işbirliği yapıp kabineyi belirlediğini açıklasın…
Bir ayrıntı daha var aslında;
UBP’de önü açıkken ÖRP’yi peydahlayan, sonra muhalefete düşünce tekrar UBP’li oluveren Turgay Avcı, biz şahsen çok merak ediyoruz, şimdi oy istediği partililerinden özür diledi mi?
Yoksa diledi de bizim mi haberimiz olmadı?


GÜNÜN FOTOGRAFI


Bu araçlara dikkat!

Çevre ve trafik konularında duyarlı meslektaşımız Özgül Mutluyakalı yine büyük bir duyarlılık örneği gösterip üşenmemiş egzozundan gereğinden fazla duman çıkaran araçları tek tek izleyip plakalarını not etmiş ve sosyal paylaşım sitelerinde deşifre etmiş.
İşte Özgül’ün bu konudaki yorumu ve çevreye zehir saçan araçların plaka numaraları;
“Trafikte dolaşan bu kadar çok arabanın egzozundan kara dumanlar çıkıyorsa, sizce de bu işte bir tuhaflık yok mu? Egzoz emisyon testi işlevsiz mi kaldı? Ciddiyetle uygulanmıyor mu? Soluduğumuz hava bu kadar çok kirletiliyorsa toplumsal bilincimiz ceza almamaktan çok, sağlığımız için yükselmeli artık. Ben kendi adıma bunu yapıyorum. Belki de birçok sürücü aracının egzozundan kara dumanlar çıktığının farkında bile değildir. Haberleri olsun, önlem alsınlar istiyorum. Çoğunluğunu Lefkoşa'dayken saptadığım kara kara dumanlar çıkaran araçların 4. listesi şöyle:
KJ 363, LT 030, FV 979, HE 720, FK 047, CB 190, GB 799, FS 578, GR 657, FL 159, FN 425, DU 244, FC 294, GY 909, HL 529, THY 372, EG 559, HV 436, FY 874, FG 452, FR 169, HJ 801, AZ 640, HV 613, FC 358, GH 947, ER 182, TFY 313, DY 675, LU 412, KU 093, GH 214, DS 138, KP 308, TFP 771, FF 259, FK 047, ET 255, JT 112, EK 765…”


MESAJ KUTUSU

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU
, bölgede 1-3 tercih çalışıyorsunuz. 2’yi niçin atlıyorsunuz? Mustafa Gökmen tam da mühür çalışmaya başlamışken bu hiç de hoşuna gitmeyecek değil mi? Bu arada tüm ziyaretlerde sadece sizin konuşmanız diğer adayları fena ürkütüyor bilesiniz…

Sayın Sibel SİBER,
Turgay beyin uykularını kaçıran şu Ankara’ya mektup olayını bir açıklığa kavuştursanız diyoruz. Ben en çok mektubun taahhütlü mü yoksa iadeli taahhütlü mü olduğunu merak ettim.

Sayın İrsen KÜÇÜK,
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan 20 Temmuz ve biraz da size özel KKTC ziyaret programı hazırlamış. Özellikle Mağusa ve Karpaz’da dengeler her an değişebilir diyorlar. Hadi yine iyisiniz…

Sayın Ramazan GÜNDOĞDU,
şu elçiliğin adayı numarasını ha keşke çıkarmasaydınız? Duyan sizi listesinden çıkarıyor. Oysa gayet kaliteli ve vizyon sahibi bir adaysınız.

Sayın Hüdaverdi İYİKAL
, kim derdi ki Kat İrtifakı ve Mülkiyeti Yasası'nın sizi ve Lefkoşa Kaza Amiri'ni koltuğundan edeceği. Meseleye artık Ankara da müdahil. Ankara’yı çok kızdırmışınız. 28 Temmuz’dan sonra ilk gidecekler listesinde olduğunuz iddia ediliyor.

Sayın Hüseyin MÜLAZİM, Derince’den bir vatandaşın elektrik faturasını ödemişsiniz. Duyanlar mesaj göndermeye başladı. Örneğin Dipkarpaz’dan bir vatandaş 800 TL’lik borcunu ödemenizi rica ediyor.

Sayın İsmail BAŞARIR, Alayköy çevre yolunun ihalesinin iptali konusunda halen geçerli bir açıklama yapmadınız. Şu asfalt çetesini artık bir deşifre etseniz diyoruz…

Sayın Bünyamin MERHAMETSİZ,
aday olmamanız için yapılan operasyonu ve sonraki gelişmelerin tüm detaylarını öğrendim ve dudağım uçukladı. Seçimler hele bir geçsin hepsini kaleme alacağız elbet…

Sayın Fesih DAĞ,
Türkiye’den 4 çok ağır misafiri ağırlamak için yoğun bir çalışma içine girmişsiniz. Seçimler yaklaşırken gelen misafirler hep merak konusu olmuştur bilirsiniz değil mi?

Sayın Oğuz CEYDA, seçimlerde en büyük desteği aynı zamanda akraba olduğunuz Cemal Başkandan aldığınız görülüyor. Diğer adaylardan bazıları sitem ediyor bilesiniz…

Sayın Tözün TUNALI, bu seçimlerde karmacıların başını çektiğiniz söyleniyor. Özellikle Lefkoşa sanayisinde örgütlemediğiniz kimse kalmamış. Bizde bu derin sessizlik niye diye merak eder olmuştuk…

Sayın Erkut YILMABAŞAR, bir partiliniz aradı bölge gazetesini artık kişisel ve partisel olarak kullanmaya başladığınızdan şikayet etti. Ara sıra diğer adaylara da yer vermenizi bekliyorlar…

Sayın Turgay AVCI, kendilerine fanatik UBP’liler adını takan bir grup birkaç liste hazırlayıp gece belli bir saatten sonra evlerin altından atmaya başladılar. Hiç birinde de adınıza rastlanmamış bilginiz olsun…

Sayın Koray BAŞDOĞRULTMACI, 28 Temmuz’da 500’ün üzerinde oy alacağınız hesaplanmış. Her ne kadar kazanma şansınız olmasa da bazı adaylar 500 oy için neleri feda ederler bilir misiniz?

Sayın Ejder ASLANBABA,
son günlerde Safaköy’e fazla gider olmuşsunuz. Bölgede bir adaya alenen destek verdiğiniz ve gönüllü destekçi olduğunuz iddia ediliyor. Yine kimlerin kuyusunu kazıyorsunuz acaba?

Sayın Mehmet DEMİRCİ, genelde vatandaş milletvekili görmek istediklerinin listesini yaparken, siz aksine milletvekili görmek istemediklerinizin listesini yapıp bir çok adayı panik içine sokmuşsunuz. Allah onları gazabınızdan korusun…

Sayın Hüseyin YARATAN,
özellikle K.Kaymaklı bölgesinin en sevilen ve sayılan isimlerinden birisiniz ama hala diğer bölgelerde isminizi bile duymayan çok sayıda seçmen var. Bu sorunu mutlaka çözmeniz gerekiyor…






Günün Fıkrası

İki Yahudi


Yakışıklı bir genç ve yaşlı bir Yahudi uzun bir tren
yolculuğunda aynı kompartımanı paylaşırlar. İhtiyar
biner binmez, genç adam saati sorar, ancak yanıt
almaz. Tüm gece süren yolculuk boyunca da hiç
konuşmazlar.
Ertesi sabah, varış¸ istasyonuna gelmeden önce,
ihtiyar "Şimdi saat 8.30 oldu!" der. Genç, şaşkınlıkla
"Niye ancak şimdi cevap verdiniz ki?" diye sorar.
"Bakınız, genç adam: Size dün akşam saati söylemiş
olsaydım, sohbete başlayacaktık. Bana muhtemelen,
benim de gittiğim kente yolculuk ettiğinizi ve belki
de oraya ilk kez gittiğinizi söyleyecektiniz. Ben de,
iyi bir insan olduğum için, sizi evime davet
edecektim. Orada kızım ile tanışacaktınız. Çok güzel
bir kız olduğu için, onu kesinlikle beğenecektiniz.
Eh, siz de çirkin sayılmazsınız - o da, sizi
beğenecekti. Kuvvetle ihtimaldir ki, bu iş evliliğe
kadar gidecekti. Ben de düşündüm:
Saati bile olmayan meteliksiz bir damatla, benim ne
işim var.