Yılların sorunu…

Artık kangren haline gelmiş!

Son yıllarda dikey büyümeyle sorunlar hem dikey hem de yatay olarak büyüyor…

Şimdiye kadar yönetimler her ne kadar bu konuda söz vermişse de hiçbiri uygulamaya geçilmesi için fazla bir çaba sarf etmemiş!

Hep hasıraltı etmişler…

Sorunlar üzerine sorunlar eklenmiş artık bir canavar haline dönüşmüş!

Apartmanda yaşam kültürü oluşmamış, kuralsız, cezai yaptırımları olmayan bir ülkede yaşıyoruz.

Kırsal kesim alışkanlıkları, yer evi diye tabir edilen müstakil konutlarda yaşama alışkanlıklarını apartman hayatında da sürdürme arzusu “istisnalar” hariç ülkemizde apartman yaşamanı pahalı bir eziyete dönüştürüyor.

Öğrenci sayısındaki artış ve yurt dışından ülkemize çalışmaya gelen insanların da konut ihtiyaçları eklendiğinde kiracısı olmayan apartman dairesi nerdeyse kalmadı.

Ev sahiplerince çoğu zaman sadece “yüksek kira getirisi” için sorgusuz sualsiz kiralanan evler, apartman yaşamını çekilmez hale getirdi.

Kiracılara yasalarımız tarafından verilen haklar ve hukuk sistemimizin ağır işleyişi de hak arayan ev sahiplerini zor durumda bırakıyor.

Konutlarda en başta güvenlik endişesi yaşanırken temizlik ve diğer konularda da çok ilkel şartlarda yaşamak zorunda kalıyor insanlar!

Ülkemizdeki apartmanların büyük çoğunluğunda temizlik yapılmıyor, çünkü bu alışkanlık yok…

Düzenli aidat toplamak neredeyse mümkün değil.

“Aidat toplanamadığı için” apartman boşluğu ışıklıkları yanmıyor.

Ortak kullanım alanları depo gibi kullanılıyor.

Kapı önleri ayakkabılık olurken, bina yüzeylerinden gazete sayfalarına da yansıyan rengarenk çamaşırlar sarkıyor.

Sonra bunu ayıplıyoruz!

Hatta zaman zaman da dalga geçiyoruz…

Apartman içleri ve bina dış yüzeyi bakımsızlıktan dökülüyor.

Turizm ülkesinde sokaklar caddeler sıvası dökülmüş çirkin yapılardan geçilmiyor.

Birçok apartman bahçesi keyfi bir şekilde kapalı garaja dönüştürülüyor.

Bina yapısında keyfi değişiklikler yapılıyor.

Genellikle villalarda yaşayan yöneticilerin de dikkatini çekmeyen bu konu yüzünden güvenlik endişesiyle, komşunun kim olduğunu bilmeden, karanlık, yıkık dökük, bakımsız, kuyuları taşan, aidat parası vb. konular yüzenden tartışmaların bitmediği mutsuz binalarda yaşamak zorunda kalıyor insanlar…

İşin en kötü yanı ise bu çarpık düzen çoğu apartman sakini tarafından kanıksanmış ve şikayet konusu dahi olmuyor.

Cüzi miktarda apartman aidatını bile vermeyen, ortak kullanım alanlarını ayakkabılık olarak kullanan hatta daha abartıp buralarda tavuk besleyen, halinden memnun insanlar var.

Eğitim seviyemizle övündüğümüz toplumumuzda doğamıza verdiğimiz zarar kadar da konutlarımıza, komşularımıza zarar veriyoruz.

Başta İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars Kadri olmak üzere tüm devlet yetkililerinden işlevselliği olmayan mevcut yasalar yerine apartmanda yaşam kurallarının daha detaylı bir şekilde belirleyen, mutlaka “cezai yaptırımları” olan ve uygulanabilirliği olan yeni bir düzenleme bekleme hakkı var bu halkın…

Sistem, düzen ve temizlik bu ülkede yaşayan her bireyin hakkıdır bunu da ancak bir devlet otoritesi sağlayabilir!

Kimlere soruldu!

Yıllardır yılan hikayesine dönen kamu reformu, resmi adıyla Kamu Görevlileri Yasa Tasarısı Resmi Gazete’de yayınlandı…

Haberde diyor ki;

Halkın bilgisine sunuldu!

Nasıl sunuldu işte onu pek anlayamadık…

Halk bu yasayı nereden temin edecek nasıl okuyacak nasıl karar verecek bilemiyoruz ama Resmi Gazete’de yayınlandıktan sonra halkı bilgilendirseniz ne olur bilgilendirmeseniz ne olur…

Sonra deniliyor ki;

Tüm tarafların tüm tarafların görüşü alınmış…

Belli ki burada sendikalardan bahsediliyor!

Oysa bir çok sendika bu yasadan haberleri bile olmadıklarını açıkladılar…

Bilgisi olanlar da bu yasanın kabul edilemez olduğu yorumunda bulundular!

KTAMS da resmi olarak bu yasaya onay vermediklerini bildirdi…

Yani deseniz ki…

Bu yasa acil olarak geçmek zorundaydı, Türkiye ile imzalanacak ekonomik protokolle yakından ilgisi vardı filan!

O zaman daha inandırıcı olurlardı da…

Biraz bu iş ben yaptım oldu bitti işine çevrildi!

Bakalım katılımcı olduğu iddia edilenlerin bu yasaya tepkileri ne olacak…

Sendikalar olur derse bizim için hava hoş!

Sadece Merak İşte?

Diğer üyeler?

Kıb-Tek Yönetim Kurulu ve uyum meselesi belli ki daha çok konuşulacak…

Hükümet uyumsuzluk gerekçesiyle Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hüdaoğlu’nu görevden aldı!

Sanki de Toplu İş Sözleşmesinde tek onun imzası varmış gibi…

Perde gerisinde başka bir şeyler var ama!

Şimdilik ağızları bıçak açmıyor…

Niye Uluslararası?

Gayet ilginçtir…

Eski gelenekler bozulmaya başladı!

Geçmişte yurt dışında bir ihale açılacağı zaman ortalık kalkar otururdu…

Şimdi Kıb-Tek’e alınacak jeneratörler için hep bir ağızdan uluslar arası ihale demeye başladık!

O kadar büyük bir para niçin dışarı kaçsın bunun mutlak bir açıklaması…

Başka bir detay daha!

Eğer bizim yerli şirketler dışarıda yabancı ortak bulup bu ihaleye yine girerler ve kimsenin ruhu bile duymaz…

Yazın bir kenara bunları!

Yüzde 60 tamamsa!

Araştırmalara göre Kıbrıs Türkünün yüzde 60’ı halinden memnunmuş…

Demek ki birileri hiç gerek yokken yaygara yapıyor bu ülkede!

Bu rakam hem de böyle ekonomik sıkıntıların yaşandığı böyle bir süreçte çok iyi bir rakamdır…

Hani demokrasilerde çoğunluk ne derse o olur ya!

Bari halinden memnun olmayanlar da yüzde 60’a alkış tutsun ve buna da demokrasinin gereği diyelim…

7.5 Milyon Dolar?

KKTC artık tamamen sanal bahis cenneti oldu…

Adana’da KKTC üzerinden bahis oynayan 98 kişi tutuklanmış!

Ortada da 30 Milyon TL gibi müthiş bir paranın döndüğü ortaya çıkmış…

Bizim de ansızın aklımıza geldi işte!

Şu Ercan’da 7.5 Milyon TL ile yakalanan kişi…

Yetkililer susuyor!

Hatırlatmaya devam o zaman…

MESAJ KUTUSU

Sayın Umure ÖRS, Devlet Hastanesi’nde para makbuzlarında tahrifat yapıp görevini suistimal eden bir çalışan yargılanmadığı gibi alım satımlarla görevlendirildikten sonra şimdi de ek mesailer konusunda bazı haltlar yemeye başlamış diye duyduk. Bu arada birilerinin de koruması altındaymış bir eşeleyin bakalım altından neler çıkacak!

Sayın Yusuf AVCIOĞLU, madem ki dediğiniz gibi Kıb-Tek yönetim kurulunda müthiş bir uyum vardı da o zaman Ahmet Hüdaoğlu görevden alınınca niçin tepki koyup kendisine destek çıkmadınız ki? Açıklamalarınız biraz çelişkili geldi bize!

Sayın Erkut ŞAHALİ, yurt dışından süt ithaline başlandığı ve marketlerde yerlerini aldığı iddiaları yapılmaya başladı ve buna da ilk tepki süt üreticilerinden geldi. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için bir açıklama lütfen

Sayın Güven ARCA, bir medya kuruluşuna verilen reklam ücretinde ilk yapılan açıklama 114 Bin TL iken şimdi bu paranın 80 Bin TL olarak açıklanması biraz ciddiyetsizlik olmadı mı? Acaba dersiniz aradaki 32 Bin TL’lik fark birilerinin cebine gitmiş olabilir mi?

Sayın Armağan CANDAN, Meclis’i sirke benzetmek sizin gibi ciddi bir halkın vekiline yakışmadı! O zaman bir de mecliste zivaniya tokuşturanların da bir peşine düşün ki meyhaneciler de çıksın ortaya!

Sayın Tufan ERHÜRMAN, epey bir zamandır Dome Hotel konusunda uyum sorunu yaşadığınız Benter’i de görevden almayı düşünüyor muydunuz? Zira bunu yapmazsınız yaptığınız açıklama da havada kalmış olacaktır değil mi?

Sayın Bulut AKACAN, kısa bir süre sonra Haberci adında yeni bir günlük gazeteyi hayata geçirmek için artık çalışmaların sonuna gelmişsiniz! Bu şekilde gardınızı aldınız da umarız diğer medya kuruluşlarını bu yöntemle karşınıza almazsınız!

Sayın Ahmet HÜDAOĞLU, alınan bazı kararlar sonunda sadece partiniz tarafından değil yönetim kurulu üyeleri tarafından da yalnız bırakılınca hayal kırıklığı yaşadığınız ancak yakında ortalığı epey sallayacak açıklamalar yapacağınız konuşuluyor! Ya şimdi konuşun ya da sonsuza kadar sessiz kalın!

Sayın Özdemir TOKEL, UBP’nin yayın organında günlük köşe yazılarına başladığınıza göre medyada örgütlenme artık tamamdır demektir. Stratejik ve yönlendirici yazılarınızı takibe aldık aynı zamanda heyecanla bekliyoruz!

Sayın Utku ŞAKİR, Erciyes kayak merkezine şov yapmaya giderken sonuç pek istediğiniz gibi olmamış diye duyduk. Demek ki doğru kayak hocasıyla çalışmamışsınız isterseniz birkaç usta isim önerebiliriz.

Sayın Tolga ATAKAN, ana yollardaki bariyerlerde değişiklik kararı almanız en fazla motosiklet tutkunlarının memnuniyetiyle karşılanmış. Bir de köstebek yuvasına dönen bazı yollarda tamiratlara başlarsanız hiç de fena olmayacak!

Sayın Mehmet ÇELEBİOĞLU, güvenlik sektöründe art arda büyük kurumları şirketiniz bünyenize aldığınız gözlerden kaçmıyor. Bu arada şirketteki çalışanlar da bir hayli durumlarından memnun olduklarını belirten teşekkür mesajları gönderiyorlar bilesiniz…

Sayın Metin ŞADİ, bu kez ihale tutarı rekor düzeyde olunca yine bir yerlere kapanım hesap kitabın içine daldığınız söyleniyor. Bu işlerin kurdu olarak bakalım bu sefer ipi göğüsleyebilecek misiniz?

Sayın Adnan ERASLAN, öğrenci taşımacılığı yapan şirketler artık devletin parasını haksız olarak cebine indiren bazı şirketlerin isimlerinin kamuoyuna açıklanmasını istiyorlar. Madem ki vurgun bu kadar büyük çürük elmalarla olmayanları vatandaş da öğrensin!

Sayın Erdinç KÜÇÜKUNCULAR, Girne’deki mekan ünlü sanatçıların uğrak yeri haline gelince alışveriş yapanlar aynı zamanda Kıbrıs Türk mutfağını da tanıtma imkanı doğuyormuş. Gayet güzel bir amme hizmeti doğrusu tebrik ederiz…