Benimkisi artık merak filan değil!
Çok ciddi olarak, bu işin peşine düşmeye karar verdim.
Bu yüzden öncelikle, Derviş beyi ziyaret edip soracağım, Ankara ile arasında ne gibi sorunlar var, öğrenmek istiyorum.
Çünkü genel kanı o ki, AKP hükümeti Eroğlusuz bir KKTC’den yanadır.
Hasan Hastürer de dün sabah programımızda bunun altını çizdi ve kesin konuştu.
Konuyu çok fazla açmasa da bunun yeni bir UBP, dolayısıyla yeni bir KKTC yaratmak maksadıyla olduğunu ifade etti.
Hastürer bir şeye daha vurgu yaptı, birilerinin artık ülkede gerekli değişimi yapacağını iddia etti.
Bunun için, Avcı ve Ertuğruloğlu’nun son operasyonunu örnek gösterdi.
Hatta daha da ileri giderek, Tahsin beyin ileride UBP’nin lideri olacağını söyledi.
Oysa ben hep bu makama, Turgay Avcı’nın getirileceğini düşünmüştüm.

UBP içindeki gelişmeler bir yana…
Benim derdim, bu ülkenin uzun bir süre başında bulunan, şimdiki Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun niçin istenmeyen adam ilan edilmesidir…
Bunu öğrenmek için de bugünden itibaren de elimden ne gelirse yapacağım…
Hatta ve hatta geçtiğimiz aylarda Eroğlu’nun HSCB bankasına yatırdığı yüklü paranın da dökümünün yapmasını rica edeceğim.
Bu paraları nereden kazanmıştır, bana madde madde açıklamasını isteyeceğim.
Bununla da yetinmeyip, Meral hanım ve kızları Resmiye ve Aslı ile de konuşup, bu ülkeye nasıl bir zarar verdiler ki, Ankara’nın bu kadar tepkisini aldıklarını soracağım.

Türkiye elbette bizim Anavatanımız…
Şu anki iktidar da her iki kişiden birinin oyunu aldığına göre, öyle küçümsenecek bir parti değil…
Türkiye’de yapılan iyi işler de orta da, ekonominin durumu da, olumsuz olayları da hep birlikte izlemekteyiz.
Ayrıca, bundan yılar önce, Türkiye’de iki paket sigaranın, tüp gazın, şekerin tezgah altından satıldığı günleri de iyi biliriz.
50 cente muhtaç olunan günleri de unutmadık…

Yeni bir UBP projesine, dolayısıyla güçlü bir KKTC yaratılmasına da kimsenin itirazı olamaz.
Ama bu yapılırken, statükonun başı diye nitelendirilen Eroğlu’nun memlekete verdiği, bizim bilmediğimiz zararları da öğrenmek istiyorum.
Eroğlu ailesi, devleti bir şekilde hortumladıysa, bunu bilmek de hakkımdır.
Eğer, Eroğlu ailesinden bir kişi, yasa dışı işe bulaşmış, kaçakçılık yapmış, dolandırıcılık yapmışsa da bunu sadece benim değil, tüm toplumun bilmesi gerekir…

Başka merak ettiklerim de var;
Örneğin, yeni UBP ve dolayısıyla yeni KKTC yaratılırken şu anda baş aktör olan Başbakan İrsen Küçük’ün görevi bu projede devam edecek mi, yoksa şu anda birileri kendisini bu uğurda kullanıyor mu?
Yoksa işleri bitince, önce partini başından, sonra da ülke yönetiminden bir gecede alınan kararla dışlanacak mı?

Kafamda o kadar çok soru işareti var ki, eğer kabul ederse ilk ziyaret edeceğim yerlerin başında TC Lefkoşa Elçiliği de var…
Tamam, Sayın Akça ile aramız biraz limonidir ama, en azından ben onun dobra ve parmağının arkasına saklanmayan bir bürokrat olduğunu biliyorum.
Eğer bana randevu verirse nasıl bir UBP, nasıl bir KKTC planladıklarını anlatmasını isteyeceğim.
Eroğlu’nun niçin istenmeyen adam olduğunu sormak da boynumun borcu olacak.
Bilmediğimiz, bir şey varsa da öğrenip, eğer kanaat getirirsem, Eroğlu’na karşı başlatılan kampanya da ben de yer alacağım.
Yeter ki, bizim bilmediğimiz ama onların bildiğini zannettiğim çok şeyi öğreneyim.
Öğrenince de bunu kamuoyuyla paylaşmak elbette ki benim de boynumun borcudur.

GÜNÜN FOTOĞRAFI


MESAJ KUTUSU



Sayın Şerife ÜNVERDİ,
Yeşilköy İlkokulu’nda okuyan ve devletin korumasında olan Ömer Kılıç adlı çocuğumuz, nasıl olduysa KKTC kayıtlarından düşmüş ve büyük bir kimlik sorunu ile karşı karşıya kaldı. Bölge halkı hassasiyetinizi bekliyor.

Sayın Ahmet ÇALUDA
, istihdam ettiklerinizin bir çoğunun delege yakını olmadığı ortaya çıkmış. Eğer İrsen bey ikinci turda kaybederse, değil adayı bu dünyayı terk etmek zorunda kalabilirsiniz. Yatın kalkın ve bol bol dua edin de bir yom kazası olmasın.

Sayın Murat ERSOY,
Kıbrıslılar’a karşı gösterdiğiniz ön yargılı davranışlar size olumsuz olarak geri dönecek. Çok sayıda vatandaşımız Atlas Jet’e karşı ambargo uygulayacaklarını belirten mesaj gönderiyor. Umarız yanlış yoldan erken dönersiniz.

Sayın Nurcan NAMSOY, kurultay nedeniyle sizin daireye alınan geçici memurlara yeni mobilya ve bilgisayar alımı eski ve kadrolu çalışanları çileden çıkardı. Torpilin bu kadarı da fazla oldu demeye başladılar.

Sayın Resmiye CANALTAY, Mağusa’da istihdam edilen delege ve yakınları ilk ziyareti size yapıyormuş. Bölgeye büyük oranda hakim olduğunuz ve İrsen beye kötü sürprizler hazırladığınız konuşuluyor. Boşuna anasının kızı dememişler değil mi?

Sayın Faiz SUCUOĞLU,
Saray ziyaretlerini son günlerde epey sıklaştırdığınız gözlemleniyormuş. Eğer kurultay sonucunu Lefkoşa belirleyecekse, UBP’nin kaderi elinizde demektir. Gazanız mübarek olsun…

Sayın Ersan SANER,
Ercan ihalesi konusunda hem Kıbrıs Türkünün hem de bir çok UBP’li yetkilinin bilmediği çok şey olduğu iddia ediliyor. Söylentiler daha fazla yayılmadan adam akıllı bir basın toplantısı yapmakta yarar görüyoruz.

Sayın Turgay AVCI, ben UBP’nin gelecekteki lideri olarak hep sizi düşünürdüm ama Hastürer tam aksini söyleyip, bu görevi Tahsin beyin yapacağına inandığını söylüyor. Acaba siz daha yüksek bir makam için mi düşünülüyorsunuz?

Sayın Niyazi KANİZİ
, önceki gece sizin mekanda Eroğlu-Kaşif ve çok sayıda delegeyi buluşturunca Başbakanlık ayağa kalktı diyorlar. Yakında hemen yanı başınıza yeni bir akaryakıt istasyonu izni verilirse sakın şaşırmayın olur mu?

Sayın Kudret ÖZERSAY
, 80’li yıllarda Mutluluk Mobilya’da dülger çıraklığı yaptığınız günleri mumla aradığınızı söylüyormuşsunuz. O zamanlar cepte para yoktu ama insanların yüzünde mutlu tebessüm vardı değil mi?

Sayın Yılmaz BORA, genç mücahitler hiç pes edeceğe benzemiyor. Bu kez de Kaymakamlığa şikayet dilekçesi yapma kararı almışlar. Bu ilginç sürtüşmenin sonucunu doğrusu ben de merak etmeye başladım.

Sayın Ayla TALİK, muhterem eşinizi kaybettiğinizi üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet, size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler versin…

Sayın Tansel DORATLI, parti değişimi olduktan sonra sesiniz soluğunuz kesildi. Küçük denizde boğulacağınıza büyük denizde boğulmak nasıl bir duygu acaba? Eski dostlar sizi hoş karşıladı mı?

Sayın Ayşe DÖNMEZER,
Pazar günü Karpaz’da meydana gelen olaylarda arabanıza zarar verildiğini öğrendik. Faturayı Dipkarpaz belediyesine çıkarırsanız hiç kimsenin bir şikayeti olmayacaktır. Büyük geçmiş olsun.

Sayın Eriş ÇOBAN, Kuzey’de üretilen balların artık Güney Kıbrıs’a ihraç edilebilecek olması üreticileri fazlasıyla memnun etti. Bu konuda öncülük ettiğiniz için çok sayıda teşekkür mesajınız var…

Sayın Süleyman ERGÜÇLÜ, Karpaz konusunda herkes konuştu ama bir siz eksik kaldınız. Hafta sonu bölgeye çıkarma yaparak Hector ailesiyle toplantı yapacağınızı duyduk. Aile fertleri eylem var mı diye soruyor…

Sayın Erhan ARIKLI, Kıbrıs ziyaretleri son dönemde o kadar arttı ki sizin maaş neredeyse tamamen uçak biletlerine gidecek. Hayırdır yine nasıl bir koku aldınız da apar topar memlekete uçtunuz?

Sayın Sezai SEZEN, Büyükkonuk’ta arazi satış ve kiralamaları konusunda gelen şikayetler her geçen gün artıyor. Fazla gecikmeden kamuoyuna bir açıklama yapmakta yarar var. Başkent’de bu konuda çeşitli iddialar öne sürülüyor, bilesiniz.


Günün Fıkrası

Yanlış ev…


Hizmetçi:
-“Aloo?”
Adam:
-“Kızım benim, hanımı çağırıver sen bana”
-“Bir dakika efendim”
-“Alo”
-“Ne oldu kızım, hanım nerede?”
-“Ay beyefendi nasıl söylesem, hanımefendi yatak odasında biriyle beraber”
-“Ne, bir adamla mı?”
-“Maalesef, beyefendi”
-“Ne?!, Hem de benim evimde ha! Bana bak kızım, git benim çalışma odama, aç masamın çekmecesini oradaki tabancayı al, ikisini öldür, emrediyorum sana, ayrıca üç de maaş ikramiye vaat ediyorum!”
-“Beyefendi, ben nasıl yaparım öyle şeyi?”
-“Yaparsın, bak telefonda bekliyorum, yürü haydi. İki el silah sesi duyulur…”
-“Alo, beyefendi”
-“Ne yaptın kızım?”
-“Söylediğiniz gibi silahı aldım, ikisini de öldürdüm efendim. Sonra da silahı havuza attım.”
-“Ne havuzu?”
-“Bahçedeki yüzme havuzuna beyefendi, nereye olacak?”
-“Ulan bizim villada yüzme havuzu yok ki, orası neresi Alooo?”