İnsanlar yaşamlarını aldıkları gıdalarla sürdürürler. Bu gıdalar hayvansal ve tarım ürünleridir. Yani sebze ve meyveler. Bunlar üretilirken hayvan gübresi yanında yerine göre suni gübre ve benzeri büyütücüler atılmaktadır. Ayrıca, ürüne zarar veren böceklere karşı da ilaçlar kullanılmaktadır. Üretimde her ne kullanılırsa kullanılsın, fazlasının insan sağlığına zararlı olduğu kesin.

Yaşanan kentleşme ortamında, insanlar birçok ürünü kendileri üretemedikleri için satın almaktadırlar. Kişinin yeri olsa bile, ekonomik olmayacağı için, profesyonelce yapılan üretimlerden alarak tüketmektedirler.

Ülkede üretilmiş veya başka ülkeden ithal edilmiş olsun, dikkat edilmesi gereken sağlıklı ürünlerin pazarlanmasıdır. Burada önemli olan halkın sağlığı olmalıdır.
Ülkemizde son günlerde kamuoyunun önüne çıkan gıdaların sağlıksızlığı ile ilgili haberleri okuduk. Bir süre önce ithal edilmiş, insan sağlığına zararlı kimyasallar taşıyan cennet hurmalarının piyasaya sürülmek istenmesi ile ilgili haberleri izledik. Üzerinde insan sağlığına zararlı kimyasal maddeler bulunduğu belirlenen cennet hurmaları, buna rağmen satışa sunulmak istenmiş, polis de bunu yapanları yakalamıştı. Bu daha gündemdeki sıcaklığını korurken, ansızın zehirli maydanozların piyasaya sürülmesi gündeme geldi. Basının ve kamuoyunun bu konulara duyarlılaşması karşısında Tarım Dairesi de kontrollerini artırdı. Bu suretle zehirli maydanozlar piyasaya sürülürken fark edildi. İnsan sağlığına zarar verecek tarımsal ilaç kalıntıları bulunan maydanozlar takibe alınmasına rağmen, bunları üreten, ilk fırsatta hasat ederek pazara sürmüş. Bunun fark edilmesi üzerine Tarım Dairesi müdahale ederek, ürüne el koydurarak imha etmiş.

Buradaki soru şu, üründe limitlerin üzerinde kimyasal bulunmasına rağmen hangi akılla piyasaya sürüldüğüdür. Olay ortaya çıkınca da üretici, maydanozlara yanlışlıkla ilaç attığını ve yine yanlışlıkla hasat ederek piyasaya sürdüğünü söylüyor. Özrü kabahatinden büyük. Seni yanlışlıkla ağır bir cezaya çarptırsalar ya . Ama ne gezer. Sanırım bu suçları işleyenlere ağır cezalar öngörülmemiştir. Öyle olsa, kimse halkı zehirlemeye kalkamaz. Üretici, habercilerin önünde maydanoz da yiyerek ürününün sağlıklı olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Bunu geçmişte yapanları hatırlarız. İlaçlı ürünü yiyen insanın hemen ölmemesi sanki de onları haklı çıkarır. Hayır çıkarmaz.

Gıdalardaki kimyasallar insanları zaman içinde hasta ederek kanser etmektedir. Dünyada ve ülkemizde sivil toplum örgütleri insanları kansere karşı bilinçlendirme çalışmaları yaparken, bu tür üreticiler ve ithalatçılar da halkı zehirlemeye devam etmektedir. Alemin akıllısı bunlar. Üç kuruş para kazanacaklar diye insanları zehirliyorlar.

Burada büyük görev ülkeyi yönetenlere düşmektedir. Bu tür zehirli gıdaları halka sunanlara en ağır cezalar verilmeli ki, bir kez daha buna tevessül etmesinler. Bir de bu işi yapmalarına engel olunmalıdır. Bunları, halkı öldürmeye teşebbüsten yargılamak gerekir. Bunun yapılmaması halinde bugün nerdeyse her evde kanser olan ve hayatını kaybedenlere daha çokları eklenecektir. Ondan sonra da insanlarımız niçin kanser olur diye kendi kendimize sorarız. Her gün zehirli gıdalar yiyen bu insanların yaşaması da bir mucize olsa gerek. Sağlıklı günler dilerim.