Devletin özel basın yayın kuruluşlarına maddi destek vermesine karşı görüşte olan biriyim.
Bunun için nedenlerim var;
basın yayın kuruluşu devletten ya da başka özel kişi ve kurumdan maddi destek alırsa eninde sonunda onun borazanı hale getirilir.
Verilen maddi destek gün gelir yayın kuruluşuna bir silah olarak çevrilir ve muhalif görüşler bir bir susturulur.
Ya da gerçek görevleri kamuoyunu doğru bilgilendirme olan yayın organları raydan çıkar ve özgür gazetecilik yapmaları mümkün olmaz.
Yağcılık başlar, yalakalık başlar, dalkavukluk başlar...
Gazetecilik değil karagözlük yapılır!
...
Geçmiş hükümet döneminde KKTC'de uydudan yayın yapan 5 kanal için bir karar alınmıştı.
5 kanalın uydu yayın ücreti devlet tarafından karşılanmak üzere her birine 28 bin TL gibi yayıncılıkta çok ciddi bir rakam katkısı yapıldı.
Bundan Kanal T, Ada TV, Kıbrıs TV, Genç TV ve Kanal SİM, nasiplerini aldı.
Bu kanallarda çalışan meslektaşlarımızın iş güvenilği bakımından önemli katkıydı bu...
Sonuçta sırf uydu parasının yüklü olması nedeniyle bir çoğu kapanmak üzereyken bu para ile nefes aldılar, istihdam yaptılar, mesleğe katkı koydular.
Her ne kadar özel kanallara devletin maddi katkısına karşı olsak da olay gazetecilik mesleğinin devamı olunca insan biraz daha esnek düşünüyor.
...
Bu paranın verildiği zaman Akdeniz TV uyduda değildi, AS TV de Türkiye'den başka bir kanala kiralanmıştı.
Bunu anlarız...
Ama şu anda ikisi de uyduda ve bas bas bağırıyorlar, 'bizim katkılar ne oldu' diye!
hakıl haykırış bunlar...
Ülkede yayın yapan 5 kanala devlet katkısı sağlanmaya devam ederken, bu ikisini haal devre dışında bırakmak hangi mantığa sığar bunu anlamak çok güç işte!
Varsa bir gerekçesi mutlaka açıklanmalı, sallantıda bırakılmamalıdır.
...
Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, konuyla ilgili Bakanlar Kurulu'na bir önerge sundu.
Uydu desteği sağlanan kanal sayısının 5'ten 7'ye çıkarılmasını istedi.
Yani, katkı sistemine Akdeniz TV ve AS TV'nin de dahil edilmesini istedi.
Doğru olan buydu çünkü...
Ama Çarşamba günkü Bakanlar Kurulu konuyu gündemine dahi almadı...
Geçen hafta konu YYK'ya havale edildi hepsi bu!
YYK'nın bu konuyla ne alakası varsa artık!
Madem ki top YYK'da o zaman onlaar bir çağrı yapalım;
Akdeniz ve As TV sizin denetiminiz altında mı?
Aynen öyle...
Etik dışı yayın yaptığı zaman onları uyarıyor hatta para cezası kesiyor musunuz?
Hem de çatır çatır!
İyi de o zaman daha neyi bekliyorsunuz, işte bunu anlamak mümkün değil...
Yok eğer başka bir gerekçeniz varsa, onu da anında açıklar ve kamuoyunu bu konuda bilgi sahibi yaparsınız...
Gerisi palavra!


MESAJ KUTUSU

Sayın Ertan BİRİNCİ, 1 Ocak itibarıyla Girne’deki Avrasya Otel’in sahibi olduğunuzu öğrendik. Demek ki yıllar sonra turizm işine geri dönüyorsunuz. Hayırlı ve uğurlu olsun. Allah utandırmasın artık.

Sayın Ünal ÜSTEL, Turizm Bakanlığınız çok gerilerde kaldı ama bazı belgeler yeni ortaya çıkmaya başladı. Kamuoyu sizden şimdi sağlam bir açıklama bekliyor. Umarız esirgemezsiniz!..

Sayın Çelebi ILIK, neye niyet neye kısmet değil mi? Siz Sanayi Dairesi müdürlüğü beklerken ansızın Serdar beyin özel kalemi oluverdiniz. Artık hayaller de gerçek oldu, istediğinizden fazlasını aldınız, hayırlara vesile olsun…

Sayın Erdoğan ŞANLIDAĞ, anjiyo olduğunuzu ve ailenin yüreğini hoplattığınızı duyduk. Büyük geçmiş olsun, madem ki sağlığınız yerinde torun bakmaya devam. Umarız artık eskisi kadar sigara içmiyorsunuzdur…

Sayın Mete TÜMERKAN, BRT’den emekli olan bazı arkadaşlar maaşların ödenmediği yönünde şikayetlerde bulunuyor. Bütün parayı Kıb-Tek’e yönlendirdiğiniz doğru mu? Peki bu insanlar taş mı yesin şimdi?

Sayın Hüseyin Avkıran ALANLI, genel başkanınız bölgeden gelen baskılara dayanamayıp belediye başkan adaylığı konusunda yelkenleri suya indirdi. Şimdi artık ciddi bir şekilde seçimlere hazırlanabilirsiniz.

Sayın Çağlayan CESURER, belki toplumun büyük bir kısmının tepkisin aldınız ama biraz dişinizi gösterince kurumun cebine 10 milyon TL gibi önemli bir rakam girdi. Demek ki dinsizin hakkından imansız gelirmiş, tebrikler…

Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, 5 TV kanalı uydu katkısı alırken iki kanala ayırımcılık yapılmasına nasıl olur da göz yumarsınız anlamış değiliz. Bu konuda hassasiyet göstermenizi bekliyoruz.

Sayın Mustafa ARABACIOĞLU, Bağlıköy’de eski bir okulun şimdi kahvehane ve meyhane olarak kullanıldığını biliyor muydunuz? Bölge halkı isyanda haberiniz olsun. Bari kültür sanatla ilgili bir zatı muhtereme fırsat verilseydi!

Sayın Serdar DENKTAŞ, Kurultay delegesi konusunda Ak Parti’ye bile büyük fark yaptınız. 2 bin 370 delegeyi salona getirmek zor gibi gözüküyor. Bu iş ikinci tura kalacak gibi görülüyor bilesiniz…

Sayın Prof.Dr. Abdullah ÖZTOPRAK, bet ofisleri konusunda alınan karar kamuoyunda memnuniyet yarattı. Ancak bazı bet ofisi işletmeleri fena halde köpürdü bilesiniz.

Sayın Mehmet HULİSİOĞLU, biz sizi mülayim birisi olarak tanımıştık ama şimdi de bölgeye yapılacak dev bir yatırımı engellemek için kolları sıvadığınızı duyduk. Başka iddialar da var ama takipteyiz bilesiniz…

Sayın Ergun OZA, Mağusa sanayi bölgesindeki işletmeler bir bir kepenk indiriyormuş. Bu gidişle yakında tek başınıza kalacaksınız desenize. İnsanın tavla oynayacak birini bile bulamaması ne kadar kötü değil mi?

Sayın Erhan ARIKLI, siz iki başkan adayını birleştirmeye çalışıp tek adaylı bir seçimden yana olsanız da artık köprüler atıldı. Sizin için zor bir tercih olacak, bir yanda genel başkan diğer yanda dünür. Allah sabırlar versin…

Sayın Zeki ÇELER, tehlikeli sürüş yapan bir aracı zehir hafiye gibi takip edip Girne polisine teslim etmişsiniz. Tebrik ederiz. Bir de 180 kilometreden aşağıya düşmeyen bazı bakan araçlarının peşine düşün bakalım. Bazıları iyice abartıyor olayı…

Sayın Soley AKÇABA, Sanayi Dairesi müdürlüğü size kalacak gibi görülüyor. Ahmet Kaşif yumruğu masaya öyle bir vurdu ki, işlem tamam sayılır…


GÜNÜN FOTOĞRAFI




Günün Fıkrası

Son çocuk...

İki çocuğu olan köy delikanlısı askerliğini yapıp da evine döndüğünde
bakmış karısı Fadime üç çocukla bir masanın etrafındalar.
Birden öfkelenip bağırmaya başlamış;
- Abovv… Ula kaltak, bu üçüncü çocuk nerden çıktı?..
Askere giderken iki çocuğumuz vardı. Bu sonuncusu benden olamaz...
Fadime ona gayet sakin cevap verir;
- Ne bağırıyorsun. Sana baba mı diyir… Oturmuş yoğurdunu yiyir!..