Hüseyin Özgürgün, çiçekçi olayını belki kapatmayı başardı ama UBP içinde yaşanan kirli çamaşırların dökülmesine engel olamadı.
Genel seçimlerde parti içinde yaşanan rezillikler ve hortumlamalar şimdi bir bir deşifre oluyor!
İyi de oluyor çünkü kirli bir UBP'nin bir kez daha iktidar istemesi mantık dışı olurdu.
Bu aslında UBP için iyi bir fırsattır!
Her şeye rağmen KKTC'nin en büyük ve köklü partisidir ve bu ülkenin UBP'ye ihtiyacı vardır.
Ama içindeki kirlilikleri ört bas etmeye çalışan değil, önce kendi safrasını temizleyen tertemiz bir UBP'nin!
Çünkü biz hala UBP içinde çok temiz ve dürüst siyasetçilerin olduğuna inanlardanız...
...
İrsen Küçük dönemi UBP için bir yıkım dönemi olmuştur.
Hem kendini hem partisi hem de ülkesini kaosa sokan İrsen Küçük bunun faturasını eve gönderilerek ödemiştir.
Ama gitmesi demek geçmişte yaşanan kirliliklerin temizlenmesi demek değildir.
Seçim döneminde harcanan ve nereye gittiği belli olmayan ayrıca nereden de geldiği belli olmayan müthiş rakamlar konuşulmaktadır.
Bunlar isim isim ortaya dökülmeden UBP'deki köklü temizlik de tamamlanmış olmayacaktır!
...
Daha önce seçim öncelerinde siyasi partilere gece kulübü ve gazinoların hatta başka iş adamlarının maddi katkılar yaptığı bilinir.
Bu kez de yapılmıştır, hatta daha farklı olarak seçimlere 'darphane' olarak görülen bazı üniversitelerimiz de karışmıştır.
YDÜ kurucu rektörü Suat Günsel'den bahsediyoruz.
UBP'li bazı kurmaylar Suat Günsel'in 28 Temmuz seçimleri öncesinde UBP'ye 1 milyon TL verdiğini iddia etmekte ama iş belgeye geldi mi bunu gösterememektedirler...
Suat hocanın bu kadar yüklü parayı kendi çalışanı olan ve seçimlerde de adaylığını koyan Ahmet Savaşan için verdiği söylense de biz bunu Suat hocanın kendi ağzından duymak isteriz.
Açıklasın ki, UBP içindeki kirli çamaşırlar daha kolay temizlensin!

………………………………………………………………

İki yanlış bir doğru eder mi Ersin bey?

Hem yazımı yazıyor bir yandan da Ada TV’de eski Maliye Bakanı Ersin Tatar’ı dinliyorum.
Bir sözüne kulak kabartıyorum;
“Biz nasıl istihdam ettiysek geçmişte de CTP aynı yöntemle istihdam yapmıştır!”
Yani diyor ki, ‘CTP yanlış yaptı, biz de aynı yanlışı yaptık!”
Ah Ersin bey ah!
İki yanlışın bir doğru ettiği ikinci bir ülke daha var mıdır acaba?
Bir de merakım şudur;
Bu hükümetin işten durdurduğu çalışanlar için UBP’nin muhalefeti ne kadar samimi?
Gerçekten çalışanları mı düşünüyorlar, yoksa kendi siyasi geleceklerini mi?

……………………………………………………………………………

Vakıflar Bankası hissedarları soruyor!

İşten durdurmalarla gündemde olan Vakıflar Bankası’nın küçük hissedarları yıllardan beridir kar payı alamadıklarından şikayette bulunmaya başladılar.
Yıllar önce bankanın hissedarı olduklarını belirten hissedarlar devlet bankası olması nedeniyle banka yönetiminin hissedarlara küçük de olsa kar dağıtması gerektiğini ama gelmiş geçmiş yönetimlerin şimdiye kadar bu konuda bir açılım yapmadıklarını ifade ediyorlar.



MESAJ KUTUSU


Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, Güney Kıbrıs’ta okuyan öğrencilere de üniversite ve yüksek lisans öğrenimlerinde devlet bursu verilmesi kararı ailelerde memnuniyet yarattı. Ancak bakanlığa müracaat için gidenlere “Temmuz’da gelin” deniliyormuş, bilesiniz!

Sayın Mustafa ARABACIOĞLU, öğrenci taşıyan işletmelerin sözleşmesini feshettiğinizi öğrendik. O zaman vekil bakanlara çağrıda bulunun 17 Şubat’tan itibaren öğrenci taşımacılığını siz ve onlar yapsın! Bu konuda otobüs işletmecileri çok ciddi bilesiniz…

Sayın Kudret ÖZERSAY, Saray’daki Kıbrıs konulu görüşmelere katılmanız için emrin çok yükseklerden geldiğini duyduk. Hatta sizin için ‘gizli görüşmeci’ diyenler bile var! Hayırdır sizin bildiğiniz bizim bilmediğimiz bazı durumlar mı var?

Sayın Halil ORUN, Haziran ayında yapılacak olan yerel seçimlerde bir kez daha aday olabilmek için Cumhurbaşkanı Eroğlu’na aracılar gönderip destek istediğinizi duyduk. Siz önce bir el öpün gerisi kolay!

Sayın Resmiye CANALTAY, Mağusa’da yerel seçimlere yönelik bir anket çalışmasını gördüm, sizi listenin en altında görünce gözlerime inanamadım. Bu kadar dipte olduğunuzu asla tahmin bile edemezdim.

Sayın Sunat ATUN, seçim harcamalarının deşifre olmasıyla UBP önümüzdeki günlerde iyice karışacak ve genel başkanın değişmesi bile gündeme gelecek. Ankara’daki dostlarınızla ilişkilerinizi güçlendirmekte fayda görüyoruz. Bir iki umreye daha ne dersiniz?

Sayın Sonay ADEM,
yerel seçimler konusunda Oktay beye karşı muhalefette yelkenleri suya indirdiğiniz gözlemleniyormuş. En doğrusunu yapıyorsunuz, zira CTP’yi başka partilerle karıştırmamak gerekir değil mi?

Sayın Rauf DENKTAŞ, DP’nin yaptırdığı yerel seçim anketlerinin tümünde de birinci sırada çıktığınızı öğrendik. Siz yine de acele etmeyin, siyasette zaman ve zemin faktörünü hiç aklınızdan çıkarmayın.

Sayın Erhan ARIKLI, genel sekreterlik konusunda hem Taçoy’a büyük destek veriyorsunuz hem de canlı yayına katılarak ‘ben de adayım’ mesajı veriyorsunuz. Ben bu işten bir şey anlamadım…

Sayın Hasan TAÇOY, Kamu Hizmeti Komisyonu’nun ülkenin en adil kurumlarının başında geldiğini telaffuz etmişsiniz. Sanırız diliniz sürçtü yine! Ülkenin başbakanının imzasını taklit edenlerin barındığı bir kurum nasıl olur da bu kadar güvenilir olabilir ki?

Sayın Alihan PEHLİVAN, Kemal Darbaz her yerde sizi arıyor, telefonlarına da cevap vermiyormuşsunuz! Hayırdır yine ne yazıp ta kendisini kızdırdınız?

Sayın Sibel SİBER, köpek gezdirirken çekilmiş fotoğrafınız beğenme rekoru kırdı diyorlar. Ara sıra da insanın siyasetçi olduğunu unutup insanlığını hatırlaması kadar güzel bir şey daha olamaz değil mi?

Sayın Mehmet KIRAL, Salamis Otel’i yıllar sonra baştan yaratıp yeni çehre kazandıracağınızı memnuniyetle öğrendik. Çok yakında yeni eserinizi görmek için kahvenizi içmeye geleceğiz.

Sayın Meriç ERÜLKÜ, Çatalköy projesinin ne zaman devreye gireceğini soranların sayısı her geçen gün artmaya başladı. Şu projeleri artık bitirseniz de vatandaş dağ ve deniz manzaralı ev sahibi olsa!

Sayın Suat GÜNSEL,
UBP’ye seçimlerde yaptığınız mangal desteğini artık bilmeyen yok da şu maddi konuları artık bir açıklasanız, parayı kimin eline verdiğini açıklasanız diyoruz. Partiye büyük bir hizmet vermiş olacaksınız!


Günün Fıkrası

Temel’in seçimi

Temel’in 3 tane sevgilisi vardır. Biri öğretmen, biri doktor, biri de santralcidir. Fakat öğretmenle evlenmeye karar verir. Bunu bilen arkadaşı sorar
- “Niye öğretmen de diğerleri değil?” diye.
Temel de ona döner:
- Ula der, bilmez misin doktorlar “bugün git yarın gel” der, santralci de “Şu an meşgul daha sonra tekrar deneyin” der. Ama öğretmen ne der?
- Hadi bir daha tekrarlayalım...