Bugünün bomba haberi Abbas Sınay’ın partisinden istifa edecek olmasıydı!
CTP’lilerde gün boyu bir panik havası vardı!
İstifa etmesin diye bütün parti yetkili kurulları peşine düştü…
Genel sekreter Kutlay Erk, çok da örtülü bir açıklama yaptı;
“Mutsuzluğu var, onu çözmeye çalışıyoruz…”
Çok göreceli bir açıklama değil mi?
Abbas Sınay, mutsuz oldu ve partisinden istifa etme kararı aldı!
İyi de bu mutsuzluğun kaynağı ne?
Bakan olamadı diye mi?
Yoksa yerel seçimlerde alınan mağlubiyete mi maraz etti?
Ya da başka bir neden mi?
Koskoca Sağlık Bakanı bugün istifa dilekçesi verilince Girne yolunu tuttu ve Abbas Sınay ile görüşmeye gitti…
Amaç mutsuzluğunu gidermekti!
Ama Abbas bey öyle öfkeliydi ki bakan ile görüşmek istemedi, ‘bir daha kapıma gelmeyin’ diye kükredi!
Gel de merak etme şimdi!
Acaba bu kadar maraz etmenin gerçek nedeni neydi?
Ya da Abbas bey yarın yapacağı açıklamada gerçek nedenleri açıklayacak mı?
Yoksa geçiştirip ‘yararlı olamıyorum’ deyip geçiştirecek mi?
Bekleyip hep birlikte göreceğiz…
Tabi ki mutsuzluğu giderilip geri adım atmazsa!
Aslında bu yazıyı Abbas bey açıklama yaptıktan sonra yazmalıydım ama olsun, paylaşmadan edemeyeceğim…
Tamam, tam bakan olacakken direkten döndü ve olamadı ve o zamanda mutsuz oldu ama gerçek neden bu değil!
İşin aslı Sağlık Bakanı Ahmet Gülle’de saklı!
Daha net belirtmek gerekirse tamamen duygusal…
Menfaatlere yönelik bir istifa bu!
Devlet olanaklarının kimlere nasıl peşkeş çekildiğiyle ilgili…
Hani Girne’de yeni özel bir hastane açıldı ya…
Abbas Sınay orada çalışıyor um bilemem ama hissedarı olduğu söyleniyor…
Ve tabi devlet ile olan al-ver ticareti…
Bizim kulağımıza fısıldananlara göre devletin hastanesinde özellikle ortopedi ve protez konularında tam bir tekelcilik yaşanıyor…
Hastanenin bölüm doktoru tek bir şirket ile çalışıyor ve başka hastanelere bu işi kaptırmak istemiyor…
İlla ki protezler tek bir şirketten sağlanacak!
Abbas beyin ilgili olduğu hastane de bu işleri yapıyor ama devletten bir türlü nemalanamıyor!
İşte marazın gerçek sebebi bu!
CTP’li doktor bir vekil, partisinin hükümet olduğu bir dönemde devletin kaynaklarından yararlandırılmıyor!
Çünkü rantı bölüşmek kimse istemiyor…
Hey gidi CTP hey!
Bugünleri göreceğini bana 10 yıl önce söyleselerdi inanmazdım…
Ama belli ki siyasetteki kirlilik ve devleti söğüşleme modası size de sıçramış…
Elbette herkesi aynı terazinin içine koymuyorum ama vahşi kapitalizme kendini kaptıranların sayısı her geçen gün artıyor…
Hadi Abbas bey açıkla bakalım!
Ve lütfen benim yazdıklarıma da yanıt ver…
Ver ki istifanın gerçek nedenlerini herkes öğrensin!
 
 
 
 
“Bu da mı gol değil Özkan Bey?”
 
“Sayın Başbakan göreve geldiniz geleli memleketi bir kaos, başı boşluk alıp  gitmiştir. Sizin ve ekibinizin tutarsız ve dengesiz davranışlarınızdan dolayı ;
Örneğin son yaşanan Kooperatif Merkez Bankası para gasp olayından dolayı başında yapmanız gereken Bankanın UBP zamanından kalan müdürünü bu olay aydınlatılıncaya kadar görevden alıp, uzaklaştırma cezası vermeniz gerekirken bu olayı aydınlatmaya çalışan Güzelyurt Polis Müdürü başta olmak üzere, şu an sayenizde vekaleten Polis Genel Müdürlüğünü yürüten Sn Pervin Gürler 'le yakından ilgileneceğinize, Polis Teşkilatının sizin isteğiniz üzerine verilen Polis Raporunu mensubu olduğunuz partinin basın yayın organı olan Yeni Düzen gazetesiyle paylaşıp Polis Teşkilatını yıpratmaya gittiniz .
Polisimizin yapmış olduğu amansız araştırma ve takipleri boşa çıkarma çabası gösterdiniz. Neredeyse tutuklu sanıkların serbest kalmasını talep edecektiniz. Ama ne yazık ki başından beri istemediğiniz ve azmedemediğiniz P.Gnl.Md Pervin Gürler ile Güzelyurt Polis Md. İsmail Manioğlu’nun başarılı operasyonu neticesinde kayıp olan paranın %25 civarındaki kısmının bulunması size kapak olurcasına  ve Ari Salih Kırdağ’ın dediği gibi '' Bu da mı gol değil Özkan Bey'' 
Ben bir vatandaş olarak  Polis Teşkilatının bu olayı aydınlatıp kamuoyunun güvenini kazandığını huzura erdiğine inanıyorum . Bence sizin yapmanız gereken :
1. İvedi olarak, derhal Koop-Bank. Genel Müdürü Gökhan Alp'i görevden almanız ,
2. En erken zamanda en geç yarın, P.Gnl . Md Pervin Gürler ve Güzelyurt P. Md. İsmail Manioğlu'nu onure etmeniz basın ve kamuoyu önünde bu değerli görev insanlarını takdir edip onlara teşekkür borcunuzu yerine getirmeniz,
3. Aksi halde, Polis Gnl Md lüğü atamasındaki kararsızlık  ve belirsizlik politikasını gizlersiniz halkın tek güvenebildiği kurum olan Polis Teşkilatımız eriyip bin parçaya bölünüp ülkedeki kriminal olayların artmasına neden olacaksınız ve halkın gözünde tek sorumlu siz olacaksınız Özkan Bey!..”
 
(E.R)
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Serdar DENKTAŞ, uzun bir aradan sonra memlekete hoş geldiniz şeref verdiniz. Size şimdilik ilk ihbarımız Serbest Liman Müdürlüğü konusunda olacak…Bir araştırın bakalım yönetim kurulu başkanı oğlu için ne gibi imtiyazlar sağlamış. Bu arada genel müdür ile köprüleri de atmışlar. Hadi bakalım sıvayın kolları…
Sayın Ahmet KAŞİF, bakan olarak ilk ziyaretinizi İskele Belediyesine yapmanız dikkatlerden kaçmadı. Bilirsiniz bizim kulağımız biraz fazla deliktir. Eğer küçük beyefendiye o belediyeden bir iş çıkarsa başınız çok ağrır bilesiniz. Uyarmadı demeyin sakın…
Sayın Ahmet GÜLLE, koskoca bakan vekilinizin kapısına kadar gittiniz ama kapılar yüzünüze kapatıldı. Bir bakanın bu hallere düştüğüne ilk kez şahit oluyoruz. Artık ağzınızla kuş tutsanız Abbas beyi geri çeviremezsiniz. Ta ki devletin kaynaklarını aktarıncaya kadar!
Sayın Aybars KARAATMACA, son ayın faturaları konusunda vatandaştan inanılmaz yoğunlukta şikayet mesajları geliyor. Herkes TURCELL’in faturaları ikiye katladığı görüşünde birleşiyor. Hiç geciktirmeden kamuoyuna bir açıklama yapmanız şart oldu…
Sayın İrsen KÜÇÜK, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda hiç şakanız olmadığına artık karar verdim. Son günlerde ziyaretleri iyice sıklaştırmış ve bu düşüncenizi paylaşmaya başlamışsınız. O zaman durmak yok yola devam…
Sayın Doğan ŞAHALİ, Başbakan Özkan bey dün öğlen Koop-Bank’ın yönetim kurulunu başbakanlığa çağırarak çok özel bir toplantı yapmış. Biraz sert konuştu diyorlar doğru mu? Ara sıra kulak çekmek iyidir değil mi?
Sayın Asım YÖRÜKER, Abbas beyin istifası konusunda doğrudan ilişkili olduğunuzu biz biliyoruz da siz de biraz detay verirseniz en azından kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından yarar olacaktır diye düşünüyoruz…
Sayın Yüksel ÇELEBİ, bu kez haberler gayet iyi; Dikmen-Lefkoşa yolunun boydan boya temizlenmesi bölge halkı epey memnun bırakmış olmalı ki teşekkür mesajları gönderiyorlar. Bize de tebrik etmek düşüyor…
Sayın Tekin ARHUN, kızınızın düğün gecesi evinizin hırsızlar tarafından soyulması büyük talihsizlik. Neyse ki cana gelmesin de mala gelsin. Koruma önlemlerini arttırmakta yarar var değil mi?
Sayın Ali Özmen SAFA, son haberler sizin için tam bir felaket. Kalecik’te kirli yük limanı çok yakında işletilmeye başlıyor. O güzelim yatırımlarınız pisliğin içinde kalacak gibi görülüyor. Allah sabırlar versin…
Sayın Cemal ERDOĞAN, bir belediye başkanı olarak ağlamaya biraz erken başlamadınız mı? Yoksa belediyenin mali yapısını bilmiyor muydunuz? Bir de Kudüs’teki ağlama duvarına gidin bakalım yararı olacak mı?
Sayın Mehmet ERÜLKÜ, sıkı bir diyet programının yanı sıra puronun da yasaklandığını öğrendik. Demek ki eşiniz bu yola başını koydu ve sizi disipline sokacak! Aslında geç bile kaldı ama hadi neyse…
Sayın Leman ASLIM, tam yarım asın dile kolay. Yeni yaşınızı kutlar en azından bir yarım asır daha sağlık ve mutluluk dolu nice seneler temenni ederiz. Yakında balkon sefasına geleceğiz çörekleri hazırlayın…
 
 
KARPAZ'IN AĞALARI: Ömer Tatlı ve Oğuz Köse. İki bir araya geldiğinde bölge halkının çekindiği iki isim. Siyasette büyük ağırlıkları var ve artık ikisinden birisi mecliste olmalı... 
Günün Fıkrası
 
Kontenjan… 

Hayvanat bahçesinde duran yaşlı bir aslanla, özgür olan genç bir aslan arkadaş olmuşlar. 
Genç aslan, “Artık yiyecek peşinden koşmak istemiyorum” diyerek, hayvanat bahçesindeki yaşlı aslandan, kendisini de hayvanat bahçesine aldırmasını istemiş. 
Birkaç gün sonra, genç aslan da hayvanat bahçesine kabul edilmiş. 
İlk gün yemekte, yaşlı aslana et, genç olana muz gelmiş. 
Aynı şey ikinci gün de olmuş. 10-15 gün yemekler böyle olunca, genç aslan artık sıkılmış ve yaşlı aslana sormuş: 
-“Niye sana yemekte et veriliyor da bana muz veriliyor?” 
-“Vallahi boşta aslan kadrosu yoktu, bakıcılarla konuştum, seni maymun kontenjanından işe aldılar...”